EKONOMİ - 07 Mayıs 2018 Pazartesi 12:52

Sigfox, Türkiye pazarına giriyor

A
A
A
Sigfox, Türkiye pazarına giriyor

Yeni nesil haberleşme teknolojileri geliştiren Sigfox, Türkiye’de ulusal bir ‘nesnelerin interneti’ (IoT) operatörü kurmak için yatırımcılarla görüşmelere başladı.

Günümüzde akıllı teknolojilerin artışı ile hayatımıza giren ‘nesnelerin interneti’ (IoT) kapsamında; veri gereksinimi, uzaklık, güvenlik ve pil ömrü gibi faktörler dikkate alınarak nesnelerin birbirleriyle haberleşmesi için yeni ağ seçenekleri oluşturuluyor. 2009 yılından beri faaliyet gösteren Fransa merkezli nesneler arası haberleşme ağı Sigfox, Türkiye yapılanması kapsamında teknoloji ve telekomünikasyon sektörünün global firmalarında üst düzey yönetici olarak çalışan Ferhan Köksal’ı Sigfox Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Ülke Direktörü olarak atayıp Türkiye pazarında ulusal bir IoT operatörü kurmak için yatırımcılarla görüşmelere başladığı bildirildi. 

"2025 yılında dünyada internete bağlı nesne sayısı 92 milyara ulaşacak" 

Dünyada hızla gelişen IoT pazarına vurgu yapan Sigfox Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan Ülke Direktörü Ferhan Köksal, “Uluslararası kuruluşların araştırmalarına göre 2008 yılında internete bağlı nesne sayısı yeryüzündeki toplam insan nüfusu kadarken bu nesnelerin sayısının 2025 yılında 92 milyara ulaşması bekleniyor. Türkiye pazarı için öngörülen nesne sayısı ise yaklaşık 343 milyon. Özellikle akıllı sayaç okuma, uzaktan açma/kapama, akıllı saatler ve arabalar gibi otomasyon projeleriyle büyük bir potansiyele sahip nesnelerin interneti (IoT) pazarı Türkiye özelinde lojistik ve tarımsal uygulamalar ile birlikte kişisel ve kitlesel güvenlik takibi gibi birçok projede fırsatlar barındırıyor. Sigfox olarak biz de Türkiye’deki bu fırsatı yerli yatırımcılarla bir Sigfox operatörü kurarak fırsata çevirmek istiyoruz” dedi.

Yapılan bilgilendirmede; Sigfox, düşük güç tüketimi ve geniş alanlarda etkin iletişim ağı sayesinde özellikle ev ve bina sayaçları, alarm sistemleri, sokak aydınlatması, güvenlik sistemleri başta olmak üzere akıllı ev ve akıllı şehirlerde kullanılıyor. Dünya genelinde, Avrupa Birliği ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (International Telecomunication Union) nezdinde de lisanssız olarak çalışan bu iletişim altyapısı, hazır çalışır durumda olan cihaz, sensör ve yazılımları ile IoT projelerinin hayal edilen noktaya erişebilmesi için son derece etkin fırsatlar sunuyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”