GÜNDEM - 19 Mayıs 2020 Salı 19:27

Türkiye saat 19:19'da balkonlara çıkarak İstiklal Marşı'nı okudu

A
A
A
Türkiye saat 19:19'da balkonlara çıkarak İstiklal Marşı'nı okudu

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurtuluş mücadelesi için 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmasının 101'inci yıl dönümünde Tüm Türkiye saat 19.19'da balkonlarından İstiklal Marşı'nı okudu.

19 Mayıs coşkusu balkonlara sığmadı

İzmir'de Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a adım atarak başlattığı Milli Mücadele'nin 101. yıl dönümünü vatandaşlar, evlerinin balkonları ve pencerelerinde İstiklal Marşı, İzmir Marşı ve 10. Yıl Marşı’nı okuyarak coşkuyla kutladı.

Her yıl meydanlarda coşkuyla kutlanan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, bu yıl korona virüs salgını tedbirleri kapsamında alınan önlemler ve sokağa çıkma kısıtlaması gölgesinde kutlandı. Gün içerisinde sosyal mesafe kuralı çerçevesinde gerçekleştirilen kutlamalar, saat 19.19 itibarı ile yerini balkonlara bıraktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nın 101. yılı dolayısıyla vatandaşları evlerinin balkonlarına ve pencerelerine çıkarak İstiklal Marşı'nı okumaya davet etmesinin ardından İzmirli vatandaşlar, evlerinin balkonlarına ve pencerelerine çıkarak alkışlarla İstiklal Marşı, İzmir Marşı ve 10. Yıl Marşı’nı okudu. Vatandaşların coşkusu adeta balkonlara sığmazken, Milli Mücadele'nin 101. yıl dönümü dolayısıyla trafikteki bazı araçlar da korna çalarak konvoy yaptı. Vatandaşların alkışları ve sloganları arasında gerçekleşen 19 Mayıs kutlamaları, saygı duruşunun ardından son buldu.

Mustafa İç

İstanbullular 19 Mayıs’ı balkon ve camlara çıkarak kutladı

İstanbul'da vatandaşlar, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı saat 19.19’da balkon ve camlarında saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı'nı okuyarak kutladı.

Yeni tip korona virüsle (Covid-19) mücadele kapsamında 14 büyükşehir ve Zonguldak'ta 4 gün süreyle sokağa çıkma kısıtlaması ilan edilmişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmada, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nı kutlamak için vatandaşları saat 19.19’da balkonlara ve camlara İstiklal Marşı'nı okumaya davet etmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısı üzerine 7’den 70’e her yaştan vatandaş, saat 19.19’da balkon ve camlara çıktı. Virüs nedeniyle sokağa çıkamayan vatandaşlar, Türk bayrakları sallayıp hep bir ağızdan İstiklal Marşı'nı okuyarak 19 Mayıs’ı coşkuyla kutladı. Megakentin bazı noktalarında ise vatandaşların dışarıya çıkarak ellerinde bayraklarla coşkuya ortak olduğu görüldü. Kutlamalar drone ile havadan da görüntülendi.

