TEKNOLOJİ - 10 Nisan 2019 Çarşamba 15:13

Turkcell Teknoloji Zirvesi başladı!

A
A
A
Turkcell Teknoloji Zirvesi başladı!

Turkcell’in 10’uncu kez kapılarını düzenlediği Teknoloji Zirvesi’nde yerli milli yapay zekâ şovu yaşandı. Uzun süren titiz çalışmalar sonucu geliştirilen Yaani sesli asistan ilk kez zirvede dünyaya tanıtıldı.

Sahnede izleyicilerin önünde Yaani’ye Türkçe komut vererek şirket bilgilerini gören, kahvaltı siparişi veren, doktor randevusu alan Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan yerli ve milli yapay zekanın hayatın her alanına gireceğini vurguladı. Yaani Asistan yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye ile buluşacağı açıklandı.

Turkcell tarafından Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Teknoloji Zirvesi, ilham verici konuşmalarıyla 10’uncu yılına özel muhteşem bir şova ev sahipliği yaptı. Bu yıl ‘Sen Yap Diye’ sloganıyla gerçekleştirilen ve yurt dışından gelen kalabalık bir basın mensubu grubunun takip ettiği Teknoloji Zirvesi’nde, Turkcell mühendislerinin uzun süredir üzerinde çalıştığı yerli ve milli yapay zekâ Yaani sesli asistan da dünyaya tanıtıldı. Türkçe konuşan ve komutlara yanıt veren Yaani, yerli arama motorunun üst versiyonu olarak hizmet verecek.

Zirvenin sürprizi Türkiye’nin yerli ve milli yapay zekası 'Yaani Asistan'
Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan, Teknoloji Zirvesi’nde yerli ve milli sesli uygulama Yaani Asistan’ı hayata geçirmenin mutluluğunu yaşadı. Yaani asistan uygulamasıyla yapay zeka şov yapan Erkan, tüm talimatları Türkçe verdi. Murat Erkan’ın sahnede gerçekleştirdiği canlı yerli yapay zekâ demosu sırasında yaşadığı heyecan izleyicilerden de coşkulu alkışlarla karşılık buldu. 

Murat Erkan konuşması sırasında sahnede kurulan sistemle dijital servislerle ilgili anlık rapor sorgulamasından şehir hastanelerinden randevu almaya, internet üzerinden yemek siparişinden akıllı ev ürünü entegrasyonu ile kahve makinesini çalıştırmaya kadar birçok uygulamayı yapay zekâ ile öğrenen Yaani Asistan üzerinden konuklara uygulamalı olarak gösterdi.

Erkan konuşmasında ise şunları söyledi: "Yaani Türkiye’nin ilk yerli arama motoru. Şu anda 10 milyona yakın kullanıcısı var. Yakın zamanda hem kurumların hem de bireylerin kullanabileceği yerli e-posta servisini de Yaani üzerinden sunmaya başlayacağız. Yapay zekâ üzerinde çalışan Yaani asistan da Türk mühendisler tarafından geliştirildi. Konuşmanın yazıya, yazının konuşmaya dönüşmesi şeklinde yani çift yönlü çalışan müthiş bir yapay zekâ çalışması. Alfabenin tamamını öğretmiyoruz. Buradaki bir cümleyi alarak öğrenen bir algoritma. Öğrene öğrene Türkçeyi bizden daha iyi konuşur hale geliyor. Gördüğümüz gibi yapay zekâda önümüzde müthiş bir yol var. Bu yolculuğu hep birlikte yaşayalım".

