ASAYİŞ - 10 Temmuz 2019 Çarşamba 19:33

Şule Çet davasında bilirkişi: 'Tecavüz edildiği yönünde kanıtlar var'

A
A
A
Şule Çet davasında bilirkişi: 'Tecavüz edildiği yönünde kanıtlar var'

Üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüyle ilgili 3’üncü duruşma bugün Ankara Adliyesinde görüldü. Bilirkişi sanıkların tecavüz ettiği yönünde kanıtların olduğunu belirtirken, sanık Çağatay Aksu'nun "Ayakkabıyı attığımızı iddia ediyorlar. Doğa üstü güçlerim var herhalde. Birine dokunmadan tecavüz etme, birine dokunmadan aşağıya atma” sözleri tepki topladı.

Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand ile Şule Çet'in babası İsmail Çet, aile yakınları ve tarafların avukatları katıldı. Duruşma öncesi birçok kadın ve sivil toplum kuruluşu üyeleri, Ankara Adliyesi önünde toplandı. 

Duruşmada verilen uzman mütalaası üzerine ifade vermek için Mersin Üniversitesinden gelen bilirkişi Hakan Kar, sanıkların tecavüz ettiği yönünde kanıtların olduğunu ifade etti. Kar, "Olay yerinde kanıt biyolojik lekeler tespit ettim. Bunun için bir inceleme yapılmasını öneriyorum. Ayrıca Şule'nin boyun kemiğindeki kırık biçimi daha çok elle boğmada görülen bir kırıktır" dedi. 

Kar, tırnak altı sert doku geçişinin olduğunu ve bunun sert boğuşma ile olabileceğini söyledi. Sanık Akand'ın avukatı, "Tırnak altı sert doku geçişinin sert boğuşma halinde olduğunu söyledi. Hastane raporlarında müvekkilimde darp unsuru yok. Maktulle boğuşma oluyorsa böyle bir şey mümkün mü? Çünkü müvekkilimde en ufak bir kızarıklık bile yok" dedi. Bunun üzerine Kar, "Tırnak altına doku geçmesi için iki tarafın da darp edilmesi gerekmiyor" yanıtını verdi.

"Şule'nin yükseklik korkusu vardı"

Şule Çet'in arkadaşı Zehra ise, tanık olarak verdiği ifadede, "Şule dört senedir okuldan arkadaşım. Çağatay'ın yanında işe girmişti. İçeride parası vardı, onu almaya gitmişti. Şule'nin yükseklik korkusu var. Hiçbir yerde camın yanında bile duramaz. Psikolojik durumunda hiçbir sıkıntı yoktu. Zaten başına ne gelirse gelsin olumlu bakardı. Olaydan üç dört ay önce Çağatay'ın kendisine bir şeyler hissettiğini düşündüğünü söylemişti" dedi. 

Müdahil vekillerinden Onur Tatar, "Karşı taraf avukatı, Şule’nin ders notlarından dolayı moralinin bozuk olduğunu söyledi. Biz Şule’nin transkriptini istedik. Şule Çet yaşasaydı mezun olacaktı. Biz de Çağatay Aksu’nun sicil kaydına baktık. Dolandırıcılık ve uyuşturucudan kaynaklı dosyası var. Uyuşturucu nedeniyle tedavisi var" dedi. 

Olay yeri fotoğraflarını mahkeme salonunda gösteren avukat Ferhat Gebeş, “Hiçbir cinayet kusursuz değildir. Bunun sizin anlatımlarınızla alakası yok” dedi. Gebeş, olay yeri bulgularına göre hazırlanan rapordan bahsederek şunları söyledi: 

“Sanık avukatı Levent Ekmen delillerin polis tarafından karartıldığını iddia etmişti. Keşif esnasında olay yerinde inceleme yapan polise bunu söylediğimizde, olay yerini olduğu gibi muhafaza ettiğini belirtti. Sanıklara soruyorum, delilleri kim kararttı, ikiniz birlikte mi kararttınız? Şule’nin 4 metre açığa düşmesinin imkanı yok. En kuvvetli ihtimal de atıldığı. Çağatay 4.5 metreyi katederek düşmesine saniyeler kala Şule’yi tutmaya çalıştığını iddia etse de odadaki eşyaların konumu buna uygun değil. Şule’nin sol ayakkabısının önceden atıldığı açıktır. Sağ ayakkabısı da ya sonradan atıldı ya da düşme esnasında çıktı."