Vedat Bayraktar - İsmail Coşkun - Ahmet Faruk Sarıkoç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Ödül almak isteyen öğrenciler, okula poşet poşet çöp taşıyor Osmaniye’de ortaokul öğrencilerinin hayata geçirdikleri “Ben çöp değil, geri dönüşebilir atığım” projesi çerçevesinde ödül almak isteyen öğrenciler, evdeki çöplerini okula getirip, geri dönüşüme katkı sağlayarak “Sıfır Atık” projesine destek oluyorlar. Osmaniye 75. Yıl Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı proje ile evde bulunan geri dönüşüm atıklarını okula getiren öğrenciler, proje ekibi tarafından programlanan manav terazisinden okul numaralarına göre etiketlerini alarak atıkları teslim ediyorlar. Öğrenciler biriktirdikleri etiketlerle hedeflenen miktarlara ulaştığında TÜBİTAK yayını dergiler, akıl zeka oyunları, tablet bilgisayar ve bisiklet gibi çeşitli hediyeler kazanıyor. Adana’da düzenlenen TÜBİTAK 2204-B Ortaokul öğrencileri araştırma projeleri yarışmasında bin 219 proje arasından “Ben Çöp Değil, Geri Dönüşebilir Atığım” isimli proje bölge birincisi olan öğrenciler 26-30 Mayıs tarihleri arası Ankara’da düzenlenecek olan Türkiye Finallerinde Osmaniye’yi temsil edecek. Proje hakkında bilgi veren 5.sınıf öğrencisi Eyüp Eymen Kırıcı, "Biz okulumuzdaki geri dönüşüm kutularına çok geri dönüşüm atıkları atılmadığı için biz bir proje yaptık. Bu projenin ismi ’Ben Çöp Değil Geri Dönüşebilir Atığım.’ Bu projede okullarımıza geri dönüşüm kutuları aldık. Sonra manavlarda olan tartılardan bir tane aldık. Burada gördüğünüz gibi bu terazinin veri tabanına öğrencinin numarasını ve ismini yazdık. Öğrenciler bir miktar atık toplayıp bize getiriyorlar. Burada görevli arkadaşlarımız kiloları, geri dönüşüm atıklarını teraziye koyuyor, terazide tartıyoruz. Mesela bir öğrenci 5 kilogram atık getirmiş. Biz bir etiket çıkartıyoruz öğrencinin numarasına göre o etikette öğrencinin ismi, kaç kilo getirdiği yazıyor" dedi. Proje çerçevesinde 45 günlük sürede 20 ton civarı atık malzeme toplamayı başardıklarını söyleyen 5. sınıf öğrencisi Tunahan Toklu, "Etiketleri biriktiriyorlar 30, 50, 70 kilogram getirene TÜBİTAK kitapları, 500 kilogram getirenlere tablet, bin kilogram getirenlere bisiklet veriyoruz. Toplam 20 ton kadar geri dönüştürebilen atık topladık. Bunları geri dönüşüm firmasına verdik, elde ettiğimiz parayla okul aile birliğini bağışladık ve okulumuzun ihtiyaçlarını karşıladık" diye konuştu. Geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkında olduklarını söyleyen proje danışmanı Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Sedat Gündoğan, “Okulumuzda TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasına hazırlık kapsamında bir geri dönüşüm projesi hazırladık. Ben Çöp Değil Geri Dönüşebilir Atığım ismini verdiğimiz proje kapsamında çocuklarımızı geri dönüşüm konusunda bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Akabinde çocuklarımızın evlerden atıklar getirmeleri konusunda bir organizasyona giriştik. Çocuklar günlük olarak evde biriktirmiş oldukları geri dönüşüm atıklarını sabah okula getirerek programladığımız tartıyla tarttırıp bir etiket karşılığında teslim ettiler. Geri dönüşüm atıklarımızı belirli periyodlarda geri dönüşüm firmasına teslim ederek geri dönüşüme katkı sağlamaya çalıştık. Projemiz kapsamında aslında evlerde birçok atığımızın geri dönüşüm atığı olduğunu fark ettik. Şöyle ki birçok velimiz işte üçte ikilik oranında atmış olduğu atığın aslında geri dönüşüm atığı olduğunu fark etti. Çocuklarımız bu işin merkezinde yer aldıkları için ebeveynlerini uyardılar ve geri dönüşüme katkı sağladılar. Bu doğrultuda 45 günlük yapmış olduğumuz çalışmada 20 ton civarında bir atık toplamak nasip oldu. Projemiz Adana bölge yarışmasında birinci olarak seçildi. Şu an ilimizde beş farklı okulumuzla aynı şekilde geri dönüşüm atıkları toplanıyor. Toplanan atıklar karşılığında çocukları motive edebilmek için çeşitli hediyeler de dağıttık. Aslında doğamızı, çevremize karşı görevimiz olan geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkındayız ve bu noktada tüm okullarımızı bu projeye destek vermeye davet ediyoruz" dedi.
