GÜNDEM - 26 Aralık 2013 Perşembe 18:35

'Toplumsal Roller ve Aile Tutumları' konulu seminer

A
A
A
'Toplumsal Roller ve Aile Tutumları' konulu seminer

Besni Sosyal Hizmet Merkezi tarafından, “Toplumsal Roller ve Aile Tutumları” konulu seminer düzenlendi.

“Toplumsal Roller ve Aile Tutumları” konulu seminer, Besni Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirildi. Besni Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Mustafa Orhan, 2011 yılında Toplum Merkezi Müdürlüğü ile hizmete başlayan kurumun, daha sonra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın taşradaki yeni yapılanma süreci doğrultusunda Aile ve Sosyal İlçe Müdürlüğü ve son olarak ise şu an Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü olarak hizmetlerine devam ettiklerini belirtti.

Besni Atatürk Ortaokulu’ndan “Toplumsal Roller ve Aile Tutumları” konulu seminerle ilgili bir istek geldiğini, kendilerinin de bunu gerçekleştirdiğini sözlerine ekleyen Orhan, okul idareci, öğretmen ve velilerine duyarlılıkları için teşekkür etti.

Besni Sosyal Hizmet Merkezi’nde görevli Sosyal Hizmet Uzmanı Haydar Erdoğan tarafından verilen seminere Atatürk Ortaokulu öğretmen ve velileri ile toplum destekli polisler katıldı.

