GÜNDEM - 07 Şubat 2017 Salı 16:00

Taksim Meydanına yapılacak caminin fotoğrafları ortaya çıktı

A
A
A
Taksim Meydanına yapılacak caminin fotoğrafları ortaya çıktı

İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulunda görüşülüp onaylanan ve yapılmasının önünde artık bir engel kalmayan Taksim'e yapılacak caminin fotoğrafları ortaya çıktı.

İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından onay verilen Taksim Meydanı'na yapılacak caminin fotoğrafları ortaya çıktı. Maksem’in arkasındaki derme çatma mescidin bulunduğu alana yapılacak cami ile 49 yıllık tartışma sona erecek. Vakıflara ait 2 bin 482 metrekarelik araziye yapılacak olan ve mimar Y. Mimar Şefik Birkiye ve Dr. Mimar Selim Dalaman tarafından projesi yapılan caminin çizim aşamasında Beyoğlu'nun tarihi hassasiyeti, bölge dokusu ve en önemlisi hemen arkasında yer alan Rum Ortodoks Kilisesi ile Ermeni Katolik Kiliselerinin yüksekliklerinin dikkate alındığı belirtildi.
Taksim Meydanı ile Beyoğlu mimari dokusunda sıkça rastlanan 20'nci yüzyıl başındaki Art Deco mimari stilinden esinlenilen Taksim Camisi, I. Mahmud tarafından 1731 yılında bölgeye su taksimi yapmak için inşa edilen, sekiz köşeli ve sekiz köşeli bir çatısı bulunan küfeki taşından Taksim Makmesi'nin arkasına, bugün hizmet veren derme çatma mescidin bulunduğu alana yapılacak.

Taksim Meydanına yapılacak caminin fotoğrafları ortaya çıktı

960 kişi ibadet edebilecek
İstanbul'un kalbi olarak adlandırılan Beyoğlu'nda yapılacak Taksim Camisi'nin zemin üstü bina yüksekliği 20,70 metre kubbe yüksekliği 9,6 metre toplam mahya yüksekliği 30,3 metre olacak. Bu yükseklik özellikle diğer dini mabetlerin yüksekliği dikkate alınarak projelendirilen cami tamamlandığında aynı anda zemin katta 960 kişi ibadet edebilecek.
Kot farkı dikkate alınarak tasarlanan projenin yer altında üç katı bulunacak. Otopark olarak tasarlanan üç katta toplam 165 araç park edebilecek. Yapıda konferans ve sergi salonları da tasarlanırken 875 metrekare zemine oturan projenin dış cephesinde açık renk doğal taşlar kullanılması planlanıyor.

Tartışma 1968'de başladı
İstanbul Taksim Meydanı'na cami yapılıp yapılmaması tartışması 1968'de başladı, devam eden yıllarda da sürdü. Danıştay, 1983 senesinde cami yapılmasına izin vermemişti. Buna karşılık, mevcut derme çatma mescit, ihtiyaca cevap vermekten her geçen gün uzaklaşırken camiye olan talep artarak devam etti. Mevcut mescitte namaz kılanlar, mimarisi olmayan derme çatma bir yapının Taksim’e, İstanbul’a, Türkiye’ye yakışmadığını sürekli dile getirerek ibadete uygun bir mabet talep etti.
1994'te İstanbul Belediye Başkanlığına seçilen Recep Tayyip Erdoğan, Taksim Camisi’nin yapılmasında kamu yararı olduğunu yıllarca savunarak konuyu ısrarla takip etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında, "Maksem'in olduğu yere de Taksim Meydanı'nın ihtiyacı var. Oraya bir Selatin Camii yerleşmesi lazım. Bunların projesi hazır" demişti.


Taksim Meydanına yapılacak caminin fotoğrafları ortaya çıktı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”