Mersin’in Tarsus ilçesinde eğitim gördüğü Çağ Üniversitesi’nden çıkıp evine gitmek için 11 Şubat’ta minibüse binen 20 yaşındaki Özgecan Aslan, minibüs şoförü Suphi Altındöken’in (26) tecavüz girişimine uğramıştı. Tecavüze direnen genç kız, Altındöken tarafından hunharca öldürülüp, elleri kesildikten sonra cesedi yakılmıştı. Soruşturma kapsamında katil zanlıları minibüs şoförü Suphi Altındöken, kendisine yardım eden babası 50 yaşındaki Necmettin Altındöken ile arkadaşı 25 yaşındaki Fatih Gökçe tutuklanmıştı. Suphi Altındöken’in eşi Neslihan Altındöken (24) eşinden boşanmak için Adana Barosu Kadın Hakları Komisyonu’na başvurdu. Neslihan Altındöken’in yanında olma kararı alan komisyon adına Komisyon Başkanı Ebru Çatıkkan davayı üstlendi. Çatıkkaş, Neslihan Altındöken'in sanık Suphi Altındöken ile aynı soyadı taşımak istemediğini söylediğini belirtti.
“NESLİHAN’IN İSTEDİĞİ TEK ŞEY BİR HAYAT”
Sürecin hızlı yürümesi için anlaşmalı boşanma protokolü hazırladıklarını ancak Suphi Altındöken'in görüşmeyi kabul etmediğini anlatan Çatıkkaş, "Daha önce de defalarca şiddet görmüş, dava açmış ancak yine gördüğü şiddet yüzünden bu davalar geri alınmış. Eşinin dediği şey de şu; 'Boşandıktan sonra yeni bir hayat kurmanı, yeni biriyle evlenmeni kabul edemem.’ Neslihan’ın istediği tek şey bir hayat. Çünkü Özgecan olayından sonra en çok mağdur olanlardan biri de o. Sanığın birçok akrabası bile soyadını değiştirmişken, onun çocuğuyla bu hayatı sürdürebilmesi çok zor. Biz de bu nedenle şiddetli geçimsizlik sebebiyle boşanma davası açtık” diye konuştu.
“BARO BAŞKANIMIZLA VE BAŞSAVCIYLA GÖRÜŞTÜK”
Boşanma davasının açılmasının ardından geçtiğimiz perşembe akşamı ailesiyle oturduğu sırada telefonunun çaldığını ve 8 yaşındaki oğlunun telefonu açtığını söyleyen Ebru Çatıkkaş, “Ben açma demeye kalmadan telefonu açtı ve huyudur telefonu açınca hoparlöre alır her zaman. Karşıdaki kişi ‘Avukat sen misin?’ diye sordu. Ben de kim olduğunu sordum. Sonra bana ‘Avukat Ebru sen misin?’ dedi. Ben de ‘Evet siz kimsiniz’ diye sordum. Bunun üzerine karşımdaki şahıs ‘Ne yapacaksın kim olduğumu? Kimsenin yuvasını yıkma. Salı günkü davadan çekileceksin. Eğer devam edersen davaya sonun Özgecan gibi olur’ diye tehdit edip telefonu kapattı. Sonra baro başkanımızla ve başsavcımızla görüştük. Gerekli koruma tedbirlerimizi ve başvurularımızı yaptık, detaylı ifadelerimizi verdik” dedi.
“KORKUMUZ YOK, TEHDİTLER YILDIRAMAZ BİZİ”
Aldığı tehdit nedeniyle Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak suç duyurusunda bulunan Avukat Ebru Çatıkkaş, Neslihan Altındöken’in mağdur bir insan olduğunu ve tek istediği şeyin gerçekten bir ‘hayat’ olduğunu yineledi. Herkesin koruması gereken en önemli değerin insan hayatı olduğunu dile getiren Çatıkkaş, insan hayatının korunması dışında bu hayatı da onurlu bir şekilde devam ettirmesinin korunması gereken önemli bir şey olduğunu ifade etti. Avukat olarak ve Adana Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak mağdur olan herkesin yanında duracaklarını vurgulayan Çatıkkaş, “Herhangi bir korkumuz yok, tehditler zaten bizi yıldıramaz. Bundan sonra daha dik duracağız. Doğru bir şey yaptığımızı düşünüyorum. Mağdur olan birinin yanında yer alarak onu daha güçlü kıldığımızı düşünüyorum. Sürece sonuna kadar devam edeceğiz. Kesinlikle davadan çekilmeyeceğim, bu tehdit korkutamaz bizi” ifadelerini kullandı.
NURİ PİR
