GÜNDEM - 16 Eylül 2016 Cuma 14:59

Tarık Akan’ın oğlundan cenaze açıklaması

A
A
A
Tarık Akan’ın oğlundan cenaze açıklaması

Tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden usta aktör Tarık Akan’ın oğlu Barış Üregül, babasının 14 aydır kanser tedavisini gördüğünü söyleyerek, “Babam her zaman film çekmek istiyordu. Hastayken bile onun düşünceleri içerisindeydi” diye konuştu.

Akciğer kanseri nedeniyle tedavi gördüğü hastaneden bugün sabaha karşı hayata gözlerini yuman usta aktör Tarık Akan’ın oğlu Barış Üregül kardeşleri ile birlikte, babasının hayat arkadaşı Acun Günay ile birlikte yaşadığı eve geldi.

Akan’ın Bakırköy’de bulunan evi önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Barış Üregül, Akan için 18 Eylül Pazar günü saat 14.00’te Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda cenaze töreni yapılacağını söyledi. Üregül, babası Akan’ın törenden sonra Teşvikiye Camii’nde ikindi vakti kılınacak cenaze namazının ardından Bakırköy Zuhuratbaba Mezarlığı’na defnedileceğini belirtti.

Metanetli olduğu gözlenen Barış Üregül, Tarık Akan’ın tedavi sürecine ilişkin bilgiler de paylaştı. Üregül, Akan’ın dün sabaha karşı saat 01.00’de kanserden dolayı kaybettiklerini söyleyerek, “Son iki günü yoğun bakımdaydı. Acı çekmedi onu biliyoruz. Son zamanlarında acı çekmeden veda etti. Ben, Özgür ve Özlem, 30 senelik hayat arkadaşı Acun Günay yanındaydık her zaman. Son iki haftasında hastanedeydi. Elimizden gelen her şey yapıldı. Türkiye’nin en iyi doktorları ilgilendi. Bütün doktorlarına teşekkür ediyorum, çok iyi baktılar, her şeyi denediler. Ama maalesef kaybettik” dedi.

“Babamın tek ailesi biziz”
Bir basın mensubunun, Tarık Akan’ın kardeşinin hastane önünde yaptığı açıklamayı hatırlatması üzerine, “O açıklamasını dikkate almayın lütfen. Ben, kardeşlerim ve Acun Günay babamla ilgili bütün işler için her zaman biz yanındaydık. Biz idare ettik. Tek ailesi de biziz. Babamın başka bir ailesi de yoktur” ifadelerini kullandı.

“Hastalığının duyulmasından sonra kötüleşmeye başladı”
“Babam sanatçı hassaslığında bir insandı” diyen Üregül, “Biz hastalığı gizli tuttuk babam istediği için. 14 aydır çektiğimiz bir sıkıntıydı bu kanser illeti. Ortaya çıktıktan sonra daha çok üzülme yaşadı, o günden sonra kötüleşti. Ondan sonra da devamlı kötüye gitti. 14 ay önce akciğerde olan bir tümörle alakalı operasyon geçirdi. Tümör alındı, ameliyat başarılı geçti ama ne yazık ki tümör büyüme yapmış yine akciğerde. Radyoterapi, kemoterapi her şey görüldü. Akciğeri geçtikten sonra hemen karaciğerde gözüktü. Karaciğerde kemoterapi işe yaramadı. Büyümesi durdurulamadı. Son zamanında da karaciğer yetmezliğinden oluşan böbrek fonksiyonlarının bitmesinden ötürü hayata gözlerini yumdu” dedi.

“Babam her zaman film çekmek istiyordu”
Tarık Akan’ın bir vasiyeti olup olmadığı sorusuna yanıt veren Üregül, “Babamın her zaman film çekmek istiyordu. Hastayken bile onun düşünceleri içerisindeydi. Ben duygusallaşmak istemiyorum zaten zor tutuyorum kendimi. Özel şeylere girersem tutamayacağım kendimi. Biz vasiyet konuşmadık, böyle bir şeye dilimizde varmadı. Hiçbir zaman da konuşmadık” şeklinde konuştu.

“Benim için bir ağabeydi”
Barış Üregül açıklama yaptıktan sonra eve geri dönerken sanatçı Fazıl Say, taziye ziyareti için Akan’ın evine geldi.

Say, “Hepimizin başı sağolsun. Tanıdığım en iyi, en güzel ruhlu, en güzel kalpli insandı, en dürüst insandı. Benim için ağabeydi. Yaptığı onca filmden, bütün kültür sanat faaliyetleriyle, müthiş güzel bir insanlık ve demokrasi mücadelesiyle akıllarda kalacak. Çok öneli bir figürdü Türkiye için. Ben çok üzgünüm. Birkaç önce ziyaret ettiğimde söyledi hastalığını bana, ama birkaç ay sonra ölecek gibi değildi” dedi.

“Tarık Akan ile tartışmak için özel bir beceri gerekirdi”
Cenaze töreni için Akan’ın diğer sanatçı dostları ile birlikte bir şeyler hazırlayacaklarını dile getiren Say, “Bütün sanatçı dostları bir şeyler yapmayı planlıyoruz. Bu akşam oturup konuşacağız. Tarık Akan çok fazla sevilen, çok fazla filmde oynayan bir insandı. Eğitime çok önem veriyordu, okulu vardı. Kimseyle tartışmazdı. Tarık Akan ile tartışmak için özel bir beceri gerekirdi. Kavgayı sevmezdi, her şeyi iyi bağlayan bir insandı. 16 yıl kadar önce tanışmıştık. Başımız sağolsun” ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.