SAĞLIK - 12 Ocak 2023 Perşembe 10:02

Uzmanından enfeksiyon uyarısı: 'İlaca rağmen 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz'

A
A
A
Uzmanından enfeksiyon uyarısı: 'İlaca rağmen 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz'

Son dönemde artan üst solunum yolları enfeksiyonlarına ilişkin konuşan Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Tural Önür, “Viral enfeksiyonlar şu sıralar çok ciddi bir artışla hastalarımızın acile başvurmalarına neden oluyor. Hastalarımız nefes darlığı, öksürük ve dirençli bir ateş şeklinde karşımıza geliyor'' dedi.

Kış aylarının etkisiyle son haftalarda solunum yolu enfeksiyonlarında artış yaşandığı ifade ediliyor. Öksürük, ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, baş ağrısı gibi şikayetlerle çok sayıda vatandaş hastanelerin poliklinik ve acil servislerine başvururken uzmanlar grip (influenza) başta olmak üzere RSV, Covid-19 gibi virüslerin benzer şikayetlere neden olduğunu belirtiyor. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Tural Önür de üst solunum yolu enfeksiyonlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Önür, sıklıkla düşmeyen ateş şikayetiyle karşılaştıklarını ifade ederken gelişigüzel ilaç kullanılmaması gerektiğini belirtti.

“Viral enfeksiyonlar şu sıralar çok ciddi bir artışta”

Üst solunum yolu hastalıklarına yönelik değerlendirmelerde bulunan Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Seda Tural Önür, “Özellikle kış aylarında hava kirliliğinin de artmasıyla beraber bağışıklık etkileniyor ve solunum yoluyla bulaşan hastalıklar, kapalı ortama girmenin artmasıyla sık görülüyor. Viral enfeksiyonlar şu sıralar çok ciddi bir artışla hastalarımızın acile başvurmalarına neden oluyor. Bu hastalarımız nefes darlığı, öksürük ve dirençli bir ateş şeklinde karşımıza geliyor. Ateş düşürücü ilaca rağmen yüksek düzeylerde 39 derece civarında ateşler görebiliyoruz. Kapalı ortamlarda maskesiz dolaşımın artması, bir dönem tabi ki yoğun maske kullanımıyla beraber bağışıklık sistemimiz de zayıfladı. Buna bağlı olarak da enfeksiyonlara daha açık bir hale geldik. Her yıl virüsler bir değişime uğruyor bir önceki yıldan daha dirençli ve daha kuvvetli olanlar daha etkin bir patojen haline geliyor. Bunların bire bir tanımlaması bazen mümkün olmayabiliyor. RSV, sık gördüğümüz bir virüs türü, influenza türleri hala sık görülen türler olarak karşımıza çıkıyor. İlk başlangıçta hafiftir geçer diye kendilerine dikkat etmeme durumu söz konusu olabiliyor ama bunun üzerine bakteriyel enfeksiyonlarda sıklıkla eklenebiliyor. O yüzden hastalıkları ilk başladığı andan itibaren şikayetlerini yatıştıracak ilaçları alabilmeleri adına hekime başvurmalarını mutlaka öneririm" dedi.

"Kendi başınıza eczanelerden ilaç almayın"

Aşının önemine dikkat çeken ve gelişigüzel ilaç kullanılmaması konusunda uyaran Doç. Dr. Seda Tural Önür, sözlerini şöyle sürdürdü: "Öncelikle viral enfeksiyonlarda biz mevcut olan şikayetlerin kontrol altına alınmasını hedef olarak alırız. Şikayetlerin başladığı 48 saat içerisinde anti viral dediğimiz ilaçlar eğer hekim tarafından reçetelenir ve uygun görülürse bu hastalarda kullanılabilir. Hastanın şikayetlerinde değişiklik olur, solunum yolları açısından balgam çıkarma ve balgamın renginde değişiklik olur, sarı, yeşil renkli balgam çıkarma gibi şikayetler de eklendiği zaman bu hastalarda bakteriyel enfeksiyonlar da eklenmiş olabileceği için antibiyotiklere gerek duyulabilir. Bir hekimin denetiminde bunların kullanılmasını öneririm. Kendi başlarına eczanelerden ilaç almalarını tavsiye etmem. 65 yaş üzeri ve kronik rahatsızlığı olan tüm kişilerde Dünya Sağlık Örgütü de her yıl grip aşısının yapılması ve grip sezonunda koruyucu önlemlerin alınması gerektiğini zaten bizlere bildiriyor. Halkımızda da kronik hastalıkları olanların çoğunda Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından bu aşı hakkı mevcut, mutlaka dönem geldiğinde yaptırmaları lazım.

Doğal yollarla c vitamini takviyesi, mandalina, portakal, greyfurt gibi besinlerle bunların alımı, yapay vitaminlere yönelmektense doğal yöntemlerle c vitamininin alımının arttırılmasını öneririm. Eğer hastalarda altta başka bir solunumsal hastalık varsa su tüketimini yüksek tutabilirler. Bunlar balgamın atımını da kolaylaştırır. Yine balgam birikmeden balgamın çıkarılmasıyla ilgili bir takım solunum teknikleri var. Derin nefes alıp verilmesiyle beraber bu balgamın çıkarılmasını tetikleyecek birtakım hareketler yapılabilir. Mutlaka eğer mümkünse hava kirli bile olsa egzersizden kaçınılmaması lazım. Bu da bağışıklığı arttırıcı bir yöntemdir. Egzersiz yapıldığı zaman da bağışıklık artar. Şu anki durum pandemi öncesi zamana göre birebir aynı diyemeyiz hem nüfusun hem de yaşlanan nüfusun artışıyla beraber daha önceki yıllara göre şu anki enfeksiyon değerleri ve hastaneye başvurularda bir artış söz konusu”

Hasibe Karadağ - Emre Baba
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.