EKONOMİ - 17 Kasım 2009 Salı 17:36

TMSF, batan bankaları raf temizliği projesi'yle anlattı

A
A
A
TMSF, batan bankaları raf temizliği projesi'yle anlattı

TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, bankacılık sisteminin 1994'ten 2003 yılına kadarki dönemde Türkiye ekonomisine maliyetine ilişkin olarak, bankalara 30 milyar doların üzerinde bir kaynak aktarımı olduğunu söyledi.

YELİZ CANDEMİR-TOLGA MEŞELİ/İSTANBUL

TMSF iki yılı aşkın bir süredir, 25 kişilik uzman bir ekiple hazırladığı Raf Temizliği Projesi'ni TMSF Başkanı Ahmet Ertürk'ün katıldığı bir basın toplantısıyla kamuoyuna sundu.

Toplantıda konuşan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, Raf Temizliği projesinin toplam maliyetinin yaklaşık 435 bin TL olduğunu belirterek, bu projenin TMSF'nin 6 yıllık çalışma döneminin hesabını verme olarak algılanabileceğini söyledi.

TMSF'nin önemli ölçüde işinin çatışmayı yönetmek olduğunu ifade eden Ertürk, "Borçlularla bir çatışma ortamı içerisinde çalıştık. Bu bizim tercihimiz değildi. Biz alacaklı kurum olarak alacağımızı maksimum düzeyde almak için elimizden geleni yaptık. Yasanın bize verdiği yetkileri sonuna kadar kullanma kararlılığı gösterdik. Borçlular ise maalesef önemli ölçüde borçlarını ödemekten kaçınma refleksiyle hareket ettiler" dedi.

Ertürk, "Sık sık şu suçlamayla karşılaştık, 'TMSF bizi tehdit etti, bize tehditle bunları yaptırdı.' TMSF'nin tehdit ettikleri dediği şey. TMSF'nin yasal kararlılığını göstermesidir" şeklinde konuştu.

TMSF'nin yaptığı her işin yargı denetiminden geçmekte olduğunu kaydeden TMSF Başkanı Ertürk, "Toprak grubuyla ilgili yaptığımız bütün ihaleler yargıda, yargının denetiminden geçmekte. Bunlarla ilgili lehimize bazı kararlar çıktı. Ama bu süreç devam ediyor" dedi.
Fonun banka çözümleme deneyimden bahseden Ertürk, toplam 25 bankanın 5 tanesinin iflas ve tasfiye sürecinde olduğunu, bunların 3 tanesinin bankacılık lisanslarının iptal edildiğini söyledi.

30 milyar doların üzerinde bankalara bir kaynak aktarımı olduğunu ifade eden Ertürk, "30 milyarın 18.5 milyar TL'sini geri kazanmışız. Bu yüzde 60 oranına tekabül etmektir ki, bu oran uluslar arası ölçekte başarılı bir oran" dedi.

"PAMUKBANK VE İMAR BANKASI DÖNÜM NOKTASI OLDU"

Batık bankalara değinen Ertürk, "2002-2003 döneminde Pamukbank ve İmar Bankası'nın zor duruma düşerek TMSF tarafından yönetimine el konması dönemin en büyük operasyonu oldu. Çünkü her iki bankanın toplam bilanço büyüklüğü, zararı ve kamuya yarattığı yük TMSF'nin el koyduğu diğer bankaların toplamıyla eş değerdi. Özellikle İmar Bankası dünya bankacılık tarihine olumsuz anlamda geçmeyi tam anlamıyla hak eden bir bankaydı" dedi.
İmar Bankası olayının aynı zamanda yasal alt yapının oluşmasında da bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Ertürk, 5020 yasayla başlayan sürecin İmar Bankası tarafından tetiklendiğini söyledi.