Van Van YYÜ öğrencileri Gazze’ye destek protestolarını sürdürüyor Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) öğrencileri, İsrail’in saldırıları ve ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde yaşayan Filistinlilere destek amacıyla çeşitli etkinlikler ve protestolarla seslerini duyurmaya devam ediyor. Van YYÜ yerleşkesinde kurulan “Gazze Dayanışma" çadırında, öğrenci ve akademisyenlerce hazırlanan yiyecekler ve getirilen kıyafetlerin satışa sunulması adına kurulan hayır çarşısının yanı sıra İsrail’in saldırılarına ilişkin fotoğraf ve resim sergisi açıldı. Elde edilecek gelirin Gazze’deki insanlara ulaştırılacağı hayır çarşısına; öğrenciler, akademisyenler ve vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Çadırı ziyaret eden Van YYÜ Rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, İsrail’in Filistin topraklarında işlediği suçun büyüyerek devam ettiğini söyledi. İnsanlığın tarih boyunca gördüğü en büyük zulümlerden birine şahitlik ettiklerini belirten Rektör Şevli, “Tüm dünyada olduğu gibi üniversite öğrencilerimiz de Gazze’deki katliama sessiz kalmadı. Gazze’de insanlık dramı yaşanıyor. Uluslararası hukuk ayaklar altına alındı. Tarihte böyle bir katliamın örneği yok. Katliamlar uzun süredir tüm dünyanın gözü önünde devam ediyor. İsrail saldırıları acımasızca masum bebeklerin, kadınların ve sivillerin canını alıyor. Biz de Filistin halkının yanında olduğumuzu göstermek, sesimizi duyurmak istiyoruz. Öğrencilerimiz, hayır çarşısı düzenleyerek oradaki kardeşlerimize bir nebze de olsa yardım etmeye çalışıyor. Katliamların, acımasızca yapılan saldırıların bir an önce durdurulmasını ve Filistin halkının tekrar barışa, huzura kavuşmasını istiyoruz" dedi. Akademisyen ve öğrenciler, Filistin’e destek olmak ve seslerini duyurmak için Edebiyat Fakültesi önünden Merkez Yemekhane binasına kadar sessizce yürüdü. Burada toplanan kalabalık kısa bir basın açıklaması yaparak soykırıma maruz kalan Filistin halkının sesini tüm dünyaya duyurmaya çalıştı. İsrail saldırılarını farklı etkinliklerle protesto eden öğrenciler, Gazze halkının çığlığına ses olmak ve soykırıma maruz kalan Filistin halkının sesini tüm dünyaya duyurmak için çeşitli etkinlikler düzenlemeye devam ediyor.
İstanbul Restoranda askeri üniforma ile müşterilere servis yapan şüpheliye 7 yıl 6 aya kadar hapis talebi Beyoğlu’nda bir restoranda bulunan masalardaki müşterilere askeri üniforma ile servis yapılması görüntülerine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede üniformayı giyen yabancı uyruklu şüpheli ile işletme mesul müdürünün ve işletme sahibinin 3 ayrı suçtan 7’şer yıl 6’şar aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Beyoğlu’nda 16 Nisan 2024’de sosyal medyada yabancı uyruklu bir şahsın, bir restoranda bulunan masalardaki müşterilere askeri üniforma ile servis yaptığı görüntülerine ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, sosyal medyadaki videoda bir işletmede askeri üniforma giyen bir şahsın mekanda bulunan masalara askeri üniforma ile servis yapıldığının görüldüğü üzerine soruşturma