DÜNYA - 08 Ekim 2024 Salı 19:20 | Son Güncelleme : 08 Ekim 2024 Salı 19:22

Ukrayna'ya verilecek 50 milyar dolarlık krediye Macaristan engeli

A
A
A

Macaristan Maliye Bakanı Mihaly Varga, G7 ile Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’ya tahsis edeceği 50 milyar dolarlık krediye ilişkin nihai kararı, ABD’de seçimlerin sonucunun belli olmasına kadar bekleteceğini açıkladı.

Avrupa Birliği (AB) ile G7 ülkelerinin dondurulmuş Rus varlıklarından elde edilecek gelirlerle Ukrayna’ya 50 milyar dolar kredi verme konusunda elde ettikleri uzlaşı, Macaristan engeline takıldı. AB, üyesi 27 ülkenin ekonomi ve maliye bakanlarından oluşan Ekonomik ve Mali İşler Konseyi (ECOFIN), bugün gerçekleştirilen toplantıda, Rusya Merkez Bankası’na ait dondurulmuş varlıklardan elde edilen gelirlerle geri ödenecek G7 kredisinin uygulanması konusunu ele aldı.
Toplantı sonrasında konuşan AB Dönem Başkanı Macaristan’ın Maliye Bakanı Varga, Rusya’ya yönelik AB yaptırımlarını yenileme kararının her 6 ayda bir yerine 36 ayda bir alınmasına ilişkin kararın, ABD’de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinden sonra alınmasını istediklerini söyledi. Varga, “Rusya’ya yönelik yaptırımların uzatılması meselesinin, ABD seçimlerinden sonra karara bağlanması gerektiğine inanıyoruz. Macaristan’ın tutumu bu şekildedir. Gelecek ABD yönetiminin hangi yönde gitmeyi tercih edeceğini görmemiz gerekiyor. Başkanlık seçimleri ve aday kampanyalarına bakabilirsiniz zira bu mesele konusunda birbirinden tamamen farklı iki yol bulunuyor. Bunlardan biri barışa, diğeri ise savaşın devamına yöneliyor. Bu nedenle, bu konunun ABD seçimlerinden sonra karara bağlanması gerektiğine inanıyoruz. Tabii, Coreper ve diğer AB kurumları, Avrupa Parlamentosu bu konuda görüş bildirmeye devam edebilir. Dondurulmuş varlıklara yönelik kısıtlayıcı tedbirlerin süresini değiştiren konsey kararına ilişkin tutumumuz net. Bu konuya kasım ayında tekrar döneceğiz” ifadelerini kullandı.
AB yetkilileri, G7 kredisinin uygulanmasında ilerleme sağlanması için ABD’nin AB’den Rusya’nın finansal varlıklarının dondurulması kararının her altı ayda yenilenmesinden vazgeçilmesini talep ettiğini açıkladı. AB yetkililerine göre, ABD, Ukrayna’ya verilecek krediye AB’nin katkısıyla eşdeğer seviyede (20 milyar dolar) katkı sağlamak için, Rus varlıklarının dondurulması konusunun altı ayda bir tartışmaya açılması yerine 36 ayda (3 yıl) bir ele alınmasını talep ediyor.

G7 liderlerinin haziran ayında üzerinde prensipte anlaşma sağladığı kredi, Rusya Merkez Bankası’nın Rusya’nın 2022’nin başlarında Ukrayna’yı işgalinden sonra dondurulan 300 milyar dolar civarındaki varlıklarından elde edilen gelirle desteklenecek. 50 milyar dolarlık krediye AB ile ABD, 20’şer milyar dolar katkı sağlarken, kredinin geri kalan kısmının ise G7 ülkeleri Kanada, İngiltere ve Japonya tarafından tedarik edilmesi bekleniyor.

Avrupa Birliği, Rus varlıklarının büyük kısmının Avrupa’da bulunuyor olması nedeniyle Ukrayna’ya sağlanacak krediye 35 milyar dolar seviyesine kadar kaynak sağlayabileceğini ve ancak bu meblağın ABD’nin sağlayacağı katkı ile eşdeğer seviyeye düşürüleceğini açıklamıştı.

