ASAYİŞ - 01 Nisan 2015 Çarşamba 16:41

Sırrı Sakık’a ‘it sürüsü’ davası

A
A
A
Sırrı Sakık’a ‘it sürüsü’ davası

Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, yaptığı bir konuşmada kullandığı ‘Siz Mustafa Kemal’in askerleri değil generali olsanız ne yazar it sürüleri’ sözleri üzerine açılan davanın duruşmasına katıldı.

Ağrı 2. Asliye Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşmasının ardından adliye önünde bir açıklama yapan Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık, barış süreci için bu topraklarda olduğunu belirterek, “Bu topraklarda barışın egemen olması için burada olduğumu söyledim. Geçen yıl mart ayında biz seçim çalışmalarını sürdürürken, batının birçok yerinde Kürt mahallelerine ve partilerine saldırılar vardı. Burada şöyle bir açıklama yapmıştım. Oradakiler saldırıyı gerçekleştirenler ellerinde bayraklar, tekbir sesleri ve biz ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ demişlerdi. Bende onlara buradan seslenmiştim, ‘siz Mustafa Kemal’in askerleri değil, generali olsanız ne yazar it sürüleri’ demiştim. Sözüm çok açık ve net. O vandalizm, o vandallaraydı ve o linç girişimlerini gerçekleştirenleredir” dedi.

Ne Türk Silahlı Kuvvetleri, ne polis, ne Mustafa Kemal ne de İsmet Paşa’ya burada bir hakaret olmadığını dile getiren Sakık, “Türkiye’nin değerlerini bizimde değerlerimiz olarak kabul ederiz ve biz de asla kendi değerlerimize hakaret ettirtmeyiz ve yapıldığı zaman da çok tepki veririz. Bu kadar açık ve net söylememe rağmen burada benim konuşmam tamamen barışa, kardeşliğe dayalıydı. Neden bu topraklarda olduğumuza dayalıydı. Evet, geçmişi eleştirdim. Mustafa Kemal’i eleştiremez miyim? İsmet Paşa’yı eleştiremez miyim? Eleştiririm hatta bu ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanları Dersim’den, Ağrı’dan ve birçok katliamlardan özür dilemediler mi? Dilediler ve dilemek zorunda. Bizde bu nevruzda aynı şeyleri söyledik. Bakın bizim söylediğimiz halkımıza saldırı gerçekleştirenlere ve linç operasyonları yapanlaradır” diye konuştu.

Ağrı Baro Başkanı başta olmak üzere avukatlara teşekkür eden Sakık, şunları söyledi: “Bu noktada bizim yaptığımız konuşmalarla ilgili derleyip toplayıp bir CD sundular. Diliyorum, umuyorum yargı bunu bir an önce alır inceler ve bizim niyetimizin ne olduğunu, açık ve net olarak benim niyetim asla ne bir askere ne de bu ülkenin değerlerine hakaret değildir. Ben kendi değerlerime ne kadar saygı istiyorsam Türk halkının değerlerine de o kadar saygı duyarım. Birbirimizi eleştiririz. Eleştiri farklıdır ama hakaret farklıdır. Biz kimseye hakaret etmeyiz, bize de kimsenin hakaret etmesine hakkı yoktur. Bu tür davalarla bizi yıldırmaya çalışanlar sürekli bizim üzerimizde bu kadar terör estirerek bu sorunun çözülmeyeceğini herkes çok iyi biliyor. Bizim nereden nasıl geldiğimizi herkes iyi biliyor. Bu ülkede idam ile yargılanmış bir arkadaşınız ve kardeşinizim.

O gün bile boyun eğmemiş, eğer Kürt sorunu demokratik bir şekilde çözülecekse beni asın diyebilen bir insanım." Herkesi sorumluluk almaya davet eden Sakık, sözlerini şöyle sürdürdü: "Barış ancak bu şekilde olur. Birbirimize kin, intikam duygularıyla yaklaşarak olmaz. Ben duyuyorum burada görev yapan bazı birimlerin benden ne kadar rahatsız olduklarını. Bu gök kubbe altında hiçbir söz gizli ve saklı kalmaz. Ey buradaki yetkililer, göreviniz neyse ben sizin görevinizi söylemek istemiyorum ama bu sesim size geliyor. Sokakta ‘ben bu adamdan nefret ediyorum’ diyorsun, nefret edeceksin çünkü sen halk düşmanısın. Benden onun için nefret ediyorsun. Benden nefretin nedeni, hırsız mıyım hayır, ben katil miyim hayır, ben bu halkın iradesini baş tacı ediyorum. Niye rahatsızsın, çünkü 30 Mart’ta da 1 Haziran’da da yenildiniz. Bunu içinize sindiremiyorsunuz. Siz demokrasiyi içinize sindiremediğiniz için benden rahatsızsınız. Sizin gibi halk düşmanları bu topraklarda olmayacak. Barışı inşa edeceğiz. Bundan sonra da bizim söylediklerimizi çarpıtarak bizi yargıya taşımayın. Ne söylüyorsak açık ve net arkasındayız. Ben tekrar hepinize teşekkür ediyorum. Bu şehirde huzurun ve hukukun kentini oluşturacağız. Birbirimizi seveceğiz. Bunlara rağmen buralarda müthiş şeyler yapacağız. Onlarda bu noktada barışa katkı sunmak isterlerse kapımız onlara da açıktır.”

Duruşmanın 22 Mayıs Cuma günü saat 14.00’e ertelendiği öğrenildi. 

AHMET YILMAZ
AĞRI (İHA) - 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.