EKONOMİ - 05 Eylül 2019 Perşembe 15:19

Üç asırlık Japon soya sosu markası Sushico ile Türkiye'de

A
A
A
Üç asırlık Japon soya sosu markası Sushico ile Türkiye'de

3 asırdan bu yana geleneksel Japon soya sosu üreten Shibanuma markası, sadece SushiCo müşterilerine sunulmak üzere Türkiye’ye getiriliyor. JETRO Başkanı-Yönetim Kurulu üyeleri, SushiCo’nun yönetim kurulu ile üst düzey yöneticilerinin, Shibanuma başkanının da katılımı ile gerçekleşen tanıtım toplantısında, JETRO’nun desteği ile gerçekleşen SushiCo-Shibanuma iş birliği duyuruldu.

1688 yılında kurulmuş olan 3 asırdan bu yana geleneksel Japon soya sosu üreten Shibanuma markası, sadece SushiCo müşterilerine sunulmak üzere Türkiye’ye getiriliyor. Dünyaca ünlü şeflerin 'Avrupa’nın soya sosu algısını değiştiren sos', "Belirgin bir şekilde lezzetinde 300 yıllık bir tarih yatıyor" cümleleri eşliğinde övgülerle ifade edilen Shibanuma soya sosu artık Türkiye’de ve sadece SushiCo şubelerinde tadılabilecek. Japon Dış Ticaret Teşkilatı (JETRO) desteği ile direkt Japonya’dan ithal edilen nadir Japon gıda ürünlerinden biri olacak. Yapılan açıklamada; soya sosunun perakende olarak satışı yapılmayacak, sadece SushiCo şubelerinde yemek yiyen müşterilere, yemeklerinde kullanması için sos olarak sunulacaktır.

"Türkiye’de orijinal Japon gıda ürünlerinin bilinilirliği ve doğru tanınması açısından ilk başarı hikayesidir"

Tanıtım toplantısının açılış konuşmasını yapan JETRO Başkanı Sano Mitsuaki, "Öncelikle lezzetli Japon mutfağını ve Japon yeme-içme kültürünü Türk insanıyla buluşturduğunuz için siz değerli SushiCo restoran müdürlerine ve yetkililerine bir Japon olarak minnettarlığımı ve en içten teşekkürlerimi iletmek isterim. Japonya’dan doğrudan yapılan gıda ithalatı sınırlı olup, SushiCo yetkilileri ve Shibanuma soya sosu başkanının özverili çalışmaları ile Japonya’da üretilmiş gerçek bir soya sosunun doğrudan Japonya’dan ithalatı gerçekleşmiştir. Markanın zincir restoranlarının tanıtımı ile de geniş kitlelere ulaşmayı başaracağından şüphem yoktur. Bu iş birliği, Türkiye’de orijinal Japon gıda ürünlerinin bilinilirliği ve doğru tanınması açısından ilk başarı hikayesidir. Bugün bu törende SushiCo yetkililerine minnettarlığımızı sunmak üzere; Japonya Tarım, Orman ve Balıkçılık Bakanlığı tarafından Türkiye’de ilk kez, Japon gıda ürünlerinin bilinilirliğine katkıda bulunan bir restorana yani SushiCo’ya, sertifikasını takdim etmek üzere bulunuyoruz. Bu sertifika, Japon yemek kültürünü ve gıda ürünlerini tanıtan, mutfağın değerlerini kavramış restoranlara ve dükkanlara verilmektedir. Dünya genelinde 4 bin 265 mekanın almaya hak kazandığı bu sertifikayı, huzurlarınızda takdim etmekten büyük gurur duymaktayım" dedi.

"Bu başarı hikâyemizin müşterilere aktarılmasında köprü rolü olmanızı çok önemsiyoruz"

