GÜNDEM - 20 Temmuz 2018 Cuma 12:20

Trabzon’da 450 kişilik 'Hobbit evi'

A
A
A
Trabzon’da 450 kişilik 'Hobbit evi'

Trabzon’un Rus işgali sırasında mühimmat deposu olarak kullanıldığı için halk arasında 'Cephanelik' olarak adlandırılan tarihi kulenin yanına yapılan 14 bin 900 fidanın kullanıldığı Hobbit evi turistlerin ilgisini çekiyor.

Trabzon’da yapılan restorasyon çalışmaları sonrasında yaklaşık 8 yıldır restoran olarak kullanılan ve Trabzon’un Rus işgali sırasında mühimmat deposu olarak kullanıldığı için halk arasında 'Cephanelik' olarak adlandırılan tarihi kulenin yanına yapılan büyük Hobbit evinin inşaatı tamamlandı. Yapımı esnasında yerel basında çıkan haberler ve sosyal medyada artan tepkiler üzerine bir süre inşaatında durdurma kararı alınan Hobbit evi hizmete açıldı. 450 kişilik restoran olarak kullanılan ve yapımı 4 ay süren Hobbit evinin yeşil çatı sistemi ise Türkiye’de ilk kez uygulandı. 14 bin 900 fidanın kullanıldığı bina gelen turistlerin ilgisini çekiyor. 

Cephanelik Restoran işletmesinin ortaklarından Ahmet Sarı, dünyanın en büyük Hobbit evi olarak tasarlanan yapının restoran olarak kullanılacağını belirterek, “Türkiye’de ilk bu kadar büyük bir yeşil çatı sistemiyle bir bina yapıldı. İçini restoran olarak kullanacağız. Restoran amacı tarihi yaşatabilmek adına işlevselliğini artırmak, genişletmek. Tarihi mekanlarda kullanıcı geldiği müddetçe bunlar ayakta durur. O anlamda biz burayı restoran olarak turizm hizmetine açmıştık ancak binamız bu anlamda hem yeterli değildi hem de bunun kullanıcı sayısı pek fazlaydı. O açıdan onlara ek bir bina ile hizmet verebilmek, hem oranın sürdürülebilirliğini daha uygun tarihlere taşımak hem de hizmet sektörüne de, turizm sektörüne katkıda bulunmak amaçlı bu anlamda bir restoran yaptık. Burası yaklaşık 450 kişilik bir restoran. Türk mutfağı, Karadeniz mutfağı ve etin her çeşidi. Karadeniz halkı zaten biraz et sevdalısıdır. Türkiye'de şu anda et tüketimi ciddi anlamda revaçta. O anlamda özel bir menümüz var. Misafirlerimiz mutfağı görerek beğenip lezzetini tadıyor” dedi.

“Araştırma yaptım, bundan büyüğü yok” 

Hobbit evinin yer altı mağara mantığı ile yapıldığını dile getiren Sarı, “Daha önce buradaki yerel yapıyı aynen orijinal haline dönüştürdük. Daha önce burada bir dağ vardı, zaman içinde tarla olarak kesilmiş burası. 1919 yılında bir patlamayla kullanılmaz hale gelmiş bir tarihi mekan. Çevre insanları gelip gidenler burayı birçok amaçla kullanmış, yerel yapıyı da bozmuşlar. Dağı kesmişler, tarla benzeri şeyler yapmışlar. Biz onu eski haline getirdik. Yani bir mağara mantığı ile yaptık. Revaçta olan bir dikey yamaç sistemi var yeşil çatı adı altında. Bizde bunu birebir kullandık. Hobbit evi ile karşılaştırdığımız zaman evet dünyanın bence en büyük Hobbit evlerinden bir tanesi. Bu konuda bir araştırma yaptım. Bundan büyüğü yok. Yanı kaplı, üstü kaplı olan var ancak komple üst ve yanlar, balkonu da yeşil çatı olan bunun bir benzeri yok. Bu anlamda Trabzon adına çok faydalı bir hem turizm yatırımı hem de mimarı açıdan da yatırım yaptığımızın kanaatindeyim” şeklinde konuştu.