Ukrayna’ya kredi konusu, ekim ayı sonunda Washington’da düzenlenecek G7 ülkeleri maliye bakanları toplantısında tekrar ele alınacak. Diğer yandan, Macaristan’ın kararı nedeniyle krediye G7 ülkeleri tarafından sağlanacak katkının miktar, ancak ABD’de 5 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerinin ardından belli olacak.

İbrahim Aydoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MSB: "Suriye’de mücadele, istikrarlı ve müreffeh bir Suriye isteyenlerle istikrarsız, bölünmüş, güçsüz bir Suriye’den yana olanlar arasındadır" Milli Savunma Bakanlığı (MSB), "Son dönemde PKK/YPG/SDG’nin gerçekleştirdiği saldırılar Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve istikrarına zarar vermekte, mutabakat sürecini olumsuz etkilemektedir. Suriye’de mücadele birlik ve bütünlüğünü sağlamış, istikrarlı ve müreffeh bir Suriye isteyenlerle istikrarsız, bölünmüş, güçsüz bir Suriye’den yana olanlar arasındadır" açıklamasında bulundu. Milli Savunma Bakanlığı haftalık basın bilgilendirme toplantısı, ASELSAN’ın 50’nci kuruluş yılı kapsamında ASELSAN Gölbaşı Yerleşkesinde icra edildi. Basın bilgilendirme toplantısında açıklamalarda bulunan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme ilişkin gelişmeleri aktardı. Aktürk, Libya’ya dönüş sırasında meydana gelen uçak kazasında şehit olan Libya Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve beraberindeki askerî heyet üyeleri ile uçuş ekibine bir kez daha Allah’tan rahmet, Libya halkına başsağlığı ve sabır diledi. TSK’ya yeni hava savunma sistemleri kazandırılacak ASELSAN’ın kuruluşundan bugüne kadar savunma sanayiinde dışa bağımlılığı azaltmaya ve oyun değiştirici teknolojiler geliştirmeye odaklandığını belirten Tuğamiral Zeki Aktürk, "ASELSAN; hava savunma sistemlerinden radarlara, elektronik harpten elektro-optik ve aviyonik sistemlere, komuta kontrolden silah sistemlerine kadar geniş bir yelpazede tasarlayıp ürettiği ve geliştirdiği sistemlerle ülkemiz ile dost ve müttefiklerimize gurur ve güven veren bir değer ve dünya çapında bir marka hâline gelmiştir. Cumhuriyet tarihimizin en büyük savunma sanayii yatırımı Oğulbey Teknoloji Üssü’nü hayata geçiren ve bugün 95 ülkede 100 bini aşkın ürünü aktif olarak kullanılan ASELSAN tarafından önümüzdeki dönemde muhtelif miktarda; Alçak İrtifa Radarı ALP 100-G’nin, Alçak İrtifa Hava Savunma Füze Sistemi HİSAR-A’nın, Uzun Menzilli Bölge Hava ve Füze Savunma Sistemi SİPER ile 35 mm Modernize Çekili Topun Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırılması planlanmaktadır" ifadelerini kullandı. 4 PKK’lı terörist daha teslim oldu, Suriye Harekât Alanlarında imha edilen tünel uzunluğu 737 kilometre oldu Türk Silahlı Kuvvetlerinin; Türkiye’nin varlığına yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı 7 gün 24 saat esasıyla görev yaptığını söyleyen Aktürk bu kapsamda son haftada gerçekleşen faaliyetleri aktararak, "Barınma alanlarından kaçan 4 PKK’lı terörist daha teslim oldu. Sınırlarımızda ve ötesinde arazi arama-tarama; mağara, sığınak, barınak ile mayın ve el yapımı patlayıcı tespit ve imha çalışmalarına devam edildi. Menbic’de imha edilen 5 kilometre tünel ile birlikte, Suriye Harekât Alanlarında imha edilen tünel uzunluğu 737 kilometre olmuştur. Kademeli güvenlik sistemi ve teknoloji destekli tedbirlerle yasa dışı geçiş ve kaçakçılıkla mücadelenin aralıksız devam ettiği hudutlarımızda hafta boyunca; Yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 1’i terör örgütü mensubu olmak üzere 123 şahıs yakalanmış, 331 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylece, yıl içerisinde sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 9 bin 806, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 65 bin 608 olmuştur. Yine, bu hafta içerisinde; Hakkâri hudut hattında yapılan arama-tarama faaliyetinde yaklaşık 24 kilogram uyuşturucu madde ele geçirilmiştir" ifadelerine yer verdi. Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk’ün basın bilgilendirme toplantısı sonrasında Millî Savunma Bakanlığı, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularıyla ilgili açıklamalarda bulundu. "Enkaz alanında uçuşa ait kara kutuya da ulaşılmış ve teknik inceleme süreci başlatılmıştır" Libya heyetini taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili açıklama yapan Milli Savunma Bakanlığı, "23 Aralık’ta, Libya Genelkurmay Başkanı ve beraberindeki heyeti Ankara’dan Trablus’a götürmek üzere havalanan Falcon-50 tipi uçak elektrik arızası nedeniyle acil durum ilan etmiş; bunun üzerine Esenboğa Havalimanına geri dönüş prosedürleri başlatılmıştır. Uçakla radar temasının kesilmesi üzerine, Hava Kuvvetlerimize ait iki İHA, bir CN-235 uçağı ve bir arama kurtarma helikopteri derhâl bölgeye sevk edilmiştir. Yapılan arama çalışmaları sonucunda, uçağın enkazına Ankara’nın Haymana ilçesi kırsalında ulaşılmış; uçakta bulunan Libya Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, beraberindeki askerî heyet üyeleri ve uçuş ekibinin tamamının hayatını kaybettiği tespit edilmiştir. Enkaz alanında uçuşa ait kara kutuya da ulaşılmış ve teknik inceleme süreci başlatılmıştır. 24 Aralık’ta Libya’dan gelen resmî heyetle birlikte Sayın Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımız ile Jandarma Kriminal Başkanı tarafından enkaz bölgesinde incelemelerde bulunulmuştur. Kazanın meydana geliş nedeni, devletimizin ilgili kurumları tarafından Libya makamlarıyla iş birliği içerisinde tüm yönleriyle ve titizlikle incelenmektedir. Meydana gelen elim uçak kazasında şehit olan Libya Genelkurmay Başkanı, Kara Kuvvetleri Komutanı, beraberindeki askerî heyet üyeleri ve uçuş ekibine bir kez daha Allah’tan rahmet; dost ve kardeş Libya halkına başsağlığı ve sabır diliyoruz" ifadelerine yer verdi. "Hava sahamızın kontrolü, 7 gün 24 saat esasına göre sağlanmakta ve bu konuda herhangi bir zafiyet bulunmamaktadır" Bakanlık tarafından son günlerde Türkiye’nin farklı illerinde bulunan İnsansız Hava Araçları ile ilgili bilgilendirme yapılarak şu açıklama yapıldı: "15 Aralık’ta Karadeniz yönünden hava sahamıza yaklaşan bir İHA, tespit edilmesinin ardından F-16’larımız tarafından takip edilmiş ve güvenli bir bölgede kontrollü bir müdahaleyle vurularak düşürülmüştür. Havada vurularak imha edilen İHA’nın enkazına, çok küçük parçalara ayrılarak geniş bir alana dağılması sebebiyle henüz ulaşılamamıştır. Balıkesir ve Kocaeli’de düşmüş hâlde bulunan İHA’lar incelenmektedir. İnceleme sonuçları kamuoyu ile paylaşılacaktır. Hava sahamızın kontrolü; radarlar, elektro-optik sensörler, kara, deniz ve hava unsurları ile NATO entegre yapısı dâhil olmak üzere çok katmanlı mimariyle 7 gün 24 saat esasına göre sağlanmakta ve bu konuda herhangi bir zafiyet bulunmamaktadır. Küçük, düşük irtifalı ve düşük radar kesitine sahip İHA’lar, yalnızca Türkiye’nin değil Avrupa ülkeleri dâhil tüm devletlerin karşı karşıya olduğu yeni nesil bir tehdittir. Bu tür hedeflere karşı müdahalede, sivil hava trafiği ve can güvenliği öncelikli olarak dikkate alınmakta ve en uygun unsur devreye sokulmaktadır. Sonuç olarak; bahse konu olaylar, bir hava savunma zafiyetinden ziyade, Ukrayna-Rusya arasında devam eden