SAĞLIK - 08 Ekim 2019 Salı 14:15

Sinüzit belirtileri nelerdir? Sinüzit tedavisi nasıl yapılır?

A
A
A
Sinüzit belirtileri nelerdir? Sinüzit tedavisi nasıl yapılır?

Kış aylarında sıkça rastlanan Sinüzit belirtileri nelerdir? Sinüzit tedavisi nasıl yapılır? gibi aradığınız detaylara işte buradan ulaşabilirsiniz...

Özellikle kış aylarında sıkça rastlanan sinüzitin sebepleri, belirtileri ve tedavi yönlemleri ile ilgili bilgi veren Op. Dr. Alpay, sinüzitin yüz kemiklerinin içerisindeki boşlukların iltihaplı doku ile dolmasından ortaya çıkan bir hastalık olduğuna değindi.

Hastalığın adını aldığı sinüslerden bahseden Op. Dr. Alpay, “Sinüsler, kafa kemiklerinin içine yerleşen ve ağızları (yani kanalları) burun içine açılan, içi hava dolu kemik boşluklarıdır. Doğumdan sonra bir kısmı (ethmoid ve maksiler sinüsler) oluşur, diğerleri sonradan oluşur ( sfenoid ve frontal sinüsler ) ve ergenlikte tamamlanır. Sesin tınısını, karakterini sağlamasının yanı sıra burundan geçen havanın nemlenmesine ve vücut ısısına yaklaşmasına, içi hava dolu olduğu için kafanın ağırlığını azaltıp (sinüzit hastalarının başında bir ağırlık hissetmeleri) ve başın dik durmasına yardımcı olurlar” dedi.

Hastalığın nedenleri, belirtileri ve tedavi yöntemleri ile ilgili de bilgi veren Op. Dr. Alpay, şunları söyledi:
“Sinüzit’in en önemli belirtileri geçirilen bir nezle veya grip sonrasında; göz ve yüz çevresinde zonklayıcı bir baş ağrısı, burun tıkanıklığı, burun ve genizden sarı yeşil renkli akıntı, boğaz ağrısı, ağız kokusu, koku ve tat bozukluğu, hafif ateş, halsizlik ve adaptasyon güçlüğü, çocuklarda bunların yanında iştahsızlık, öksürük, bulantı ile kusma şikayetleri olabiliyor. Sinüzitin pek çok farklı nedeni olmakla birlikte en sık görülen nedenleri şöyledir: Viral üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE) : Sinüzitin en sık nedenidir. Nazal mukozanın viral enfeksiyona bağlı ödem ve inflamasyonu ile sinüs boşalma kanallarının tıkanması, aynı zamanda üretilen mukusun ostiumları tıkayacak şekilde koyu kıvamlı olması sinüsler içinde salgı birikimi ve oksijenlenmede bozulmaya neden olur. 

Bu aşamayı takiben ikincil bakteriyel çoğalma ile sinüzit oluşur. Alerjiye bağlı sinüs ostiumlarını tıkayan mukoza ödemi ikinci önemli sinüzit nedenidir.Burun içi eğrilikler (septum deviasyonu), polipler, burun eti büyümeleri (konka hipertrofileri) gibi sinüs boşalma kanallarını daraltan ya da tıkayan anatomik patolojiler, özellikle çocuklarda görülen büyümüş geniz etleri, yüzme veya uçak yolculuğu esnasında oluşan basınç değişiklikleri ostiumların kapanmasına yol açar. Sinüzit, hipertansiyon ve romatizmadan daha fazla görülmekle birlikte hayat kalitesini şeker hastalığı ve kalp hastalıklarından daha fazla bozmaktadır. Yalnızca fiziksel olarak değil, psikolojik olarak da olumsuz etkileri vardır.

Sinüzit; burun tıkanıklığı, alın bölgesinde ağrı, halsizlik ve yorgunluk, gece ağzı açarak uyuma, horlama gibi sorunların yanı sıra mide, bağırsak ve akciğer sorunlarına da zemin hazırlıyor. Bu nedenle sinüzite neden olan etkenler ve sinüzit mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Islak saç ile dışarı çıkmanın ya da duş sonrası saçları kurutmamanın sinüzite neden olup olmayacağı halk arasında en sık merak edilen konulardan biridir. Burnunda alerjisi veya polipleri olan veya alerjiye bağlı burun etleri büyüyen kişiler ıslak saçla dışarı çıktığında bu kişinin burun mukozası sıcak-soğuk değişimi esnasında alerjik olarak şişeceğinden ve sinüslerin delikleri kolayca kapanacağından sinüzit olma riskleri artar. 

Bu bilgi, kişinin saçını kestireceği, kısa saçla bu riski ortadan kaldıracağı anlamına gelmez. Bu, sıcak-soğuk değişimi ile ilgili bir problemdir ve herkeste görülebilir fakat genel olarak burunda bunu kolaylaştırabilecek bir yatkınlık veya hastalık varsa daha sık karşılaşılır. Sinüzit medikal veya cerrahi tedaviye çok iyi cevap veren bir hastalık. Akut sinüzitler genellikle ilaç tedavisi ile iyileştiriliyor. Burada en önemli ilaç antibiyotiklerdir ve hastalığın şiddetine göre kullanım süreleri 10 ile 21 gün arasında değişiyor. Süreyi belirlemede en önemli kriter ise sarı yeşil burun akıntısının geçmesinden sonra en az 7 gün daha antibiyotik kullanılması. 

Uzun süreli ilaç kullanılması hastalara zor gelebiliyor, fakat kullanılmadığında sinüzit tekrar edebiliyor ve kronikleşebiliyor. Tedavide burun açıcı spreyler ve soğuk algınlığı hapları, alerji hapları ve spreyleri, burun ile sinüs yıkama sıvıları ve spreylerinden faydalanılıyor. Kronik sinüzitler ise öncelikle ilaç tedavisi ile tedavi edilmeli, fakat dirençli vakalarda ve tekrarlayan durumlarda cerrahi tedavi düşünülmeli. Radyolojik olarak sinüs içinde mukozal kalınlaşmalar, iltihap, mukosel ve sinüs kanalları kapanmış ise mutlaka "fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi" (FESS ameliyatı) yapılmalı. 

Cerrahi tedavide başarı şansı yüzde 90 civarında oluyor. Hastaların en çok sordukları şey, sinüzitin ameliyat sonrasında tekrar edip etmediği. Bu durum burun içi ve sinüs polipli olgularda olabiliyor ve yüzde 30 oranında nüks edebilme ihtimali mevcut. Sinüzit ameliyatları çocukluk yaşlarında yapılabiliyor. Ameliyat genellikle sinüslerin hepsinin oluştuğu 13-14 yaşlarından sonra olmalı. Çocuklarda burnun, küçük dar ve önemli yapıların yakın olması ameliyatlarının dikkatli ve sınırlı yapılmasını gerektiriyor. Nüks ve anatominin zor olduğu vakalarda navigasyon BT eşliğinde daha güvenli yöntemler kullanılabiliyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.