"UZAN OPERASYONU ÇOK ÖNEMLİYDİ"


TMSF Başkanı Ertürk, "14 Şubat'ta yapılan uzan operasyonu ilk defa TMSF'yi bir fenomen olarak kamuoyunun önüne çıkardı. Uzan operasyonu şu anlamda çok önemliydi. Uzan operasyonu ilk defa kamuoyuna bazı şeylerin unutulmaya terk edilmeyeceğini, yapılanların hesabının en etkin, en vurucu şekilde sorulacağını gösterdi kamuoyuna" dedi.

"TOPLAM MALİYETİ 30 MİLYAR DOLARA ULAŞAN BİR KAYNAK BANKALARA AKTARILMIŞ DURUMDA "


Toplantıdan sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, "Toplam maliyeti 30 milyara ulaşan bir kaynak bankalara aktarılmış durumda. Faiz oranlarının nasıl olacağı, hangi oranlarda uygulanacağı düzenine bağlı olarak 50 -65 milyar dolar düzeyine ulaşmakta. En son hazineden kullandığımız kaynak hazine tarafından fonun borcu olarak kayıtlarımıza geçiyordu. Bu işlemin bir borçlandırma işlemi değil, bu işlemin bir kamu kaynağının banka sistemini kurtarma işlemi olduğunu, dolaysısıyla fonun borçlu olarak gösterilmesinin hukuki olarak doğru olmadığını düşündük her zaman. TMSF'nin borcu olarak gösterilen rakam bir yasayla kayıtlardan silindi. Bu çıkarılan rakam 90 milyar TL. Bu da yaklaşık 65 milyar dolara tekabül ediyor" dedi.

"BANKA ÇÖZÜMLEME TARAFINDA 3 MİLYAR DOLAR ÜZERİNDE BİR GELİR BEKLENTİSİNE SAHİBİZ"

Ertürk, "Çözümleme süreci bitmiş değil. Burada yaklaşık 3 milyar doların üzerinde bir gelir beklentisine sahibiz. Bu nedenle TMSF'nin çözümle tarafı bir süre daha devam edecek" dedi.

"TMSF'DEN KAÇ TANE BAŞKANIN GELİP GEÇECEĞİNİ GÖRECEĞİZ"

Bundan sonraki TMSF yönetimleri bu perspektif ışığında çalışmalarını sürdüreceğini kaydeden Ertürk, "Kaç tane başkanın daha buradan gelip geçeceğini biz de birlikte göreceğiz" dedi.

"YASAL BİR DEĞİŞİKLİK YAPILMADIKÇA, GÖREVE DEVAM ETMEM MÜMKÜN DEĞİL"


Toplantıda görev sürecinin devamı hakkında bir soru sorulması üzerine Ertürk, "TMSF başkanlığının süresi 6 yıllık bir süre. Altı yıllık görev sürem 31 Ocak 2010 tarihi itibariyle bitiyor. Yasal düzenleme ikinci kez atamayı imkansız kılıyor, dolayısıyla yeni bir yasal değişiklik olmazsa göreve devam etmem mümkün değil" dedi.

Bu toplantının geçen altı yıllık dönemine yönelik kamuoyuna bir hesap verme anlamı taşıdığını ifade eden TMSF Başkanı Ertürk, "Aynı zamanda geçen altı yıllık sürecin bilançosunu da paylaşmış oluyoruz. Biz iyi iş yaptığımız ve başarılı olduğumuz kanısındayız. Bu algının kamuoyu tarafından da paylaşıldığına ve paylaşılacağına inanıyoruz. TMSF Başkanlık görevim bittikten sonra ne yapacağım benim de kendime sorduğum bir soru" dedi.

