GÜNDEM - 23 Mayıs 2020 Cumartesi 19:42

Sultanbeyli’de güzellik merkezinde klinik konseptiyle hizmet

A
A
A
Sultanbeyli’de güzellik merkezinde klinik konseptiyle hizmet

Sultanbeyli’de bulunan Epilady Kişisel Bakım Salonu’nda korona virüse yönelik üst düzey önlemler alınıyor. Koruyucu tulum, siperlik, maske ve eldivenlerle çalışan personeller, müşterilere klinik konseptiyle hizmet veriyor.

Sultanbeyli’de bulunan ‘Epilady’ isimli bir kişisel bakım salonunda korona virüse yönelik üst düzey önlemler alınıyor. Güzellik salonuna gelerek galoş giyen vatandaşlar öncelikle ateşölçer cihazıyla kontrolleri yapıldıktan ve korona virüsle ilgili bilgileri içeren anketi doldurduktan sonra içeri girebiliyor. Salonda resepsiyon çalışanları ile müşteriler arasındaki etkileşimi en aza indirmek için girişteki bankonun önüne şerit çekilirken, bekleme alanına geçen vatandaşların ise sosyal mesafe kuralına özen göstermeleri sağlanıyor.

Girişe el dezenfektanlarının konulduğu ve ‘sosyal mesafe’ uyarı yazılarının bulunduğu kişisel bakım salonunda çalışanlar da sağlık çalışanları gibi hazırlanıyor. Koruyucu tulum giyerek galoş takan personeller, maske, eldiven ve siperlikleriyle vatandaşlara hizmet veriyor.

“Klinik konseptinde çalışıyoruz”

Epilady Kişisel Bakım Salonu’nun kurucusu Nuriye Hagi, “Eşim 112 Acilde çalıştığı için gerekli tedbirleri bana anlattı. Ben de personellerime anlatıp bu şekilde bir yol izledik. Güzellik merkezi konseptinde değil de daha çok klinik konseptinde çalışıyoruz. Arkadaşlarımız tek kullanımlık önlükler giyiyor. Cihazlarımız her uygulama sonrasında dezenfekte ediliyor. Dileyen müşterilerimize kişiye özel başlık veriyoruz. Girişlerimizde ateş ölçümü yapıyoruz” diyerek ateşi yüksek olan vatandaşları kuruma almadıklarını söyledi.

Sultanbeyli’de güzellik merkezinde klinik konseptiyle hizmet

“Ateşler ölçülüyor, sosyal mesafe kuralına uyuluyor”

İçeri girmeden önce müşterilerin ateşlerinin ölçüldüğünü söyleyen güzellik salonu personellerinden Sultan Seyhan, “Korona virüs testi yaptırıp yaptırmadığını, yakınında olup olmadığını öğreniriz. Ateşi 37 derece ise veya belirtileri varsa salonumuza almayıp en yakın sağlık kuruluşuna yönlendiriyoruz. Daha sonra formumuza uygunsa eğer imzasını alıyoruz ve o şekilde içeriye alıyoruz. Epilady Kişisel Bakım Salonu’muza gelen müşterilerimiz randevularını teyit etmek için önce resepsiyona uğrarlar. Bunun için de şerit çektik, birbirlerine teması azaltmak için. Ve sosyal mesafe kuralına uymalarını sağlıyoruz. Çok yakın bir şekilde temas etmemelerini sağlıyoruz. Daha sonra bekleme alanına alıyoruz” dedi.

“Hijyen koşulları altında hizmet veriyoruz”

Bekleme alanında sosyal mesafe kuralına önem verildiğini ve oturma alanlarının ona göre ayarlandığını belirten Seyhan, “Bizim patronumuzun eşi sağlık kuruluşunda çalıştığı için bizlerde hijyen kurallarına öncelik verildi. Bunun eğitimini aldık. Tulumlarımız, eldivenlerimiz, maskelerimiz ve siperliklerimizle kendimizi de koruyoruz. Hijyen koşullarına uygun bir şekilde müşterilerimize hizmet veriyoruz” diye konuştu.

Gamze Erdemir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”