EKONOMİ - 30 Mart 2020 Pazartesi 14:44

Tofaş'tan korona virüs mücadelesine büyük destek

A
A
A
Tofaş'tan korona virüs mücadelesine büyük destek

Tofaş, yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını ile mücadelede ihtiyaç duyulan tıbbı malzeme bulunurluğuna destek olmak amacıyla, ekipman üretimine başladı.

 Sağlık sektöründe görev yapan personelin virüsten korunması amacıyla Tofaş'ta geliştirilip üretilen, hekimlerce doğrulanmış tıbbi destek ekipmanları, biyolojik örnek alma kabini ve entübasyon kabininin ilk örnekleri geçtiğimiz gün Bursa Şehir Hastanesi'ne teslim edildi. Tofaş, bu ekipmanlara ek olarak bu hafta itibariyle “siperlikli maske"nin seri üretimine başlayarak, sağlık çalışanlarına destek sağlayacak.

Türkiye'nin beşinci büyük sanayi kuruluşu Tofaş, dünyayı etkisi altına alan yeni tip korona virüs (Covid-19) salgınıyla mücadele kapsamında, sağlık çalışanlarına için tıbbi destek ekipmanları üretmeye başladı. Sağlık personelini ve hastane ortamını virüsten korumak amacıyla geliştirilen biyolojik örnek alma kabini ve entubasyon kabini Bursa Bursa Şehir Hastanesi hekimlerine teslim edildi. Pandemik virüsün yayılmasına engel olmak ve sağlık personelini korumak için konu uzmanları ile yaptığı değerlendirmelerde en çok ihtiyaç duyulan koruyucu ekipmanları değerlendiren Tofaş, bu konuda hızla çalışmaya başladı. Tofaş Ar-Ge Merkezi'ndeki çalışmalar kapsamında; biyolojik örnek alma kabini ve entübasyon kabini üretimleri gerçekleştirildi. Bursa'daki fabrikada ilk etapta üretilen biyolojik örnek alma ve ve entübasyon kabini Bursa Şehir Hastanesi'ne teslim edildi. Tofaş, bu ekipmanlara ek olarak bu hafta itibariyle “siperlikli maske"nin seri üretimine başlayarak, sağlık çalışanlarına destek sağlayacak.

“Hekimlerce doğrulanan tasarımlarımızı ilgilenen tüm firmalara açacağız"
Tofaş CEO'su Cengiz Eroldu, “Türkiye'nin öncü sanayi ve ArGe şirketlerinden biri olarak, korona virüs ile verilen mücadeleye gereken desteği vermeye çalışıyoruz. Fedakarlıkla çalışan sağlık personelinin korunmasına katkı sunmak için harekete geçtik. Mühendislerimiz, çok sayıda saha ve ofis çalışanlarımız örnek bir çalışma sergilediler. Kısa sürede, yurt dışından aldıkları kabin örneklerini daha da geliştirdiler; siperlikli maskeyi ise seri üretime hazır hale getirdiler. Bu hafta 5 bin adetin üzerinde ekipmanı üreterek hastanelerimize dağıtacağız. Tıbbi destek ekipmanları üretmeye, yaşadığımız bu zorlu süreçte sağlık personelimize destek olmaya devam edeceğiz. Ürettiğimiz ekipmanlara çok sayıda ihtiyaç olduğu bilgisini alıyoruz. Kendi üretim kapasitemizi kullanmanın yanı sıra üretmeye başladığımız ve hekimler tarafından doğrulanan ekipmanların tasarımlarını ilgilenen firmalara da açacağız. Bu tasarımları, farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmalar da üretebilir. Ekipmanlara PDF formatında 2 boyutlu teknik resimler ve CAD data (IGES/PARASOLID) formatında yayınlayacağımız https://tofas.com.tr adresinden ulaşılabilecek. Böylelikle başka firmaların da gerekli tıbbi standartlarda hızla üretim yapmasına olanak sağlayarak, yüksek sayılara ulaşılmasına destek olmak istiyoruz." diye konuştu.

Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Bursa Sağlık İl Müdürü Uzman Dr. Halim Ömer Kaşıkçı, Tofaş'ta üretilen, biyolojik örnek alma kabini ve entübasyon kabinlerinin sağlık görevlilerinin sıhhati açısından önemine vurgu yaptı. Yeni tip korona virüs salgının yaşandığı bu kritik günlerde ülkece kenetlenme ve birlik olmanın kıymetine de değinen Kaşıkçı “Ülke genelinde tüm sağlık personeli büyük bir özveri ile çalışmayı sürdürüyor. Kendilerine teşekkür ediyorum. Virüsle mücadele eden hastalarımızın bir an evvel sağlıklarına kavuşmalarını temenni ediyorum. Tofaş'ın sağlık çalışanlarına verdiği değer ve üretim gücünün bir kanıtı olan bu üç önemli ekipmanın yapımında emeği geçen her kademedeki çalışana içtenlikle teşekkürlerimi iletiyorum. Bundan sonraki süreçte de belirlenen plan doğrultusunda, Bursa'nın en önemli sembollerinden Tofaş'ın salgınla mücadeleye desteğinin devam edeceğine inanıyorum" diye konuştu.

Tofaş Fabrikası'nda üretilen ekipmanlar hakkında
Tofaş Fabrikası'nda üretilen ekipmanların tamamı yeni tip korona virüs testleri esnasında, sağlık personelinin maksimum seviyede korunması için geliştirildi. Tüm hastane ve sağlık personeli için çok önemli olan ve hasta ile yüz yüze çalışırken personeli aerosollerden koruyan siperlikli maskeler için , yüksek adetlerde üretime imkan verecek şekilde kalıp üretimi tamamlandı; bu hafta seri üretime hızla geçilecek. “Entübasyon kabini" de hastalardan numune alırken hemşire ve doktorların korunması amacıyla kullanılıyor. Kabin, hasta yada virüs şüphesi olan kişi bu kabinin içine girdikten sonra şeffaf olan ve izole edilmiş delikleri olan ön kısımdan sağlık personelinin numune alma işlemini yapabileceği şekilde tasarladı. Bu şekilde sağlık çalışanı örnekleri güvenli bir şekilde alabilirken; her kullanımdan sonra da kabininin içinde yer alan ultraviyole ışık sistemi ile dakikalar içerisinde bir sonraki hastaya kadar virüs yayılımına izin vermeyecek şekilde temizlenmesi sağlanıyor. “Biyolojik örnek alma kabini" ise entübasyon operasyonu sırasında, hastalar operasyon yatağındayken doktorları aerosollerden koruyor. Tofaş mühendisleri, kabini tasarlarken yüksek enerjili mor ötesi ışın lambaları ile sterilizasyon sağlayacak sistemler geliştirdiler. Ayrıca, kabin içinde negatif basınç oluşumu elde edilerek, hem sağlık personelinin hem de test yapılan kişinin korunması sağlandı. Tüm bu geliştirmelerde konu uzmanı doktorların görüşleri alındı ve Tofaş ARGE'de numune ürünler üzerinde doğrulamalar yapıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" dedi. Bakan Yumaklı, sosyal medya hesabından IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri başvuruları ile ilgili açıklama yaptı. Yumaklı, LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun (YEG) tamamının desteklenmeye hak kazandığını duyurdu. Aynı zamanda Yumaklı, yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 YEG Derneği’nin yüzde 100 hibeyle destekleneceğini açıkladı. "LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı" Bakan Yumaklı, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "IPARD III Programı 6’ncı Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun tamamı desteklenmeye hak kazandı. Yaklaşık 2.2 milyar lira tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 Yerel Eylem Grupları Derneği yüzde 100 hibeyle desteklenecek. Böylece kırsal kalkınmada yerel katılımı esas alan LEADER Yaklaşımı Tedbiri’nin uygulandığı günden bu yana 257 Yerel Eylem Grupları Derneğine toplam 2,8 milyar lira hibe desteği sağlanmış oldu. Çiftçilerden STK’lara, kadınlardan gençlere kadar, yerelde birçok aktörün bir araya gelerek oluşturduğu dernek statüsündeki Yerel Eylem Grupları aracılığıyla, bölgenin ihtiyaçlarını esas alan kalkınma stratejileri belirlenecek ve uygulanacak. IPARD II Döneminde olduğu gibi IPARD III Programı döneminde de kırsal alanlarda katılımcı ve sürdürülebilir kalkınmanın önünü açmaya, kırsalı yerinde kalkındırmaya devam edeceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun."
