EKONOMİ - 07 Kasım 2019 Perşembe 13:23

Turkcell sağlık sektörü için 5G şebeke deneyimi gerçekleştirdi

A
A
A
Turkcell sağlık sektörü için 5G şebeke deneyimi gerçekleştirdi

Turkcell, Ericsson ve Medical Park Hastaneleri ile birlikte 5G pilot şebekesi üzerinden 5G teknolojisiyle donatılan bir ambulansa bağlanıp uzaktan ultrason taraması yaparak Türkiye’de bir ilke imza attı.

5G üzerinden yapılan çağrı ve dokunsal eldivene gönderilen geri bildirim sinyalleriyle uzman hekimlere ambulanstaki görevliyi uzaktan yönlendirebilme imkânı sunan bu inovasyon trendi, sağlık sektörü için tanı süreçlerinde daha fazla hız vaat ediyor.

5G alanında yürüttüğü çalışmalarla dikkat çeken Turkcell, iş ortağı Ericsson ile birlikte Türkiye’de ilklere imza atmaya devam ediyor. Turkcell’in Maltepe’deki 5G pilot şebekesi üzerinde ambulansta uzaktan ultrason taraması uygulaması gerçekleştirilerek, 5G’nin sağlık sektörüne getireceği yenilikler sergilendi. Medical Park Hastaneleri işbirliği ile yapılan gösterimde 5G pilot şebekesi üzerinden etkileşimli aramanın sağlık sektörü için gerçek hayatta nasıl kullanılabileceği bu inovasyon konsepti ile gözler önüne serildi. Ambulanstaki uzmana rehberlik eden geribildirim özelliğine sahip bir eldivenin kullanıldığı uygulamada, 5G pilot şebekesinden iletilen çağrı üzerinden ultrason tarama işlemi gerçekleştirildi. Bu işlem sırasında, IMS teknolojisi üzerinden doktor ile ambulans arasında HD ses ve yüksek kalitede görüntülü görüşme de sağlandı ve hastanın durumu hakkında daha detaylı bilgi alınabildi. O anlar bir canlandırma videosu ile anlatıldı.

En yeni teknolojilerin Türkiye’de hayat bulması için hız kesmeden çalışmaya devam ettiklerini kaydeden Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin, “Ericsson iş birliğinde Medical Park’ın katkılarıyla gerçekleştirdiğimiz ve Türkiye’de yine bir ilk olan bu uygulama ile 5G teknolojisinin dikey sektör uygulama alanında yeni bir aşama daha kaydetmiş olmanın gurunu yaşıyoruz. 5G’nin sağlık sektörünün dijitalleşmesi için neler sunabileceğinin iyi bir örneğini bu çalışma ile ortaya koyduk. Gerçekleştirdiğimiz bu uygulama, etkileşimli aramanın 5G ağlarındaki kullanım örneklerinden sadece biri. Artırılmış ve sanal gerçeklik ile birlikte uzaktan destek, iş birliği ve yönlendirme gibi farklı alanlarda kullanım bulabilecek çok sayıda uygulama da mevcut. Önümüzdeki dönemde 5G’nin farklı sektörlerin dijitalleşmesine nasıl katkı sağlayacağı konusunda çalışmalarımıza ağırlık vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Ericsson Genel Müdürü Işıl Yalçın ise konuyla ilgili olarak şunları söyledi: "Farklı sektörlerde 5G’nin kullanım alanlarını belirlemek ve sektörlerin ihtiyaç duyacağı uygulamaları geliştirmek için çalışmalarımıza tüm hızıyla devam ediyoruz. Sağlık sektörü için geliştirdiğimiz bu inovasyon konseptinin sektörün geleceği için faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu çözümümüzün tüm 5G kullanıcıları yararına ticari bir gerçek haline dönüşebilmesi için küresel telekom standartları ve daha kapsamlı cihaz ekosistemi açısından desteklenmesi gerekiyor.”

Yapılan bu uygulama 5G teknolojisinin kullanıcılara, kurumlara ve sektörlere sağlayacağı dönüşümsel faydaların, sağlık sektöründeki önemli bir yansımasını açıkça ortaya koydu. Bu yeni konsept, doktorların kritik tanı sürecinde ilk müdahale aşamasını hızlandırmada çözümün bir parçası olmasını sağlarken, 5G teknolojisinin bu gibi birçok görev kritik hizmetin sunulmasında büyük önem taşıdığını ve bir mobil genişbant hizmet teknolojisinden çok fazlası olduğunu ispatlıyor.