RAMAZAN KUYU

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Selçuk Bayraktar İran’da helikopter enkazının bulunması çalışmalarını anlattı Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin öldüğü helikopter kazası enkazının bulunma çalışmalarını anlattı. Akıncı TİHA’nın zorlu şartlarda görevini yaptığını söyleyen Bayraktar, "TSK tüm dünyaya damgasını vuracak bir kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. Bizim milletimizin hem inancının hem de gücünün ne olduğunu tüm dünya görmüş oldu" dedi. İstanbul Üniversitesi’nde katıldığı bir etkinlik sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin hayatını kaybettiği helikopter kazası enkazının bulunması çalışmalarını anlattı. Operasyon sırasında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne teknik destek sağladıklarını söyleyen Bayraktar, "O gün özellikle meteoroloji açısından çok zorlu şartlar olduğundan, sınır dışında bir operasyon gerçekleşeceğinden ve böylesine önemli bir görev olduğundan gece silahlı kuvvetlerden teknik anlamda destek istendi. Gece 23.00 gibiydi. Hem Çorlu’da, hem Batman’da, hem Baykar’da, hem Van, hem Azerbaycan’daki ekip arkadaşlarımızla koordine olarak bütün görev boyunca çalıştık. TSK tüm dünyaya damgasını vuracak bir kurtarma operasyonu gerçekleştirdi. O şartlarda 30 bin fitte 160 kilometreye yakın rüzgar vardı. Yere indiğinizde rüzgar çok azalıyor ve pus çöküyor. Kar tipi boran her türlü hava muhalefeti vardı. Bunu sınır dışında çok hızlı şekilde yapmanız gerekiyor. En hızlı şeklide çok kısa sürede hedef bölgesine ulaşıldı. Yoğun hava muhalefeti şartlarında zorlu bir coğrafyada vadilerin içine girerek görevi gerçekleştirmek durumunda kaldı Akıncı. O şartlarda insanlı hava aracının görev yapması mümkün değil, insansız hava aracı da dünyada bir tek Akıncı var gibi. Bu yetenekte hava aracı olsa dahi bunu bu şekilde hızlı kullanabilecek bir kuvvet de dünyada yok. Hali hazırda görevde olan silahlı bir Akıncı yönlendirildi. İran tarafı istemeyince hemen diğeri hazır edilip oraya sevk edildi. Bu operasyonel kabiliyet tüm dünyaya damgasını vurdu. Böylesine elim bir olayın yaşanması istenmez ama bizim milletimizin de hem inancının hem de gücünün ne olduğunu tüm dünya görmüş oldu. Bu anlamda bu ülkenin bir mühendis evladı olarak hem TSK ile hem mühendis kardeşlerimize iftihar ettiğimi söyleyebilirim. Sabaha kadar bütün o faaliyet boyunca bizim de ekiplerimiz TSK ekipleri de çok büyük bir özveri ile çalıştı. Tekrardan İran halkına başsağlığı dileklerimi iletiyorum" ifadelerini kullandı Görev sırasındaki zorlu şartlara dikkat çeken Bayraktar, "Orada arazinin en yüksek zirvesi 9 bin 700 fit. Derin vadiler var. Siz o vadinin içine ancak girdiğinizde görüntü alabiliyorsunuz. 9 bin 700 fit altına da inerek o vadilerin arasında adeta manevra yaparak uçmak durumunda kaldı. Normalde insansız hava araçları bunu yapmaz. İnebilmek için de sizin uydu haberleşmesine ihtiyacınız var böylesine bir operasyonda. Türksat uyduları kullanıldı. Orada da en ufak bir aksaklık olmadan bu görev tamamlandı. Türkiye adına hem SİHA teknolojisi, hem bunu kullanma açısından dünyaya örnek olduğunu düşünüyorum. Teknolojik gelişmişlik ve bunu harekata dönüştürmek anlamında önemli bir operasyon olduğunu düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Trabzon Trabzon’dan Filistin’e yardım tırları yola çıktı Trabzon’dan Filistin’e 3 tır dolusu gıda ve yardım malzemesi gönderildi. Trabzon Büyükşehir Belediyesi ve Hayrat Vakfı iş birliğinde İsrail’in 8 aydır aralıksız saldırıları ve kuşatması nedeniyle ağır yıkım yaşayan büyük kıtlığın yaşandığı Gazze’ye 3 tır yardım malzemesi gönderildi. Tırların yolculuğu öncesi düzenlenen törene Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ahmet Yüksel Gülay, Hayrat Vakfı Trabzon İl Başkanı Said Acar ve çok sayıda kişi katıldı. Törende konuşan Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, herkesin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çekerek “Şu bir gerçek ki, dünyanın gözü önünde bir katliam işleniyor ve bu katliama birilerinin dur demesi gerekiyor. Birileri denildiği zaman hiç kimse arkasına ya da havalara bakmasın. Bu ben olmalıyım demeliyiz. Şu an burada, ‘Bu ben olmalıyım, bu zulmü durdurmaya gayret eden ya da zulme uğrayanların sıkıntılarını gidermeye gayret eden kişi ben olmalıyım’ diyenlerin hazırlamış oldukları yardım tırlarını gönderiyoruz. Bu tırların dolmasında ve yardımların Filistin’deki kardeşlerimize ulaştırılmasında yardımcı olan, emeği geçen herkesten Allah razı olsun.” dedi. Hayrat Vakfı Trabzon İl Başkanı Said Acar ise "Biz biliyorsunuz medeniyetimiz ve dinimizin gereği olarak nerede bir mazlum varsa, nerede bir mağdur varsa hep onun yardımına koştuk. Gerek Osmanlı gerek Selçuklu gerekse Türkiye Cumhuriyeti olarak nerede bir mazlum varsa hep imdadına yetiştik. Bizim medeniyetimizde yardımlaşma vardır. Filistin’deki kardeşlerimizin Allah yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı. Yardım tırları düzenlenen törenin ardından dualarla yola çıktı.
Antalya Epilepsi hastası 17 yaşındaki Rabia’dan 3 gündür haber alınamıyor Antalya’da ailesiyle birlikte yaşayan 17 yaşındaki Rabia Oktem, 18 Mayıs Cumartesi günü akşam saatlerinde ailesinden gizli çıktığı aile evine dönüş yapmadı. Annesi Havva Oktem, kızının epilepsi hastası olması nedeniyle daha önce de defalarca evden kaçtığını belirterek kızının başka kişiler tarafından saklandığını iddia ederken, kızının sokakta geçirdiği her dakikanın kendisi için tehlike olabileceğini ifade etti. Muratpaşa ilçesinde aile evinde kalan Rabia Oktem, geçtiğimiz cumartesi günü saat 20.00 sularında evden saklı şekilde çıkış yapıp dönmedi. Bir oda bir salon evde 3 kardeşi ile birlikte yaşayan Rabia Oktem, annesi Havva Oktem mutfakta telefonda konuşurken, kardeşlerine bahçeye çıkıyorum diyerek evi terk etti. Kızının epilepsi hastası olduğunu belirten Havva Oktem, "Öldük meraktan artık, her tarafta aradık bulamadık seni. Neredeysen çık gel" şeklinde kızına seslenerek kızının sokakta bulunduğu her dakikanın kızı ve çevredeki insanlar için tehlikeli olabileceğini söyledi. "İlaçlarını almadığı sürece tehlikeli" Anne Havva Oktem, şöyle devam etti: “Benim kızım rahatsız, epilepsi hastası, ilaçlarını almadığı sürece tehlikeli. Şu an da sokakta olduğu her dakika onun hayatıyla oynanıyor. Eğer yanımda tutanlar, görenler, bilenler varsa hayatının en büyük hatasını yapıyor. Epilepsi teşhisi iki sene önce kondu, takıntılı, küçücük bir şeyi kafasına taksa ona doğru gider. İlaç ile normal duruyor, ilaç kullanmadığı sürece şu an da canlı bir bomba gibi geziyor ortada. İlk kaçışı değil, defalarca yaptı. Eğer birinin eline geçmediyse benim kızım 30 kez eve gelirdi. Gezer tozar hiçbir şey yapamazsa aklı başına gelince polise bizi aratır, yine çıkar gelirdi. Muhakkak birisine kayboldum, eve gidemiyorum derdi. Birisinin yanında biri tutuyor kızımı, tutan kişiye söylüyorum ’bıraksın’. 17 yaşında ama akıl yaşı 12, eğer bu şekilde tutup onun hayatını zora sıkarsa biz de onun hayatını bitiririz." 2 sene Çocuk Esirgeme Kurumu’nda kaldı Kızını 170 santim boyunda kıvırcık saçlı olarak betimleyen Anne Havva Oktem, kızının alnında ben izi, kolunda yarası olduğunu, evden siyah eşofman siyah badi ile çıktığını ifade etti. Doğumundan itibaren kızının bakımını kendisinin üstlendiğini söyleyen Oktem, 2 sene önce epilepsi teşhisi konulmasının ardından, kızını Çocuk Esirgeme Kurumu’na vermek zorunda kaldığını aktardı. Oktem, "Doğduğundan beri benimle, eşimden ayrıldığımda henüz 6 aylıktı. 