ÇEVRE - 10 Ağustos 2021 Salı 10:46

Ülke genelindeki orman yangınları arıları ve arıcılığı tehdit ediyor

A
A
A
Ülke genelindeki orman yangınları arıları ve arıcılığı tehdit ediyor

28 Temmuz’dan bu yana ülke genelinde çıkan orman yangınları, arıcıları ve arıları tehdit ediyor. Çıkan yangınlarda, birçok arıcı kovanlarını ve arılarını kaybetti. Konu ile ilgili konuşan, bir propolis markasının kurucusu ve genel müdür yardımcısı ziraat yüksek mühendisi Taylan Samancı, “Felaket bölgede birçok insanın yaşam alanlarına ve geçim kaynaklarına zarar verdi.

BEE Propolis markasının kurucusu ve genel müdür yardımcısı ziraat yüksek mühendisi Taylan Samancı son günlerde Türkiye’de görülen orman yangınlarının arıcılara ve kovanlara verdiği hasarı anlattı. Taylan Samancı, “Ülkemizin güney hattını etkileyen 10 gündür devam eden orman yangınları ile ilgili hasar tespit ve destek çalışmaları devam ediyor.

Yangınların bir kısmı devam ederken kontrol altına alınan ve soğutma çalışmaları başlayan bölgeler de mevcut. Ulusal orman varlığımızı tehdit eden bu felaket bölgede birçok insanın yaşam alanlarına ve geçim kaynaklarına zarar verdi. Ekolojik dengenin altüst olduğu bu felaket bölgede arıcılıktan geçimini sağlayan birçok aile evlerini, kovanlarını ve arılarını kaybetti.

Dünya çam balı üretiminin yüzde 92’sinin karşılandığı Muğla bölgesi de bu yangında büyük zarar gördü. Çam balı üretimi için gerekli olan çam pamuklu koşnili böceğinin yaşama koşulları açısından iklimi en uygun bölge olan Muğla’nın Marmaris bölgesi. Türkiye Arıcılar Birliği uzun süredir bu bölgede çam balı üretimini yaygınlaştırmak için çalışmalarını devam ettiriyordu. Yangının kayıplarının geri kazanılması ve ekolojik koşulların tekrar oluşturulması maalesef uzun yıllar alıyor. Bu bölgede tekrar çam balı üretiminin yapılabilmesi için ağaçlandırma çalışmalarının başlatılması, uygun ekolojik koşulların tekrar sağlanması ve ağaçlara aşılama yöntemi ile koşnili böceğinin geri kazandırılması gerekiyor” dedi.

Ülke genelindeki orman yangınları arıları ve arıcılığı tehdit ediyor

“Arılar doğadaki tozlaşmanın yüzde 85’ine katkıda bulunuyor”

Aslı Elif Tanuğur Samancı yaşanan olayın insanların hayatına birçok fayda ile dokunan arıların açısından değerlendirdi. Tanuğur, değerlendirmesinde “Öncelikle yangından zarar gören tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun demek istiyorum. Bölge artık arıcılık faaliyetleri için uygun koşullara sahip değil, ormanlarımız kül oldu. Bu bölgenin en kıymetli ürünlerinden olan çam balının üretimine uygun iklim koşulları ve flora da yok oldu. Birçok arıcımızın evlerini, kovanlarını, arılarını, bal depolarını, bal sağım makinelerini kaybettiği bu yangınlar bizleri çok üzdü. Hem doğa hem de vatandaşımızın yara aldığı bu olaydan sonra bizler her türlü desteği vermek için çabalayacağız. Yangın bölgesinde tahminlere göre 100 bine yakın kovan kaybedildi. Bu olayı çok yönlü düşünmek gerekir. Arılar doğadaki tozlaşmanın yüzde 85’ine katkıda bulunan canlılar. Bu sayede tarımsal üretimin 3’te birine ve biyolojik çeşitliliğe katkıda bulunuyorlar. Bunun yanı sıra doğal arı ürünleri olan arı sütü, propolis, polen, arı ekmeği ve ham balı soframıza ulaştırıyorlar. Arıcılığın devam etmesi için yangınlar tamamen kontrol altına alındıktan sonra üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz” diye konuştu.

