KÜLTÜR SANAT - 02 Mayıs 2018 Çarşamba 09:37

Söz’ün Son Kadını: Bedia Hanım Belgeseli sanatseverlerle buluştu

A
A
A
Söz’ün Son Kadını: Bedia Hanım Belgeseli  sanatseverlerle buluştu

Söz’ün Son Kadını: Bedia Hanım Belgeseli, Yakın Doğu Üniversitesi, KKTC İzmir Başkonsolosluğu, İzmir Gazeteciler Cemiyeti ve Kıbrıs Türk Kültür Derneği İzmir Şubesi işbirliğinde sanatseverlerle buluştu.

Drama Yönetmenliğini Ömer Evre’nin ve Görüntü Yönetmenliğini Zeyde Yalıner Örek’in üstlendiği belgeselin gösterimi, davetlilerin katılımıyla İzmir Gazeteciler Cemiyeti Lokali’nde gerçekleşti. Filmin gösterimine hayatı belgesele konu olan Kıbrıs’ın ilk kadın gazetecisi Bedia Okan Göreli’nin yanı sıra,  Beria Okan Özoran’ın oğlu Prof. Dr. Yavuz Özoran, KKTC İzmir Başkonsolosu İpal Emin, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket  Dikmen, Kıbrıs Türk Kültür Derneği İzmir Şubesi Başkanı Mehmet Haksever ve dernek üyeleri, Okan Ailesi ve İzmir’de yaşayan Kıbrıslı Türkler katıldı.

İpal Emin: "Söz’ün Son Kadını Bedia Hanım"

Gösterim öncesi konuşma yapan KKTC İzmir Başkonsolosu İpal Emin, “Öncelikle bir araya gelmemize vesile olan, ‘Söz’ün Son Kadını: Bedia Hanım’ belgesel filmini büyük emeklerle hazırlayan Yakın Doğu Üniversitesi İletişim Fakültesi, Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’ne, bölüm başkanı ve belgeselin genel yönetmeni Doç. Dr. Fevzi Kasap’a teşekkür ederim. Ayrıca filmin gösterimini sağlamamız için salonun tedarik edilmesinde katkısı olan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ile Gazeteci Erdal Erek’e ve organizasyonu yapan Kıbrıs Türk Kültür Derneği İzmir Şube Başkanı Mehmet Ali Haksever’e teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.

“Bedia Hanım Kıbrıs Türk basınında bir ilki gerçekleştirdi”

 Bedia Hanım’la gurur duyduğunu dile getiren Emin, sözlerine şöyle devam etti: “Genç bir kadın olarak, daha 23 yaşındayken, azmiyle ve çalışkanlığıyla Kıbrıs Türk basınında bir ilki gerçekleştirdi, kendinden sonra gelen nesillere yol açarak örnek oldu. Bedia Özoran’ın yaşam ve başarılarının hem ülkemiz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, hem anavatan Türkiye’de, hem de yurtdışında duyurulmasında çok büyük katkısı olacağına inandığım bu belgeselin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.”

Film gösterimine Trabzon'dan katılan Mehmet Remzi Okan'ın torunu Prof. Dr. Yavuz Özoran da konuşma yaparak filmi hazırlayanlara teşekkür etti. Özoran, ailesine verilen değerden dolayı onur duyduğunu belirterek ailesiyle ilgili sunumu katılımcılarla paylaştı.

Söz Gazetesi’nden oluşan önemli bir arşive de sahip olan Prof. Dr. Özoran, hiçbir kaynakta yer almayan Söz Gazetesi haber ve görselleri ile dedesi gazeteci Mehmet Remzi Okan ve Kıbrıs'ın ilk kadın gazetecileri olan kızları ile ilgili bilgiler aktardı.

“Söz Gazetesi Ve Okan Ailesi Kıbrıs Türk Basın Tarihi İçin Önemli Bir Süreç”

Doç. Dr. Fevzi Kasap,  Söz Gazetesi’nin ve Okan ailesinin Kıbrıs Türk basın tarihi için önemli bir süreç olduğuna değinerek Mehmet Remzi Okan kadar, vefatı sonrası gazete yönetimine gelen kızları Beria, Vedia ve Bedia Okan'ın gazetecilik adına yaptıklarının öneminden bahsetti. Kıbrıs Türk toplumu tarafından ihmal edilmelerine rağmen bu belgesel sayesinde genç nesillerin Okan Ailesi'ni tanıma fırsatı oluştuğundan bahseden Kasap, Kıbrıs’ın ilk kadın gazetecilerinin adını yaşatmak için Lefkoşa Türk Belediye Başkanı ile de görüşüp isimlerinin Lefkoşa sokaklarına verilmesi için başvuruda bulunduklarını belirtti.

Kendi belgeselini izleyen Bedia Okan, gözyaşlarını tutamadı

Bedia Okan Göreli’nin katılımıyla gerçekleşen gösterimde duygulu anlar yaşandı. Filmi akrabaları, meslektaşları ve Kıbrıslı dostları ile birlikte izleyen Bedia Okan film boyunca zaman zaman gülerken, gözyaşlarını da tutamadığı anlar oldu, Gösterim sonunda filmi hazırlayanlara, ekibine ve katılımcılara Okan, teşekkür etti.

Film gösterimine Trabzon'dan katılan Mehmet Remzi Okan'ın torunu Prof. Dr. Yavuz Özoran da konuşma yaparak filmi hazırlayanlara teşekkür etti. Özoran, ailesine verilen değerden dolayı onur duyduğunu belirterek ailesiyle ilgili sunumu katılımcılarla paylaştı.

