Kaza, saat 23.30 sıralarında Pursaklar Altınova Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; teravih namazından çıktıktan sonra evine gitmek isteyen Ahmet Yerlikaya’ya (87), Alparslan Türkeş Bulvarı’nın Çankırı istikametinde bulunan yaya geçidinde, Abdurrahman Engin’in kontrolündeki 06 ET 0403 plakalı otomobil çarptı. Yerlikaya, sağlık ekiplerinin bütün müdahalelerine rağmen kurtarılamadı.
MAHALLELİ YOLA BARİKAT KURDU
Yaşlı adamın ölümü üzerine çok sayıda mahalle sakini kazanın gerçekleştiği yolda toplandı. Yolda sürekli gerçekleşen kazalardan dert yanan mahalleli, bulvarın Çankırı istikametini trafiğe kapattı. Yola tahta kalaslarla ve sebze kasalarıyla kurulan barikat, uzun araç kuyruklarına neden oldu. Bazı mahalle sakinleri ise, yolu trafiğe kapatanlara tepki gösterdi. Tartışmalar üzerine, yol tekrar trafiğe açıldı. Polis ekipleri, sinirleri gerilen mahalleliyi sakinleştirmekte zorlandı.
Yerlikaya’nın hayatını kaybettiği yolda sürekli kazalar meydana geldiğini dile getiren Yıldırım Beyazıt Mahallesi Muhtarı Seyhan Yerli, “Bizim burada hemen hemen her 2-3 ayda böyle bir kaza gerçekleşiyor. Araçlar, burada hiç hız sınırı tanımıyor. Yaklaşık 100 metre ileride bir kavşağımız var; biz sadece oraya yeşil, sarı, kırmızı ışık istiyoruz. Yazık, günah; daha önce de 8 yaşında bir çocuğumuzu kaybettik” diye konuştu.
“CANLARIMIZ DAHA FAZLA YANMASIN”
Altınova Mahallesi Muhtarı Evren Öztürk ise, “2013 yılında muhtar olduğumdan beri 3 defa Kara Yolları’na dilekçe verdim. Buraya sadece yanıp sönen tekli lambayı taktılar. Geçenlerde 8 yaşında bir çocuğumuz vefat etti. Şimdi de haberini aldık; hacı amcamız vefat etmiş. Üst geçidi uzağa koydular. Ben 3 kere kaymakam bey aracılığıyla dilekçe verdim. Biz, ya bu lambanın kırmızı, yeşil, sarı şeklinde 3’lü olmasını ya da alt geçit istiyoruz. Bundan başka istediğimiz hiçbir şey yok. Burada ‘Okul geçidi” levhalarımız var. Yaya geçidimiz var ama kimse bizi kale almıyor. Büyükşehir Belediyesinden, “Kara Yolları’ndan müsaadeyi alın, biz oraya ışıklarımızı takalım” dediler. Kara Yolları, Büyükşehir’e müsaade etmedi. ‘Orası bizim sınırlarımız’ dedi. Aşağıya 50 hız limiti tabelası koymuşlar; ama buradan 120-130 kilometre hızla geçiyorlar. Yetkililere buradan sesleniyoruz; lütfen burada gerekli önlemleri alın. Canlarımız daha fazla yanmasın” ifadelerini kullandı.
Kazayı gördüğünü belirten Altınova Mahallesi sakini Hüseyin Kurt, şöyle konuştu:
“Camiye gidenler teravihten çıktı. Oğlu yoldan geçti, kaldırıma çıktı; o daha çıkamadan otomobil arkasından vurdu, hiç frene basmadı. Çok hızlı seyir ediyordu.”
Trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Ahmet Yerlikaya’nın oğlu, mahalle sakinlerinden yolu tekrar trafiğe açmalarını istedi. İnsanların yolun kapatılmasından dolayı mağdur edilmemesi gerektiğini söyleyen acılı evlat, “Trafik kazası Allah’tan gelen bir şey. Biz, babamızı kaybettik, acımız büyük ama yolu kapatıp da milletin hakkına tecavüz edemeyiz” dedi.
“BEN İTFAİYE DEĞİLİM MUHTEREM”
Bazı mahalle sakinleri, bir süre sonra olay yerine gelen Pursaklar Kaymakamı İhsan Kara’ya “Niye kazadan 2 saat sonra geliyorsun” diye tepki gösterdi. Olay yerine başsağlığı dilemek için geldiğini söyleyen Kaymakam Kara, “Ama ben itfaiye değilim muhterem. Beni itfaiye ile karıştırma. Öyle deme, ben 5 dakika önce haber aldım, 5 dakikada buraya geldim” diye konuştu.
“KİMSE BANA MÜRACAATTA BULUNMADI”
Bir yılı aşkın süredir Pursaklar Kaymakamı olarak görev yaptığını, görev yaptığı süre zarfında kimsenin yolda alınması gereken önlemlerle ilgili talepte bulunmadığını kaydeden Kara, “Allah rahmet eylesin, başınız sağ olsun. Bana Altınova’da bu bölgeyle ilgili kırmızı ışık ve üst geçit müracaatı hiç yapılmadı. ‘Başvuru yapıldı’ dediğiniz tarihte ben yoktum. Bana böyle bir başvuru yapılmışsa ve ben de gereğini yapmamışsam, her türlü eleştiriye açığım. Ben sizi dinlemeye geldim. Sizlerin taleplerini dinlemek istiyorum. Ben muhtarımla, vatandaşımla beraberim. Burada ışık mı isteniyor, hangi tedbir isteniyor? Ben sizinle beraber elimden geleni yapacağım. Bunu bir kardeş sözü olarak veriyorum. Ben 1 yılı aşkın zamandır buradayım; benim zamanımda böyle hoş olmayan bir hadise şükürler olsun ki olmadı. Bana bu da iletilmedi. Keşke kaza daha olmadan bana, ‘Bizim böyle bir teklifimiz var, bu konuda sizin de gayretinizi istiyoruz’ denseydi; ben sizin için elimden geleni yapardım” şeklinde konuştu.