“Acımız büyük, birlikte aşacağız”

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği Başkanı Ziya Şahin arıcılara destek olmak için hazır olduklarını belirterek, “Son günlerde yaşanan yoğun orman yangınları yüreklerimizi yaktı. Geleceğimiz için ormanların çok daha değerli olduğu günümüzde, yaşanan bu feci olay bitki çeşitliliğine, canlı hayatına ve vatandaşın geçim faaliyetlerine büyük zarar verdi. Tek tesellimiz şu ki bu olay 15 gün sonra gerçekleşseydi mevsim faaliyetleri dolayısıyla bölgeye getirilen 3.5 milyon arı daha yaşamını kaybedilecekti. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği’nin 72 bin üye arıcısı ve görevlileri olarak il birliklerimize, bölge halkımıza ve arıcılarımıza destek olmaya hazırız. Bu amaçla bir bağış projesi başlattık, acımız büyük ve birlikte aşacağız” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’nın en kaliteli Zeytinyağı seçildi Muğla’da 5’inci Geleneksel Zeytinyağı Kalite Yarışması üreticilerin yoğun katılımıyla düzenlendi. Yarışmada Polifenol Zeytinyağı ödülleri Yatağan’da üreticilik yapan Nefise Şahin ve Mustafa Bomil’e verildi. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından geleneksel hale getirilen 5’inci Zeytinyağı Kalite Yarışması Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü bahçesinde gerçekleştirildi. Muğla’nın 13 ilçesinden üreticilerin yoğun katılımıyla yapılan yarışmada, Zeytinyağı Kalite Ödülleri de sahiplerine verildi. En kaliteli Zeytinyağı ürünlerine verilen “Polifenol” ödülü bu yıl Yatağan ilçesinde üreticilik yapan Nefise Şahin ve Mustafa Bomil’e verildi. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, Zeytinyağı Kalite Yarışmasında 14 Mayıs Dünya Çiftçiler gününü de kutladı. Muğlalı üreticilerin her daim yanlarında oldukları ifade etti. Saylak, “Zeytinyağı kalite yarışmasının bir sebebi var. Zeytin Muğla’nın 13 ilçesinde olan bir ürün ve Muğla’nın çok önemli bir gelir kaynağı Zeytin ve Zeytinyağı. 13 ilçede bunun etrafında bir araya gelebiliriz. Muğla’nın çok değerli markaları var. Çam balı coğrafi işaretli. Bunun gibi her biri bir birinden değerli ama yıllarca Muğla zeytinyağı, Milas zeytinyağı tu kaka edilmiş. Acı diye uzun süre çuvallarda bekletilip gerektiği budamasından beslemesine hijyenik şartlarda sıkılmamasından kötü çuvallarda paketlemesine ve bekletilmesi sonucunda asit oranı çok yüksek yağlar üretmişiz. Ama hamdolsun 2019 yılında başarmış olduğumuz zeytinin kayıpsız zeytinyağına yolculuğu projesi ile beraber başlattığımız zeytinyağı katile ödül yarışmalarının bu sene 5’inci ödül törenindeyiz" dedi. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, büyükşehir belediyesi bütçesinden tarım çalışmalarına önemli bir kaynak ayırdıklarını belirterek, “Muğla Tarım il Müdürlüğümüz ile önceki dönemde çalışıyorduk, bundan sonra da çalışmaya devam edeceğiz. Bizler Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak hiçbir ayrı gayrı olmadan bütün imkanlarımızı çiftçimizin halkımızın menfaati için seferber edeceğiz. Bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz bir bütünüz hep birlikteyiz. Merkezi hükümetin merkezi temsilcileri ile tabi ki taşradaki sayın valimiz ile yerel yönetimlerimiz İl Müdürlüklerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, meslek odalarımız ve sevgili vatandaşlarımız hemşerilerimiz ile hepimiz birlik beraberlik içinde olduğumuz zaman, bir bütün olduğumuz zaman bükemeyeceğimiz hiçbir bilek yoktur" ifadelerini kullandı. Muğla Valisi İdris Akbıyık "Bu organizasyonda emeği geçen başta İl Tarım Müdürlüğümüz olmak üzere emeği geçen tüm görevlilerimizi, odalarımızı, Üniversitemizi tebrik ediyorum .İlimizde bugün 5’incisi kutlanıyor zeytinyağı yarışması ödül töreninin. Hepsini canı gönülden tebrik ediyorum. Atalarımız diyor ki, zeytin fakir toprakların zengin ebatıdır. Muğla’da zeytin ve zeytinyağı kültürü insanların var oluşu kadar eskidir. Muğla tarımın en büyük zenginliği aslında zeytin ağaçlarıdır. Muğla’nın tarım arazisinde yaklaşık yüzde 50’si zeytin ağaçlarından oluşmaktadır. Bugün Türkiye’de 190 milyon zeytin ağacının 16 milyonu Muğla ilimizdedir" dedi. Buluşma, protokol konuşmalarının ardından düzenlenen ödül töreni, çekiliş ve halk oyunları gösterilerinin ardından sona erdi.