“14 bin 900 tane kök fidan var” 

Hobbit evinde 14 bin 900 tane fidanın olduğunu kaydeden Sarı, “Biraz sancılı süreç yaşadık. Haksız olduğu inancında olduğumuz bir süreç yaşadık. Saldırılarda durma sürecini çıkarırsak yaklaşık 4 ayda biten, bu da bir rekordur. 4 ayda biten bir inşaat sürecimiz var. İç hazırlanması da dahil olmak üzere süren bir 4 aylık süredir. Bence başarılı, hızlı ve aslına birebir uygun yani rendırlarımızla üstüne koyduğunuz zaman eğimlerimiz bile, pencere eğimlerimiz bile birebir olan uygulama oldu. Bu tür mekanlar yaşayan mekanlardır, sürekli bir yenilik ister. Şu anda yüzde 95’i bitti diyebiliriz. Ufak tefek aksesuarlar kaldı, onları da zaman içinde gerçekleştireceğiz. Gelen turistlerin çok dikkatini çekiyor. Bize sordukları ilk soru, 'Bu doğal mı?' Evet üzerindeki tamamen doğal. Üzerinde tam 14 bin 900 tane kök fidan var. Bu yeşil çatı sistemleri kat kat, kademe kademe geçen bir sistem. Yaklaşık 6 katlı bir sistemdir, hepsi doğal” ifadelerini kullandı.

Hobbit evinin yanındaki cephaneliğin ne zaman yapıldığı bilinmiyor 

Trabzon’da restorasyon çalışmaları sonrasında yaklaşık 8 yıldır restoran olarak kullanılan ve Trabzon’un Rus işgali sırasında mühimmat deposu olarak kullanıldığı için halk arasında 'Cephanelik' olarak adlandırılan tarihi kulenin yanına yapılan ve tartışmalara konu olan Hobbit evinin yapımı sancılı geçmişti. Yerel basında ve sosyal medyada tartışmalara konu olan Hobbit evinin inşaatı 30 Ocak’ta durdurulmuştu. Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun ilgili yazısı gereğince 30 Ocak’ta inşaatı durdurulan tarihi yapının hemen yanındaki inşaat ile ilgili Anıtlar Kurulu’nca “26.02.2018 tarihli Anıtlar Kurulu kararı ile proje inşaatında bir sakınca bulunmadığına” dair karar verilmişti. Cephanelik Restoran işletmesinin ortaklarından Ahmet Sarı, SİT alanındaki yapının Anıtlar Kurulu’nun onayı alınarak rekreasyon alanına dönüştürülmesi ve ardından imara açılarak burada restoran-kafe olacak yapıyla ilgili kendilerine yönelik bir linç kampanyası başlatıldığını belirterek duruma tepki göstermişti. 

Aynı zamanda Fatih Kulesi veya İrena Kulesi olarak bilinen tarihi yapının kitabesi olmadığından tam olarak ne zaman yapıldığı ise bilinmiyor. Kulenin İmparatoriçe İrena tarafından 1340-1341 tarihleri arasında Trabzon aristokrasisinin toplantı yeri olarak yaptırıldığı bazı kaynaklarda yer alırken, yapının 2. Abdülhamid Han tarafından 1887 yılında Fatih Sultan Mehmet Han zamanından kalma bir yapının yerine yaptırıldığı da belirtiliyor. 25 metre yüksekliğinde iç içe yer alan kalın duvarlı iki dairevi kuleden oluşan binanın 1887 yılında cephanelik olarak kullanıldığı bilinirken, 1916-1918 Trabzon'un Ruslar tarafından işgali sırasında cephanelik olarak kullanılan yapı 1918 yılında bir patlamayla hasar görmüştü. Halk arasında 'Cephanelik' olarak adlandırılan tarihi kulenin restorasyonuna Turizm Bakanlığından alınan izinle 2006 yıllarında başlanmıştı. Tarihi kulenin restorasyonu 4 yılda tamamlanarak 2010 yılında turizm işletmesi haline dönüştürülmüştü.  

Ozan Köse - Ersen Küçük

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.