ABD Başkanı Obama'nın tarihi Türkiye ziyaretinin Meclis ayağı başladı. Obama, Çankaya Köşkü'ndeKİtemaslarının ardından onlarca araçlık konvoy eşliğinde TBMM'ye geldi.
Obama'nın dublörünü taşıyan limuzinle Obama'nın limuzini Meclis'e arka arkaya girdi. Obama, TBMM'ye gelişinde Meclis Başkanı Köksal Toptan tarafından törenle karşılandı. Obama ve TBMM Başkanı Toptan, karşılamayı görüntülemek için bekleyen basın mensuplarına poz verdikten sonra Toptan'ın makamına geçtiler.
"TÜRKİYE VE ABD BİRLİKTE ÇALIŞARAK ZAMANIMIZIN GÜÇLÜKLERİNİ ÇÖZMELİDİR"
"BU REFORMLAR AB İÇİN DEĞİL TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ İÇİN YAPILDI"
farklılığından güç alıyor. Türkiye'nin üyeliği de bu konudaki güçlerin daha da artmasını sağlayacaktır. Türkiye'nin de kendi sorumlulukları var. Sizler üyelik yolunda önemli ilerlemeler kaydettiniz. Çok zor siyasi reformlar yapıldı. Bu reformlar AB için değil Türkiye'nin geleceği için yapıldı."
"HEPİMİZİN DEĞİŞMESİ GEREKİYOR"
ABD Başkanı Obama, konuşmasında Ermeni sorununa da değindi. "Geçmişimizle nasıl başa çıkacağız, bunu bilmemiz gerekiyor" diyen Obama, ABD'nin hala bazı karanlık dönemlerini ele alma sorunuyla başbaşa olduğunu belirtti. ABD'de kölelik geçmişi ve ayrımcılık geçmişi bulunduğunu vurgulayan Obama, Amerikan yerlilerinin nasıl müdahelelere maruz kaldıklarını bildiklerini söyledi. Obama şunları kaydetti: "Tarih her zaman trajik gerçeklerle dolu ama geçmiş çözümlenemezse omuzumuzda büyük bir ağırlık olarak durur.
sağlayacaktır. ABD bu anlamda ilişkilerin normalleşmesini desteklemektedir"
Karadağ bölgesinde süren çatışmanın gereğinden fazla uzamasını önlemek için yapılacak şeyler olduğunu belirten Obama, Doğu Akdeniz'deki sorunlara yönelik çözüm arayışları olduğunu söyledi. Obama, şunları kaydetti:
"Kıbrıslı liderler yaptıkları taahhütlerle müzakerelere girme yönünde çabalarda bulundular. ABD her iki tarafa da süregiden bir barış anlamında birleşmiş, iki taraflı, iki toplumlu bir federasyon adına yapılacak çabaları destekleme hedefindedir. Tabii ki bu da Türkiye'nin yakın komşuluğundaki kritik bir bölgedir."
Zorlukları konu olarak ele alındığında ortak hedeflere yönelik çalışıldığını gördüğünü kaydeden Obama, "Ortadoğu'da da İsrail'le komşuları arasında devam eden barışı hedefliyoruz. Bunu gayet net söylemek istiyorum; ABD, iki devlet hedefini, İsrail ve Filistin devleti hedefini desteklemektedir, yan yana ve barış içerisinde. Bu Filistinlilerin de hedefidir. İsraillilerin de hedefidir ve dünya genelindeki diğer ulusların da hedefidir. Bu hedef herkesin üzerinde uyum sağladığı Annapolis'taki yol haritasında ortaya çıkan bir hedeftir. Ben bunu ABD Başkanı sıfatıyla, yakın bir şekilde izleyeceğim. Hem İsrailliler hem Filistinliler ileri adımlar atmalı ve güveni sağlayacak adımlardan çekinmemelidirler. Hem İsrailliler hem de Filistinliler, her ikisi de taahhütlerine uymalıdırlar. Her iki taraf da uzun dönemdir süren sorunları çözmelidirler ve daha devam eden barışa yönelik çabalar göstermelidirler. ABD ve Türkiye Filistinlilere ve İsraillilere bu yolculukta yardımcı olabilir. İsrail'in güvenlik adına olan çabalarında ABD olarak, Filistin Devleti için de yapılması gereken şeyler var. Birlikte çalışarak biz karamsarlığı ve güvensizliği ortadan kaldırabiliriz ve ilerleme adına yapılabilecek her türlü fırsatı kullanabiliriz."
"İsrail'in güvenlik kaygıları meşru"
Türkiye'nin Suriye-İsrail arasındaki görüşmelere de aracılık ettiğini hatırlatan Obama, "Bu uzattığımız eli ihtiyaç içindeki Filistinlilere de uzatmalı ve kurumlarını güçlendirmeleri adına onlara yardımcı olmalıyız. Biz terörün kullanımını dışlamalıyız ve İsrail'in güvenlik kaygılarının meşru olduğunu da takdir etmeliyiz" dedi.
