GÜNDEM - 16 Şubat 2019 Cumartesi 21:47

Seyyid Ahmet Arvasi, vefatının 30. yılında Erzurum’da anıldı

A
A
A
Seyyid Ahmet Arvasi, vefatının 30. yılında Erzurum’da anıldı

Türk-İslam ülküsünün mimarlarından mütefekkir ve yazar merhum Seyyid Ahmet Arvasi, vefatının 30. yılında Erzurum’da düzenlenen panelde anıldı.

İbrahim Erkal Kültür Merkezinde düzenlenen "Seyyid Ahmet Arvasi'yi Anıyoruz" panelini gazeteci Hüseyin Sarıkoç yönetti. 

Panele, Erzurum AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Recep Akdağ, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, Atatürk Üniversite Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Seçen, Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dr. İsmail Kapan, İhlas Haber Ajansı Erzurum Bölge Müdürü Ayhan Türkez ve vatandaşlar katıldı. Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Türkiye Gazetesi ve Fikirevim'in düzenlediği programda Arvasi'nin düşünceleri ve hayatı anlatıldı. 

Seyyid Ahmet Arvasi, vefatının 30. yılında Erzurum’da anıldı

Panelin açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Yücel Koç, Seyyid Ahmed Arvâsî’nin Türklerin yeryüzündeki bütün Müslümanlar için ifade ettiği kıymeti Türklere anlatan büyük bir mütefekkir olduğunu ifade ederek, “Kendisi bir seyyid, yani Peygamber Efendimizin torunu olması hasebiyle aslen Arap olan, Ancak Türk milletinin İslamiyet’e yaptığı hizmetleri ve Türk’ün yeryüzündeki bütün Müslümanlar için ifade ettiği kıymeti biz Türklere anlatan büyük bir mütefekkirdir bugünkü konumuz. O’nun Türklere olan sevgisi, aynı mübarek soydan gelen büyük İslam alimi Abdülhakim Arvasi hazretlerinin ifade ettiği şu cümlenin yansıması gibidir; ''Ben bir Seyyid'im. Yani bu demektir ki Türk değilim. Ama yeryüzünde bütün Türkler silinse, üç Türk kalsa, biri ben olurdum. İki Türk kalsa biri yine ben olurdum. Son Türk kalsa da o muhakkak ben olurdum. Çünkü Türkler olmasa bugünkü manada İslamiyet olmazdı. Buyuruyor Abdülhakim Arvasi hazretleri. İşte bu mübarek övgüye mazhar olan bir milletin fertleri olarak, bugün bizleri Yeniden Diriliş’e çağıran büyük mütefekkir Arvasi Hocayı anlama mecburiyetimiz var. Sözü kıymetli konuşmacılarımıza bırakmadan önce, gazetemiz ile birlikte bu güzel organizasyona imza atan Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımıza, bizi kırmayıp panelimize katılan değerli konuşmacılarımıza ve siz değerli konuklarımıza bir kez daha teşekkür ediyorum” dedi. 

Seyyid Ahmet Arvasi, vefatının 30. yılında Erzurum’da anıldı

Erzurum AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Recep Akdağ, ise “Değerli mutasavvıf Seyyid Ahmet Arsavi efendinin 30. ölüm yıldönümünü münasebetiyle bu programı düzenleyen herkese teşekkür ederim. Salonumuzda gençlerin çoğunlukta olması umutlandırıcı bir durum. Biz buraları yurt olarak tuttuk ama zannedilmesin kılıçla yurt tuttuk. O büyük insanlar zamanında Anadolu’ya gelerek tasavvufu buraya ulaştırmışlar. Böyle güzel insanların yazdığı kitaplar bizim ruh dünyamızı okşuyor” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Seyyid Ahmet Arvasi gibi fikir adamlarının değerini yaşarken de anlamak gerektiğini kaydederek “ Milletleri millet yapan düşünce insanları vardır. Eğer bir millet uzun süre ayakta duruyorsa fikir adamaları vardır. Bugün rahmetle kıymetli bir fikir adamını anacağız. Asrın Yesevi’si olarak bilinen Seyyid Ahmet Arvasi’yi bugün hayırla yad edeceğiz. Fikir adamı olmayan bir toplum gelişemez Seyyid Ahmet Arvasi’yi rahmet ve minnetle anıyoruz. Bu tür fikir adamlarımız yaşarken kıymetlerini bilinmiyor biz artık bu tür fikir adamlarının değerlerini yaşarken de anlayalım” ifadelerini kullandı. 

