EKONOMİ - 27 Haziran 2023 Salı 11:05

Trendyol’dan Dünya KOBİ Günü’nde tam destek

A
A
A
Trendyol’dan Dünya KOBİ Günü’nde tam destek

E-ticaret platformu Trendyol, verdiği desteklerle her zaman yanlarında olduğu KOBİ’lerin Dünya KOBİ Günü’nü kutluyor. Araştırmaya göre, e-ticaret platformunda satış yapan KOBİ ve esnafların yüzde 93'ü şirket performanslarının arttırdı.

Türkiye’nin ve dünyanın önde gelen e-ticaret platformlarından Trendyol, Türkiye’nin dört bir yanındaki yerli üretici, esnaf ve KOBİ’leri dijitalleştirerek onların daha çok müşteriye ulaşmalarına ve işlerini büyütmelerine destek oluyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki yüz binlerce KOBİ ve esnafın milyonlarca müşteriyle buluşmasını sağlayan e-ticaret platformu, KOBİ’lerin ve esnafların büyümesine katkı sağlıyor.

Bağımsız araştırma kuruluşu PAL'in, Trendyol’un Türkiye Ekonomisine Etkileri Temmuz 2022 verilerine göre Trendyol ile büyüyen KOBİ'lerin ve esnafın gerçekleştirdiği büyüme dikkat çekti. Rapora göre, e-ticaret platformundaki satıcıların yüzde 99’u KOBİ’lerden oluşurken, e-ticaret platformunda satış yapan KOBİ ve esnafların yüzde 93'ü şirket performanslarının artırdığını vurguladı. 83 bin satıcı da e-ticaret platformunda satışa başladıktan sonra daha önce satmadığı bir ürünü Türkiye’de üretmeye başladı. Raporda ayrıca, e-ticaret platformunda satış yapan KOBİ ve esnafların yüzde 87'si tüketici ve pazarı daha iyi tanıdığını, yüzde 87'si satış ve pazarlama kabiliyetlerini geliştirdiğini, yüzde 83'ü müşteri deneyimini iyileştirdiğini, yüzde 82'si operasyonel verimliliği artırdığını belirtti.

KOBİ’ler, ilk yıl yüzde 10, ikinci yıl yüzde 20 daha fazla büyüyor

Danışmanlık şirketi SEAL’ın, e-ticaret platformu için hazırladığı 2018-2021 ‘Trendyol’un Firma Performansına Etkileri Raporu’ verilerine göre ise e-ticaret platformu satıcıları, Trendyol’da satış yapmayan benzer firmalara kıyasla; Trendyol satışının gerçekleştiği ilk yıl yüzde 9.6, bir sonraki yıl ise yüzde 20 daha fazla satış yapıyor. E-ticaret platformu satıcıları, e-ticaret platformunda satış yapmayan benzer firmalara kıyasla, satışın gerçekleştiği ilk yıl yüzde 6.43, bir sonraki yıl ise yüzde 12.3 daha fazla çalışan istihdam ediyorlar. Aynı zamanda e-ticaret platformu satıcıları, benzer yapıdaki firmalarla kıyaslandığında satışın gerçekleştiği yıl ve bir sonraki yıl 2 kat daha fazla patent, marka tescil ve faydalı model başvurusu yapıyor. Rapora göre, e-ticaret platformunda satış yapan firmalar, e-ticaret platformunda satış yapmayan benzer firmalara kıyasla satışın gerçekleştiği ilk yıl yüzde 13.9, bir sonraki yıl ise yüzde 22 daha fazla kadın istihdam ediyor.

Yerli üreticileri Azerbaycan ile de buluşturuyor

Almanya’daki müşterilerine özel açtığı trendyol.com/de ve İngilizce konuşulan ülkelerdeki müşterilerine özel açtığı trendyol.com/en siteleri üzerinden Türk üreticileri Avrupa'nın 27 ülkesiyle buluşturan e-ticaret platformu, ayrıca Mayıs ayında faaliyetlerini başlattığı Azerbaycan’daki müşterileriyle de yerli üreticilerin ürettiği ürünleri bir araya getiriyor. Bununla birlikte, 90’a yakın global e-ticaret platformu aracılığıyla da yerli üreticileri farklı coğrafyalardaki müşterilere ulaştırıyor. Türkiye’nin en büyük pozitif etki oluşturan şirketi olma hedefiyle çalışmalarını sürdüren e-ticaret platformu, KOBİ’leri ihracat yolculuğuna çıkarıyor.

Trendyol Akademi ile eğitim desteği

E-ticaret platformu, sahip olduğu bilgi ve birikimi Trendyol Akademi aracılığıyla KOBİ ve esnafa sunuyor. KOBİ ve esnaflar, akademide satış artırma, ürünlerini öne çıkarma, dijital pazarlama ve kampanya yönetimi, e-ticaret, depo ve operasyon yönetimi gibi konularda yüzlerce eğitime ve içeriğe ulaşıyor, canlı yayınlara ve konferanslara ücretsiz katılabiliyor.

Akademi eğitimlerine katılan her KOBİ ve esnafa özel e-ticaret danışmanları atanıyor, süreçler, operasyon ve performansları konusunda bu işletmeler düzenli olarak bilgilendiriliyor. Satıcılar, aynı zamanda tüm işlerini takip ettikleri satıcı paneli içerisindeki raporlar bölümü sayesinde hem kendisinin en çok satan ürünlerini hem Türkiye'de en çok satan ürünleri görebiliyor, satış artırıcı ve operasyonel süreçlerini iyileştirici aksiyonlar alabiliyor ve Trendyol satıcı paneli üzerinden kampanyalara katılabiliyor.

‘Markamızın bilinirliği Trendyol’la arttı’

2019 yılında 2 ortak ile yola çıkan Le Mabelle şu an 20 çalışanla 1000 metrekare alanda hem depolama hem üretim yapıyor. Le Mabelle firması yetkilisi Kübra Sarp, “Markamızın dijitalleşmesinde ve marka bilinirliliğinin artmasında e-ticaret platformu ile çok daha hızlı bir yol aldık. Şirketimiz Kids kategorisinde sadece online satış kanalları üzerinden ticaretini yürütmekte. 10 bin dolar sermaye ile başladığımız operasyonlarımızı, yeni yatırımlarla destekliyor; şirketimizin dijitalleşmesi yönünde adımlar atmaya devam ediyoruz. Yeni yatırımlarımızda, Trendyol’daki büyümemizin rolü büyük” dedi.

‘Trendyol’un desteğiyle büyüdük’

E-ticaret sektörüne 2019 yılında 2 kişi ile adım attıklarını kaydeden Seay firması yetkilisi Aykut Bulunmaz, “2021 yılında Trendyol ile tanıştık. Şimdi ise kategorimizin en çok satanı olmayı başardık ve 8 kişilik bir ekibe sahibiz. Bu konuda e-ticaret platformunun da desteği ile bu zamana kadar geldik. Bundan sonraki süreçlerde kendimizi daha çok geliştirmeyi ve kategori ağacımızı yükseltip markamızı büyütmeyi hedefliyoruz. Bize bu zamanda arkamızda olan e-ticaret platformuna sonsuz teşekkür ederiz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."