DÜNYA - 18 Eylül 2019 Çarşamba 09:59

Trump’tan itiraf: '2017’de mühimmatımız yetersizdi'

A
A
A
Trump’tan itiraf: '2017’de mühimmatımız yetersizdi'

ABD Başkan Donald Trump, 2017’de göreve geldiğinde General Jim Mattis’in kendisine, ABD ordusunun mühimmatının çok yetersiz olduğu bilgisini verdiğini söyledi.

ABD Başkan Donald Trump, Bahreyn Veliaht Prensi Selman bin Hamad Al Halife ile Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. General Jim Mattis'in 2017’de ABD birliklerinin mühimmatının yetersiz olduğunu ve askeri operasyon başlatmamanın daha iyi olacağını söylediğini belirtti.

Trump yaptığı açıklamada, “Biliyorsunuz, göreve geldiğimde, neredeyse üç yıl önce General Mattis bana dedi ki, ‘efendim, cephanelik konusunda çok yetersiziz.’ Ben de ona ne dedim biliyor musunuz? General, bunu başka bir generalden bir daha asla duymak istemiyorum. Hiçbir başkan asla bu ifadeleri duymamalı” dedi.

Bu sorunu Barack Obama yönetiminden devraldığını ifade eden Trump açıklamasının devamında, "Hangisi olduğunu söylemeyeceğim belli bir ülkeyle çatışmaya girebilecek pozisyondaydık. Bu bir Başkan’a söylenecek en korkunç şey. Onu suçlamıyorum. Ben kimseyi suçlamıyorum” ifadelerini kullandı.

Trump ayrıca, ABD’nin artık daha fazla füze, roket, tank, jet avcı uçağına sahip olduğunu ve başkanlığının ilk döneminde avcı uçaklarının yüzde 50'sinin uçamadığını söyledi.

Geçtiğimiz yıl Trump’ın ABD’nin Suriye’de bulunan birlikleri geri çekme kararının ardından istifa eden Mattis ise Trump’ın bu yorumlarına yanıt vermedi.

