ASAYİŞ - 12 Nisan 2023 Çarşamba 11:29

Uyuşturucu baronu Ürfi Çetinkaya adliyeye sevk edildi

A
A
A
Uyuşturucu baronu Ürfi Çetinkaya adliyeye sevk edildi

Türkiye'nin en büyük uyuşturucu çetelerinden "Baron Ürfi" lakabıyla tanınan ve dün akşam saatlerinde İstanbul’da yakalanan 74 yaşındaki uyuşturucu kaçakçısı Ürfi Çetinkaya, zırhlı araçla adliyeye sevk edildi.

Emniyet Genel Müdürlüğü, hakkında çıkarılan kırmızı bültenle uzun süredir aranan ve güvenlik güçlerinden kaçarak saklanan Ürfi Çetinkaya'nın dün akşam İstanbul Sarıyer’de TEM ve Narkotik Suçlarla Mücadele birimlerince düzenlenen operasyonla yakalandığını duyurmuştu. Ürfi Çetinkaya, gece saat 03.00 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğüne getirildi. Uyuşturucuyla para vurgunu yapan, yasa dışı uyuşturucu trafiğinde birçok şebekeyi kontrolü altında tutan Ürfi Çetinkaya bu sabah saatlerinde geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye sevk edildi. Tekerlekli sandalye ile emniyetten çıkarılan ve üzerindeki balistik yelek giydirildiği görülen Çetinkaya hakkında kesinleşmiş 24 yıl hapis cezası bulunuyor. Yakalanmamak için hakkında yasa dışı işlem bulunmayan kişilerle çalıştığı ve polisiye soruşturma geçirmiş adamlarını yanından ya da yakınlarından uzak tuttuğu anlaşılan Çetinkaya’nın, şebekesini daha ziyade alt katmanlardaki adamları vasıtasıyla yürüttüğü öğrenildi. Polisin, hakkında kırmız bülten bulunan uyuşturucu kaçakçısının yerini, şebekenin organizasyonlarına sızdırdığı muhbirle tespit ettiği tahmin ediliyor. Öte yandan Ürfi Çetinkaya ile birlikte yakalanan diğer 5 şüphelinin polisteki sorgusu sürüyor.

Uyuşturucu kaçakçısının geçmişindeki izler:
Türkiye'nin en büyük uyuşturucu çetelerinden birine yön veren ve "Baron Ürfi" lakabıyla tanınan 74 yaşındaki uyuşturucu kaçakçısının, 5 Kasım 2003’te İstanbul’da 577 kilo asetik anhidrit, 159 kilo bazmorfin, 617 kg eroin ile 6 Kasım 2013’te Rize’de 159 kilogram eroin ele geçirilen operasyonlarda uyuşturucu maddeleri ruhsatsız olarak ithal veya imal etmek suçlarından, 5 Mayıs 2013’te ise Artvin’de 103 kilogram eroin ele geçirilen operasyonda yine uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti yapmak suçlarından, İstanbul’da hakaret suçundan, Interpol tarafından iki farklı dosyadan suç kaydının olduğu ve ayrıca yargılandığı suçlardan kesinleşmiş 24 yıl hapis cezasının bulunduğu aktarıldı.

Çetinkaya, 12 Eylül 1980 darbesinde ‘arananlar’ listesinde yer aldı. İzini süren polis tarafından takibe alınan ve 17 Mayıs 1988’de emniyet güçlerinin ‘dur’ ihtarına rağmen kaçmaya çalışırken vurulan Çetinkaya, o tarihten sonraki yaşamında felç geçirerek tekerlekli sandalyeye bağımlı hale geldi. 1989’da Silivri’de bir çiftlik evine düzenlenen operasyonda 3 kilo morfinle yakalanan ve tutuklanan ünlü uyuşturucu kaçakçısı, 6 ay sonra cezaevinden tahliye edildi. Çetinkaya 1991’de İspanya’daki 46 kilo eroinin sahibi olduğu gerekçesiyle yeniden gözaltına alındı. Ünlü uyuşturucu kaçakçısı, emniyet birimlerine verdiği ifadenin ardından çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı.

Hakkında pek çok polisiye soruşturma bulunan Çetinkaya, bu kez 2000 yılında “Matador” adı verilen operasyonla yakalandı ve tutuklandı. Cezaevine konulan Çetinkaya 3 yıl sonra, 2003’te tahliye edildi. Serbest kaldıktan sonra uyuşturucu tacirliğine devam eden Çetinkaya, polis takibinden kurtulamadı ve bu sefer “Son Tango” adı verilen operasyonla tekrar yakalandı. Soruşturmanın sonunda tutuklanarak cezaevine konulan Ürfi Çetinkaya, bu kez de 2012’te “sağlık sebeplerini” gerekçe göstererek cezaevinden tahliyesini istedi. Hapisten salıverilen ünlü kaçakçının adı, halihazırda yurt dışında firari durumda olan ve hakkında çıkarılan kırmızı bültenle aranan İranlı uyuşturucu baronu Naci Şerifi Zindaşti ile de bir araya geldi. İkilinin, uyuşturucu ticaretinde bir dönem birlikte yol aldıkları, yurt dışına gönderilen ve yakalanan 5 ton eroinin 2 ton 200 kilosunun Ürfi Çetinkaya’ya ait olduğu iddia edildi. Fetullahçı Terör Örgütünün kilit isimlerinden firari örgüt üyesi eski savcı Zekeriya Öz’e Ürfi Çetinkaya ile İranlı uyuşturucu taciri Naci Şerifi Zindaşti tarafından rüşvet verildiği iddiaları da dava soruşturma dosyalarına girdi.