Seyyid Ahmet Arvasi, vefatının 30. yılında Erzurum’da anıldı

Panelin açılış konuşmasını yapan Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Ayvallı, Seyyid Ahmed Arvâsî’nin, fertlerden başlayarak toplumun bütün alanlarında yeni bir dirilişi öngören yazıları, yaptığı ateşli konuşmaları, kaleme aldığı gazete makaleleri ve kitaplarıyla, yeni bir teorik toplum modeli sunduğunu vurgulayarak, “Büyük bir memnuniyetle ifade edelim ki, geçen yarım yüzyıla damgasını vuran Seyyid Ahmed Arvâsî, cemiyetimizde, gerçek bir fikir adamı ve sağlam bir münevver olarak hatırlanıyor. Merhûm Seyyid Ahmed Arvâsî bey, fertlerden başlayarak toplumun bütün alanlarında yeni bir dirilişi öngören yazıları, yaptığı ateşli konuşmaları, kaleme aldığı gazete makaleleri ve kitaplarıyla, yeni bir teorik toplum modeli sunmaktadır. Seyyid Ahmed Arvâsî, Osman Yüksel Serdengeçti, Prof. Dr. Erol Güngör, Nûrettin Topçu, Necîp Fâzıl Kısakürek gibi ilim ve fikir adamlarıyla aynı dönemde, aynı hissiyatı paylaşarak fikirlerini üretmiş ve yaymaya çalışmıştır. Sözleri ve davranışlarıyla, hatta bakışları ile başkalarını etkileyen bazı insanlar vardır. Merhum Seyyid Ahmed Arvâsî hoca, öğretmenlik ve öğretim üyeliği yaptığı okullarda ve Enstitülerde, gerek öğretmen, gerek öğrenci seviyesinde pek çok insana tesir etmiş bir kimsedir. Onu yakından tanıyan kimle konuşsanız, ona karşı hayranlığını ifade ettiğini görürsünüz. Bunda, onun sevgili Peygamberimizin torunu olması, Ehl-i Beyt'ten olması sebebiyle sahip olduğu asalet, hasep, nesep, akıl ve zekânın etkisi olduğu kadar, aynı zamanda çok okuyan, araştıran, düşünen ve ilmiyle amel eden ilim ve edep sâhibi, gönül ehli bir insan olmasının da ciddî tesiri vardır. Bu vesileyle belirtelim ki, dinimize, dilimize, vatanımıza, tarihimize, kültür ve medeniyetimize, güzel ahlâkımıza, bütün ilim adamlarımıza sâhip çıkmalıyız; bunlara ağırlık ve önem vermeliyiz; bunları yeni nesillerimize, çocuklarımıza ve torunlarımıza da doğru bir şekilde aktarmalıyız” dedi. 

Seyyid Ahmet Arvasi, vefatının 30. yılında Erzurum’da anıldı

Panelin ikinci konuşmacısı Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Dr. İsmail Kapan, Seyyid Ahmet Arvasi’nin kitaplarında ve gazete makalelerinde, yüzlerce başlık altında temel meseleleri kuşatıcı bir şekilde ele aldığını belirterek “Bugün çok anlamlı ve önemli bir vesileyle Erzurum’da, Dadaşlar diyarında olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Türk fikir dünyasının müstesna simalarından, büyük eğitimci ve mütefekkir, Seyyid Ahmet Arvasi hocamızı yâd etmek üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. Seyyid Ahmet Arvasi Hoca, müstesna bir eğitimci ve mütefekkir olarak, kitaplarında ve gazete makalelerinde, yüzlerce başlık altında temel meseleleri kuşatıcı bir şekilde ele alıyor. Konulara daima mazi, hal ve istikbal zaviyesinden bakarak, nesiller boyu yaşanan tecrübeleri acı ve tatlı yönleriyle önümüze seriyor. Geçmişle geleceği buluşturmakta o kadar mahirdir ki, otuz - kırk sene evvel kaleme aldığı yazılar, sanki bugün yazılmış gibi aktüel gelişmelerle bire bir örtüşüyor. Ahmet Arvasi Hoca, hayatı boyunca, insanlarımızı ifsad etmeye yönelik kültürel saldırılara karşı canhıraş şekilde mücadele etti. Bu uğurda kendi hayatını vakfetmişti. Ne mutlu ki, onun eserlerini okuyan, fikirlerinden istifade eden gençlerimiz, emperyalist saldırılara karşı daha şuurlu ve güçlü bir kimlikle milletimizin değerlerini sahipleniyor. Ancak Arvasi Hoca’nın gösterdiği hedeflere ulaşmak için daha çok çalışmamız gerekiyor. Allah gani gani rahmet eylesin. O, Türk Milletine ve İslâm Âlemine karşı vazifesini bihakkın yerine getirdi. Şimdi bizlere düşen görev onun fikirleri istikametinde çalışmak ve daha çok çalışmak” şeklinde konuştu. 

Erzurum Atatürk Üniversite Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Seçen ise “Kıymet bilmeyenler, kıymet yetiştiremezler; kıymet yetiştiremeyenlerin kendilerinin de kıymeti olmaz” sözünde ifadesini bulan bir vefa duygusuyla “Arvasi” gibi Cumhuriyet dönemi Türk düşünce hayatının özgün bir ismini anmak için buraya gelen muhterem topluluğunuzu en içten saygı ve sevgilerimle selamlıyorum. Bu vesileyle, biz 70 kuşağı Türk gençliğinin zihin dünyasını inşa eden fikir insanlarından biri olan Arvasi’yi anmak için yapılan toplantıya destek veren kuruluşlara ve toplantının organizasyonunu yapan değerli dostum sayın Hüseyin Sarıkoç’a içten teşekkürlerimi sunarım” dedi.

Panele katılan vatandaşlara ise Seyyid Ahmet Arvasi’nin eserleri hediye edildi.  

Sefa Tetik - Şahap Gürler

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.