2 sene önceye kadar benim yanımdaydı, epilepsi teşhisi konana kadar hiçbir sıkıntısı yoktu. Vaktinde eve gelir, izinsiz hiçbir yere çıkmazdı. İki senede allak bullak olduk. En son sürekli kaçması nedeniyle Çocuk Esirgeme Kurumu’na vermek zorunda kaldım, ilaç tedavisi başladı. Tedavisini yaptılar. Yaklaşık 2 sene orada kaldı, 3-4 ay önce yanıma döndü. Sürekli kullanması gereken bir ilaç var, onu kullanmadığı zaman dengeyi bulamıyor. Sabah akşam içmek zorunda. Son günlerde ilacı almak istemiyordu, doktor ’İlacı almayabilir, almadığı zaman hayaller görür, saldırgan olur, tutamazsın’ demişti. İlacı içiriyordum, lavaboya gidiyordu, ya çıkartıyordu ya dilinin altında tutuyordu" diye konuştu. 18 Mayıs’ta evden kaçtı Geçtiğimiz cumartesi günü öğlen saatlerinde evlerinde misafir bulunduğunu, misafirin gitmesinin ardından akşam 20.00 saatlerinde kızı Rabia Oktem’in evden kaçtığını anlatan Havva Oktem, "Cumartesi akşamı çıkıp gittiğinde telefonla konuşuyordum, salondaydı, duşunu alıp üstünü değiştirdi. Çocuklara bahçeye çıkıyorum demiş, bahçeye baktım olmadığını gördüm. Etrafa baktım, bulamadım. Son kaçtığı gün misafirlerimiz gelmişti, 12 yaşında bir çocukları vardı, ona yurda gitmek istemediğini, birkaç gün Aksu’ya arkadaşına gideceğini söylemiş. Arkadaşı olarak bacağı sakat birinden bahsedildi, onu aradık bulamadık. Sürekli kaçmalarının üzerine kaçtığı günün bir gün öncesinde yurttan beni aradılar, yeniden görüşmeye geleceğiz dediler. Kendisiyle görüşmek istediklerini söylediler, Rabia da duydu. Kurumdaki danışmanı hep yanımızda oluyor, yurttan çıktı ama hala devletin sorumluluğu altında. Evde sorun yoktu, üvey babasıyla iyi anlaşıyor, gündüz kardeşleriyle gezdi, onun istediği yerlere gittik. Son günlerde kaçmaları nedeniyle onu mutlu etmek için uğraştık, El üstünde tutarken bizi yere çarptı, gitti" dedi. Kaybolduğu gün emniyete çocuk şubeye gidip başvuruda bulunduğunu dile getiren Havva Oktem, kızını yanında tuttuğunu düşündüğü kişilere çağrıda bulundu. Oktem, "Kaybolduğu dakikadan beri aranıyor, birisi bunu tutmasa Rabia sokakta durmaz. Eminim. Tutanlar bıraksın, karşılarındaki aklı başında mantıklı bir kişi değil, gerçekten rahatsız. Rahatsız olmasa bu şekilde hareket etmez. Çünkü ilk kaçışı değil, belki 20-25 oldu, ben bile hatırlamıyorum. Başına ne gelirse gelsin o benim çocuğum, başımın ütünde yeri var. Ne olursa olsun çık gel. Ne kuruma ne başka bir yere bırakmam, kapım sonuna kadar açık. Bizi aramak istemiyorsa polisi arasın ama çıksın gelsin. Her türlü bakarım ben çocuğuma, çünkü onları tek başıma büyüttüm, başkası büyütmedi” dedi.
Kütahya Kütahya OSB’de yol yenileme çalışmaları Kütahya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Eskioğlu, Rıza Güral Caddesi’nde yürütülen yol yenileme çalışmalarını yerinde inceledi. İncelemeler sırasında Bölge Müdürü Tunahan Ergin, Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Eskioğlu’na projeyle ilgili ayrıntılı bilgiler sundu. Eskioğlu, incelemeler esnasında yaptığı açıklamada," Projemiz çerçevesinde önce beton kaplama yapılarak temel sağlamlaştırılıyor, ardından üzerine sıcak asfalt dökülerek modern ve dayanıklı yollar oluşturuyoruz. Görüldüğü üzere Kütahya Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi olarak, alt ve üst yapı çalışmalarına büyük bir önem veriyoruz. Rıza Güral Caddesi’ndeki bu yenileme projesi, sanayi bölgemizin daha modernleşmesi ve sanayicilerimize daha iyi hizmet sunabilmemiz açısından kritik bir adım. Beton kaplama ve sıcak asfalt kullanarak, uzun ömürlü ve dayanıklı yollar inşa ediyoruz. Bu sayede, sanayicilerimizin lojistik faaliyetlerini daha güvenli ve verimli bir şekilde gerçekleştirmelerini sağlamayı hedefliyoruz” dedi. “Projeyi bir aylık süre içerisinde tamamlamak için titizlikle çalışıyoruz” Projeyi başlangıçta belirledikleri bir aylık süre içerisinde tamamlamak için titizlikle çalıştıklarını söyleyen Eskioğlu, “Şu ana kadar çalışmaların planlandığı gibi ilerlemesinden memnuniyet duyuyoruz. Bu yenileme çalışmaları, sadece mevcut ulaşım sorunlarını çözmekle kalmayacak, aynı zamanda bölgenin genel alt ve üst yapısını da güçlendirecek. Sanayicilerimiz, yenilenen yollar sayesinde üretim ve dağıtım süreçlerini daha rahat bir şekilde yürütebilecekler" ifadelerine yer verdi.