5G ile uzaktan ultrason taraması nasıl yapılıyor?

Turkcell’den paylaşılan bilgilere göre 5G’nin düşük veri iletim gecikmesi özelliklerinden faydalanılan bu uygulamada ultrason probunun uzaktaki uzman doktor tarafından gerçek zamanlı yönetilebilmesi sağlanıyor. 5G çağrı ve ambulanstaki görevlinin giydiği geribildirim özelliğine sahip eldivenin kullanıldığı uygulamada 5G üzerinden hastaya kolayca uzaktan ultrason tarama işlemi gerçekleştirilebiliyor. Uygulama sayesinde uzaktaki doktor, görüntülü görüşme ve joystick vasıtasıyla ambulanstaki uzmanının da yardımıyla hastayı daha hastaneye varmadan hızlı bir şekilde muayene ederek tanı koyup karar verebiliyor.

Başarılı bir şekilde sonuçlanan uygulama, günümüz mobil çağrı hizmetinin 5G'deki değişimini sergileyen Ericsson'ın yenilikçi "etkileşimli arama" konseptine dayanıyor. VoLTE teknolojisi üzerine kurulu olan konsept, mobil ses oturumuna IMS (IP Multimedia Subsystem - IP Multimedya Alt Sistemi) veri kanalı ekleyerek mevcut HD sesli ve görüntülü arama hizmetlerinin yanı sıra insanlar ve nesneler arasında gerçek zamanlı etkileşime olanak tanıyor. Ayrıca günümüz mobil ses hizmetlerinin doğasında bulunan telefon numarası ile bulunabilme ve bağlanabilme, kimlik doğrulama, mobilite, oturum kontrolü, hizmet kalitesi, güvenlik ve sağlamlık gibi telekom değerlerinden de faydalanmaya devam ediyor.