SushiCo Genel Müdürü Özkan Keskin, yaptığı değerlendirmede, "Temeli 1997 yılında atılan ve bugüne kadar hizmete açtığı restoranlarla Türkiye’deki Japon mutfağının gelişimine önemli katkılarda bulunan markamız, bugün de JETRO aracılığı ile aldığı 'Japanese Food Supporter' sertifikasıyla ülkemizdeki gastronomi sektörüne değer katmaya devam etmektedir. Japon mutfağını Türkiye’de en iyi şekilde temsil etmek üzere planladığımız 2018 Ekim ayındaki Japonya seyahatimizde edindiğimiz tecrübeler ve bugün geldiğimiz noktada kaliteli ve doğru ham madde ile yemek arasındaki coğrafi ve geleneksel işareti kendi topraklarından temin ederek, misyonumuza devam etmenin haklı gururunu yaşıyoruz. Bugünkü buluşmamızın en önemli amaçlarından biri de, JETRO-Shibanuma ve SushiCo’yu bir araya getiren süreçleri ve bu süreçler içinde aktif rol oynayan kişilerin harcadıkları enerjiyi birinci ağızdan duymuş ve ortak hikâyemize tanık olmuş oldunuz. Bizim ve Japon dostlarımız için önemli olan, sushico’nun franchise yöneticileri olarak bu başarı hikâyemizin müşterilere aktarılmasında köprü rolü olmanızı çok önemsiyoruz" açıklamasında bulundu.