savaş sebebiyle artan İHA kullanımının bir yansımasıdır. Türkiye, İHA’lara karşı ilave tedbirler almakta, millî projeler ve müttefik entegrasyonlarıyla hava savunma kapasitesini sürekli geliştirmekte ve hava sahasının güvenliğini kararlılıkla sağlamaya devam etmektedir." "Suriye’de mücadele, istikrarlı ve müreffeh bir Suriye isteyenlerle istikrarsız, bölünmüş, güçsüz bir Suriye’den yana olanlar arasındadır" Bakanlık, Suriye’deki son duruma ilişkin de bilgi paylaşımında bulundu ve yapılan açıklamada "Son dönemde PKK/YPG/SDG’nin gerçekleştirdiği saldırılar Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve istikrarına zarar vermekte, mutabakat sürecini olumsuz etkilemektedir. Suriye’de mücadele birlik ve bütünlüğünü sağlamış, istikrarlı ve müreffeh bir Suriye isteyenlerle istikrarsız, bölünmüş, güçsüz bir Suriye’den yana olanlar arasındadır. Bölgesinde barış ve istikrar üretmeye çalışan Türkiye’nin tavrı nettir ve bu tavır herkes tarafından bilinmektedir. Türkiye, bu doğrultuda Suriye hükümetiyle yakın iş birliğini sürdürmeye ve ‘Tek Devlet, Tek Ordu’ ilkesini desteklemeye kararlıdır" denildi. "İsrail’in Türkiye’ye yönelik açıklamalarının ve bölgede gerilimi artırabilecek söylemlerinin, sahadaki gerçekler ve uluslararası hukuk çerçevesinde herhangi bir karşılığı bulunmamaktadır" Milli Savunma Bakanlığı son dönemde İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi arasında gerçekleşen faaliyetlere ilişkin de açıklama yaparak şu ifadelere yer verdi: "Son dönemde; İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetiminin faaliyetlerini, gerçekleştirdikleri üçlü zirve sonrası yapılan açıklamaları ve zirvede alınan kararlar kapsamında dile getirilen askerî iş birliği girişimlerini dikkatle takip ediyoruz. Bahse konu girişimin askerî açıdan Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturması söz konusu değildir. Türkiye, bölgede istikrarın korunması ve diyalog ortamının sürdürülmesi yönündeki kararlılığını sürdürmektedir. İsrail’in Türkiye’ye yönelik açıklamalarının ve bölgede gerilimi artırabilecek söylemlerinin, sahadaki gerçekler ve uluslararası hukuk çerçevesinde herhangi bir karşılığı bulunmamaktadır. Ülkemiz, NATO müttefikliği temelinde Ege ve Doğu Akdeniz’de yapıcı diyalogdan yanadır; ancak müttefiklik ruhuna aykırı adımların sahadaki durumu değiştiremeyeceği bilinmelidir. Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliği ve haklarına ilişkin tutumu nettir ve değişmezdir. Türkiye garantörlüğün kendisine vermiş olduğu yetkileri kullanmaktan bugüne dek geri kalmadığı gibi bundan sonra da geri kalmayacaktır. Sonuç olarak, Ege ve Doğu Akdeniz’de gerilimi artıran taraf Türkiye değil; dışlayıcı ve tek taraflı adımlar, oldubitti yaratmaya yönelik yaklaşımlardır. Türkiye, bölgenin bir çatışma alanı hâline gelmesinden ziyade, iş birliği ve istikrar havzası olarak şekillenmesinden yanadır." "Ülkemizin Ege’de gerçekleştirdiği uçuşlar uluslararası hava sahasında gerçekleştirilmektedir" Yunanistan basında ortaya atılan ‘hava sahası ihlali’ iddialarının gerçeği yansıtmadığını açıklayan Bakanlık, "Hava sahası ihlali iddialarının temelinde Yunanistan’ın bugün ve tarihte örneği olmayan kara suları ve hava sahası yaklaşımındaki tutarsızlık yer almaktadır. Ülkemizin Ege’de gerçekleştirdiği uçuşlar uluslararası hava sahasında gerçekleştirilmektedir. Türkiye, Yunanistan ile tüm sorunları uluslararası hukuk, karşılıklı iyi niyet ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde diyalog ve müzakere yoluyla barışçıl yöntemler ile çözme eğilimindedir" açıklamasında bulundu.
