GÜNDEM - 15 Ocak 2020 Çarşamba 08:53

Sesini duyduklarında herkes gözyaşlarına boğuldu

A
A
A
Sesini duyduklarında herkes gözyaşlarına boğuldu

Mersin'de doğum ihbarına giden 112 Acil Servis ekipleri, ters doğumla dünyaya geldiği sırada kalbi duran bebeği, uzun uğraşlar sonucu yeniden hayata döndürdü. Dakikalar süren yoğun çabalar sonucu kalbi yeniden atmaya başlayan bebeğin ağlama sesini duyan anne ve babasıyla birlikte sağlık görevlileri de gözyaşlarına boğuldu.

Merkez Toroslar ilçesi Sağlık Mahallesi'nde yaşayan Bayram Tunçbilek (34), ikinci çocuklarına hamile olan eşi Selda Tunçbilek'in (34), 7 Ocak sabahı saat 04.30 sıralarında sancıları artınca hemen 112 Acil Servis ekiplerini aradı. Acil tıp teknisyeni ve paramedikten oluşan sağlık ekibi kısa sürede adrese ulaştı ancak doğumun başladığını ve bebeğin tersten geldiğini fark edince, hastaneye götürmenin riskli olacağını düşünerek doğumun evde gerçekleşmesine karar verdiler.

Sağlık görevlilerinin çabalarıyla tıp dilinde 'makat geliş bebek' olarak adlandırılan tersten doğumla kız bebeği dünyaya gelirken, bebeğin kalbinin atmadığı ve nefes alıp vermediği fark edildi. Acil tıp teknisyeni Tuğba Yıldızçınar ve paramedik Yavuz Selim Turan, aldıkları eğitim doğrultusunda hemen bebeğe müdahale etti. Etkin suni solunum ve dolaşım desteği sağlayan ekiplerin dakikalar süren müdahalesinin ardından bebeğin yeniden kalbi atmaya ve nefes alıp vermeye başladı. Bu sırada büyük korku ve panik yaşayan aile ile birlikte sağlık görevlileri de sevinçten gözyaşlarına boğuldu. Anne ve bebek, daha sonra kaldırıldıkları Mersin Şehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde bir haftalık tedavinin ardından taburcu edildiler.

112 Acil Sağlık ekibi, zorlu bir doğumun ardından hastanedeki tedavileri sonrası taburcu edilen anne ve bebeğini evinde ziyaret etti. Acil tıp teknisyeni Tuğba Yıldızçınar, aileye geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra kendi isminin verildiği 'Tuğba' bebeği kucağına alarak bir süre sevdi.

"Kızımıza Tuğba hanımın ismini verdik"

Ziyaret sırasında gazetecilere olay anını anlatan baba Bayram Tunçbilek, sabah saat 04.30 sıralarında eşinin sancılandığını ve doktora gitmeye hazırlandıkları sırada doğumun başladığını belirterek, "Çocuğun ayağını gördüm, o andan sonra şok oldum zaten. Hemen 112 Acil Servis ekiplerini aradım, kısa sürede geldiler ama doğum başlamıştı. Allah hepsinden razı olsun bayağı uğraştılar. Çocuk doğduğunda yaşamıyordu, bayağı bir mücadele vererek kızımızı hayata döndürdü. Tuğba hanım sonra kendi montuna sararak, kendisi de ağlıyordu zaten kızımızı hastaneye yetiştirdi. Kızımıza da Tuğba hanımın ismini verdik. Allah kimseyi çocuklarıyla sınamasın, hepsine teşekkür ediyorum" dedi.

Anne Selda Tunçbilek de hala olayın şokunu atlatamadığını dile getirerek, "Allah hepsinden razı olsun, çok erken geldiler. Bir ambulans ancak bu kadar erken gelebilir. Bebeğimi hayata döndürdüler. Çocuğum doğduğunda hiç sesi çıkmıyordu, sesini duyduğumda muhteşem bir andı" ifadelerini kullandı.

