GÜNDEM - 08 Nisan 2021 Perşembe 09:41

Taksim Camii Ramazan'a hazırlanıyor

A
A
A
Taksim Camii Ramazan'a hazırlanıyor

Taksim Camii'nin iç kısımdaki boya işlemlerinin tamamlanması ve halılarının serilmesinin ardından Ramazın’ın son cuması ibadete açılması planlanıyor. Dış cephesindeki çalışmaların bittiği caminin iç kısmına ise 12 metre çapında olan avizenin asıldığı görülürken cami ise havadan görüntülendi.

Taksim Meydanı'nda temeli 17 Şubat 2017'de atılan, yaklaşık 2 bin 482 metrekare arsa alanına ve 16 bin 220 metrekare inşaat alanına sahip cami inşaatında sona gelindi. Mimarlığını Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nin mimarı Şefik Birkiye ile Selim Dalaman'ın yaptığı Taksim Cami inşaatında dış cephe çalışmaları tamamlandı. Caminin iç kısmında ise boya çalışmalarının devam ettiği görüldü. Namaz alanındaki ahşap duvar kaplamaları tamamlanan camiye 12 metre çapında avize asıldı.

Caminin hatlarındaki ana mekan kubbe göbek yazısında Fatiha Suresi, ana mekan kubbe kasnağında Ali İmran suresi, ana mekan orta kuşak yazısında Bakara Suresinin 285 ve 286. ayetleri ile Haşr Suresinin 20-24. ayetleri, giriş kubbesi göbek yazısında İhlas Suresi, giriş kubbesi kasnak yazısında Ayet-el Kürsi ve Bakara Suresinin 255, 256'ıncı ayetleri, ana kapı üstü yazısında Nisa Suresi'nin 103'üncü ayetinin son kısmı ve İstiklal girişi kapı üstü yazısında ise Ra'd Suresinin 24'üncü ayeti yer alıyor. Caminin içerisinde yer alan 6 hat levha da asıldı. Caminin mihrabının yapımı ve taş kaplama işçiliği de tamamlandı. Bodrum katlarda taş ve ahşap kaplama işlerinde sona gelinirken abdesthanelere ise çeşmeler takıldı. İnşaat çalışmalarının bitmesinin ardından halılar da cami içerisindeki yerini alacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM'deki Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında Taksim Camii’nin Ramazan Ayı'nın son cumasında ibadete açılacağını ifade etti.

“Şuan caminin içinde son kat boya işlemleri kaldı”

Caminin son durumu hakkında bilgi veren Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürü Hayrullah Çelebi, “Dış cephedeki bütün imalatlarımız tamamlandı sadece iç kısımda son kat boya işlemi kaldı. Şadırvan ve tuvalet kısımlarımız tamamlandı. Aşağıdaki otopark kısmında eş zamanlı devam eden sıva ve boya çalışmalarımız kaldı. Caminin yüzde 99’u tamamlandı diyebiliriz. İçerideki tenzilat çalışmaları ve levhalar asıldı. Şuan caminin içinde gördüğünüz gibi son kat boya işlemleri kaldı. Halılarımız hazır içerideki inşaat çalışmaları temizlendikten sonra biz buraya halılarımızı sereceğiz. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi burayı Ramazan’ın son cuması ibadete açacağız” şeklinde konuştu.

Sümeyye İnal-Ahmet Faruk Sarıkoç-İsmail Coşkun

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”