Van Van’da binlerce ton kapasiteli tesislerde alabalık sağımı başladı Van’da yıllık yaklaşık 2 bin 550 ton alabalık üretiminin gerçekleştirildiği tesislerde, yavru alabalık elde edilmesi için kış aylarını kapsayan sağım çalışmalarına başlandı. Van’ın Gürpınar, Çatak, Erciş, Muradiye, Bahçesaray ve Gevaş ilçelerinde akarsu ve barajlara kurulan alabalık üretim tesislerinin 11’inde yıllık yaklaşık 55 milyon adet yavru alabalık üretimi yapılıyor. Aralık, Ocak ve Şubat aylarını kapsayan sağım döneminde Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şubesi ekipleri sahada aktif olarak görev alıyor. Ekipler, tesislerde gerçekleştirilen alabalık sağımlarına katılarak üreticilere hem teorik hem de uygulamalı bilgilendirmelerde bulunuyor. Bu kapsamda ekipler, Gevaş ilçesinde bulunan Kırkçeşme Alabalık Tesisinde yürütülen alabalık sağım çalışmalarına katılarak, üreticilere alabalık sağımı ile yumurta ve yavru bakımı konularında eğitim verdi. Sahada yürütülen çalışmalar kapsamında tesisler düzenli olarak denetlenirken, üreticilerin karşılaştığı eksikliklerin giderilmesine de destek sağlanıyor. "55 milyon yavru alabalık üretimi yapılmaktadır" Konuya ilişkin konuşan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir, Van’da 39 alabalık tesisinin bulunduğunu, bu tesislerin projedeki tam kapasitelerinin yaklaşık 3 bin 930 ton olduğunu belirtti. Yıllık yaklaşık 2 bin 550 ton alabalık üretiminin gerçekleştiğini ifade eden Şube Müdürü Demir, "Bu işletmelerin 11 adedin de yaklaşık 55 milyon yavru alabalık üretimi yapılmaktadır. İlimizde Aralık, Ocak ve Şubat aylarında alabalık sağımı yapılmaktadır. Bu aylarda tesislerimizde alabalık sağımlarına katılarak, hem teorik hem de uygulamalı olarak üreticilerimize bilgi verilmektedir. Bugün Gevaş ilçemizde bulunan Kırkçeşme Alabalık Tesisinde alabalık sağımına katılım sağlayarak üreticilerimize alabalık sağımı, yumurta ve yavru bakımı konularında bilgilendirmelerde bulunduk" dedi. Van Valiliği Vizyon Projeleri kapsamında, Bahçesaray ilçesinde iki müteşebbis tarafından toplam 400 milyon adet yumurta ve yavru alabalık üretimine yönelik başvuruda bulunulduğunu dile getiren Demir, "Söz konusu tesislerin faaliyete geçmesiyle birlikte ilimizin yumurta ve yavru alabalık üretiminde önemli merkezlerden biri haline gelmesi planlanmaktadır. Yürütülen saha çalışmalarıyla üreticilerin teknik bilgi düzeyinin artırılması ve sürdürülebilir üretimin desteklenmesi hedeflenmektedir" diye konuştu. Alabalık sağım çalışmalarına Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir’in yanı sıra Gevaş İlçe Tarım ve Orman Müdürü Yakup Ayten, personeller ve tesis çalışanları katıldı.