Serkan Bayar


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakü’de ADA Üniversitesi’nde ‘COP29’a Doğru İklim-Su Zirvesi’ yapıldı AGRO TV Türkiye ve Azerbaycan CEO’su Doğan Başaran ve Aqualink MMC CEO’su Orhan Mikayil arasında imzalanan iyi niyet beyanıyla kurulan Sürdürülebilir Gelecek Platformu, ülkelerin siyasi ve politik yaklaşımlarının dışında, görüşlerin yansıtılması ve tartışılabilmesi, farklı yaklaşım ve önerilerin temsil düzeyinde seslendirilmesi adına bu yıl COP’29 özerk pavilyonlarında STK temsilcileri, akademisyenler ve özel sektör temsilcileri ile yer alacak. Sürdürülebilir Gelecek Platformu olarak COP29’a kadar gerçekleştireceği etkinliklerin ilki olan ’COP29’a Doğru İklim-Su zirvesi’ 16 Mayıs’ta ADA Üniversitesi Bakü iş birliğinde ve ev sahipliğinde, Boğaziçi Üniversitesi İklimBU ve TÜBİTAK MAM partnerliğinde ve Aqualink iş birliğinde komisyon üyelerinin katılımı ile gerçekleştirildi. BM Azerbaycan’ın da katılım ve destekleri ile gerçekleşen ve İklim-Su temasını merkeze alan zirvede bir çok akademisyen, Azerbaycanlı Milletvekilleri, iş insanları ve STK temsilcileri de yer aldı. “İki ülkenin kıymetli bilim insanlarını biraraya getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz” Agro TV Türkiye ve Azerbaycan CEO’su ve Sürdürülebilir Gelecek Komisyonu Türkiye Başkanı Doğan Başaran, gerçekleştirdiği açılış konuşmasında küresel bağlamda iklim değişikliğine karşı ortak önlem alınabilmesi ve bu önlemlerin konuşulması için en doğru zamanda olunduğundan bahsederek, “Sürdürülebilir Gelecek Platformu olarak üç yılı aşkın süredir bu hedef ve amaçlar doğrultusunda etkinlikler ve zirveler gerçekleştiriyoruz. Bu konunun her geçen gün daha önemli olacağının altını çiziyor ve iklim iletişiminin önemini vurguluyoruz” dedi. Azerbaycan’ın ev sahipliğinde COP29’un önemli iklim eylemlerinin hayata geçirilmesi için bir fırsat sunacağına olan inancının altını çizen Başaran, komisyon olarak ADA Üniversitesi ev sahipliğinde Bakü’de İklim ve Su Zirvesi’nde iki ülkenin önemli bilim insanlarını ve taraflarını bir araya getirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirtti. “İklim ve su konusunda bilimsel-pratik araştırma fırsatı ve farkındalığı sunuyoruz” ADA Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirdikleri İklim - Su Zirvesi’nin ve planladıkları gelecek etkinliklerin iklim değişikliğinin etkilerinin ve su kaynakları yönetiminin bilimsel-pratik bir tartışma ve araştırma nesnesine dönüştürülmesinde önemli bir rol oynayacağına olan inancının altını çizen Aqualink LLC CEO’su ve Sürdürülebilir Gelecek Komisyonu Azerbaycan Başkanı Orhan Mikayil, Aqualink olarak etkinliğe olan destekleri ve katkılarının kendileri için gurur kaynağı ve yeni uzmanlar ve bilim temsilcileri için gelişim fırsatları oluşturulmasında paha biçilmez bir destek olduğunu belirtti. Orhan Mikayil, “Bu tür etkinliklerin ülkemizde sürekli düzenlenmesi ve kardeş Türkiye devletinin bölgedeki iklim ve su sorunlarına katkı sağlaması işbirliğimizin derinleşmesine büyük ivme kazandırdı” dedi. “Su ve Azerbaycan: İklim Değişikliği ve Etkileri” ve “İklim Değişikliği ve Su” panellerinde iklim ve su konuları, alanında uzman isimler ve bilim insanları tarafından kamuoyunun dikkatine sunuldu.
Ankara Bakan Yerlikaya: "KISKAÇ-16 operasyonlarında 46 şüpheli yakalandı" İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ankara merkezli 28 ilde FETÖ’ye yönelik gerçekleştirilen KISKAÇ-16 operasyonlarında 46 şüphelinin yakalandığını duyurdu. Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Ankara merkezli 28 ilde FETÖ’nün Emniyet Mahrem Yapılanması içerisinde sorumlu düzeyde faaliyet gösteren şahıslara yönelik düzenlenen KISKAÇ-16 operasyonlarında 46 şüpheli yakalandı. FETÖ’cülere göz açtırmayacağız. Aziz milletimizin huzuru, birlik ve beraberliği için güvenlik güçlerimizin üstün gayretleriyle operasyonlarımız kararlılıkla devam edecek" ifadelerini kullandı. Paylaşımında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; aralarında Ankara, İstanbul, Bursa ve Tokat başta olmak üzere 28 ilde FETÖ’ye yönelik düzenlenen operasyonların detaylarına ilişkin bilgi veren Yerlikaya, şu ifadeleri