KÜLTÜR SANAT - 10 Mayıs 2017 Çarşamba 10:27

Uluslararası dil, sanat ve iktidar konusu mercek altına alınıyor

A
A
A
Uluslararası dil, sanat ve iktidar konusu mercek altına alınıyor

Geçmişten günümüze iktidarların dil ve sanatla ilişkisi ve bu ilişkinin popüler kültür, müzik, sinema ve edebiyata yansımaları “1. Uluslararası Dil Sanat ve İktidar Sempozyumu”nda mercek altına alınıyor.

Bilim insanları ve sanatçılar dilin ve sanatın yönetime katkı ve etkilerini, dilin ve sanatın bir iktidar aracı olarak nasıl kullanıldığını değerlendirecek. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi ile Giresun Üniversitesi’nin ortak düzenlediği “1. Uluslararası Dil Sanat ve İktidar Sempozyumu” Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Giresun Valiliğinin de katkılarıyla 11-12 Mayıs 2017 tarihlerinde Giresun Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.

Açılış konuşmasını Türk hikâyeciliğinin önemli ismi Rasim Özdenören’in yapacağı, yönetmen Mesut Uçakan’ın sinemanın iktidarla imtihanını anlatacağı, birçok akademisyen ve sanatçının konuşmalarıyla dâhil olacağı Sempozyumda, dilin ve sanatın iktidarla kimi zaman bulanık kimi zaman da açık ilişkisi ortaya koyulacak.

Bir tarafta insanoğlunun var olduğundan beri kullandığı dil, diğer tarafta en az dil tarihi kadar eski, insanların duygularını, düşüncelerini çeşitli unsurlarla ifade etme aracı olan sanat. İktidarların kendini tanımlamada vazgeçilmez iki unsur olan dil ve sanat, hem klasik hem de modern dönemde iktidarla birlikte geçirdiği dönüşümlerle konuşulacak. Cumhuriyet’in ilk yıllarında uygulanan kültür politikasının sanat biçimlerine etkisi, ulusal kimliğin inşası süreçlerinde dil ve sanatın kullanılışı, sanatta özerklik meselesi, sanatçıların sistem karşıtı söylemleri ve daha birçok başlıkta bildiriler sunulacak.

1.Uluslararası Dil Sanat ve İktidar Sempozyumu, 11-12 Mayıs 2017 tarihlerinde Giresun Üniversitesi Güre Yerleşkesi’ndeki Şehit Ömer Halisdemir ve Mehmet Akif Ersoy konferans salonlarında eş zamanlı olarak yapılacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”