"Ağlama sesiyle birlikte hepimiz ağladık"

Yaptığı müdahale ile bebeği yeniden hayata döndüren Tuğba Yıldızçınar ise çok stresli ve çok riskli bir doğum olduğunu ifade erek, "O şekilde hastaneye götürsek sonuçları çok kötü olacağını düşündük ve danışman hekimlerin doğrultusunda evde devam etmesine karar verdik. Doğum başlamıştı zaten, ayakları dışarıdaydı. Mecburen doğumu devam ettirdik. Doğum sonuçlandı ama bebek doğduğunda nefes almıyordu. Çok stresli bir durumdu bizim için ve uygun müdahaleler sonucunda bebek kendine geldi. Ağlama sesi ile birlikte hepimiz ekipçe ağladık. Mutlu sonla sonuçlandı, biz de mutluyuz" diye konuştu.

Yıldızçınar, ailenin bebeğe kendi ismini vermesinden dolayı ise ayrıca mutlu olduğunu söyledi.
Paramedik Yavuz Selim Turan da hastaya ulaştıklarında doğumun yüzde 70'i başladığından hastaneye yetiştiremeyeceklerini düşündüklerini belirterek, "O an hızla karar verdik, etkin müdahalemizi yaptık. Aldığımız eğitimler doğrultusunda bebeğe etkin suni solunum ve dolaşım desteği sağladık. Bebeğimiz müdahalemiz boyunca ara ara sesler verdi, bizi heyecanlandırdı. En son nefesinin gelmesi ve ağlaması ile çok büyük bir duygu yaşadık" şeklinde konuştu.