"İran seçimini yapacak"
Bölgenin barışının İran'ın bu süreçteki nükleer silah heveslerinden vazgeçmesiyle de sağlanabileceğine vurgu yapan Obama, "Dün söylediğim gibi, hiç kimse nükleer silahların yaygınlaşmasından yarar görmez. Türkiye de hiçbir şekilde yarar görmez. Siz zor bir bölgede yaşıyorsunuz ve nükleer silahlar bu anlamda bölgenin güvenliği için yarar sağlamaz. Dünyanın bu bölgesi şiddetten yeterince payını aldı, kinden yeterince payını aldı. Daha fazla, daha güçlü tahrip araçlarına ihtiyacı yok" diye konuştu. İran'ın liderlerine de gayet net bir şekilde, 'Müşterek menfaatlerimize ve müşterek saygıya dayanarak ABD'nin bu süreçte oynayacağı bir rol vardır. İran'ın da uluslar birliğinde bu anlamda yapmak zorunda olduğu sorumlulukları vardır' dediğini belirten Obama, "İran çok büyük bir medeniyettir. Ve biz onların ekonomik ve politik birleşme sürecine girmelerini, refaha ve güvenliğe yönlenmelerini istiyoruz. Ama İran seçimini yapacak tabii. Acaba daha iyi bir gelecek mi oluşturmak istiyorlar halkları için? Yoksa silahlara yönelmek istiyorlar?" şeklinde konuştu.
"Birleşmiş Irak hedefi"
Hem Türkiye hem de ABD'nin, 'teröristler için güvenli bir bölge olmayı sürdürmemesi için' birleşmiş Irak hedefine yönelik çalıştığını kaydeden Obama, "Burada savaşa girme konusunda, sizin tarafınızda da benim ülkemde de farklı görüşler mevcuttu. Ama artkını gördüğık bu savaşı sorumlu bir şekilde sonlandırma görevine sahibiz. Çünkü Irak'ın güvenliği, bölgenin güvenliği açısından da önemli. Daha önce söylediğim gibi, ABD gelecek Ağustos itibariyle oradaki güçlerini çekecek. Irak hükümeti de güvenlik adına alması gereken sorumluluğu alacak. Bizler Irak'la birlikte çalışacağız. Türkiye ve Irak'ın komşularıyla birlikte yeni bir diyalogla, uzlaşmacı bir tutumla, ortak güvenliğimize doğru çalışacağız. Hiç hata yapmayalım; Irak, Türkiye ve ABD'nin ortak bir terörizm tehdidiyle karşı karşıya kalmaları söz konusu. El Kaide bunlardan bir tanesi. Irak'ı bölüp, ülkeyi tahrip etmeye çalıştı" dedi.
Bu kapsamda PKK'nın da bulunduğunu ifade eden Obama, "Hiçbir ülkeye karşı yapılan teröre mazeret bulmak mümkün değildir. ABD Başkanı ve bir NATO müttefiki sıfatıyla ne PKK'yı ne de hiçbir terörist örgütü desteklemiyorum. Burada işbirliğine yönelik bağların kurulması, Irak hükümeti, Irak'ın Kürt liderleri ve Türkiye arasında sağlanması son derece önemli. Ayrıca eğitim fırsatları verilmeli; beraberinde Türk halkının demokrasi adına çabaları da desteklenmeli" dedi.