"RAF TEMİZLİĞİ PROJESİ 50 BİN SAYFA EVRAK İNCELENEREK HAZIRLANDI"

20 kitaplık Raf Temizliği Projesi, batan bankalarla ilgili 50 bin sayfa evrak, 7 bin doküman ve çok sayıda banka raporu satır satır incelenerek ortaya çıkarıldı. Yakın geçmişimizde yaşanan bankacılık sorunlarının sebep ve sonuçlarının daha net görülmesine ve anlaşılmasına katkı sağlamayı amaçlayan Raf Temizliği Projesi kapsamında her banka için ayrı bir kitap hazırlandı ve bankaların çözümleme süreçleri kronolojik olarak tüm detaylarıyla incelendi.
Kitaplarda ilk olarak bankaların Fona devir sebepleri ve kullanılan istismar yöntemleri anlatılıyor. Sonrasında çözümleme ve geri kazanım faaliyetleri, mali bünyelerini rehabilite etme, satış, devir ve birleştirme gibi çözümleme adımları ve hukuki süreçleri ortaya konuluyor.

"ÇÖZÜMLEME SÜREÇLERİ DETAYLI OLARAK ANLATILIYOR"

TMSF bilgi ve deneyimlerinin yazılı hale getirilerek kamuoyu ile paylaşılmasının hedeflendiği Raf Temizliği Projesiyle, özellikle 2000-2001 yıllarındaki faaliyetlerinde ağırlıklı bir yere sahip olan sorunlu banka çözümleme sürecinin "idari", "hukuki ve "mali" yönleri ele alınıyor.
Gerçekleştirilen işlemlerin saydamlığını ve hesap verilebilirliği artırmayı da amaçlayan proje, mevcut banka çözümleme faaliyetlerinin daha da geliştirilmesine yönelik olarak bu alanda yürütülecek yeni tasarım ve uygulama çalışmalarına örnek olma niteliği taşıyor.
Raf Temizliği Projesi'yle Fon tarafından banka çözümleme faaliyetlerinin hangi ortam ve koşullar altında, hangi kısıtlar ve öncelikler dikkate alınarak gerçekleştirildiği hakkında da kamuoyu bilgilendirilmiş olacak.