"Doğa üstü güçlerim var herhalde" 

Sanık Çağatay Aksu ise, “Yine bir senaryo yine bir çizim. 14 ay geçmiş. Ofis çok kısa sürede boşaltıldı. Oraya kimin gidip gitmediğini takip etmişler. '4.5 metreyi ne ara koştun' diyorlar. 'Şule’yi gördüm ve ayak bileğinden tuttum' dedim. Perde mevzuu var. Nereden önceki kayıtla perdeyi görmüşler. Ayakkabıyı attığımızı iddia ediyorlar. Doğa üstü güçlerim var herhalde. Birine dokunmadan tecavüz etme, birine dokunmadan aşağıya atma” diye konuştu. Bunun üzerine salondan tepkiler yükseldi. 

Avukat Umur Yıldırım ise, sanık Berk Akand’ın mahkemeye sunulan telefonuna ilişkin, “Berk mahkemeye doğru telefonu vermedi. Hala deliller karartmaya çalışılıyor. Çağatay Aksu yardım ettiğini söylüyor Şule’ye ama ne 112’yi ne 155’i aramış” dedi. 

Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluk halinin devam kararı vererek duruşmayı 16 Ekim'e erteledi. Mahkeme, sanık avukatlarının Çet’in eski sevgilisinin duruşmaya getirilmesi talebini ise reddetti. Duruşma sonrası sanıkların yakınları ve Şule Çet'in ailesine destek için gelen kadınlar arasında gerginlik yaşandı. 

Mahkeme sonrası konuşan baba İsmail Çet, ”Bizim üzerimize sanığın 'Kızına sahip çıksaydın' kelimelerini kayda geçirttik. Adalete güveniyoruz. Bütün sivil örgütler yanımızda. İnşallah 16 Ekim Çarşamba günü mahkeme sonuçlanır. Adalet yerini bulur” diye konuştu. 

Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20'nci katından düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand tutuklanmıştı. İddianamede sanıklar hakkında "cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası istenmişti.  