"Ortak altyapı ile Türkiye kazansın"
Erkan yapay zekâ teknolojilerin hayata geçirilebilmesi için 1 milisaniyenin altında gecikme süreleri gerektiğini, bunun da 5G ile mümkün olacağını belirterek ortak altyapı vurgusu yaptı: "İnternete bağlı 50 milyar cihazı hayata geçirmenin yolu 5G’den geçiyor. Buna hazır olmamız lazım. Biz uzun bir süreden beri Turkcell olarak 5G için çalışıyoruz. Bugün İstanbul’da, Ankara’da ve İzmir’de 5G sinyalini vermeye başladık. 5G’nin temel ihtiyacı kuvvetli altyapı, yani fiber şebeke. Üç operatör olarak mevcut yöntemlerle hazır fiber şebekesi kurmak istersek, Türkiye’nin tamamı için 13-15 milyar dolar yatırım yapmamız lazım. Fakat güçlerimizi birleştirip rekabeti servislerde ortaya koyarak, 2,5-3 milyar dolara düşüyor. Yani ortak altyapı ile yaklaşık 10 milyar dolar tasarruf sağlayabiliriz. Bundan kim kazanır, Türkiye kazanır".

"Yerli ve milli servisler çıkarmak bu ülkeye borcumuz"
Erkan, Turkcell olarak kuruldukları günden beri 50 milyar liralık yatırım yaptıklarını söyleyerek şöyle devam etti: "50 milyar liralık yatırımın yarısından fazlasını son 5 yılda yaptık. Önümüzdeki 3 yılda da 16 milyar lira daha yatırım planımız var. Yerli ve milli teknoloji ve servisler çıkarmak bu ülkeye borcumuz. Tüm bu yatırımları müşterilerimiz olmadan yapamazdık. Müşterilerimiz varsa biz de varız. Önümüzdeki dönemde müşterilerimiz ile sadece akıl bağı değil duygusal gönül bağı da kuracağız. Müşterilerimizin kalbini kazanacağız".

Sayısallaşan dünyadan 'dijitalleşen' dünyaya
Zirve'nin ana konuşmacısı yapay zekâ ve robotbilimin öncülerinden, dünyanın en büyük ev robotları üreticisi iRobot firmasının kurucusu ve MIT profesörü Rodney Brooks, herkesin merak ettiği sorulara da yanıt verdi.
Dünyanın sayısallaşmadan dijitalleşmeye gittiği bir dönemde olduğunu belirten Brooks da bu konuda 5G’nin önemine dikkat çekti: "Yapay zekanın gelişimi, örneklerle kendini geliştirebilen bir sistem olan derin öğrenme ile son yıllarda hızlandı ve hayatımızın her alanına girmeye başladı. Yakın gelecekte yapay zekayı tüm sektörlere entegre olmuş şekilde göreceğiz. Örneğin, iklim değişikliği nedeniyle sistemi değişmek zorunda olan tarım sektöründe ve dünyada azalmaya başlayan genç nüfus nedeniyle yaşlılara bakacak kişilerin azalmasıyla, yapay zekanın insan bakımında dahi kullanıldığını görmeye başlayacağız".

Brooks, yapay zekâ hakkında Hollywood filmlerinde görülen her şeyin birebir gerçekleşmeyeceğini de hatırlatarak: "Yapay zekanın hayatımızın hemen her alanına girecek olması, bunun filmlerde gördüklerimize benzeyeceği anlamına gelmiyor. Robotlar filmlerdekiler gibi dünyayı ele geçirmeyecekler, hatta bize benzemeyecekler bile. Üzgünüm, ama uçan arabalar da söz konusu olmayacak. Son günlerin popüler konusu olan sürücüsüz araçlarla ilgili bile insanlar büyük beklentilere girerek heyecanlandılar. Pratikte tamamen sürücüsüz araçların kullanılması için tüm sistemin ve yolların değişmesi gerek. Dolayısıyla, evet olacak ama zaman alacak" ifadelerini kullandı.

10 bin ziyaretçi ve 500 bin dijital takipçi
Zirvede ana salondaki konuşmaların yanı sıra 'pazarlama', 'iş', 'yaşam', 'toplum' ve 'bugün' başlıklı 5 ana paralel salon yer aldı. 70’in üzerinde yönetici ve uzmanların katılımıyla gerçekleşen panellerde büyük veriyi görselleştirme ve anlamlandırma, içeriğin dünyası nereye gidiyor, veri güvenliği, dijitalleşen iş süreçleri, akıllı enerji ve endüstri, akıllı ev ve binalar, akıllı çevre, güçlendirilmiş zekâ ile hayata dokunan uygulamalar, aile için teknoloji, insan için teknoloji, Türksporu, dijital insan, tech-fin ve dijital eğlence gibi teknoloji dünyasını 360 derece kapsayan konular derinlemesine masaya yatırıldı.