El Kaide'nin Pakistan ve Afganistan'ı güvenli bir bölge olarak görmesini kabul edemeyeceklerini belirten Obama, "Hedefimiz El Kaide'yi yenmek adına olmalıdır. İşte bu nedenle de Afganistan'a yaptığımız yardımları, güvenlik anlamında artırıyoruz ve uzlaşmayı sağlamaya çalışıyoruz. Afgan ve Pakistan halkına yaptığımız yardımları artırıyoruz. Sadece güvenlik anlamında değil daha iyi bir yaşam kalitesi adına fırsat yaratıldığını da düşünüyoruz. Türkiye bu anlamda güçlü bir ortağımız. Uluslararası destek
gücünde bölgeye giden ilk güçlerden biri. Bu görev de gayet büyük sorumluluk aldınız, fedakarlıkta bulundunuz. Artık hedeflerimize birlikte ulaşmalıyız. Bize bu anlamda eğitim ve destek için verdiğiniz yardımı takdir ediyorum ve bölgeye yayılan fırsatlar yarattınız. Birlikte daha önceden yaptığımız gibi bu zorlukları da yenebileceğimiz düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"ABD hiçbir zaman İslam'la savaşmadı"
Son yıllar içinde zorluklar yaşandığını bildiğini anlatan Obama, şunları söyledi:
"Birbirimizi bir araya getiren güvenin zorlandığını biliyorum. Bu zorluğun tabii ki pek çok alanda yaşandığını da biliyorum. Özellikle Müslüman inancın gündemde olduğu ülkelerde yaşandığını da biliyorum. Şöyle söylemek istiyorum: ABD hiçbir zaman İslam'la savaşta değildir, olmamıştır, olmayacaktır. Esasen Müslüman dünyası ile olan ortaklığımız kritik öneme sahiptir. Sadece bu kapsamdaki ideolojileri dışlamak adına değil, fırsatları güçlendirmek adına da yapılmalıdır. Aynı zamanda şu konuda da net olmak istiyorum; ABD'nin Müslüman toplumlarla olan ilişkisi Müslüman dünya ile ilişkisi sadece terörizm karşıtlığı ile sınırlanamaz. Biz, mkını gördüğüşterek menfaatlerimiz kapsamında bu sürece daha kapsamlı dahil olmayı istiyoruz. Dikkatli dinlemeliyiz, anlaşmazlıkların ötesine geçmeliyiz, ortak zeminler yaratmalıyız. Aynı fikirde olmadığımız zamanlarda bile saygı göstermeliyiz. Bu konuya, İslam inancına olan saygımızı göstermeliyiz. Yüzyıllar boyunca İslam dünyası, dünyanın şekillenmesine katkıda bulundu. Bu çabalar benim ülkemde de yansımasını gösterdi. ABD, Müslüman Amerikalılar tarafından zenginleştirildi ve pek çok Amerikan ailesinde de Müslüman üyeler var. Bunu çok iyi biliyorum. Çünkü ben de bunlardan biriyim."
"Gelecek, tahrip edenlerin değil, yaratanların elinde olmalıdır"
Yaptıkları eylemlerle geleceğe dair taahhütlerini daha iyi göstermeyi hedeflediklerini ifade eden ABD Başkanı Obama, daha fazla çocuğun eğitim alması için yardımcı olmak istediğini söyledi. Sağlık hizmetlerinin insanların mağdur oldukları bölgelere eriştirmek gerektiğine vurgu yapan Obama, yatırım ve ticareti de artırarak herkese refah sağlanmasına yardımcı olmak gerektiğini söyledi. Birkaç ay önce bu amaçlara yönelik spesifik programlardan söz ettiğini belirten Obama, özellikle Müslüman dünyasında ortak hedeflere ve rüyalara yönelik neler yapılabileceğini ele aldığını söyledi. Obama, "Evet, biz ABD olarak dostluk elini herkese uzattık. Eski bir Türk atasözü var; 'Yangına körükle gidemezsiniz'. ABD de bunu gayet iyi biliyor, Türkiye de bunu gayet iyi biliyor. Tabii ki bazılarına güçle karşılık verilmesi lazım. Ama güç tek başına sorunları çözemez ve hiçbir anlamda güç ekstremizme alternatif teşkil etmez. Gelecek güç kullananların, tahrip edenlerin değil, yaratanların elinde olmalıdır. Biz de bu geleceğe yönelik olarak çalışmalıyız ve bu geleceğe yönelik birlikte çalışmalıyız."
Türkiye'nin geleceği
Türkiye'nin geleceği konusunda konuşmayı sevenler olduğunu bildiğini kaydeden Obama, "Siz medeniyetlerin ortasında, tarihin dalgalarından etkilenen bir ülkesiniz. Medeniyetlerin buluştuğu, pek çok farklı kültürün bir araya geldiği bir yerleşimdesiniz. Ülkeyi bir yöne ya da diğer yöne çekmek isteyenler olabilir. Ama ben inanıyorum ki, bu kişiler şunu anlamıyorlar: Türkiye'nin büyüklüğü her şeyin ortasında olmasından kaynaklanıyor. Burada doğu ve batının bölünmesinden bahsetmiyoruz. Doğu ile batının birleştiği bir yer, ülkenizin, kültürünüzün güzelliği de buradan geliyor zaten. Kültürünüzün güzelliği, tarihinizin zenginliği ve demokrasinizin gücü beraberinde geleceğe yönelik ümitleriniz Türkiye'yi Türkiye yapıyor. Bugün burada sizlerle birlikte olmaktan son derece onur duyuyorum. Geleceğe de birlikte ulaşmalıyız. Ben burada bir kez daha Türkiye'nin güçlü ve devamlı arkadaşlık ve dostluğa yönelik taahhüdünü dile getirmek istiyorum" şeklinde konuştu.
ABD Başkanı Obama, konuşmasının ardından, kürsünün hemen yanındaki TBMM stenografları ile tokalaştı. Bazı kabine üyeleri ile de tokalaşan Obama, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile öpüştü.
MÜGE TUTCALI - ZAFER ÇAKMAK - ANKARA







