EKONOMİ - 31 Mayıs 2015 Pazar 11:24

Türkiye'nin en çevreci, bölgenin en büyük fabrikası Elazığ'da kuruluyor

A
A
A
Türkiye'nin en çevreci, bölgenin en büyük fabrikası Elazığ'da kuruluyor

Elazığ’ın Baskil ilçesine bağlı Pınarlı köyü sınırlarında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne hizmet verecek olan Türkiye’nin en çevreci bölgede ise cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımı olan çimento fabrikası kuruluyor.

Türkiye’nin en çevreci ve bölgenin cumhuriyet tarihinden bu tarafa özel sektör tarafından yapılan en büyük yatırımı Elazığ’ın Baskil ilçesi Pınarlı köyüne yapılıyor. SYCS Grup tarafından inşaatının yüzde 90’ını tamamlanan çimento fabrikasının yıl sonunda faaliyete geçmesi bekleniyor. İnşaatında yurt içinden ve dışından 30 mühendisin, toplamda 610 kişinin çalıştığı fabrika,yerelde 2 bin, bölgede ise 10 bin kişinin ekmek kapısı olması hedefliyor.

Yatırımlarına 2014 yılının şubat ayında başladıklarını aktaran SYCS Çimento Anonim Şirketi Genel Koordinatör Yardımcısı Mehmet Ali Baysal, "Yerel kalkınmanın sağlanması, bölgeler arası gelişmişlik farkının ortadan kaldırılması ve toplumsal barışın oluşmasında, o bölgede iş olanaklarının ve istihdamın artırılmasının önemi büyüktür. Bu anlamda, yapılan bu çimento fabrikamız, bölgede cumhuriyet tarihi boyunca özel sektör tarafından yapılan en büyük ve en çevreci yatırımdır" dedi.

BÖLGEDE 10 BİN KİŞİNİN EKMEK KAPISI OLACAK
Elazığ, Bingöl, Tunceli ve Malatya başta olmak üzere bölgeye hitap edebileceklerini belirten Baysal, "Fabrikamız, bölgesel kalkınmanın sağlanmasına, bölgeye yeni yatırımların gelmesine ve işsizliğin azaltılmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Yatırımımız cumhuriyet tarihi boyunca özel sektör tarafından bölgede yapılan en büyük ve en çevreci yatırım olarak tarihe geçecektir. Günlük 7 bin 500 ton çimento üretecek olan fabrikada, 500 kişiye istihdam sağlanacak. Her aileyi 4 kişi olarak düşünürsek yaklaşık 2 bin kişiye direkt ekmek kapısı olacaktır. Tedarikçilerle birlikte düşünüldüğünde ise bu sayı 10 bine yaklaşacak. Bu nedenle, yatırımımız bölgede ve Elazığ’da işsizliğin azaltılmasına önemli katkılar sağlayacağını düşünüyoruz" diye konuştu.
Fabrika inşaatında şuanda 610 kişinin çalıştığını kaydeden Baysal, "İlerleyen zamanlarda inşaatta çalışan sayısı binin üzerine çıkacak. İnşaatta çalışanlar, bu yörenin insanlarıdır. Şimdiden çok sayıda kişiye iş olanağı oluşturuldu. İnşaatın yapıldığı alan tamamen yüksek kotlarda olan, tepe şeklinde, taşlık bir alandı. Burada yaklaşık 1,5 milyon kilometre küp hafriyat yapıldı. Fabrikanın betonarme işleri yüzde 90, mekanik işler ise yüzde 45 civarında tamamlandı. Bu yılın Aralık ayında fabrikanın bitirilerek üretime geçmeyi hedefliyoruz. Toplam üreteceğimiz çimento miktarını günlük 7 bin 500 ton, yani yıllık 2 milyon ton olacaktır. Amacımız, Türkiye’nin en çevreci fabrikası olmak ve en kaliteli çimentosunu üretmektir" şeklinde konuştu.

KADIN GİRİŞİMCİNİN, MEMLEKET SEVGİSİ YATIRIMI GETİRDİ
Grup şirketleri olarak, yıllardır başka bölgelerde yaptıkları işlerden kazandıklarının Elazığ ve bölgeye yatırdıklarının altını çizen Baysal, şöyle devam etti:
"SYCS Çimento projesinin sahibi ve Elazığ İş Kadınları Derneği Başkanı Prof. Dr. Yasemin Açık bölgede, yerel kalkınmanın sağlanması, istihdamın artırılması, kadının iş dünyasında daha fazla sayıda ve daha etkin bir şekilde yer alabilmesi için bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirmekte ve STK’larda etkin olarak yer almaktadır. Aslında bu çimento fabrikası başka bölgede de yapılabilirdi. Ancak Yasemin hoca, Elazığ sevgisini yüreğinde hisseden, her zaman Elazığ'ın ve bölgenin kalkınması ve gelişmesi için gayret eden, doğup büyüdüğü bu topraklara vefa borcu duyan, kısacası Elazığ'a ve bölgeye sevdalı bir iş kadınıdır. Bu nedenle bu yatırımın Elazığ’a yapılmasını çok arzu etti, yapılabilmesi için yoğun emek ve zaman harcadı. Yatırımı şehrimizin ve bölgemizin kalkınması için gerekli bir sosyal sorumluluk projesi gibi gördü."