Türkiye’nin en kapsamlı ve geniş katılımlı teknoloji etkinliği Turkcell Teknoloji Zirvesi, iş dünyası, kurumsal şirketler ve teknolojiseverleri bir araya getirdi. Zirvede 10 binden fazla katılımcı, 20’den fazla oturumda konusunda uzman yerli ve yabancı 70’e yakın fikir önderini dinleme şansına sahip oldu. Etkinlik internetten canlı olarak 500 bin kişi tarafından takip edildi. Program ve detaylar BiP kanalından, canlı yayınlar ise Turkcell'in internet sitesi ve TV+’taki Life+ kanalından gün boyu izlendi.

Turkcell stantlarında geleceğin teknolojileri
Katılımcılar ‘Bugün 1440 Alanı’ temalı stantlarında fizy, Dergilik, Lifebox, TV+, BiP, Yaani, Lifecell gibi Turkcell ürünlerin yanı sıra Filiz (Akıllı Tarım) ürünü, Kopilot, Hesapplı Akaryakıt uygulaması, Dronecell, Akıllı ev sistemlerini deneyimleme imkanı oldu. Stantlarda ayrıca, siber güvenlik, akıllı hastane, dijitalleşen iş süreçleri de yer aldı. Ayrıca çocuklar için maker atölyeler gibi onları geleceğin teknolojilerine hazırlayan etkinlikler de sunuldu.

Sürücüsüz araca yoğun ilgi
Zirvenin yoğun ilgi gören deneyimlerinden biri de, 5G’nin gelmesiyle beraber büyük önem kazanacak sürücüsüz (otonom) araçların önde gelen örneği EasyMile EZ10 oldu. Turkcell ve Ericsson işbirliği ile Türkiye’de ilk kez kullanıcı deneyimine sunuldu. Zirve ziyaretçilerinin bu çok özel araçla ilgili en çok merak ettiği konuların başında güvenlik vardı. Son derece hassas sensörlerle donatılan EZ10 altyapı, diğer araçlar, yayalar ve yol üzerindeki diğer her şeyle ilgili verileri anlık olarak algılayarak çevresinin 360 derecelik bir resmini çiziyor. Böylece durması, ilerlemesi, hızlanması veya yavaşlaması gereken anlara son derece güvenli şekilde karar veriyor. Sensörlerin çalışma durumu çok aşamalı şekilde kontrol altında tutulurken, aracın yazılımı da her aşamada en üst düzeyde siber güvenlik önlemleriyle denetleniyor. 

EZ10, kampüs ya da otel gibi özel alanların yanı sıra, bazı bölgelerde metro ve tramvay durakları arasında ulaşımı da sağlıyor. Fransa, Almanya, Norveç, Avustralya ve Japonya’da karma trafiğe çıkmasına izin verilen ilk otonom araç EZ10, bugüne dek 25 ülkede 250 bin kilometre kat etti, yani dünyanın çevresini 6 kere dolaştı. Bu seferlerde 320 bin kişiyi güvenle taşıdı. Zirvede katılımcılar aynı zamanda Haliç Kongre Merkezi’nden Ericsson’un İsveç'teki test pistinde bulunan bir aracı da uzaktan gerçek zamanlı olarak sürerek, sıra dışı bir deneyimi de yaşama şansı buldu.

Teknolojiyle engelsiz buluşma
Turkcell Teknoloji Zirvesi engelli konuklar için özel olarak düzenlendi. Zirvenin yapıldığı Haliç Kongre Merkezi’ndeki tüm alanlar, görme, işitme ve yürüme engelli ziyaretçilerin ihtiyaçlarına uyumlu hale getirildi. Tüm salonlarda tekerlekli sandalyelerindeki izleyicilerin sahneyi rahatlıkla görebildikleri alanlar ayrılırken, programın tamamında da görme ve işitme engelli konuklara işaret dili bilen ve anlık betimleme yapabilen görevliler eşlik etti. 

