GÜNDEM - 02 Haziran 2020 Salı 23:15

Türk firmalardan Covid-19 mücadelesinde Macaristan'a dev destek

A
A
A
Türk firmalardan Covid-19 mücadelesinde Macaristan'a dev destek

Türk firmaları, yeni tip korona virüs (Covid-19) salgını kapsamında Macaristan’a yardım konvoyu gönderdi. Yapılan yardımda 50 bin yüz siperliği, 16 bin el dezenfektanı ve 20 bin kolonya yer aldığı ifade edildi.

Türk iş dünyasından Macaristan'ın yeni tip korona virüs (Covid-19) mücadelesine destek geldi. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Macaristan İş Konseyi üyesi olan Türkiye'nin öne çıkan şirketleri, iki ülkenin dostluğunun göstergesi olarak Macaristan’a yardım konvoyu gönderdi. Gönderilen yardımlar, Budapeşte'de düzenlenen törenle birlikte Macaristan Dışişleri Bakan Yardımcısı Levente Magyar'a teslim edildi. Törene Türkiye’nin Budapeşte Büyükelçisi Ahmet Akif Oktay, Macaristan Dışişleri Bakan Yardımcısı Levente Magyar, DEİK Türk-Macar İş Konseyi Başkan Vekili Suat Karakuş’un yanı sıra, yardım konvoyuna katkıda bulunan Türk şirketlerinin temsilcileri ve Macar basın mensupları katıldı.

Törenin açılış konuşmasını yapan Suat Karakuş, "Türkiye ve Macaristan arasında kökleri yüzyıllar öncesine dayanan dostluğun son örneği Covid-19 salgınıyla mücadelede gösterdi. Güçlü tarihi ve ticari ilişkilerin olduğu Macaristan’a iyi niyet ve dostluğun göstergesi olarak Covid-19 pandemisiyle mücadele için tıbbi malzeme yardımı yaptı. İş dünyasının öne çıkan Türkiye-Macaristan İş Konseyi üyesi şirketlerinin yaptığı maddi katkılarla 50 bin yüz siperliği, 16 bin el dezenfektanı ve 20 bin kolonya Türkiye’de üretim yapan yerli ve milli şirketlerden temin edildi" ifadelerini kullandı.

Dışişleri ve Dış Ticaret Bakan Yardımcısı Levente Magyar da pandemi döneminde ülke olarak aldıkları yardımlarının neredeyse tamamının Türk kökenli doğu ülkelerinden olduğunu, bu yardımlarla ülkelerinin salgını yavaşlattığını belirtti. Tehlikenin geçmediğini ve çok dikkatli olmalarının gerektiğini ifade eden Magyar, kendilerine yardımda bulunan Adnan Polat olmak üzere Türk dostlarına ve Türk iş dünyasına teşekkür ettiklerini dile getirdi.

Büyükelçi Oktay ise Macaristan ve Türkiye’nin salgınla ilgili sınavı başarıyla verdiğini, her iki ülkenin de aldıkları etkili önlemlerle salgının yol açtığı can kayıplarını ve zararı mümkün olan en düşük seviyede tuttuğunu söyledi. Büyükelçi Oktay, "Türkiye-Macaristan İş Konseyi’nin organize ettiği yardım konvoyuna katkıda bulunan Türk firmalarına takdir ve şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.
DEİK Türkiye-Macaristan İş Konseyi Başkanı Adnan Polat da yardım konvoyu ile ilgili yaptığı açıklamada Türk ve Macar dostluğunun son yıllarda büyük bir ivme kazandığını belirterek, “Bu sıkıntılı süreçte yapılacak yardımlaşmanın oluşturacağı olumlu algı, pekiştireceği dostluk ve kardeşlik duyguları, salgın sonrasındaki dönemde iki ülke arasındaki birlik ve beraberliğin güçlenmesini sağlayarak iş birliğimizin her alanda artarak devam etmesine vesile olacaktır” ifadelerini kullandı.

Polat, "Macaristan ile Türkiye arasında dostane ilişkiler, tarihten gelen bağlar ve kültürel yakınlık, gelişen ekonomik ve ticari ilişkiler, ayrıca uluslararası girişimlerimizde Macaristan’ın ülkemize verdiği destek çerçevesinde olumlu olarak ilerlemektedir. 2013 yılından bu yana stratejik iş birliği anlaşması içinde hareket eden iki ülke çok sayıda ekonomik ve siyasi ortaklığa imza atmıştır. Karşılıklı ticaretimiz 6 yıl öncesine kıyasla her yıl artmaya devam etmektedir. İş dünyası olarak öncelikli arzumuz 2019 yılında 2,8 milyar dolar olarak gerçekleşen ticaret hacmini kısa zamanda iki katına, ülke hedefimiz olan 6 milyar dolar seviyesine çıkarmaktır. Bunun için çalışmaya devam ederken, ikili ilişkilerin sadece ticari alanda değil, sosyal ve kültürel girişimlerle diğer alanlarda da gelişmesi için elimizden geleni yapıyoruz" dedi.