Sadık Kahraman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Uzmanı açıkladı: "Güneş kremi sadece yazın değil, kışın da kullanılmalı" Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında düşen sıcaklık ve artan rüzgarların cilt kuruluğu ve dermatolojik hastalıkları tetiklediğini belirtti. Tosun, cilt bariyerini güçlendiren doğru bakımın ve cildi beslemenin önemine vurgu yaparak, güneş kremlerinin sadece yaz aylarında değil kış aylarında da kullanılabileceğini söyledi. Soğuk havaların gelmesiyle birlikte cilt kuruluğu, çatlama ve dökülme gibi şikayetler de görülmeye başladı. Hava sıcaklıklarının düşmesi, nem oranının azalması ve rüzgarın sertleşmesi özellikle el, yüz ve bacak bölgelerinde cildin hassasiyetini artırıyor. Bu dönemde ciltteki doğal yağ dengesinin bozulması, cilt bariyerinin zayıflamasına ve dış etkenlere karşı savunmasız hale gelmesine neden oluyor. Bu noktada cilt bariyeri ise cildi alerjenler, kimyasal maddeler, mikroplar ve soğuk hava gibi dış tehditlerden koruyan en önemli savunma hattı olarak biliniyor. Bariyerin bozulması, yalnızca kurulukla sınırlı kalmayıp egzama, kaşıntı, kızarıklık ve ikincil enfeksiyonlara kadar ilerleyebiliyor. Özellikle ileri yaş grubunda cilt daha ince ve hassas olduğundan, kuruluğa bağlı reaksiyonlar ve bacaklarda ’skuam’ adı verilen kepeklenme, pullanma gibi bulgular daha sık görülüyor. Soğuk havada çalışanlarında ise ’soğuk yanığı’ olarak adlandırılan kulak, el ve parmak uçlarında kızarıklık, ağrı ve yanık benzeri cilt hasarlarıyla karşılaşılabiliyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Tosun, kış aylarında cilt sağlığını korumaya yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Tosun, soğuğa maruz kalan insanların tedavilerinde doktorların önerdiği kremleri kullanmaları gerektiğini söyleyerek, "Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Deri kanserinde en büyük etken güneş ışınlarıdır. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" dedi. "Cilt bariyeri önemlidir" Kış aylarında nemlendirici krem önerdiklerini söyleyen Mustafa Tosun, "Özellikle kış aylarıyla beraber cildimizde kuruluk, çatlamalar gibi reaksiyonlar ortaya çıkmakta. Öyle olduğu için nasıl besleniyorsak derimizin de aynı dışarıdan beslenmesi gerekiyor. O yüzden de nemlendirici kremler özellikle kış aylarında daha da sık öneriyoruz. Özellikle yaşlı hastalarda cilt kuruluğu daha fazla gözüküyor. Yine soğuk havalarla beraber ciltte kurumalar artıyor, o yüzden mutlaka hastaların günde 2 defa nemlendirici krem kullanmasını özellikle öneriyoruz. Onları daha çok öneriyoruz. Ama önemli olan alerjinin olmaması iyi bilindik markalardan olması özellikle ve sık kullanmaları. Özellikle hastaların çok elini yıkamaları, çok antiseptik gibi özellikle sağlık çalışanlarında bunu çok görüyoruz. Bu şekilde daha çok maruz kalanlar hem alerjenlere hem soğuğa maruz kalanların daha sık bu nemlendirici kremleri kullanması özellikle önemlidir. Kuruduktan sonraki süreç egzama olur. Kuruluğa bağlı, hastanın cilt bariyeri bozulur. Cilt bariyerine bağlı hastanın sekonder enfeksiyon durumları ve egzama dediğimiz kaşınmaya bağlı sekonder ortaya çıkar. O yüzden cilt bariyeri önemlidir" dedi. "Soğuğa bağlı yanıklar oluşmakta" Güneş kreminin sadece yazın değil kışın da kullanılabileceğini belirten Tosun, "Cilt bariyeri içinde yapmamız gereken en önemli şey nemlendirici krem kullanmaktır. Sıvı sabun, deterjan ve antiseptik alerjenlerden uzak durulması hem de ellerin çok sık yıkanmaması gerekir. Özellikle belli oranlarda titizlik hastalığı gibi obsesif olmaması gerekiyor. Özellikle yaşlı hastalarda bunu daha çok görürüz. Bacaklarda deri dökülmeleri kuruluğa bağlı özellikle skuam dediğimiz kepeklenmeler sık görüyoruz. Bu durumlarda ana temamız nemlendirici kremler kullanmak. Bir de ürtiker ve kurdeşen