Zirve kapsamındaki toplantı ve oturumların yapıldığı tüm sahnelerde sunumlar sürekli olarak işaret dili tercümanlarıyla aktarıldı. Ayrıca Turkcell’in İşaret Dilim uygulaması ile işaret dili çevirisi de yapıldı. Görme engelli katılımcılar programdaki tüm sunum ve gösterileri sesli betimleme ile takip etti. Turkcell’in desteklediği Arı Kovanı’nın en ilgi gören ürünlerinden Hayal Ortağım üzerinden kapalı alan navigasyon hizmetinden de yararlandı. Stantların anlatımları da yine aynı uygulama üzerinden sunuldu. Bunun dışında zirve programının tamamı Braille alfabesiyle basıldı ve sesli versiyonu da yine Hayal Ortağım üzerinden ulaştırıldı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye MPS hastası kuzenler, yaşlarına rağmen gelişmeyen vücutlarıyla hayat mücadelesi veriyor Osmaniye’de yaşayan Mümine-Mine kardeşler ve kuzenleri Muhammed Kayra Kalkan ender görülen Mukopolisakkaridoz (MPS) hastalığı ile hayat mücadelesi veriyor. Osmaniye’de yaşayan Ayşe ve Mehmet Kalkan çifti, 25 yaşındaki Mümine ve 21 yaşındaki Mine’nin 5 yaşına geldiklerine yaşıtlarına oranla bedensel gelişimlerinin geri olduğunu fark etti. Kalkan ailesi, kızlarını götürdükleri hastanede evlatlarının 200 bin kişide bir görülen MPS hastası olduğunu öğrendi. MPS hastalığına karşı mücadeleleri 5 yaşında başlayan kardeşlerin kuzeni olan 16 yaşındaki Muhammed Kayra Kalkan’da da aynı hastalık teşhis edildi. İlerleyen yaşlarına rağmen 2 kardeş ve 1 kuzenin vücut iskeletleri gelişmedi. Bakanlık tarafından verilen ilaçları yürüsün veya yürümesin bütün MPS hastalarının almasını istediklerini söyleyen baba Mehmet Kalkan, "İki MPS hastası kızım var, Mümine Kalkan, Mine Kalkan bir de yeğenim Muhammed Kayra Kalkan bunlar üçü de MPS hastası. MPS hastası Mukopolisakkaridoz, 200 binde bir kişide görülen bir hastalıktır. Kemik bozukluğu, iskelet bozukluğu iç organlar büyüyor ama bedenen büyümüyor. Nefes darlığı var, astımı var, yürümede sıkıntı yaşıyorlar, elinden tutmasak zaten yürüme şansı yok. 5 yaşından sonra meydana çıktı rahatsızlıkları, tedavisi şu an için yok. Bu hastalığın sadece hastalığın ileri gitmemesi için, geriye düşmemesi için bu aldığımız ilacı kullanıyoruz. Yurt dış ilaçlarımız var, Sağlık Bakanlığı’ndan bize Ankara’dan kargoyla evimize kadar geliyor. Şu an için bir tanesi 900 euro olarak belirlenmiş haftada 20 doz kullanıyoruz. 20 flokum, 11 flokum birine kullanıyoruz, 9 flokum birine kullanıyoruz. Rapor alırken yürüme testine giriyoruz, merdivene çıkma testine giriyoruz, salonun testine giriyoruz. Bunlar onaylanmasa zaten bize yurt dışı ilaçları da veremiyorlar. Bütün MPS hastalarının bu ilaçlarını yürüsün veya yürümesin, hepsini almasını istiyoruz" dedi. Hayalinin üniversiteye gidip psikoloji veya öğretmenlik okumak olduğunu söyleyen Mine Kalkan, "MPS hastasıyım, bu hastalıktan dolayı pandemi döneminde kalp rahatsızlığımız, daha öncesinde astım, alerjik rahatsızlıklarımız çıktı. Bazen çok uzun konuşamıyoruz, kelimelerimiz yetmiyor. Bazen de nefes alıp verme konusunda sıkıntılarımızı yaşıyoruz. Yürürken birinin desteğiyle