Söz Gazetesi’nden oluşan önemli bir arşive de sahip olan Prof. Dr. Özoran, hiçbir kaynakta yer almayan Söz Gazetesi haber ve görselleri ile dedesi gazeteci Mehmet Remzi Okan ve Kıbrıs'ın ilk kadın gazetecileri olan kızları ile ilgili bilgiler aktardı.

NİHAN KAYRAK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Başkan Tutdere’den su kesintisi açıklaması Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, yaşanan su kesintisiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan Tutdere, yıkımdan dolayı su kesintisine neden olan firma hakkında işlem başlattıklarını duyurdu. Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere, usulsüz yıkım nedeniyle su kesintisine neden olan firma hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatıldığını ve birkaç saatlik süren kesintisinin yapılan çalışmalar sonrası sona erdiğini belirtti. Yıkım alanına gelerek durum hakkında bilgiler alan Başkan Tutdere, su arızasına müdahale eden belediye çalışanlarına kolaylıklar dileyerek halkın mağdur olmaması için işi hızlandırılmasını ve tamiratın sağlam bir şekilde yapılmasını istedi. Başkan Tutdere, “Dün gece Hoca Ömer Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yıkım esnasında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması ve usulsüz yıkım nedeniyle bina yola devrilerek su şebekesine zarar verdi. Adıyaman Belediyesi ekipleri de gece olaya müdahale ederek saat 01.00’da su kesintisi yaşanan mahallelere su arzını sağladı. Ancak su arzının sağlanmasının ardından aynı noktada meydana gelen yeni şebeke arızaları nedeniyle bu kez de Hoca Ömer, Kap Camii, Ulu Cami, Bahçelievler, Yunus Emre, Bahçecik, Ali Taşı, Mara ve Varlık Mahallelerinde su kesintisi meydana geldi. Yapılan çalışmalar sonucunda su yeniden şebeke hattına verildi. Vatandaşlarımızı mağdur eden firma hakkında gerekli yasal çalışmalar başlatıldı ve tutanak tutuldu. Bize düşen kısmıyla ilgili olarak kıymetli hemşerilerimizden özür diliyor, anlayışları ve sabırları için teşekkür ediyorum. Ekiplerimiz olay yerinde canhıraş bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Enkazın kaldırılmasıyla birlikte tüm mahallelerimize su arzını sağlayacağız” diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya’nın lezzetleri ‘Kapadokya’da Bahar Sofraları’ etkinliğinde görücüye çıktı Kapadokya bölgesinin önemli organizasyonlarından biri olan ’Kapadokya Gastronomi Festivali’ bu yıl ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ adı altında Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde başladı. İlki 2022 yılında yapıldığında Kapadokya bölgesinde gastronomi rüzgarını başlatan festival; yine insan, tarih ve doğa temaları üzerinden yürütülüyor. Tarih boyunca kadim topraklarda yaşamış çeşitli kültür ve inançlara sahip insanların baharın gelişini, şifa, bolluk ve bereket beklentileriyle anlamlandırarak kutladıkları Hıdırellez’in geleneksel lezzetleri öne çıkartılıyor. Katılımcılar doğanın uyanışı ile insanın yeşeren umutlarının bütünleştiği, mevsimsellik ve yerelliğin ön planda tutulduğu Kapadokya’da Bahar Sofraları etkinliği ile gastronomi alanında kanaat önderleri Kapadokya’nın gastronomi mirası ile tanışma imkânı buldu. Nevşehir Valiliği himayesinde Kapadokya Üniversitesi, Ürgüp Kaymakamlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) ve Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) iş birliği ile düzenlenen festival, Kapadokya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Bölümü ile Kapadokya bölgesinin değerli şeflerinin öncülüğünde hazırlanan ve ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ sloganı ile sunulan öğle yemeği ile başladı. Kapadokya Üniversitesi Gastronomi bölümü mutfağında hazırlanan ve bölgeye özgü birbirinden farlı tatların bir araya getirildiği festivalde, özellikle küllü mısırlı ısırgan çorbası ve tatlı su balığından yapılan fava tabağı dikkat çekti. Kapadokya yöresinde yetişen bitkilerden yapılan yemeklerin ön plana çıktığı etkinlikte katılımcılara, taze otlu, asma yapraklı, bölgeye özgü bulgur pilavı ile sunulan kuzu yahninin yanı sıra, bazlama üzerinde karamelize edilmiş soğan ile sunulan kuzu ciğeri ve bölgede yetişen otlarla yapılan gözlemeler ikram edildi. Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Saniye Gezer, bölgede yenilenebilir otlardan bir araya getirdiği su ritüeli hazırladı. Bölge özgü yemeklerin sunumunun yapıldığı festivalde konuşan Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Program Yapımcısı Adnan Şahin, "Kapadokya’da bu yıl 3.’sü yapılan bu festivalin gecikmiş bir festival olduğunu düşünüyorum. Bölgenin gastronomik zenginliğinin öne çıkması konusunda çok önemli bir çalışma" dedi. Akademisyen şef ve TV yapımcısı Asuman Kerkez de yenilen yemeğin damağa imza atması gerektiğini söyledi. Kerkez, "Bu festival gerçekten çok önemli, belki de yüz yıllar önceki reçeteleri burada tatma ve deneyimleme şansınız oluyor. Kapadokya’yı çok seviyoruz. Her sene buraya keyifle geliyoruz. Eskiyle yeniyi bir araya getirmeyi çok iyi başarıyorlar. İçeride birbirinden güzel nefis şeyler tattık. Özellikle tatlı su balığından yapılan bir fava tabağı var. O tabak benim favorimdi. Bunun üzerine yetiğin hiçbir şey o tadı değiştiremedi. Yemek böyledir, damağınıza imza atar. Yıllar sonra bile hatırlarsınız" ifadelerini kullandı.