SPOR - 02 Mayıs 2016 Pazartesi 11:10

Trabzonspor tarihinin en kara sezonunu yaşıyor

A
A
A
Trabzonspor tarihinin en kara sezonunu yaşıyor

Trabzonspor, Spor Toto Süper Lig'de tarihinin en kara sezonunu yaşıyor.

1974-1975 sezonundan itibaren Süper Lig'de mücadele etmeye başlayan Trabzonspor, tarihinin en kötü sezonunu yaşıyor. Eskişehirspor deplasmanında aldığı 1-0'lık mağlubiyetle bu sezon yenilgi sayısını 16'ya çıkaran Karadeniz ekibi, 31 hafta itibariyle en fazla yenilgisi aldı. 1987-1988 sezonuna kadar galibiyete 2 puan verilirken, bu sezondan itibaren galibiyetlere 3 puan verilmeye başlanmasının ardından Trabzonspor söz konusu sezonun ardından ligin 31. haftaları baz alındığında son 28 yılın en düşük puanını toplayarak tarihinin en kötü sezonunu yaşadı.

2015-2016 SEZONU 2001-2002 SEZONUNUN ÖNÜNE GEÇTİ

Ekonomik ve sportif anlamda tarihinin en kara sezonunu yaşayan Trabzonspor, 2001-2002 sezonunda yaşadığı kötü sezonun ardından 2015-2016 sezonunda daha kötü bir tablo ile karşı karşıya kaldı. 2001-2002 sezonunda oynadığı 31 maçta 39 puan toplayan ve 11. sırada yer alan Karadeniz ekibi, bu sezon ise 31 maçta 37 puan toplayarak 12. sırada yer aldı.

EN FAZLA MAÇ KAYBETTİĞİ SEZONU YAŞIYOR

1974-1975 sezonunda itibaren en üst ligde mücadele etmeye başlayan Trabzonspor, bu sezon 16 kez rakiplerine boyun eğdi. Karadeniz temsilcisi, 49 sezon içinde en fazla maç kaybettiği 2001-2002 sezondaki yenilgi sayısına, 2015-2016 sezonunda 31. hafta itibariyle ulaştı. Bordo-mavililer, kalan 3 haftada sahasında Çaykur Rizespor, deplasmanda Antalyaspor, son haftada ise Hüseyin Avni Aker Stadı’nda konuk edeceği Kasımpaşa maçlarından birini kaybetmesi halinde tarihinin en fazla yenilgisini alarak en kötü sezonuna imza atmış olacak. 

GÖKMEN ŞAHİN
TRABZON 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”