yürüyoruz. Yani yanımızda biri olmayınca kendimizi güvende hissetmiyoruz veya her an düşecek gibi oluyoruz. Rapor alırken sürekli bir sıkıntı yaşıyoruz, yürüme testinde biz büyük zorluk yaşıyoruz. Pandemi döneminde liseyi bitirdim, üniversite hayalim vardı o da sağlık sorunlarım nedeniyle sınava giremedim. Bu yüzden de üniversitede okuyamadım sağlıklı olsaydım eğer psikoloji bölümünde okumak isterdim veya öğretmenlik bölümünde okumak isterdim" diye konuştu. Kuzenleri Mümine ve Mine gibi Mukopolisakkaridoz (MPS) ile mücadele eden, hastalığın ilerlemesini durduran ilacı yürüyemediği için kullanamayan Muhammed Kayra Kalkan (16) ise, "Şu an açıktan okuyorum, pandemi oldu işte, deprem oldu. Onlardan dolayı sınavlara giremedim. Günümün çoğunu televizyon izleyerek ve telefonda oyun oynayarak geçiriyorum. Onun dışında bir şey yapamıyorum. Küçüklükten beri hayalim beyin cerrahı olmaktı" dedi.
Kütahya İzmir Bilimpark yönetim ekibinden Kütahya Tasarım Teknokent’e ziyaret İzmir Bilimpark yönetim ekibi, Mentor-Mentee Eşleştirme Programı çerçevesinde Kütahya Tasarım Teknokent’i ziyaret etti. İzmir Bilimpark Genel Müdürü Kayahan Dede, Bölge Ofisi Yöneticisi ve Kuluçka Merkezi Koordinatörü Irmak Tunakan, Muhasebe ve İdari İşler Sorumlusu Cansu Ayhan’dan oluşan İzmir Bilimpark yönetim ekibi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülen Mentor-Mentee Programı buluşmaları çerçevesinde Kütahya Tasarım Teknokent’e ziyaret gerçekleştirdi. Ziyarette, iki teknokent arasındaki iş birliğini güçlendirmenin yanı sıra, bilgi ve deneyim paylaşımını artırmayı hedefleyen kapsamlı bir toplantı yapıldı. Toplantıda, Genel Müdür Prof. Dr. Ersan Öz ve Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Durmuş Özdemir, Kütahya Tasarım Teknokent’in süreçleri hakkında detaylı bir sunum yaparak, teknokentin mevcut durumunu ve gelecek hedefleri üzerine bilgiler paylaştılar. İzmir Bilimpark Genel Müdürü Kayahan Dede, Teknokentlerin inovasyon ekosistemine katkıları, girişimcilik destek programları, üniversite-sanayi iş birliği projeleri ve sürdürülebilirlik stratejileri gibi konularda İzmir Bilimpark’ın deneyimlerini aktardı. Sunumun ardından İdari ve Mali İşler Koordinatörü Yunus Emre Telli ile Ar-Ge ve İletişim Koordinatörü M. Emin Beytul, tarafından sorulan soruları yanıtlayan İzmir Bilimpark yönetim ekibi, teknokentlerin idari ve mali yapıları, Ar-Ge projelerinin yönetimi, iletişim stratejileri ve uluslararası iş birlikleri üzerine bilgi paylaşımında bulundular. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Tasarım Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Ersan Öz, “İzmir Bilimpark ekibini ağırlamaktan büyük mutluluk duyduk. Bu tür buluşmalar, bilgi alışverişi ve iş birliği fırsatları oluşturarak iki kurumun da gelişimine katkı sağlıyor. Gelecekte daha birçok ortak projede bir araya gelmeyi umuyoruz” dedi. İzmir Bilimpark Genel Müdürü Kayahan Dede, bu buluşmanın iki teknokent arasındaki iş birliğini daha da güçlendirdiğini ve gelecekteki ortak projeler için umut verici bir başlangıç olduğunu belirtti.