5G şebekesinden, ilgili yasal düzenlemelerin ve 5G frekans tahsisinin yapılmasını takiben ticari olarak hizmet verilmeye başlanabilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dr. Ender Saraç’ın oğluna ‘cinsel istismar’ suçundan yargılanmasına devam edildi Dr. Ender Saraç’ın, 13 yaşındaki oğluna ‘cinsel istismar’ uyguladığı iddiasıyla yargılanmasına devam edildi. Davada ilk kez konuşan müşteki anne, ‘’Şikayetçi değilim çünkü böyle bir eylemi gerçekleştirdiğine inanmıyorum’’ dedi. Mahkeme, mağdur çocuk M.S.’ye 15 yaşından küçük olması ve kendisini temsil edemeyecek olması nedeniyle temsil kayyımı atanmasına hükmetti. Doktor Mehmet Ender Saraç hakkında, Beşiktaş’ta 2017-2021 yılları arasında 13 yaşındaki oğlu M.S.’ye ‘cinsel istismar’ uyguladığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 34.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanık Ender Saraç ile müşteki Benan Saraç hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı. ‘’Evladımı böyle bir konuda yakacak bir anne değilim ben’’ Duruşmada ifade veren müşteki Benan Saraç, ‘’Çocuğum okula gitmeden ve öğretmenine anlatmadan birkaç hafta önce bana bahsetmişti. İnanmadım, sorguladım, konduramadım, böyle bir şeyin olabileceğini düşünmedim. Oğlumun da bu sinir ve hiddetle böyle bir şey yapmış olabileceğini düşündüm. Hasta raporu vardı evde dinleniyordu ama okula gitmek istedi, ben de izin verdim, kalbini kırmak istemedim. Okulunun rehberlik öğretmenlerinden bir telefon aldım. Gittim ve konuştuk, oğlumun durumu bana anlattığını söyledim onlara. Hemen şikayete gitmedim çünkü oğlumun babaya karşı sinirli olduğunu biliyordum, sonra mecburen şikayetçi oldum çünkü oğlumun yanında olmak zorundaydım. Sanki çocuğuma bunu ben yaptırmışım gibi ithamlarda bulundu karşı taraf, evladımı böyle bir konuda yakacak bir anne değilim ben, öyle olsa ben ilk gün şikayetimi zaten yapardım’’ dedi. ‘’Şikayetçi değilim çünkü böyle bir eylemi gerçekleştirdiğine inanmıyorum’’ İfadesine devam eden müşteki Benan Saraç, ‘’Konu rehberliğe kadar gidince mecburen şikayetçi oldum, bir yandan da evladımı sorgulamaya devam ettim. Evladımı kaybedemem. Özellikle yönlendirici de olmadım. Ergenlik çağında olması, babayla tartışmalarımızdan etkileniyor olması da hep aklımdaydı. En nihayetinde bana oğlum gerçeği itiraf etti ağlayarak. Böyle bir olayın yaşanmadığını söyledi, babaya karşı çok büyük hayal kırıklığı içerisindeydi evladım çünkü çocukların önünde baba, bana şiddet uyguluyordu. Ben hiçbir zaman darp raporu almadım, olayın basına yansımasını istemedim. Bunun üzerine Üsküdar’daki Çocuk Şubeyi arayıp oğlumun bana söylediklerini anlattım ve tekrar ifade verdik. Çocuklarımı ne para ne de boşanma davası için kullanmadım, külliyen yalandır. Ayrıca, sanık hakkında ‘cinsel istismar’ konusunda şikayetçi değilim çünkü böyle bir eylemi gerçekleştirdiğine inanmıyorum’’ ifadelerini kullandı. Duruşmada tanık olarak dinlenen rehber öğretmen, ‘’Ben 5. ve 8. sınıfların psikolojik danışmanıydım. Odamdayken öğrencim M.S. geldi. Elinde bir kağıt vardı, ‘sağlık raporumu nereye bırakayım’ dedi. Ben de İlknur hocaya iletmesini söyledim. Bana başka bir şey daha söylemek istediğini belirtti, babasının evde çıplak gezdiğini, jel kullandığını söyledi. Sonra annesine telefon ettim. Öğrencimiz annesiyle birlikte saat 14.00’te tekrar geldiler. Anne ve çocukla görüştükten sonra okuldan çıktılar’’ şeklinde konuştu. ‘’Çok haksız bir iftiraya uğradım’’ Şiddet uyguladığı hususunun kesinlikle yalan olduğunu belirten sanık Ender Saraç ise ‘’Çocuklarıma bir fiske dahi vurmadım. Evde çıplak dolaştığımla ilgili beyana gülüp geçiyorum. Evde tuvalet ve banyoda dahi her yerde 7/24 kamera vardır. Çok haksız bir iftiraya uğradım. Maddi ve manevi zarar gördüm. Bütün imkanlarımla çocuklarıma seferber oldum. Ciddi şekilde zarar gördüm. Bir an önce beraat edip gerçek hayatıma dönmek istiyorum” dedi. Mağdur çocuğa temsil kayyımı atanacak Ara kararını açıklayan mahkeme, mağdur çocuk M.S.’ye 15 yaşından küçük olması ve kendisini temsil edemeyecek olması nedeniyle temsil kayyımı atanmasına ve M.S.’nin bir sonraki celse dinlenilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, mağdur M.S.’nin 5 Aralık 2023’de öğrenim gördüğü okul idaresinin tutmuş olduğu tutanakların polise bildirilmesiyle soruşturmaya başlandığı aktarıldı. Hazırlanan iddianamede, mağdur M.S.’nin şeref ve namusunu ilgilendiren bir konuda şüpheli Mehmet Ender Saraç’a iftira atmasını gerektirir ciddi bir neden bulunmaması, aralarında daha önceden husumet olmaması, mağdurun olayı okuldaki öğretmenlerine anlatmış olması, annenin sonradan olaya dahil olması ve öğretmenlerine açılan çocuğun ifadelerinin yönlendirme etkisinde olduğu ya da kurgudan ibaret olduğu ihtimalinin olmaması, bu gerekçeyle ise mağdurun ilk verdiği ifadenin samimi ve gerçeği yansıtır mahiyette olduğuna kanaat getirildiği kaydedildi. Hazırlanan iddianamede şüpheli Mehmet Ender Saraç’ın ‘çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 12 yıldan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.