TÜRKİYE'NİN EN ÇEVRECİ FABRİKASI
Yatırımın bölgenin kalkınma çabalarına ve ekonomik gelişimine önemli bir ivme kazandıracağını dile getiren Baysal, "Yatırım devam ederken, dahi insanlar bu yatırıma ilişkin heyecanlarını, mutluluklarını ve duydukları sevinci ifade ediyorlar. Dolayısıyla, bu yatırım yeni yatırımların yapılması noktasında bir heyecan oluşturacağı gibi, adeta bir teşvik unsuru olarak yeni yatırımların gelmesinin de önünü açacaktır. Bu fabrika Türkiye'nin en çevreci çimento fabrikası olacaktır. Çevreye zarar vermeyen en son teknoloji kullanıldı. Dolayısıyla bu yönüyle de ülkemizde önemli bir yatırımdır. Şu anda yatırım maliyetlerini arttırıyor olmasına rağmen, hiçbir masraftan kaçınılmadan alınması gereken tüm tedbirler almak suretiyle Türkiye'nin en çevreci fabrikasını yapıyoruz. Bunda çok iddialıyız, Türkiye'nin en kaliteli çimentosunu üreten, en çevreci fabrikası olacağız. Kurmakta olduğumuz Çimento fabrikası Doğu ve Güney Doğu Anadolu da en büyük kapasiteye sahip fabrikadır. Elazığ, bölgenin merkezinde bulunan bir şehirdir. Bingöl'e, Tunceli'ye, Diyarbakır'a, Malatya’ya çok yakın mesafededir. Burada yaşanacak bir üretim veya ticari hareket komşu illere de yansıyacaktır. Oralarda da ciddi transfer ve hareketlilik sağlayacağız" dedi. 

HALİL İBRAHİM VARLI
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.
Kayseri Kayseri’de Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayi OSB için bakanlıktan onay alındı Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) öncülüğünde Kayseri’ye kurulması planlanan Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylandı. Gelişmeyi Kayseri sanayisi adına tarihi bir adım olarak değerlendiren KAYSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, "Bu gelişme, şehrimizin yüksek teknolojiye dayalı, katma değeri yüksek üretim hedefleri açısından son derece önemli bir dönüm noktasıdır" dedi. Kayseri’nin köklü sanayi kültürü, girişimci yapısı ve üretim gücüyle Türkiye’nin önde gelen sanayi şehirlerinden birisi olduğuna dikkat çeken Başkan Büyüksimitci, "Uzay, havacılık ve savunma sanayisi gibi stratejik bir alanda ihtisaslaşacak bu OSB ile birlikte, Kayseri sanayisi yeni bir lige yükselmiş olacak. Bu proje, sadece yeni bir sanayi alanı değil, aynı zamanda teknoloji, Ar-Ge, nitelikli istihdam ve ihracat odaklı bir üretim ekosistemi anlamına gelmektedir" diye konuştu. Bölgenin tam kapasiteye ulaştığında Kayseri’nin ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlayacağını ifade eden Büyüksimitci, "Yaklaşık 323 hektarlık alan üzerinde planlanan İhtisas OSB’de; uzay, havacılık ve savunma sanayinde faaliyet gösteren firmalar bir araya gelecek, ortak altyapılar, Ar-Ge merkezleri, test ve modernizasyon alanları ile güçlü bir sanayi kampüsü oluşturulacak. Bölgenin, tam kapasiteye ulaştığında 4 bine yakın nitelikli istihdamla birlikte şehrimizin ihracatına 1 milyar doların üzerinde katkı sağlayacak. Aynı zamanda yerli ve milli üretimin güçlenmesine, dışa bağımlılığın azaltılmasına ve savunma ile havacılık alanlarında ülkemizin teknolojik kabiliyetlerinin artırılmasına önemli katkılar sağlayacak" dedi. Kayseri’nin havacılık geçmişi, mevcut askeri ve sivil havacılık altyapısı, üniversiteleri, teknoparkları ve yetişmiş insan kaynağı ile bu projeyi hayata geçirecek güç ve kabiliyette olduğuna vurgu yapan Büyüksimitci, "Uzay, Havacılık ve Savunma Sanayinde OSB sayesinde, savunma ve havacılık sanayinde faaliyet gösteren firmalarımız daha rekabetçi hale gelecek, tedarik zinciri güçlenecek ve yüksek teknoloji yatırımlarının Kayseri’ye yönelmesi hız kazanacaktır" dedi. Kararın Kayseri için hayırlı olmasını temenni eden Başkan Büyüksimitci, "Bu önemli sürecin hayata geçmesinde başta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır başta olmak üzere, Sayın Valimiz Gökmen Çiçek’e, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve Kayseri Milletvekilimiz Sayın Hulusi Akar’a, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Memduh Büyükkılıç’a, Melikgazi belediye Başkanımız Sn. Mustafa Palancıoğlu’na, Kocasinan Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çolakbaydar’a, tüm milletvekillerimize, emeği geçen tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum. Kayseri Sanayi Odası olarak, bundan sonraki süreçte de projenin en hızlı ve en sağlıklı şekilde hayata geçirilmesi için var gücümüzle çalışmayı sürdüreceğiz. Uzay, havacılık ve savunma sanayisinde söz sahibi bir Kayseri hedefiyle; bu kıymetli yatırımın şehrimize, sanayicilerimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.