Mehmet Kalay

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Rize Valisi Baydaş 1 yıllık asayiş bilançosunu açıkladı Rize Valisi İhsan Selim Baydaş, yıl boyunca yürütülen asayiş ve diğer kurumlara ait çalışmalara ilişkin ayrıntılı değerlendirmelerde bulundu. Rize Valisi İhsan Selim Baydaş 2025 yılı boyunca Rize’de yürütülen güvenlik, asayiş, uyuşturucuyla mücadele, trafik, düzensiz göç, sahil güvenlik, 112 çağrıları ve kamu hizmetleri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Asayiş olaylarında 2024 yılına nazaran düşüş olduğuna dikkat çeken Vali Baydaş "2024 Ocak-Aralık ve 2025 Ocak-Aralık dönemlerini karşılaştırdığımızda, kişilere karşı işlenen suçta bir azalma görüyoruz. 2024’te 2 bin 368 olay meydana gelmişken, 2025’te olay sayısı 265 azalarak 2 bin 103’e düşmüştür. Bu yaklaşık yüzde 11’lik bir azalmaya tekabül ediyor ve bu tabloyu memnuniyetle müşahede ediyoruz" dedi. Mal varlığına karşı işlenen suçlara da değinen Vali Baydaş, "Mal varlığına karşı işlenen suçta da azalma devam etmektedir. 2024’te 549 olay meydana gelmişken, 2025’te bu sayı 173 azalarak 376’ya düşmüştür. Hem kişilere karşı işlenen suçlarda hem de mal varlığına karşı işlenen suçlardaki bu düşüş, kolluk birimlerimizin, emniyetimizin ve jandarmamızın dikkatli takibi ve önleyici çalışmalarıyla mümkün olmuştur" ifadelerini kullandı. Rize’de terörle mücadele kapsamında 2025 yılı içerisinde 31 operasyon gerçekleştiğini kaydeden Baydaş "Terörle mücadele kapsamında 2025 yılı Ocak-Aralık döneminde, 25’i kırsal alanda jandarma sorumluluk bölgesinde, 6’sı şehir merkezinde olmak üzere toplam 31 operasyon gerçekleştirilmiştir. Bu operasyonların 4’ü FETÖ, 3’ü DEAŞ, 2’si PKK, 1’i DHKP-C, MLKP ve diğer terör örgütleri kapsamındadır. Bu 31 operasyonla ilgili faaliyetler 2025 yılında da aralıksız şekilde sürdürülmüştür" şeklinde konuştu. Olayların yüzde 100’e yakını aydınlatılıyor Rize’de suç olaylarının tamamına yakının aydınlatıldığının altını çizen Baydaş "Evet, olaylar yaşanıyor ama burada aydınlatma oranı çok önemli. Kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranımız yüzde 99,67. Mal varlığına karşı işlenen suçlarda ise bu oran yüzde 97,72. Bu küsuratlı kısım devam eden soruşturmalardan ve delil toplama süreçlerinden kaynaklanıyor. Bu işlemler tamamlandığında oranlarımızın yüzde 100’lere ulaşmasını hedefliyoruz. Bu alanda arkadaşlarımızın üstün gayretine özellikle teşekkür etmek istiyorum" diye konuştu. "360 bin 112 acil çağrısının 141 bini asılsız" 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıları da değerlendiren Vali Baydaş, bu çağrılarından asılsız olanların büyüklüğüne dikkat çekerek "112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan çağrıların toplamı 360 bin 904’tür. Maalesef bu çağrıların 141 bin 250’si asılsız çağrı" ifadelerini kullandı.
İstanbul TFF, hak mahrumiyeti cezası alan 70 futbolcunun cezasını onadı Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Tahkim Kurulu, bahis soruşturması kapsamında 3, 6, 9 ve 12 ay hak mahrumiyeti cezası alan 70 futbolcunun cezasını onadı. TFF Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PDFK) tarafından bahis eyleminde bulundukları tespit edilen ve hak mahrumiyeti alan futbolcuların itiraz dilekçeleri Tahkim Kurulu tarafından incelendi. TFF’nin resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, 70 futbolcunun cezalarının onandığı belirtildi. Bahis eylemi nedeniyle Futbol Disiplin Talimatı’nın 57/2. maddesi uyarınca cezalandırılmasına dair kararda sübut, hukuki niteleme ve cezanın tayini bakımından bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi ile kararın onanmasına, oybirliğiyle karar verildiği belirtildi. Hak mahrumiyeti cezası onanan futbolcuların aldıkları cezalar şöyle: 3 ay hak mahrumiyeti Abdullah Berk Karadağ, Abdullah Kaan Karaca, Abdullah Kaygısız, Adar Aygür, Ahmed Fırat Seven, Ahmet Keleş, Ahmet Uzun, Ali Akkuş, Ali Ali, Ali Emir Kılıç, Ali Emre Ustaalioğlu, Ali Kılıç, Alper Demir, Alperen Arslan, Alperen Doğan, Arda Bilmez, Arda Furkan Cirit, Arda Kumru, Arda Okumuş, Atakan Akbulut, Atakan Aybastı, Baran Çetin, Batuhan Kara, Batuhan Yılmaz, Berat Şehirli, Berk Akgönül, Berkay Ünlü, Berkcan Aytaç, Bora Barlas, Burak Büyükkaya 6 ay hak mahrumiyeti Abdulkadir Akyüz, Abdullah Özçelik, Abdullah Şahin, Adem Ercan, Ahmet Kutay Çakır, Ahmet Memiş, Ahmet Yalçın Öztürk, Ali Kemal Özkan, Ali Sinan Gayla, Alperen Köroğlu, Baran Işık, Baran Keleş, Bayduhan Taşova, Berkay Arı, Berkay Emre Sarısu, Berkay Sezer, Bertuğ Uz, Buğra Aksoy, Burak Aydın, Can Alp Fidanoğlu 9 ay hak mahrumiyeti Abdullah Berkay Ekmekci, Abdurrahman Emek, Abidin Uslu, Ahmet Emin Aksakal, Ahmet Mert Kara, Ali Erkin, Ali Kızılkuyu, Anıl Arıcıoğlu, Anıl Doyuran, Anıl Özçelik, Atakan Aksoy, Atakan Yılmaz, Barış Baran, Bora Çuha, Burak Gürler, Burak Karapınar 12 ay hak mahrumiyeti Ali Fırat Okur, Anıl Batın Aydın, Behlül Aydın, Berkay Caymaz