Isparta Üniversiteli gençler Filistin için buluştu Isparta’da üniversite öğrencileri Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek ve Doğu Türkistan’daki zulme karşı durmak amacıyla “Büyük Gazze Buluşması” ekinliğinde bir araya geldi. İsrail’in Filistin’e yönelik saldırıları nedeniyle Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkati çekmek ve Doğu Türkistan’daki zulme karşı durmak amacıyla Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi ve Süleyman Demirel Üniversitesi Öğrenci Toplulukları tarafından “Büyük Gazze Buluşması” etkinliği düzenlendi. ISUBÜ-SDÜ öğrenci topluluklarının ortak düzenlendiği etkinlik, 19 Mayıs Açık Hava Tiyatrosu ve Öğrenci Meydanı’nda gerçekleştirildi. Ellerinde Türk ve Filistin bayrakları taşıyan öğrenciler, İsrail’in Filistin’e yönelik uyguladığı şiddete karşı sloganlar attı. Üniversiteli öğrenciler adına konuşan Isparta Genç Filistin İnisiyatif Başkanı Dr. Muhammet Raşit Sancar Filistin’de yaşanan zulme dikkat çekmek amacıyla bir araya geldiklerini belirterek, "İsrail’in Kudüs’te, Gazze’de, Orta Doğu‘da ve Türkiye’de de yapmaya çalıştığı büyük bir zülüm var. Vaad edilmiş topraklar mitolojisi var. Onların parlamento binalarında vaad edilmiş topraklar haritası var bu harita ülkemizin topraklarını da içeriyor. Biz milliyet, maneviyat anlamında kendini yetiştirmeye çalışan bireyler olarak amacımız ülkemizin topraklarını korumak istiyoruz” dedi. Filistin için bir araya gelen öğrenciler beyaz çarşaf üzerine notlar yazdıktan sonra dağıldı.
Antalya Antalya Valisi Şahin: "Kaleiçi hak ettiği değeri alacak” Antalya’nın en fazla turist ağırlayan tarihi ve turistik noktalarının başında gelen Kaleiçi’nin geleceği ve yakın zamanda yapılacak düzenlemelerle ilgili izlenecek yol haritası Antalya Valisi Hulusi Şahin’in başkanlığında düzenlenen toplantıda değerlendirildi. Vali Şahin, "Kararlı hareket edeceğiz, popülist davranmayacağız. Kaleiçi konusunda küçük günlük bir takım çıkarlar uğruna Kaleiçi’nin feda edilmesine kimsenin müsaade etmeyeceğine inanıyorum” dedi. Her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan Antalya’da kenti ziyaret edenlerin en uğrak noktalarının başında gelen Kaleiçi’nde yakın dönemde hayata geçirilmesi planlanan değişiklikler ve öneriler Antalya Valisi Hulusi Şahin’in başkanlığında düzenlenen toplantıda görüşüldü. Toplantıya Vali Yardımcıları Yalçın Sezgin ve Erol Tanrıkulu’nun yanı sıra Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Antalya İl Emniyet Müdürü Orhan Çevik, AESOB Başkanı Adlıhan Dere, Kaleiçi Otelciler ve Esnaflar Dernek Başkanı Hasan Yetkin ve diğer kurum yetkilileri katıldı. Kaleiçi tartışıldı Antalya için turistik ve ticari olarak önemli noktalarından birisi olan Kaleiçi’nin hak ettiği değeri bulması gerektiğinin altını çizen Vali Şahin, “Antalya’mızın en kıymetli değerlerinden biri olan Kaleiçi’nin Antalya’ya yakışır bir şekilde yönetilmesi ticaretimize, turizmimize katkı sağlaması için neler yapılabileceğini hep birlikte değerlendirdik. Daha önce bu kapsamda 2017 yılında bir toplantı yapılmış. Ondan sonra küçük kapsamlı toplantılar yapılmış ama bu çapta bir toplantı 7 yıl yapılmamış. Bundan