İzmir İzmir’den Bükreş’e bilim köprüsü Yaşar Üniversitesi, AB’nin yükselen yıldızı Romanya’nın önde gelen iki üniversitesi ile iş birliği yapacak. Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ve Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan, Bükreş’te önemli görüşmeler gerçekleştirdi. Bu doğrultuda Bükreş Tarım ve Veterinerlik Üniversitesi’nin yanı sıra Bükreş Politeknik Üniversitesi ile ikili iş birliği protokolleri imzalandı. Ziyaret sırasında ev sahibi üniversitelerin araştırma enstitüleri ve laboratuvarları incelenirken, fakülte dekanlarından bilimsel çalışmalar hakkında bilgiler alındı. Görüşmeler sonucunda imzalanan mutabakata göre; iki ülke üniversiteleri arasında ortak bilimsel araştırmalar yürütülecek, öğretim üyesi ve bilim insanı değişimi yapılacak. Ayrıca ortak eğitim müfredatlarının geliştirilmesi, öğrenci değişim programlarının başlatılması, akademik yayın ve bilgi paylaşımı konularında da anlaşmaya varıldı. Etkin iş birliği İki üniversiteyle ayrı ayrı çok değerli iş birlikleri yaptıklarını açıklayan Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, "Akademisyen ve doktora öğrencisi potansiyeli bakımından iş birliği yapabileceğimiz çok nitelikli iki üniversiteyle bir araya geldik. Özellikle öğrenci ve öğretim elemanı değişimi, yaz okulları ve doktora programları kapsamında ortak çalışmalar yürütebileceğimiz görüldü. Ayrıca uluslararası proje fonlarına ortak başvurular yapabilecek, laboratuvar imkanlarından karşılıklı yararlanabileceğiz. Romanya tarafının üniversitemize ilgisi büyük. Bu süreçte bağlantı kurmamızda büyük destek sağlayan Romanya’nın İzmir Başkonsolosu’na teşekkür ediyorum. Diplomatik misyonun da parçası olduğu bu ziyarette, ülkenin araştırma fonlarına yön veren rektörler tarafından çok üst düzeyde ağırlandık’’ dedi. İklim ve sürdürülebilirlik Son yıllarda üniversitenin uluslararası listelerde üst sıralara yükselmesinin, küresel ölçekte güçlü bir referans olduğuna değinen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yiğit Kazançoğlu ise şunları söyledi: "Uluslararası iş birliklerini çok önemsiyoruz; çünkü bu anlaşmalar hem yayınların kalitesini ve etkisini artırıyor hem de insan kaynağı yetiştirme noktasında güçlü bir iletişim ağı kurmamızı sağlıyor. İlk etapta öğrenci değişimleri başlayacak. Ardından Bükreş’teki iki üniversite heyeti bizi İzmir’de ziyaret edecek. Özellikle iklim değişikliği, sürdürülebilirlik, kuraklık ve döngüsel ekonomi konularında ortak araştırmalar yapmayı planlıyoruz." Vizyoner hamle Bu iş birliklerinin, Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi’nin uluslararasılaşması açısından kritik bir adım olduğunu vurgulayan Dekan Prof. Dr. İsmail Türkan ise şöyle konuştu: "Fakültemizin eğitim dilinin İngilizce olması ve öğrencilerin mezun olmadan iş dünyasıyla tanışmasını sağlayan YU-COOP (Yaşar Üniversitesi Ortak Eğitim Programı) ile fark oluşturuyoruz. Laboratuvar altyapımızın da güçlenmesiyle beraber derin bilimsel çalışmalar yapacağız. Bu birliktelik yapacağımız küresel anlaşmaların uluslararası fonlara erişim açısından bize avantaj sağlayacağını düşünüyoruz. Bu iş birlikleri aynı zamanda öğrencilerimizin vizyonunun gelişmesine de katkı sunacak. Öğrencilerin Bükreş’teki partner üniversitelerin sera, tarla ve bahçe gibi uygulama alanlarını yerinde görmeleri, mesleki ve akademik birikimlerini artıracak. Amacımız, hem eğitim öğretimde hem de araştırmada evrensel düzeyde çalışmalar yapmak."
Eskişehir Yapılan 10 yıllık çalışma sonucunda artık Eskişehir’de biberiye üretilebiliyor Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Eskişehir gibi illerin hiçbirisinde biberiye üretilmiyordu. Biz, 10 yıllık çalışmamızın sonucunda soğuk bölgelere de dayanabilen yeni genotipleri seleksiyonla geliştirdik. Artık Eskişehir’in farklı rakımlarına biberiye üretimi yapılabiliyor" dedi. ESOGÜ Ziraat Fakültesi tarafından yaklaşık 10 yıl önce Eskişehir’e 100 çeşit bitki getirilerek bir çalışma yapıldı. Çalışmalar sonucunda 97 bitki çeşidi kaybedilirken, kışı geçirebilen ve soğuğa dayanabilen 3 tür tespit edildi. Bu bitkiler çoğaltılarak üretilirken, normalde Eskişehir’de üretimi pek mümkün olmayan biberiye ile ilgili olumlu gelişmeler kaydedildi. Gelinen aşamada, farklı rakımlarda biberiye yetiştirilebildiği ve ilerleyen