EKONOMİ - 14 Şubat 2016 Pazar 09:24

Türkiye'nin turizmdeki inanılmaz yükselişi

A
A
A
Türkiye'nin turizmdeki inanılmaz yükselişi

Rakamlar Türkiye'nin 1950'den bu yana turizmde geldiği noktayı gözler önüne seriyor. Türkiye'ye 1950 yılında 28 bin 625 yabancı turist gelirken, bu sayı 2015 yılında yüzde bin 379 artarak 39 milyon 478 bin 374’e yükseldi.

İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, Türkiye’ye 1950 yılında 28 bin 625 yabancı turist gelirken, bu sayı 1960 yılında ancak 94 bin 74 kişiye yükseldi. Türkiye'de 1970 yılından sonra turizmin gelişmesi için gösterilen çabalar meyvelerini vermeye başladı ve Türkiye'ye gelen turist sayısı 1970’de 724 bin 784'e çıktı. 

1980 yılına gelindiğinde 1 milyon 288 bin 60 olan yabancı turist sayısı Turgut Özallı yıllar olarak bilinen ve Türkiye'nin turizme büyük yatırım yaptığı 10 yılın ardından 1990 yılında yine büyük bir sıçrama yaparak yaklaşık yüzde 418 oranında artış gösterdi ve turist sayısı 5 milyon 389 bin 308’e yükselerek rekor kırdı.
2000 yılına gelindiğinde 10 milyon 428 bin 153’e ulaşan yabancı turist sayısı 2005 yılında 24 milyon 193 bin 133’e, 2010 yılına gelindiğinde ise 31 milyon 364 bine çıktı. 2015 yılındaki yabancı turist sayısı ise 39 milyon 478 bin 374 kişiye yükseldi.

TÜRKİYE 13 YILDA 11 BASAMAK YÜKSELDİ

Türkiye turizm gelişim sürecinde ise, 2002 yılında 13,2 milyon turist ile 17. sırada yer alırken, 2007 yılında 26,1 milyon turist ile 9. sırada yer almıştı. 2010 yılında 7. sıraya 31,3 milyon turist ile yükselen Türkiye, 2014 yılında da 39,8 milyon turist sayısı ile 6. sırada yer aldı. Türkiye aynı yıl turizmden 29,6 milyar dolar girdi sağladı. 2015 yılında 39,5 milyon turistle Türkiye 6. sıradaki yerini korudu.  

OZAN KÖSE

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”