sonra bu toplantıları tekrarlayarak ve spesifik konular üzerinde çalışma grupları oluşturarak yapma ve Kaleiçi yönetimini, ahengini, koordinasyonunu en güzel şekilde yürütme kararı aldık” dedi. ‘Fikri olan kim varsa, kapımız açık’ Kaleiçi için fikri olan tüm kurum ve kuruluşlara kapılarının açık olduğunu belirten Vali Şahin, “Antalya Valiliği’nin koordinasyonunda genel idarenin bütün kuruluşları, yerel yönetimlerimiz, Büyükşehir Belediyemiz, Muratpaşa Belediyemiz, odalarımız, STK’larımız, esnaf temsilcilerimiz ve kale içiyle ilgili söz söyleme niyeti olan, Kaleiçi için fikri olan kim varsa kapımızı açtık. Bundan sonraki toplantılarda da yine katkı sağlamak isteyen herkese kapımız açık olacak. Böylece hedefimiz dünyada çok az olan binlerce yıllık bir tarihin yaşayan bir şehrin içerisinde dokusunda olduğu ve muhteşem bir denizle de örtüştüğü bu muhteşem coğrafyanın bu çok güzel kentin hak ettiği değeri bulması konusunda mesafe kat etmek. Bunun için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. "Zarar verecek hiçbir faaliyete müsaade etmeyeceğiz" Kaleiçi’nin kısa ve orta vadeli sorunlarının tespiti için çalışmalara başladıklarını söyleyen Antalya Valisi Hulusi Şahin, "Bu konuda günlük problemler, kısa vadeli problemler var. Bunları tespit ediyoruz. Bunlarla ilgili çalışmalarımızı gözden geçirdik. Orta vadeli konular var. Bu konuları da değerlendirdik. Bazı proje hazırlıkları var. Bunların üzerinde çalışmaları yapma kararı aldık. Paydaşlarımız üzerinde çalışacaklar. Özellikle kale içi yat limanı konusunda bir çalışma Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlandı. Bunun üzerine çalışmalar yapacağız. İşletme sorunları var. Bu işletme sorunları konusunda sıkı denetimlerle Kaleiçi’ne zarar verecek hiçbir faaliyete müsaade etmeyeceğiz” şeklinde konuştu. "Kaleiçi hak ettiği değeri alacak" Özellikle trafik konusunda Kaleiçi’nde yaşanan sorunlarla ilgili çalışma başlatıldığını vurgulayan Vali Şahin, “Trafikle ilgili sorunları konuştuk. Trafikle ilgili Kaleiçi’nde ki trafik akışıyla ilgili kararlar aldık. Bu kararları yakın zamanda kamuoyuyla paylaşacağız ve bunların da sıkı bir şekilde takip edilmesine önem vereceğiz. Bunu takipçisi olacağız. Yine Kaleiçi’nin temizliği, peyzajı, estetik yönden güçlendirilmesi konusunda niyetler, fikirler ortaya atıldı. Bunları önümüzdeki günlerde projelendirip hayata geçireceğiz. Önümüzdeki günlerde ve haftalarda Kaleiçi ile ilgili değişiklikleri kamuoyu olarak hepiniz yakından takip edeceksiniz. En azından şimdilik bu kadarını söyleyebilirim. Antalyalılar müsterih olsunlar, kale içi hak ettiği şekilde hak ettiği değeri alarak Antalya’mızın, Türkiye’mizin, turizmimizin istifadesine sunulacaktır” dedi. "Kararlı hareket edeceğiz, popülist davranmayacağız" Kaleiçi’nde bugüne kadar çok önemli mesafeler kat edildiğini vurgulayan Vali Şahin, “Çok iyi işler yapılmış ve kale içi aslında çok önemli bir turizm destinasyonu haline almış, ama bazı küçük detaylar var. Bunlar bütün fotoğrafı olumsuz etkiliyor. Bu detayları temizlemek de bize düşüyor. Bunun da gereğini hep beraber yapacağız. Biz bu konuda ortak bir tavır sergiliyoruz. Bu masanın etrafında olanlar net bir tavır sergiliyoruz. Kamuoyunun da bizimle olacağına ve Kaleiçi konusunda küçük günlük bir takım çıkarlar uğruna Kaleiçi’nin feda edilmesine kimsenin müsaade etmeyeceğine inanıyorum. Bu hususta kamuoyunun bizimle birlikte olacağına inanıyorum. Bizlerde bu konuna kararlı hareket edeceğiz, popülist davranmayacağız. Kararımız, Kaleiçi’nin ticari olarak çalışırken turizmimize, şehrimizin ve ülkemizin imajına katkı sağlayan ve parmakta gösterilen özel bir konuma ulaşacağı yönünde olacaktır” ifadelerini kullandı.