zamanlarda üretimin yaygınlaşacağı belirtildi. "Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor" Yapılan çalışmayla ilgili detaylara değinen ESOGÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Biberiye bitkisi, antioksidan özelliği en yüksek olan bitki olarak biliniyor. Herbal çay, uçucu yağ, ilaç ve gıda endüstrisinde farklı amaçlarla, farklı şekillerde kullanılan çok önemli bir bitki. Türkiye’de şu anda doğadan toplanarak kültürü yapılıyor. Biberiye sıcak bölgelerin bitkisi olarak biliniyor ve Eskişehir gibi geçit kuşağı ya da Orta Anadolu gibi soğuk bölgelerde çok yetiştirilmiyordu. Ancak biz 10 yıl önce Eskişehir’de yaklaşık 100 bitki getirerek bir çalışmaya başladık. Bu 100 bitkiden seleksiyonla 97 bitkiyi genotip olarak Eskişehir şartlarına dayanamaması sebebiyle kış dönemlerinde kaybettik. Yapılan seleksiyon sonucunda kalan ve 10 yıllık Eskişehir kışını geçirebilen, soğuğuna dayanabilen 3 bitkiyi genetik olarak bu bölgeye dayanıklı olduğunu tespit ettikten sonra çoğalttık. Böylelikle Eskişehir şartlarında biberiye üretimine başlamış olduk. Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor ve üretimi yapılabiliyor. Bu fakültemizin eseri" şeklinde konuştu. "Arıcılıkta bölgemiz için çok önemli katkılar sağlayacak bir bitki" Prof. Dr. Katar, arıcılık yapan vatandaşları ilgilendiren bilgiler de paylaşarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu dönemde bile üzerinde çiçek olan, yıl boyu 2 defa çiçeklenebilen, özellikle polen ve nektar akımı konusunda arıcılığa büyük hizmeti olan bir bitki. Arıcılıkta bölgemiz için, Eskişehir için gelecekte çok önemli katkılar sağlayacak bir bitkimiz. Arıcılık yapan arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum: Taşıma şeklindeki arıcılıkla bu işin verimli bir şekilde sürdürülmesi çok zor. Bu arkadaşlarımızın başta biberiye olmak üzere diğer tıbbi aromatik bitkileri bulundurarak bal verimini ve kalitesini artırabileceklerini bilmelerini istiyorum."
Kütahya "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi gerçekleştirildi Kütahya İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde yürütülen "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi, Beylerbeyi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa, Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesi ile bünyesinde bulunan İmam Hatip Ortaokulu velileri yoğun ilgi gösterdi. Programda velilere hitap eden İl Millî Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, çocukların yalnızca akademik başarıyla değil; millî, manevi ve ahlaki değerlerle mücehhez bireyler olarak yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti. Dijital çağın beraberinde getirdiği risklere değinen Yılmaz, ekranların ve sosyal medyanın oluşturduğu sahte rol modellere karşı aile, okul ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların birer emanet olduğunu ifade eden Yılmaz, onların bir fidan gibi özenle yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, zor zamanların birlik ve beraberlik içinde aşılabileceğini dile getirdi. Çocukların "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun temel taşı olduğunu söyleyen Yılmaz, bu neslin ülkenin değerlerine, gelenek ve göreneklerine, dinî ve millî hassasiyetlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişeceğini ifade etti. Konuşmasında, "Daha çok çalışmalı, daha çok yorulmalı ve sesimiz daha gür çıkmalı" vurgusu yapan Yılmaz; kar tanelerinin birleşerek çığları, yağmur damlalarının selleri oluşturduğu gibi, birlik olunduğunda güçlü olunacağını söyledi. Çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden ve sahte kahramanlardan korumanın ancak bu anlayışla mümkün olacağını ifade eden Yılmaz, çocukları kaybetme gibi bir lükslerinin olmadığını belirtti. Program, velilerin sorularını doğrudan iletebildiği soru-cevap bölümüyle devam etti. Velilerin eğitim süreçlerine ilişkin görüş ve taleplerinin dinlendiği buluşmada, karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Samimi bir atmosferde gerçekleştirilen program, aile-okul iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlarken, katılımcı veliler tarafından memnuniyetle karşılandı.