Shibanuma’nın Başkanı Bay Shibanuma’nın da misafir olarak yer aldığı buluşmada, gerçekleştirilen konuşmaların ardından salondaki davetlilere sushi çeşitleri eşliğinde, Japonya’dan ithal edilen 3 asırlık bir geleneğin lezzetini bünyesinde barındıran, soya soslu lezzetler tadımı yaptırılarak etkinlik sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Bitlis’te yüzlerce vatandaş İsrail’in zulmünü kınamak için yürüdü Bitlis’te yüzlerce vatandaş, Filistin’e destek ve İsrail’in zulmünü kınamak için yürüyüş gerçekleştirdi. Bitlis Filistin Dayanışma Platformu öncülüğünde düzenlenen yürüyüş için Kasımpaşa İlkokulu önünde toplanan kalabalık, ellerindeki Filistin ve Türk bayrakları, Kelime-i Tevhid flamaları ile sloganlar atarak Ulu Cami önüne kadar yürüdü. Burada Kur’an-ı Kerim okunmasının ardından Memur Sen İl Temsilcisi ve Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Cabir Durak grup adına basın açıklamasını okundu. Onlarca hastaneyi bombalayarak binlerce masum Filistinliyi şehit eden İsrail’in dünyanın suskunluğundan cesaret aldığını belirten Durak, ”Siyonist İsrail, Gazze’de tam 365 gündür soykırım yapıyor. Dünya kör, dünya sağır, dünya suskun. Dünyanın bu suskunluğu çoluk çocuk ve kadın 42 binden fazla insanı katleden, hastaneleri, okulları, ibadethaneleri dahi bombalayan soykırımcıyı, kandan beslenen katil sürüsünü cesaretlendiriyor. Çocukları öldürmeyi itikatlarının gereği sayan devlet görünümlü sapkın terör örgütü emperyalist sistemin koruması altında bölgeyi kan gölüne çeviriyor ve soykırım siyasetini bütün bölgeye yayıyor. Batılı emperyalist güçler, İslam’a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını İsrail denen siyonist katil çete eliyle gerçekleştiriyor. Söz konusu Müslümanlar olunca bugüne kadar iddia ettikleri demokrasi, insan hakları, özgürlük gibi bütün değerlerini çiğnemeleri bundan. Bir düşünün, kendilerinin dışındakilere ’insanımsı’ diyebilecek kadar insanlıktan çıkmış ırkçı bir rejim ve inançla karşı karşıyayız. Aklın, idrakin ve vicdanın rafa kalktığı bu kör inanç, emperyalizmin desteği ile dünyayı bir cehennem çukuruna sürüklüyor” dedi.
Düzce Bal arısı zehri üretim kursu düzenlendi Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM), Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği iş birliği ile düzenlenen “Bal Arısı Zehri Üretim Kursu-5” gerçekleştirildi. Kursun teorik eğitiminin gerçekleştirildiği ilk günde etkinliğe; Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Silici, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Figen Çalışkan, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Naşit İğci, akademisyenler, araştırmacılar, arıcılar ve öğrenciler katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren DAGEM Müdürü Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu, DAGEM’in kuruluşu, faaliyetleri, araştırma projeleri, mobil arıcılık eğitimleri, arı farkındalığı oluşturmak için düzenlenen girişimcilik faaliyetleri, verilen eğitim ve kurslar, çalıştaylar ve resim yarışmalarından bahsetti. Üniversitemizin ilk markalı üretimi DAGEM Propolisi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Kekeçoğlu, yapılan her türlü faaliyet ve projede desteklerini esirgemeyen Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir’e teşekkür etti. Eğitimin ilk günü, Meral Kekeçoğlu, Dr. Öğr. Üyesi Münir Uçak ve Öğr. Gör. Tuğçe Çarprazlı’nın anlatımıyla, “Bal Arısı Zehri Üretiminde Arı Anatomisi ve Fizyolojisi”, “Bal Arısı Zehri İçeriği”, “Bal Arısı Zehrinin Apiterapötik Etkisi”, “Bal Arısı Zehrinin Kullanım Alanları, “Doğru Bal Arısı Zehri Üretim Teknikleri”, “Bal Arısı Zehrinin Kalitesini Etkileyen Üretim Faktörleri” ve “Üniversitelerin Bal Arısı Zehrinin Ticarileşmesindeki Rolü” başlıkları altında gerçekleştirildi. İki gün boyunca düzenlenen kursun uygulamalı eğitimi ise; DAGEM’in Yığılca’daki uygulama merkezinde verildi. Eğitime, Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi personeli, farklı üniversitelerden gelen akademisyenler, bölge arıcıları ve öğrenciler katıldı. Düzce Üniversitesinin bölgesel kalkınma çalışmalarının en önemli örneklerinden biri olan bu eğitim ile bölge arıcılığının geliştirilmesi ve üretimden pazarlamaya kadar süreçte yaşanan sorunların çözümüne katkı sağlandı. Gerçekleşen uygulamalı eğitim ve yazılı sınav sonrasında başarılı arıcılara “Bal Arısı Zehri Üretim Sertifikası” verildi.
Düzce Düzce Üniversitesi’ne TEKNOFEST’te yoğun ilgi Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın yürütücülüğünde 10. kez düzenlenen ve Türkiye’nin ilk ve tek havacılık, uzay ve teknoloji festivali olarak bilinen TEKNOFEST’te paydaş kurum olarak yerini alan Düzce Üniversitesi, başarılı tanıtım organizasyonuyla göz doldurdu. Bu yıl Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda milyonlarca teknoloji tutkununu bir araya getiren ve Türkiye’de milli teknolojinin geliştirilmesi konusunda önemli rol oynayan Teknofest, 49 ana kategori, 127 alt kategoride Türkiye tarihinin en büyük ödüllü teknoloji yarışmalarına sahne oldu. "TEKNOFEST ile Gelecek Sensin” temalı, ayakları yere basmayan festivalde girişimcilik, yenilik ve teknolojiyle özdeşleşen Düzce Üniversitesi standını TEKNOFEST Yönetim Kurulu ve T3 Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar başta olmak üzere binlerce katılımcı ziyaret etti. Düzce Üniversitesi’nin nitelikli eğitim-öğretim faaliyetleri, bilimsel projeleri, başarıları, katma değerli bölgesel kalkınma çalışmaları ile fark oluşturan girişimcilik, inovasyon projeleri ziyaretçiler tarafından ilgi ve beğeniyle takip edildi. Bilimsel çalışmaları ve projeleri takdir topladı Tescilli arıya sahip tek üniversite olan Düzce Üniversitesi’nin Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi’nin (DAGEM) ulusal ve uluslararası çapta kabul görmüş arı ürünleri ilgi odağı oldu. MEKATEK Öğrenci Topluluğu’nun otonom aracı, Azak Hava Savunma Takımı’nın hava savunma sistemi ve orta irtifa roket konusundaki çalışmaları, Roket ve Uydu Teknolojileri Topluluğu’nun model uydu alanında geliştirdikleri ürünleri ve IEEE Topluluğu’nun kablosuz haberleşme projeleri çok takdir topladı. Düzce Üniversitesi ve paydaş kurumların tanıtım stantlarını ziyaret eden Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, TEKNOFEST’i, teknoloji ve bilime yönelik toplumda farkındalık oluşturan, gençleri buluş yapmaya teşvik eden ve cesaretlendiren, dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali olarak gördüklerini ifade etti. Rektör Nedim Sözbir, “TEKNOFEST’i; Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında yetişmiş insan kaynağını artırmaya büyük katkı sağlayan, milli teknoloji hamlesinin en önemli ayaklarından biri olan ve Türkiye Yüzyılı’nın inşasında gençlere ilham, cesaret ve milli şuur kazandıran bir organizasyon olarak çok önemsiyoruz. Üniversitemiz, ülkemizin teknoloji alanındaki gelişmesine destek vermek amacıyla TEKNOFEST’e katılım sağlamakta ve bu paydaşlığı gururla sürdürmektedir” ifadelerini kullandı.