Hüseyin Kar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Malatya tarımının sorunları konuşuldu Malatya Tarım Platformu üyelerinin katılımı ile gerçekleşen istişare toplantısında kentin tarım sektöründeki sorun ve sıkıntıları konuşuldu. Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliğinde gerçekleşen toplantıya Tarım Platformu üyeleri olan birlik başkanları, dernek başkanları, kooperatif başkanları, kadın girişimcileri, örnek yetiştiriciler ve teknik personeller katıldı. Programda bir konuşma yapan Tarım Platformu ve Birlik Başkanı İhsan Akın, "Burada bulunmamızın asıl amacı sorunlarımızı konuşmak, istişare etmek ve çözüm önerileri sunmak. Proje, hibe ve destekler ile ilgili görüşerek üreten ve üretime katkıda bulunan herkesin yanında olmak istiyoruz. Bundan sonraki süreçlerde de her platformda üreticilerimizin yanında olarak onlara destek olmaya devam edeceğiz" dedi. Gıda ve su olmadan hiçbir canlının yaşayamayacağını ifade eden Akın, "İsraf eden iflas eder, üreten hükmeder anlayışıyla üretmemiz ve üretene her alanda ve her anlamda destek olmamız gerekmektedir. Burada bizler bazı zamanlarda olduğu gibi yerel yöneticilerimizden de büyük destekler bekliyoruz. İlgili kurum ve kuruluşlarında elini değil bedenini taşın altına koyması gerekmektedir. Üretime ve üretmeyen insanlarımızı daha çok yönlendirmemiz için her koşulda hangi şartta olursa olsun destek verip yardımcı olmamız gerekmektedir" diye konuştu. Açılış konuşmasının ardından söz alan katılımcılar da yaşadıkları sorun, sıkıntı ve eksiklikleri dile getirdiler. Üreticilere verilmesi gereken desteklerden bahseden katılımcılar, proje ve yapılması gerekenlerle ilgili kurum ve kuruluşların kendilerine destek olmalarını istediler. Başkan İhsan Akın ise gerekli yerlere sorunları ve sıkıntıları ileteceklerini belirterek bu tür konuların yakın takipçisi olacaklarını söyledi.
Malatya Geçit: “Çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa edeceğiz” ‘Başkanım Yanımda’ projesi kapsamında Kaynarca Mahallesi’nde düzenlenen istişare toplantısında mahalle sakinleriyle bir araya gelip, talepleri yerinde dinleyen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, ilçenin 81 mahallesinin gelişmişlik seviyesini aynı düzeye çekip, tüm vatandaşların yaşam kalitesini artıracaklarını söyledi. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’in ev sahipliğinde Sabri Akdağ Kültür ve Sanat Merkezinin ön kısmında düzenlenen istişare ve değerlendirme toplantısına AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı, Yeşilyurt Belediyesi Meclis Üyeleri ve Yeşilyurt Belediyesi Başkan Yardımcıları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, AFAD, MASKİ, AKSA Doğalgaz ve TEDAŞ Yetkilileri, Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner ile çok sayıda vatandaş katıldı. Toplantının oldukça verimli geçtiğini söyleyen Kaynarca Mahalle Muhtarı Mehmet Güner, “Vatandaşlarla bire bir irtibata geçerek sorunları yerinde dinleyen ve çözüm üretmeye gayret eden Belediye Başkanımıza tüm mahalle sakinleri adına teşekkürlerimi sunuyorum. Mahallemiz İlhan Başkanı seviyor ve kendisine umut bağlamıştır. İnşallah güzel işler yapılacak, bizler buna inanıyoruz” dedi. AK Parti Yeşilyurt İlçe Başkanı Ramazan Yaylacı ise, "İlçemizin her noktasının gelişimi bizim için önemlidir. Çevre yolunun alt tarafı diye tabir edilen tüm yaşam alanlarının hak ettiği değere kavuşması içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Yeşilyurt’ta deprem yaralarını sarmak adına başlattıkları planlı, sistemli ve koordineli çalışmalara vatandaşların taleplerine göre şekil verdiklerini ifade eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ise en büyük hedeflerinin daha güzel ve daha çağdaş yaşam koşullarına sahip bir Yeşilyurt inşa etmek olduğunu söyledi. Yeşilyurt’un her noktasına kaliteli ve kalıcı hizmetler götürmek için özveriyle çalıştıklarını ifade eden Başkan Geçit, ortak amaçlarının 81 mahallenin tamamının yaşam kalitesini aynı düzeye getirmek olduğunu söyledi. “Ayırmadan, ayrıştırmadan, var gücümüzle Yeşilyurt için çalışıyoruz” sözleriyle konuşmasını devam ettiren Başkan Geçit, Yeşilyurt’u yeniden inşa ederken her türlü yenilikçi fikre açık olduklarını hatırlatarak, “İlçemizin 81 mahallesi bizim için ayrı bir değer ve kıymet taşımaktadır. Bizim öncelikli hedefimiz ilçemizin tüm yaşam alanlarının gelişmişlik düzeyini aynı seviyeye getirmektir. 