kullandı: "Örgütün kendi içinde oluşturduğu hiyerarşiye göre hareket ettikleri, devletin farklı kademelerinde görev aldıkları, çeşitli görev ve vasıflardaki örgüt üyelerinin, kendilerine zimmetlenen emniyet mensubu şahıslarla toplantılar gerçekleştirdikleri, örgüte kazandırmaya çalıştıkları emniyet mensuplarıyla ilgili çeşitli faaliyetler planladıkları, emniyet personellerini aile, tayin ve sağlık durumlarına kadar takip ettikleri ve personellerini örgütün kendi içerisinde oluşturduğu kodlamalara göre kodladıkları ve örgütün ’mahrem yapılanması’ içerisinde sorumlu düzeyde görev alanları da örgüte bağlılık durumuna göre kodlayarak, kişisel ve örgütsel bilgileri kaydettikleri tespit edildi."
Yozgat Gezgin arıcılar zengin floralı Bozok Yaylası’nı tercih ediyor Gezgin arıcıların en çok tercih ettiği iller arasında yer alan Yozgat, onlarca arıcıya ev sahipliği yapıyor. Yüzlerce endemik bitki türü ve zengin çiçek florasına sahip Bozok Yaylası’nda gezgin arıcılar, kaliteli bal üretmek için mesaiye başladı. Türkiye’nin önemli tarım merkezlerinden Yozgat’ta ilkbahar mevsimi ile birlikte Türkiye’nin çeşitli illerinden Bozok Yaylası’na gelen gezgin arıcıların bal mesaisi başladı. Tabiatın canlanmasıyla çiçeklerin açtığı yüksek rakımlı Bozok Yaylası’na kovanlarını yerleştiren üreticiler, en kaliteli balı elde etmek için çaba gösteriyor. Bozok Yaylası’nda konaklayan arıcılar, günün büyük bölümünde kovanların ve arılarının bakımını yapıyor. Özenle dizdikleri arı kovanlarının arasında özel kıyafetleriyle dolaşan arıcılar, dumanlı körük yardımıyla arıları uzaklaştırıp kovanlardaki petekleri kontrol ediyor. Evlerinden yüzlerce kilometre uzakta gezgin bir hayat yaşayan arıcılar, emeklerinin karşılığını en iyi şekilde alabilmek için mesailerini sürdürüyor. Mayıs ayında daha çok Ordu, Samsun gibi Karadeniz illerinden gelen gezgin arıcılar eylül ayına kadar Yozgat’ta konaklıyor. "12 ton bal üretmeyi hedefliyorum" Yozgat merkeze bağlı Kızıltepe köyünde 20 yıldır 300 kovan arı ile bal ürettiğini söyleyen Ordulu arıcı Kayhan Karaca, Bozok Yaylası’nı bitki çeşitliliğinin fazla olması dolayısıyla tercih ettiklerini söyledi. Karaca, "Ordu’nun bitki örtüsü daha yeşil daha iyi ama nemli ortam olduğu için hava şartları bal üretimine müsait değil. Yozgat’ta daha kurak hava olduğu için bal üretimi uygun, bitki örtüsünün yanı sıra zengin florası var. Burada geven var, söğüt var her tür bitki bal için burada var. Bozok Yaylası’nın balın kalitesi ve verimi de güzel. Benim şu an 300 kovanım var, nisan ayından itibaren buradayım. 20 yıldır Yozgat’ta arıcılıkla uğraşıyorum, bu yıl 12 ton bal elde etmeyi planlıyorum” dedi. Türkiye genelinde geçen yıllara oranla gezgin arıcıların sayısının azaldığını da belirten Karaca, "Bizim maliyetlerimiz çok yüksek, mum, çıta pahalı arıyı beslemek için kullandığımız şeker pahalı. Arıcılık artık cazibe olmaktan çıktı" şeklinde konuştu. "Bozok Yaylası’nda kaliteli bal üretiyoruz" Ordulu arıcı Kayhan Karaca ile 17 yıldır Yozgat’ta bal üreticiliği yapan yerli arıcı Ekrem Baykal ise, "Yozgat’ta Ordulu arkadaşlarla beraber 17 yıldır arıcılık yapıyorum. Burada rakım çok yüksek hava kuru olduğu için kaliteli bal elde ediyoruz. Bitki örtüsü flora olarak fazla. Burada keven var, şeker tikeni var, kekik var. Bazı yerlerde ıhlamur var. Bozok Yaylası’nda kaliteli bal elde ediyoruz. Yozgat gezgin arıcılar için bulunmaz bir yer. Halkımızın kaliteli bala ulaşması için gezgin ve yerel arıcıları tercih etmelerini istiyorum. Vatandaşlarımız Yozgat’ın her köyüne gittiklerinde arıcılar var. Kışlık ballarını kendileri yerinde alsınlar. Ailesine kaliteli bal yedirsinler istiyoruz. Bunun için mücadelemizi sürdürüyoruz" ifadelerine yer verdi.