Çanakkale Boşanma aşamasındaki eşini sokak ortasında 12 yerinden bıçakladı, 18,6 yıl hapis cezası aldı Çanakkale’de 6 ay önce sokak ortasında boşanma aşamasında olduğu eşini 12 yerinden bıçaklayan zanlı hakkında Çanakkale 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında sanığa ’eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ten 13,6 yıl, nitelikli hırsızlık suçundan ise 5 yıl olmak üzere toplam 18,6 yıl hapis cezası verildi. Olay, 12 Haziran günü meydana geldi. Lapseki ilçesine bağlı Umurbey beldesine ailesinin yanına dönen Minel Kılıçarslan, servisten indikten sonra çarşı merkezine doğru yürürken, boşanma aşamasındaki eşi Eren Kılıçarslan’ın bıçaklı saldırısına uğradı. Minel Kılıçarslan’ın arkasından gelen Eren Kılıçarslan yanında getirdiği bıçakla eşini 12 yerinden bıçakladı. Kanlar içinde yerde kalan kadın, çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı. Jandarma, şüpheli Eren Kılıçarslan’ın yakalanması için çalışma başlattı. Jandarma tarafından gözaltına alınan şüpheli adam işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Olayla ilgili savcılık tarafından tutuklu sanık Eren Kılıçarslan hakkında ’eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ ve ’yağma’ suçundan iddianame hazırlanıp, dava açıldı. Bıçaklama anı kameraya yansıdı Umurbey beldesi çarşı merkezinde birçok vatandaşın gözü önünde yaşanan bıçaklama olayı güvenlik kamerasında saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde Minel Kılıçarslan’ın arkasından gelen boşanma aşamasında olduğu eşi Eren Kılıçarslan’ın bıçak darbeleriyle yaralandığı ve kanlar içinde yerde kaldığı görülüyor. Bıçaklama olayını gerçekleştiren şüpheli Eren Kılıçarslan’ın ise olayın ardından koşarak uzaklaştığı güvenlik kamerası görüntülerine yansıdı. Karar açıklandı Çanakkale’de boşanma aşamasındaki eşi Minel Kılıçarslan’ı sokak ortasında 12 yerinden bıçaklayan Eren Kılıçarslan hakkında açılan davanın karar duruşması olan 4’üncü duruşması, Çanakkale 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Minel Kılıçarslan duruşmaya katılmazken, katılan vekili, sanık Eren Kılıçarslan ile sanık avukatı da duruşmada hazır bulundu. Karar açıklanmadan önce mahkeme heyeti Sanık Eren Kılıçarslan’a son sözlerini sordu. Sanık Eren Kılıçarslan, "Ben pişmanım. Ben bu eylemi yaparken aldatıldığımı yeni öğrenen bir eş olarak gittim. Eşimle konuşmak için gittim bana hakaret edince yaralama girişiminde bulundum. Öldürme niyetim yoktu. Aldatma olayına gelinceye kadar eşimle hiç görüşmedim. Ondan öncesinde de her aradığımda hakarete uğradım. Minelin hırsızlık olayına dair beyanları farklı. Ben o psikolojiyle telefon falan görmedim. Olaydan sonra teslim oldum. O sırada nasıl telefon bulacağım. Bana tuzak kurulmuştur. Ailesiyle bana hakaret ediyorlardı. Ben psikopat biri olsaydım, bu olay mutfakta gerçekleştiğinde orada da da bıçaklar vardı. Ben istesem orda da öldürme eylemini gerçekleştirirdim" dedi. Minel Kılıçarslan’ın vekili ile sanık avukatının savunmalarının dinlenmesinin ardından kararın açıklanması için duruşmaya ara verildi. Aranın ardından mahkeme heyeti kararını açıkladı. Kararda, Sanık Eren Kılıçarslan’ın ’eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek suçun teşebbüs aşamasında kaldığı ve haksız tahrik altında işlendiği gerekçesi ile neticeten 13 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve ’nitelikli hırsızlık’ suçundan da 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Sanığa toplam 18 yıl 6 ay hapis cezası verildi. Ayrıca duruşmada sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Katılan Minel Kılıçarslan vekili Av. Nur Yılmaz Güngören haksız tahrik indirimini kabul etmediklerini ve kararı bu yönden üst mahkemeye taşıyacaklarını belirtti.