Raf Temizliği Projesi kapsamındaki kitaplar e-book olarak www.raftemizligi.com adresinde de yer alacak ve TMSF'nin uzman ekipleri kitaplarla ilgili güncellemeleri yapmaya devam edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Öldürüp gömmüşlerdi, adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2’si tutuklandı, 6’sı serbest kaldı Sakarya’da 20 gündür kayıp olarak aranan ve ağaçlık alanda toprağa gömülü halde bulunan şahsın ölümüne ilişkin adliyeye sevk edilen şüphelilerden 2’si tutuklanırken, 3’ü adli kontrolle 3’ü savcılık ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Alınan bilgiye göre, 11 Nisan gününden sonra kendisinden haber alınamayan yabancı uyruklu Mohammed Azeez Mahdi Mahdi için yakınları kayıp başvurusunda bulundu. Hususa ilişkin inceleme başlatan polis ekipleri, kayıp şahsın bağlantılı olduğu kişilerin ifadelerine başvurdu. Tutarsız ifadeler üzerine sorgularını genişleten ekipler, şahsın öldürülüp Erenler ilçesi Hürriyet Mahallesi’nde ağaçlık alana gömüldüğü bilgisine ulaştı. Bölgede çalışma yapan ekipler, kadavra köpeklerinin yardımıyla Mahdi’nin cesedini buldu. Olay yerine yapılan incelemenin ardından polis ekiplerince Mahdi ile bağlantılı 8 Türk vatandaşını gözaltına alındığı, yabancı uyruklu bir kişinin ise arandığı öğrenildi. Film sahnesi değil tasarlanmış cinayet Mohammed Azeez Mahdi Mahdi’nin yabancı uyrukluları ücret karşılığında taksi minvalinde taşımacılık yaptığı öğrenildi. Çalışmalarını genişleten polis ekipleri, Mohammed Azeez Mahdi Mahdi’nin ölümüne ilişkin detayları ortaya çıkardı. Mahdi’nin kumar mevzusundan kaynaklı alacak verecek meselesi bulunduğu ve alacaklıların öldürülen şahsın taksisine müşteri gibi binerek kafasına sıktıkları öğrenildi. Evli ve 3 çocuk babası Mahdi’yi öldüren şüpheliler, daha önceden kiraladıkları atölye tarzı işyerinin arkasındaki ağaçlık alana götürerek gömdüğü ve şahsın aracını satmaya çalışırken yakalandıkları ortaya çıktı. 2 tutuklama Olaya ilişkin gözaltına alınan şüphelilerden iş yerinin sahibi H.B. (43), Y.Ö. (28), U.A. (40), E.K. (30), Ö.C. (43), K.B. (16), E.S. (21) ve S.T. (30) emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Bahse konu olan olaya ilişkin bir yabancı uyruklu şahsın ise arama çalışmalarının devam ettiği öğrenildi. Hakim karşısına çıkan şüphelilerden H.B. (43) ve E.S. (21) ’Kasten adam öldürme’ suçundan tutuklanırken U.A. (40), E.K. (30), ve Ö.C. (43) adli kontrolle K.B. (16), Y.Ö. (28) ile S.T. (30) savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Ankara Ticaret Bakanlığı: "İsrail ile ihracat ve ithalat tamamen durduruldu" Türkiye, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları ve insani yardımları engellemesi üzerine, İsrail’le tüm ihracat ve ithalat işlemlerini durdurma kararı aldı. Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, "Bilindiği gibi, İsrail’in Filistin’e yönelik uluslararası hukuk ve insan haklarına aykırı saldırıları neticesinde bugüne kadar 15 bini çocuk, 35 binden fazla Filistinli sivil hayatını kaybetmiş, yaklaşık 78 bin Filistin vatandaşı ise yaralanmıştır. Türkiye 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana çatışmaların durdurulması, insani kayıp ve fiziki yıkımın engellenmesi, kalıcı ateşkesin sağlanması ve iki devletli çözümün hayata geçirilmesi için en üst düzeyde girişimlerde bulunmuş, diplomasinin tüm araçlarını kullanmıştır. Ülkemiz ilk günden bu yana Gazze halkının yardımına koşmuş, başta gıda, sağlık ve tıbbi yardım malzemeleri olmak üzere gemiler ve uçaklarla on binlerce ton insani yardımı bölgeye ulaştırmış, binlerce hastayı tahliye ederek bu zor günlerinde Filistinli kardeşlerimizin yanında olmuştur. Bununla birlikte, İsrail’in sebep olduğu katliam, insani felaket ve fiziki yıkım devam etmiş, İsrail Hükümeti uluslararası ateşkes çabalarını karşılıksız bırakmış ve insani yardımları engellemiştir. Türkiye bunun üzerine 9 Nisan 2024 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, 54 ürün grubunun İsrail’e ihracatını kısıtlamıştır. Alınan bu kararda, İsrail Gazze’de derhal ateşkes ilan edene ve yeterli miktarda ve kesintisiz insani yardım akışına izin verinceye kadar kısıtlama tedbirlerinin yürürlükte kalacağı vurgulanmıştır. Buna rağmen, İsrail Hükümetinin saldırgan tutumunu sürdürdüğü, Filistin’deki insani trajedinin kötüleştiği müşahede edilmektedir” denildi. Açıklamada, “Bu itibarla, devlet düzeyinde alınan tedbirlerin ikinci aşamasına geçilmiş, İsrail’le ilgili ihracat ve ithalat işlemleri tüm ürünleri kapsayacak şekilde durdurulmuştur. İsrail Hükümeti Gazze’ye kesintisiz ve yeterli miktarda insani yardım akışına izin verinceye kadar Türkiye söz konusu yeni tedbirleri kesin ve kararlı bir şekilde uygulayacaktır. Öte yandan, işgal altında yaşamak zorunda kalan Filistinli kardeşlerimizin bu kısıtlamalardan etkilenmemesi için Ticaret Bakanlığımız ile Filistin Milli Ekonomi Bakanlığı arasında gerekli çalışmalar koordine edilmektedir. Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Filistinli kardeşlerimizin haklı davasını desteklemeye devam edecektir” ifadeleri yer aldı.