İstanbul Türk ve Afrikalı turizmciler bir araya geldi Afrika Turizm Forumu, Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde kapılarını açtı. Türkiye ve Mısır başta olmak üzere birçok ülkenin turizm temcilcileri foruma katıldı. Forumda, Afrika’nın turizm sektöründeki geleceği ve yatırım fırsatları ele alındı. Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen Afrika Turizm Forumu, Sharm El Sheikh Uluslararası Kongre Merkezi’nde kapılarını açtı. Foruma, Türkiye ve Mısır başta olmak üzere 20’den fazla ülkenin turizm temsilcileri katıldı. Forumda turizm sektörü ve Afrika’daki yatırım fırsatları değerlendirildi. Açılış konuşmalarının ardından gerçekleşen panellerde ise Afrika’nın turizm sektöründeki konumu masaya yatırıldı. Rixos Otelleri Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, destinasyon içinde bir destinasyon oluşturmayı hedeflediklerini anlatarak, turizmin lokal ekonomileri desteklediğini, istihdam sağladığını ifade etti. Tamince, ağırladıkları misafirlerin beklentilerine göre hareket ettiklerini söyleyerek, “Biz, bulunduğumuz yere uygun uygulamalar yapıyoruz. Eğer çok güneşli bir yerde, plajda faaliyet gösteriyorsak, konserlerimiz kesinlikle plaj beklentilerini karşılayacak şekilde olacaktır” dedi. Antalya Turizm Forumu (ATF) Kurucu Başkanı Selçuk Meral açılış konuşmasında, Mısır’ın gözde turizm destinasyonlarından Şarm El-Şeyh’de katılımcıları ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Meral, “Bu önemli organizasyonu düzenlemek için Mısır’ı seçmemizin en önemli sebebi hiç şüphesiz Mısır’ın Afrika’nın dünyaya açılan en önemli kapısı olmasıdır. Bunun yanı sıra dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından bazılarına sahip olması da Mısır’ı seçmemizdeki en önemli sebeplerden biridir” dedi. Bu yeni dönemin rekabetin değil birlikteliğin dönemi olduğunun altını çizen Meral, “Türkiye ve Mısır turizm çeşitliliği ve sürdürülebilir turizme verebilecekleri katkı ile dünya turizmini domine edebilir” dedi. “Forum, Afrika turizmini geliştirmek için çok faydalı” Mısır Turizm ve Tarihi Eserler Bakanı Ahmed Issa ise, Afrika Turizm Forumu’nun Mısır ve Afrika turizmini geliştirmek ve potansiyeli ortaya çıkarmak için faydalı olacağını düşündüğünü dile getirdi. Bakan Issa, “Mısır turizminin gelişmesinde özel girişimlerin etkisi büyüktür. Afrika da dünyanın diğer kıtaları gibi, Amerika, Avrupa gibi turizmden hak ettiği payı alabilir” ifadelerini kullandı. “Forumda doğacak iş birliklerini heyecanla bekliyorum” Mısır Yatırım ve Serbest Bölgeler Genel İdaresi (GAFI) Başkan Yardımcısı General Yasser Abbas yaptığı açılış konuşmasında, Afrika’da ve özellikle Mısır’da turizmin geleceğinin parlak olduğunu söyledi. Abbas, “Yatırım politikaları ve ortaklıklarla, kıtamızın en iyi yanlarını dünyaya sergileyen canlı ve dirençli bir turizm sektörü oluşturabiliriz” dedi. Güney Sina Valisi General Dr. Khaled Fouda Siddiq ise Afrika Turizm Forumu’nun, Afrika kıtası ve ülkeleri için önemli bir forum olduğunu belirterek, “Bu önemli forumun düzenlenmesinin önemi, turizm endüstrisinin Afrika ülkelerimizin ekonomilerinin ilerlemesinde oynadığı ve oynaması gereken büyüyen, kaçınılmaz rolden kaynaklanmaktadır” açıklamalarında bulundu.
Niğde Niğdeli dağcı çift, fotoğraf çekimi için gelinlik ve damatlıkla 14 kilometre tırmandı Niğde’de yaşayan ve geçtiğimiz aylarda dünya evine giren Behiye ve Hikmet İçel çifti, düğün albümlerini hayat tarzlarına uygun olması için Aladağlar’daki buzul göllerde gerçekleştirdikleri fotoğraf çekimi ile yaptı. Gelinlik ve damatlığı askıyla sırt çantalarında taşıyan, yolda buldukları çiçeklerle gelin tacı yapan dağcı çift, göllere ulaşmak için 14 kilometre tırmanış gerçekleştirdi. Aladağlar’daki 2 bin 840 metre yükseklikteki Kara Göl ve 2 bin 910 metre yükseklikteki Çömçe Göl’de kendilerini çeken çift, "Sürekli dağlarda olan bir çift olarak özel ve bizi yansıtan bir an olması için dış çekimimizi dağda yapmaya karar verdik" dedi. Niğde’de kurdukları kulüple dağcı olmak isteyenlere eğitim veren Behiye ve Hikmet İçel çifti yaptıkları açıklamada, "Dış mekan düğün çekimlerimizin özel ve bizi yansıtan çekimler olmasını istedik. Bunun için de en sevdiğimiz yer olan Aladağlar’daki buzul göllerini tercih ettik. Kara Göl ve Çömçe Göl’de amatör bir şekilde çekim yaptık. 14 kilometre yürüyüş olan rotamızda gelinlik ve damatlığı da sırt çantalarımızda taşıdık. Gömlek ve pantolonun ütüsü bozulmasın diye askısıyla çantamızın dışına astık. Bulutlu bir havada biraz üşüyerek çekimimizi yaptık. Bizim için güzel bir anı oldu. Dağlarda olmak her zaman çok güzel" ifadelerine yer verdi.