GÜNDEM - 08 Ağustos 2020 Cumartesi 11:04

Türkiye’nin gönlünde taht kurdu, o anları anlatırken gözyaşlarını tutamadı

A
A
A
Türkiye’nin gönlünde taht kurdu, o anları anlatırken gözyaşlarını tutamadı

Sivas’ta ayağından çıkardığı lastik ayakkabısına su doldurarak susayan sokak köpeğine su içiren Hatice teyze, haberi olmadan çekilen bu görüntülerinin sosyal medyada paylaşılmasının gönüllerde taht kurmuştu. Hatice teyze, o anları anlatırken gözyaşlarını tutamadı.

Geçtiğimiz günlerde Sivas kent merkezi Çarşıbaşı Mahallesi Nalbantlarbaşı Caddesi'nde bulunan bir çeşmenin başında insanların içini ısıtan bir görüntü kayda alınmıştı. Görüntülerde yaşlı kadın sıcaktan susayan sokak köpeğine lastik ayakkabısını çıkarıp içine su doldurduktan sonra su içirmişti. Hayvan sever kadının köpeğe su içirirken ki o anlarını ise iki kuzen cep telefonu kamerasıyla kayda alarak sosyal medyada paylaşınca büyük beğeni toplamıştı. Kılavuz Mahallesi'nde bir apartmanda oğluyla birlikte yaşayan, Türkiye’nin gönlünde taht kuran 70 yaşındaki Hatice Kayabaşı’na İhlas Haber Ajansı muhabirleri ulaştı. İhlas Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulunan Hatice teyze o anları anlatırken göz yaşlarını hakim olamadı. Hayvanları çok sevdiği dile getiren Hatice teyze, “Onu da Allah yarattı, bizi de Allah yarattı” dedi.

“Onu da Allah yarattı bizi de"

O anları gözyaşları içinde anlatan Hatice Kayabaşı şu ifadeleri kullandı:
“Çeşmeye gittim. Çeşmeden su doldurdum. Ben suyu içerken yanıma bir köpek geldi. Köpek yanıma geldiğinde bende dedim ki köpek susamış, su verecek bir şey yok ki suyu vereyim. Hayvana ‘Yapma ne olur, ayakkabımla vereyim kabul eder misin’ dedim. Sonra ayakkabıyla suyu verdim. Köpekte suyu içti."

“Yeter ki sen iç bende seninle beraber içerim. Ben senden aşağıyım”

Hatice teyze, Kayabaşı su içirdiği köpeğe "Yeter ki sen iç bende seninle beraber içerim. Ben senden aşağıyım" dediğini belirterek, “Köpeğe ‘Yeter ki sen iç bende seninle beraber içerim. Ben senden aşağıyım’ dedim. Suyun hepsini içti. Gel ikimiz beraber içelim dedim ve bir daha doldurdum. Bu sefer içmedi gitti. Ben bir tek o değil tarladaki kuşlara bile su veririm. Hayvanları seviyorum. Onu da Allah yarattı bizi de Allah yarattı. Biz bir tüyünü yaratabilir miyiz? Allah bize dil diş vermiş, onlara vermemiş” diyerek konuştu.

Onur Erden - Demet Karakuş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”