SAĞLIK - 05 Ocak 2018 Cuma 01:18

Türkiye’de her gün 450 kişiye kanser teşhisi koyuluyor

A
A
A
Türkiye’de her gün 450 kişiye kanser teşhisi koyuluyor

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye’de yılda ortalama 163 bin 500 kişiye, günde ise 450 kişiye kanser tanısı koyuluyor. İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Betül Açıkalın, erkeklerde akciğer, prostat, kolon kanserinin yaygın olduğunu, kadınlarda ise meme, tiroit ve rahim ağzı kanserlerine sık rastlandığını söyledi.

İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Betül Açıkalın, beslenmeye bağlı olarak kanser riskini artıran ana etkenler var. Fazla şeker ve şekerli madde, şekerli içecek tüketmek, beyaz un ve unlu mamuller tüketmek, fazla kırmızı et tüketmek, işlenmiş et ürünleri tüketmek, fazla tuz tüketmek, hidrojenize yağlar kullanmak, yağda kızartılmış yiyecekler, patates kızartması vb. gibi yiyecekler tüketmek, tütsülenmiş ya da aşırı ısıda pişmiş gıdalar, ızgaralar vb. gibi yiyecekler tüketmek, nitratlar ve nitritler gibi koruyucu maddeler içeren işlenmiş hazır gıdalar tüketmek, yeterli meyve ve sebze tüketmemek, lif içeriği yetersiz bir beslenme tarzına sahip olmak gibi durumlar kanser riskini arttıran ana etkenler” dedi.

“Üstesinden gelmek mümkün”

Kanserle mücadelede, hastalara verilecek psikolojik desteğin önemli olduğunu belirten Dr. Açıkalın, “İnsanlar, kanser adını duyduklarında korkuyorlar ve hastalıklarını kimseyle paylaşmak istemiyorlar. Kanserin üstesinden gelmek mümkün ancak bu noktada hastanın yakın çevresindekilerin hastaya verecekleri destek çok önemli. Bu destek hem duygusal yönden olmalı hem de gündelik hayat her alanında olmalı. Hastanede yapılacak işlemler dahi yakın çevrenin desteği ile yapılmalı ki hastaya her zaman yanındayız mesajı verilebilsin" diye konuştu.

“Bugünlerin geçici olduğu söylenerek ona güven verilmelidir”

Moral ve motivasyonun kanseri yenmede tıbbi tedaviye doğrudan bir etkisinin olmadığını ancak hastanın yaşama tutunmasında çok önemli bir yer tuttuğunu dile getiren İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Dr. Betül Açıkalın, konuşmasını şöyle tamamladı:

“Tedavinin sürekliliğinde hastanın ruhsal bütünlüğü sağlanmalıdır. Hastaya, tedavi sürecinde gerek ailesi ve arkadaşları gerekse hastane çalışanları olabildiğince anlayışlı olmalı, hastanın sorularına cevap verebilmelidir. Ameliyatın ardından, kemoterapi ya da radyoterapi sonrasında hasta fiziksel olarak yorgun olduğu için aktif yaşamdan kopabilir. Bu zamanlarda kesinlikle zorlanmamalıdır. Ancak, bugünlerin geçici olduğu söylenerek ona güven verilmelidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Ormanlık alanda gezintiye çıkan 3 genç mahsur kaldı, ekipler seferber oldu Bursa’nın Orhangazi ilçesinde dağlık arazide gezintiye çıkan ve dere kenarında mahsur kalan 3 genç, ekiplerin yaklaşık 3 saatlik çalışmasıyla kurtarıldı. Olay, Orhangazi’ye bağlı Sölöz mahallesi ile Bayırköy yolu üzerinde dağlık bir bölgenin içinde yer alan vadide meydana geldi. Alınan bilgilere göre, motosikletler ile Sölöz köyüne gelen Beyzanur A., Ali K., Ahmet Arda Ş. isimli 3 genç, yanlarına hiçbir koruyucu ve güvenlik malzemesi almadan yaya olarak ormanlık alanda gezintiye çıktı. Geldikleri yerden yaklaşık 1 kilometre uzaklaşan ve orman içindeki vadide yollarını kaybeden 3 genç, 112’den yardım istedi. Gençlerin bulunduğu bölgeye ihbar üzerine ilk olarak Orhangazi İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri sonrasında ise çok sayıda AFAD, JAK ve itfaiye personeli sevk edildi. Sölöz Mahallesi ile Bayırköy Mahallesi arasındaki yol üzerinden başlatılan çalışmayla ekipler yaklaşık 500 metre mesafeden aşağı indi. Yoğun akan bir derenin karşı tarafından yerleri tespit edilen 3 genç, ilk olarak derenin karşı tarafına alındı ve sonrasında ekiplerinde yardımı ile yukarı çıkarıldı. 3 saatlik bir çalışma ile mahsur kaldıkları yerden alınan ve sağlık durumları iyi olduğu öğrenilen gençler daha sonra yol üzerinde hazır bekletilen sağlık ekipleri tarafından tedbir amacıyla Orhangazi Devlet Hastanesine kaldırıldı.
Elazığ Eğitmeninden ’astroloji’ vurgusu, ’medyum’ yanılgısı Astrologların medyum olarak görüldüğünü, astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık gibi yanlış bilginin geldiğini ifade eden astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, astrolojinin, M.Ö. 4000’li yıllara dayandığını söyledi. Astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, gökyüzü bilimi ve astroloji hakkında toplumda doğru olarak kabul edilen yanlışlar konusunda açıklamalarda bulundu. Öztürk, astrolojinin, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalı olduğunu kaydetti. Özellikle astrologların, medyum, falcı ve cadı olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, yaşam koşullarını, hayat kalitesini ve yaşamın sürdürebilirliği için evrenle sürekli bağlantı halinde olunması için insanlara, astrolojiyi araştırma ve öğrenme önerilerinde bulundu. ’’Gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı’’ Astrolojinin tarihsel gelişimine değinen astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, ’’Astrologlar medyum olarak görülüyor. Batıya göre doğu tarafında astroloji hiç gelişmemiş. Astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık geliyor. Bizim yaşadığımız toplumda bizlere çok garip bir gözle bakılıyor. Batıda astroloji, bir ilim bir bilim olarak kabul edildi ama doğuda bu şekilde değil. Astroloji, haram bir şey olarak görülüyor. Aslında astroloji, Kur’an’da da geçen, fizikte de kanıtlanmış ve matematik hesapları ile ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Astroloji, M.Ö. 4000’li yıllara dayanan, en büyük gelişimini İslamiyet sayesinde gerçekleştiren bir bilim dalıdır” dedi. Astrolojinin yıldızları inceleyen gökyüzü bilimi olduğunu belirten Öztürk, “Biz de uzman astrologlarımız gibi sürekli, depremleri, heyelanları, doğa olaylarını, insanların ruh halini ve hastalıklarını anlatıyorlar. Astroloji, yalan değildir. Astroloji, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalıdır. Örneğin, pandemi döneminde balık burcu dolunayı etkisi altındaydı. Balık burcu astrolojide sağlık demektir. Pandemi döneminde balık burcu dolunayı komple Türkiye ve dünyanın sağlığını derinden etkiledi. Depremlerin hepsi önceden gökyüzünde biliniyor. Çünkü gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı” şeklinde konuştu. ’’Evrenin hareketleri bizi etkiler’’ Astrolojinin araştırılması ve doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bizim yaşam koşullarımız, hayat kalitemiz ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için evrenle sürekli bağlantı halinde olmamız gerekmektedir. Evrenin hareketleri bizim günlük hayatımızı, duygularımız, düşüncelerimizi, ruh halimiz ve sağlığımızı çok derinden etkiler. Astrolojiyi, araştırmaktan öğrenmekten çekinmeyin. Astroloji, bir fal değildir veya medyumlarla alakalı bir şey değildir. Astroloji tamamen yıldız bilimidir, gökyüzü ile alakalıdır. İnsanlar, astrolojiyi araştırmaya, öğrenmeye daha çok meylederse doğuda da batıda da astroloji hayatımızın her alanında kolaylıklar sağlayacak bir ilimdir” diye konuştu.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.