işlemlerine başlandığı ve söz konusu işletme mesul müdürünün Abdulkadir Güler, işletme sahibinin Adnan Kalkmaz, video içerisinde askeri üniforma giyerek servis yapan kişinin ise Suriye uyruklu Yousuf Jaafer olduğunun tespit edildiği anlatıldı. Devletin askeri teşkilatının şeref ve saygınlığını zedeleyici nitelikte olduğu belirtildi Hazırlanan iddianamede, şüphelilerin yayınlamış oldukları videonun devletin askeri teşkilatının şeref ve saygınlığını zedeleyici niteliğinin bulunduğu, video içeriğinin düşünce özgürlüğü bağlamında hukuki koruma görmesinin mümkün olmadığı, toplumun gelişmesine katkıda bulunmadığı gibi devletin askeri teşkilatını alenen aşağılamaya yönelik olduğu aktarıldı. Videonun kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik hareketler içerdiği kaydedildi Söz konusu videonun kışkırtıcı tutum ve davranışlar sergilemeye yönelik hareketler içerdiğinin belirtildiği iddianamede, hareketlerin halkın bir kesiminin diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa, ayrımcılığı gerektirecek nefrete yönlendirici nitelikte olduğu, hareketlerin bulunduğu videonun sosyal medya ve basın yayın organlarında yayınlanmasının ardından birçok hesap ile grup tarafından yorumlarla birçok defa paylaşılarak medyada gündem oluşturduğu, ilaveten tahrik edilenler nazarında endişe meydana getirecek şekilde bir etki oluşturarak kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıktığı kaydedildi. ‘’Üniformanın üzerinde herhangi bir bayrak ya da yazı yoktu, Türk askeri üniforması olduğunu bilmiyordum’’ Şüpheli Yousuf Jaafer’in ifadesine yer verilen iddianamede, şüphelinin ‘’Ben 2017 yılının yaz aylarında yasal yollar vasıtasıyla Suriye’den Türkiye’ye giriş yaptım. Türkiye’ye geldikten sonra ilk olarak İstanbul ili Bakırköy ilçesi sonrasında Beylikdüzü ilçesinde restoranlarda çalışmaya başladım. Daha sonra 2022 yılı yaz aylarında sosyal medya vasıtasıyla video çekmeye ve gelir elde etmeye başladım. Söz konusu restorana gittiğimde burada müşteri olarak bulunan, Dubai’den geldiklerini söyleyen yabancı uyruklu 2 kişi, Eminönü’nden almış oldukları askeri üniformayı bana getirerek video çekme teklifinde bulundular. Ben de askeri üniformalı videonun daha fazla izleneceğini düşünerek bu teklifi kabul ettim. Video içerisinde et servisi yaptığım masada bulunan iki kişi bana askeri üniformayı getirerek video teklifinde bulunan tanımadığım 2 kişidir. Giymiş olduğum üniformanın üzerinde herhangi bir bayrak ya da yazı yoktu, Türk askeri üniforması olduğunu bilmiyordum. Çok pişmanım. Videoyu çekme amacım kesinlikle Türk askeri teşkilatını aşağılamak değildir’’ dediği öğrenildi. Bilgileri dışında çekilerek yayında kaldığına yönelik savunmalarına itibar edilmeyeceği aktarıldı Şüpheli Jaafer’in askerlik mesleğine özgü elbiseleri başkalarını yanıltacak biçimde giyerek çektiği ve hesabından yayınlamış olduğu videoyu daha sonra sildiğinin de belirtildiği iddianamede, işletme mesul müdürü şüpheli Abdulkadir Güler ve işletme sahibi şüpheli Adnan Kalkmaz’ın, işletme üzerindeki yetkileri ve konumları gözetilerek videonun bilgileri dışında çekilerek yayında kaldığına yönelik savunmalarına itibar edilmeyeceği de belirtildi. 7’şer yıl 6’şar aya kadar hapis talebi Hazırlanan iddianamede şüpheliler Abdulkadir Güler, Adnan Kalkmaz ve Yousuf Jaafer’in ‘devletin askeri veya emniyet teşkilatını alenen aşağılama’, ‘özel işaret ve kıyafetleri usulsüz kullanma’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik veya aşağılama’ suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 3 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.