81 mahallemizin aynı kalitede hizmetlere kavuşmasıyla birlikte bütün hemşerilerimizin güzel, modern ve yaşanabilir alanlarda güvenli bir hayat sürmesidir. Belediyedeki ekiplerimizle, il ve ilçe teşkilatlarımızla ve kurum temsilcilerimizle hemşerilerimizin her daim emrindeyiz. Geçtiğimiz yıl yaşadığımız büyük depremler yüreğimizi dağladı, büyük acılar yaşadık ancak bize radikal dönüşüm fırsatı da getirdi. Deprem bölgelerini önceleyen ve çok büyük yatırımların bu bölgeye gelmesini sağlayan merkezi hükümetimizin de destekleri neticesinde ilçemizin dört bir tarafındaki deprem yaralarını el birliğiyle sararak, gelecek nesillere daha müreffeh, daha yaşanabilir bir ilçe emanet etmek için çalışıyoruz" şeklinde konuştu. Başkan Geçit, hep birlikte hareket ederek güzel işlerin altına imza atacaklarını da ifade ederek, “Kaynarca ile bu bölgemizin sorunlarını ve çözüm yollarını hep birlikte ele aldık, iletilen sorunların çözümü için hemen harekete geçeceğiz. Bu birliktelik ve ortak gayretle Kaynarca Mahallemizi ileriye taşıyarak, daha iyi bir yaşam alanı haline getirmek için kararlıyız. Vatandaşımızın memnuniyeti için ne kadar çalışsak azdır, bize duyulan güveni boşa çıkarmamak için gece gündüz demeden çalışıyoruz. ‘Başkanım Yanımda’ projemiz ile de vatandaşlarımızın ayağına kadar giderek, sorunları bire bir dinliyoruz, hep birlikte çözüm yollarını ele alıyoruz, çok verimli görüşmeler yapıyoruz. ‘Hemşerilerimizle Birlikteyiz’ demek, sadece yan yana olmak değil, birbirimize değer katmayı, zor zamanlarda birlikte mücadele etmeyi ve mutlu anları paylaşmayı içermektedir. Bu birlik, bugün ve gelecekte güç ve kararlılıkla yol almamızı sağlayacaktır, buna eminiz. Çünkü biz bu yola çıkarken Yeşilyurt’u iki yıl içerisinde yeniden ayağa kaldıracağız diye sözler verdik, bu sözü yerine getirmek içinde ne gerekiyorsa yapıyoruz, durmak asla yok haftanın yedi günü 24 saat Yeşilyurt için çaba sarf ediyoruz” diye konuştu. Kaynarca mahalle sakinlerinin taleplerini paylaştıkları ‘Başkanım Yanımda’ projesi çerçevesinde gerek Yeşilyurt genelinde gerekse de Kaynarca bölgesinde yapılacak yeni düzenlemeler, imar plan uygulamaları ve rezerv alanlarla ilgili karşılıklı fikir alış verişin de bulunuldu. Mahalle sakinlerinin tek tek söz alarak talep ve isteklerini paylaştıkları toplantıda Yeşilyurt ilçesindeki rezerv alanları, afet konutları, alt yapı çalışmaları ve imar planlamalarına ilişkin olarak mahalle sakinlerinin taleplerine detaylı yanıtlar verildi.
Bolu Yangından geriye sadece 120 lirası ve 7 köpeği kaldı Bolu’nun Göynük ilçesinde iki katlı ahşap evde çıkan yangında ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, kumbara olarak kullanılan pet şişedeki 120 TL zarar görmedi. Maddi kayıp yaşayan ev sahibinin tek tesellisi ise, "Onlar benim dünyam" dediği 7 köpeğin yangından etkilenmemesi oldu. Sünnet köyü Yapraklı Mahallesi’nde ikamet eden Mehmet Alataş’a ait iki katlı ahşap evde gece saatlerinde yangı çıktı. Dumanları fark eden Alataş yangına kendi imkanlarıyla müdahale etti, vatandaşlar ise 112 Acil Çağrı Merkezine ihbarda bulundu. Adrese gelen itfaiye ekipleri, evde soğutma çalışması yaptı. Ev ve eşyalar kullanılamaz hale gelirken, Alataş’ın kumbara olarak kullandığı ve bir miktar para biriktirdiği pet şişe zarar görmedi. Şişenin içerisinde toplamda 120 TL olduğu öğrenildi. Tüm evi ve eşyaları küle dönen Alataş’ın tek tesellisi ise beslediği 7 köpeğin yangın sebebiyle zarar görmemesi oldu. Gece saatlerinde uyuduğu sırada koku duyduğunu söyleyen Mehmet Alataş, "Dışarıya çıktım. Dışarıda bir şey olmadığını görünce yeniden içeri girdim ve tavanda hafif bir duman fark ettim. Ateşi gördüm. Kesim motoru ile çatıdaki ahşap parçasını kestim. Yangın söndürme tüpleri de vardı. İkisi de doluydu. Yangını söndürmemde tüpler çok etkili oldu" dedi. Yangında eşyalarının kullanılamaz hale geldiğini ancak kumbara olarak kullandığı pet şişesinin yanmadığını ifade eden Alataş, "Mutfak dolabının altında duruyordu. Herhalde mutfak dolabı yanmasını engellemiş. Elime geçen bozuk paraları biriktiriyordum. Paralarım yandı, hiç param kalmamıştı" diye konuştu. "Onlar benim dünyam" Mehmet Alataş bahçesinde 7 köpek beslediğini de belirterek, "Köpeklerin her gün yemeklerini, sularını veririm. Bu memlekette herkes bilir. Bunlar benim çocuklarımdır. Çok şükür köpeklere bir şey olmadı. O zaman çok üzülürdüm. Onlar benim dünyam, her şeyim" ifadelerini kullandı.