gibi soğukla bazen tetikleyen hastalıklarımız var. Cildin egzaması, saç deri egzaması ve gül hastalığı gibi durumlar soğukla tetiklenebiliyor. O yüzden bu hastalıkları da tetikleyecek düşündüğümüz için ona yönelikte hastaların tedavi olması gerekiyor. Dışarıda çalışanlar, özellikle soğukta askerler gibi veya inşaat işçileri gibi soğuk yanıkları dediğimiz kulaklarda, ellerde, parmaklarda yanıklar oluşmakta. O yüzden bu bireylerin koruyucu kullanarak ve soğuktan daha az maruz kalarak yine bizim önerilerimiz doğrultusunda tedavilere uyarak dikkat etmeleri gerekiyor. Güneş kremini yazın değil kışın kullanmaları gerekiyor. Özellikle deri kanseri, kış döneminde artış göstermez. Daha çok deri kanserin de yazın artış olur. Yine de biriken dozlarda güneş maruziyeti olacağı için vatandaşların, hem yaz hem kışın güneş kremi kullanmaları gerekiyor" diye konuştu.
Kayseri Talas’ın muhtarları Kepez’de buluştu Talas Belediyesi’nin mahallelerde güçlü iletişim ve çözüm odaklı hizmet anlayışını pekiştiren aylık muhtarlar toplantısı, bu ay Kepez Mahallesi Sosyal Tesisi’nde gerçekleştirildi. Ev sahipliğini Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen’in yaptığı buluşmada Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın ile Talas Kaymakamı İlyas Memiş, mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek hem değerlendirmelerde bulundu hem de birlik ve dayanışma mesajları verdi. Geniş katılım, ortak akıl Toplantıya İlçe Emniyet Müdürü Enis Şimşek, İlçe Jandarma Komutanı Fatih Özer, Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Yasin Harmancı, Talas Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Alaattin Kayabaşı, Anadolu Muhtarlar ve Mahalli İdareler Dernek Başkanı ve Barbaros Mahalle Muhtarı Levent Karakaya da katıldı. Buluşmada mahallelerin ihtiyaçları, devam eden çalışmalar ve sosyal destekler ele alındı. Başkan Yalçın: "Muhtarlarımız sahadaki gözümüz, kulağımız" Toplantıda konuşan Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın, muhtarların vatandaşla devlet arasında en güçlü köprü olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "Muhtarlarımız vatandaşlarımızın en yakınında bulunan insanlar. Devlet ve belediye adına hizmet ediyorsunuz. Vatandaşlarımızın size ilettiği talepleri bizlere ulaştırıyorsunuz, biz de gücümüz yettiğince yerine getiriyoruz. Yüzümüzü yere baktıracak yapılmadık iş kalmadı. Kıyafetinden yakacağına, yiyeceğine kadar kimin ihtiyacı varsa bize bildirin." Kırsaldaki öğrencilere sürpriz Sosyal destek çalışmalarına da değinen Başkan Yalçın, hayırseverlerin katkılarıyla okullardaki tüm öğrencilere kışlık ayakkabı dağıtımı yapılacağını belirterek, önümüzdeki günlerde mont dağıtımının da gerçekleştirileceğini ifade etti. Başkan Yalçın, "Allah hayır sahiplerimizden razı olsun" dedi. Kaymakam Memiş: "Başka ilçelerde pek örneği yok" Talas Kaymakamı İlyas Memiş ise muhtarlar buluşmasının örnek bir çalışma olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Bu toplantılar gerçekten çok kıymetli. Başka ilçelerde çok fazla örneği olmayan bir program. Hem muhabbetin olduğu hem de mahallelerimizin konularının görüşüldüğü güzel bir ortam. Başkanımıza özellikle teşekkür ediyorum." Devletin sosyal yardım imkânlarına da değinen Kaymakam Memiş, 15 farklı alanda yardım kalemi bulunduğunu hatırlatarak, bu desteklerin hak sahiplerine ulaştırılmasında muhtarlara önemli görevler düştüğünü vurguladı. Muhtarlardan teşekkür Toplantının ev sahibi Kepez Mahalle Muhtarı Adem Demirezen, yapılan hizmetlerden dolayı teşekkür ederek bu buluşmalardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yenidoğan Mahalle Muhtarı Adem Atasoy ise, "Muhtarlar olarak her zaman ne desek yardımcı oldunuz. Her konuda her yerde işi bitirdiniz. Allah razı olsun başkanım" sözleriyle Başkan Yalçın’a teşekkür etti.