SAĞLIK - 10 Mart 2021 Çarşamba 16:58

Türkiye’de ameliyat olan 9 yaşındaki Suriyeli Cafer: 'Güreşçi olmak istiyorum'

A
A
A
Türkiye’de ameliyat olan 9 yaşındaki Suriyeli Cafer: 'Güreşçi olmak istiyorum'

Doğuştan gelen sol ayak ve ekstremitesindeki rahatsızlığı nedeniyle Suriye'de çeşitli tedaviler görerek çözüm bulamayan 9 yaşındaki Suriye uyruklu Cafer Hüseyin çareyi Türkiye’de buldu.

Suriye uyruklu Cafer Hüseyin, Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapılan başarılı ameliyatla sağlığına kavuştu. Ameliyata girmeden önce duygularını dile getiren küçük Cafer, ''Okuluma, arkadaşlarıma kavuşmak istiyorum. Futbol oynayınca ayağımdan düşüyorum. Futbol oynamak istiyorum. Güreşçi olmak istiyorum. Onda güçlü olmak istiyorum. Ameliyatı hızlıca olmak istiyorum'' dedi.

“Gerekli tedavi olduktan sonra 2-3 sene sonra ayağın tamamen normale döneceğine inanıyoruz”
Suriye'de çok doktora gittiğini ve bir türlü çözüm bulunamadığını kaydeden Baba Casim Hüseyin, “Çocuk 6 aylıkken annesinin karnında dönmüyor, hareket etmiyor gibiydi. Tedavi gördük. Çocuk dönerek hareket etti, normale döndü. Çocuk dünyaya gelince çocuğun ayağının içeriye doğru eğildiğini gördük. Suriye'de bir doktora gittik. Doktor alçıya aldı. İlk önce ayağını ön tarafa düzeltmeye başladı. 8 ay bir yıla kadar çocuğun ayağı alçıda kaldı. 15 gün alçıda, sonra çıkartıp ayağına hareketler yaptırıyoruz. Sonra tekrar alçıya aldırıyoruz. Böylece bir sene gibi alçıda kaldı. Sonra çocuk bir buçuk yaşına gelince bir ameliyat oldu. Ama çocuk büyüdükçe bu ameliyattan bir fayda görmedik. Diğer ayağıyla kıyaslayınca bu ayağının ince ve kısa olduğunu fark ettik. Yaşına göre diğer ayağı normal büyürken bu ayağı kısa ve ince kalıyordu. Ayakkabı numarası şu anda 35 numara. Bu numaralı ayakkabıyı giyince birisine normal olurken diğer ayağına büyük gelip çıkıyor. Onun için bir ayağına 35 diğer ayağına 33 numaralı ayakkabı alıyoruz. Çocuk büyüdükçe çok fark etmeye başladık. Koşarken düşüyor, dengeli yürüyemiyor. Türkiye'ye gelmek nasip oldu. Prof. Dr. Murat Altay hocayı tavsiye üzerine bulduk. Kendisine geldik. Allah razı olsun bizimle iyi ilgilendi. Öylece geçen sene Nisan ayında bir ameliyat yaptı. Sonra Korona virüs çıktığı zaman durdu. Tedaviye ara verdi. 1-2 ay önce doktor tekrar bizi aradı, konuştuk. Dedi ameliyatınızı yapacağız. Biz de geldik. Büyük bir ümitle Allah'tan şifa bekliyoruz İnşallah. Doktorumuza güveniyoruz. Gerekli tedavi olduktan sonra 2-3 sene sonra ayağın tamamen normale döneceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de ameliyat olan 9 yaşındaki Suriyeli Cafer: 'Güreşçi olmak istiyorum'

“Hastanemize başvurduğunda sol alt ekstremitesinde 4 buçuk santimetre kadar bir kısalığı mevcuttu”
Ameliyatı gerçekleştiren Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği Eğitim ve İdari sorumlusu Prof. Dr. Murat Altay, ''Hastamız 8 buçuk yaşında, doğuştan gelen kendi rahatsızlığı nedeni ile sol tarafında gelişme geriliği mevcuttu. Buna bağlı olarak birkaç defa ameliyat geçirmişti ve sonuçta bize geldiğinde, hastanemize başvurduğunda sol alt ekstremitesinde 4 buçuk santimetre kadar bir kısalığı mevcuttu. Buna bağlı olarak ayak bileğinde şekil bozukluğu, kısalığa bağlı bel bölgesinde etkilenme ve yürüyüşünde çok tipik olarak bizim trendelenburg dediğimiz kısalığa bağlı yürüyüşü ve aksaması mevcuttu. Dolayısıyla ilerde daha fazla sıkıntı çekmemesi açısından biran önce karar vererek hastamızı ameliyata aldık. Ameliyatta bacağı uzatmamız gerekiyordu. Bu uzatma için de son zamanlarda sıklıkla kullanılan ve bizimde kullandığımız akıllı bilgisayar destekli Fiksatör dediğimiz bir sistem uyguladık” diye konuştu.

“Yaklaşık 4 ay sonra tedaviyi tamamlamayı planlıyoruz''
İki halkadan oluşan bir sistem ile rahatsızlık bulunan bölgenin sabitlendiğini ve tedavinin bu şekilde başladığını belirten Prof. Dr. Altay, “İki tane halkamız var. Bunu kemiğe Şanz dediğimiz çivilerle tutturuyoruz. 5 gün kadar bu şekilde tuttuktan sonra araya koyduğumuz çubuk sistemiyle uzatıyoruz. Oldukça kolay ve basit bir yöntem ve hasta için de konforlu. Neden konforlu? Çünkü üzerine basıp yürümeyi de sağlayan bir sistem. Günlük işlerini yapmasına engel olmayan bir sistem. Diz hareketleri, ayak bileği hareketlerine izin veren ve eskiden İlizarov dediğimiz yöntemle uzatma yaparken enfeksiyon bizim için bir problemdi. Fakat bu sistemle birlikte daha az tellerle bu sistemi kurma şansımız olduğu için enfeksiyon riskimiz de bu hastalarda az olmakta. Hastanın ağrısı az olmakta ve hasta üzerine basarak gayet güzel yürüyebilmekte. Hastanın yaklaşık 4 buçuk santim kadar kısalığı mevcuttu. Uzatmaya bu gün başladık. Günde 1 mm. üzerinden uzatarak 4 buçuk cm. kısalığı gidereceğiz ve diğer tarafla eşitlemiş olacağız. Bu sayede hasta daha güzel bir şekilde kısalık olmadan beline ve diğer ekstremitesine yük bindirmeden yürümesini sağlamış olacağız ve inşallah bir aksilik olmadığı takdirde hastamızı en kısa sürede sağlığına kavuşturmuş olacağız. Hastamızın kendisinin de şu anda herhangi bir şikayeti yok. Gayet alışmış vaziyette. Çocuk olmasına karşın genelde böyle dışarıdan görünen aletlere karşı bir tepkileri olurdu. Ama maşallah hastamız gayet akıllı, uslu gayet uyum sağlamış vaziyette. Uzatma sırasında hiçbir zorluk çekmiyor. Bu da bizim için büyük avantaj. Bu tip tedavilerde hastanın uyumu gerçekten tedavi kadar önemli. Hem hareketleri yapması, hem bizim dediklerimizi uygulaması açısından ve ailesi de uyumlu olduğu için kontrollerine düzenli olarak geliyorlar. Geldikleri için de bir sıkıntı çekmeden bu tedaviyi inşallah sonlandıracağız. Yaklaşık 4 ay sonra tedaviyi tamamlamayı planlıyoruz'' şeklinde konuştu.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.