Mehmet Başaran
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Başkan Tutdere’den su kesintisi açıklaması Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, yaşanan su kesintisiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan Tutdere, yıkımdan dolayı su kesintisine neden olan firma hakkında işlem başlattıklarını duyurdu. Adıyaman Belediye Başkanı Tutdere, usulsüz yıkım nedeniyle su kesintisine neden olan firma hakkında gerekli yasal işlemlerin başlatıldığını ve birkaç saatlik süren kesintisinin yapılan çalışmalar sonrası sona erdiğini belirtti. Yıkım alanına gelerek durum hakkında bilgiler alan Başkan Tutdere, su arızasına müdahale eden belediye çalışanlarına kolaylıklar dileyerek halkın mağdur olmaması için işi hızlandırılmasını ve tamiratın sağlam bir şekilde yapılmasını istedi. Başkan Tutdere, “Dün gece Hoca Ömer Mahallesi Atatürk Bulvarı üzerinde yıkım esnasında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması ve usulsüz yıkım nedeniyle bina yola devrilerek su şebekesine zarar verdi. Adıyaman Belediyesi ekipleri de gece olaya müdahale ederek saat 01.00’da su kesintisi yaşanan mahallelere su arzını sağladı. Ancak su arzının sağlanmasının ardından aynı noktada meydana gelen yeni şebeke arızaları nedeniyle bu kez de Hoca Ömer, Kap Camii, Ulu Cami, Bahçelievler, Yunus Emre, Bahçecik, Ali Taşı, Mara ve Varlık Mahallelerinde su kesintisi meydana geldi. Yapılan çalışmalar sonucunda su yeniden şebeke hattına verildi. Vatandaşlarımızı mağdur eden firma hakkında gerekli yasal çalışmalar başlatıldı ve tutanak tutuldu. Bize düşen kısmıyla ilgili olarak kıymetli hemşerilerimizden özür diliyor, anlayışları ve sabırları için teşekkür ediyorum. Ekiplerimiz olay yerinde canhıraş bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. Enkazın kaldırılmasıyla birlikte tüm mahallelerimize su arzını sağlayacağız” diye konuştu.
Nevşehir Kapadokya’nın lezzetleri ‘Kapadokya’da Bahar Sofraları’ etkinliğinde görücüye çıktı Kapadokya bölgesinin önemli organizasyonlarından biri olan ’Kapadokya Gastronomi Festivali’ bu yıl ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ adı altında Kapadokya Üniversitesi’nin ev sahipliğinde başladı. İlki 2022 yılında yapıldığında Kapadokya bölgesinde gastronomi rüzgarını başlatan festival; yine insan, tarih ve doğa temaları üzerinden yürütülüyor. Tarih boyunca kadim topraklarda yaşamış çeşitli kültür ve inançlara sahip insanların baharın gelişini, şifa, bolluk ve bereket beklentileriyle anlamlandırarak kutladıkları Hıdırellez’in geleneksel lezzetleri öne çıkartılıyor. Katılımcılar doğanın uyanışı ile insanın yeşeren umutlarının bütünleştiği, mevsimsellik ve yerelliğin ön planda tutulduğu Kapadokya’da Bahar Sofraları etkinliği ile gastronomi alanında kanaat önderleri Kapadokya’nın gastronomi mirası ile tanışma imkânı buldu. Nevşehir Valiliği himayesinde Kapadokya Üniversitesi, Ürgüp Kaymakamlığı, Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA), Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) ve Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) iş birliği ile düzenlenen festival, Kapadokya Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Bölümü ile Kapadokya bölgesinin değerli şeflerinin öncülüğünde hazırlanan ve ’Kapadokya’da Bahar Sofraları’ sloganı ile sunulan öğle yemeği ile başladı. Kapadokya Üniversitesi Gastronomi bölümü mutfağında hazırlanan ve bölgeye özgü birbirinden farlı tatların bir araya getirildiği festivalde, özellikle küllü mısırlı ısırgan çorbası ve tatlı su balığından yapılan fava tabağı dikkat çekti. Kapadokya yöresinde yetişen bitkilerden yapılan yemeklerin ön plana çıktığı etkinlikte katılımcılara, taze otlu, asma yapraklı, bölgeye özgü bulgur pilavı ile sunulan kuzu yahninin yanı sıra, bazlama üzerinde karamelize edilmiş soğan ile sunulan kuzu ciğeri ve bölgede yetişen otlarla yapılan gözlemeler ikram edildi. Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Saniye Gezer, bölgede yenilenebilir otlardan bir araya getirdiği su ritüeli hazırladı. Bölge özgü yemeklerin sunumunun yapıldığı festivalde konuşan Anadolu Halk Mutfakları Araştırmacısı ve Program Yapımcısı Adnan Şahin, "Kapadokya’da bu yıl 3.’sü yapılan bu festivalin gecikmiş bir festival olduğunu düşünüyorum. Bölgenin gastronomik zenginliğinin öne çıkması konusunda çok önemli bir çalışma" dedi. Akademisyen şef ve TV yapımcısı Asuman Kerkez de yenilen yemeğin damağa imza atması gerektiğini söyledi. Kerkez, "Bu festival gerçekten çok önemli, belki de yüz yıllar önceki reçeteleri burada tatma ve deneyimleme şansınız oluyor. Kapadokya’yı çok seviyoruz. Her sene buraya keyifle geliyoruz. Eskiyle yeniyi bir araya getirmeyi çok iyi başarıyorlar. İçeride birbirinden güzel nefis şeyler tattık. Özellikle tatlı su balığından yapılan bir fava tabağı var. O tabak benim favorimdi. Bunun üzerine yetiğin hiçbir şey o tadı değiştiremedi. Yemek böyledir, damağınıza imza atar. Yıllar sonra bile hatırlarsınız" ifadelerini kullandı.