SAĞLIK - 20 Ocak 2022 Perşembe 09:28

Uzmanından uyarı: “Rahim ağzı kanserinde ileri dönem hastalarda tedavi şansı azalıyor”

A
A
A
Uzmanından uyarı: “Rahim ağzı kanserinde ileri dönem hastalarda tedavi şansı azalıyor”

Her yıl çok sayıda kadın rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybederken uzmanlar erken tanı noktasında uyarıyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Opr. Dr. İçten Olgu Bafalı: “Erken teşhis koyabildiğimiz rahim ağzı kanserli hastalar tedavi sonrasında normal hayatlarına devam edebiliyorlar. Rahim çoğu zaman korunabiliyor ama ileri dönem hastalarda başarı ve tedavi şansı azalıyor” dedi.

Türkiye'de yılda 3 bin kadına rahim ağzı kanseri tanısı konurken yaklaşık bin 500 kadın bu hastalıktan dolayı hayatını kaybediyor. Her yıl Ocak ayının ‘Rahim Ağzı kanseri Farkındalık Ayı’ olarak belirlenmesi nedeniyle bu konuya dikkat çekmek ve erken teşhisin önemini vurgulamak amacıyla birçok çalışma yapılıyor. Dünyada kadınlarda meme kanseri ve kalın bağırsak kanserinden sonra üçüncü, Türkiye'de ise görülme oranı olarak 9'uncu sırada yer aldığı belirtilen rahim ağzı kanserine ilişkin Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi'nden Opr. Dr. İçten Olgu Bafalı önemli açıklamalarda bulundu.

"Rahim ağzı kanseri önlenebilen bir kanser türü"

Rahim ağzı kanserinin erken teşhisle tedavi edilebildiğine dikkat çeken Opr. Dr. İçten Olgu Bafalı: “Rahim ağzı (Serviks) kanseri genç kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden bir tanesidir. Ocak ayı rahim ağzı kanserine farkındalık ayı olduğu için iki noktayı vurgulamak istiyorum. Birincisi rahim ağzı kanseri önlenebilen bir kanser türüdür. Çünkü aşımız mevcut. İkincisi ise rahim ağzı kanseri taranabilen bir kanser türüdür. Dolayısıyla erken tanısı ve teşhisi mümkündür” dedi.

Rahim ağzı kanserine sebep olan faktörler arasında en önde gelen faktör HPV (Human Popullama Virüsü) olduğunu kaydeden Bafalı: “ Bu virüs cinsel yolla bulaşan bir virüs türüdür ve çeşitli alt tipleri vardır. HPV virüslerinden tip 6 ve 11 genital siğillere sebep olurken, tip 16 ve 18 rahim ağzı kanserinden sorumlu tutulmaktadır. Bu 4 tip HPV virüsü içerisinde ülkemizde var olan dörtlü aşı korumada fayda gösterme ve rahim ağzı kanserine karşı önleyicidir” şeklinde konuştu.

En önemli faktör "Tarama"

Rahim ağzı kanserinde risk faktörlerinden en önemlisinin HPV virüsü olduğunu kaydeden Bafalı: “Öncelikle en önemli risk faktörü HPV virüsüdür. Bu nedenle tarama çok önem teşkil eder. 2 tip tarama tipimiz mevcuttur. Birincisi HPV DNA taraması, ikincisi smear testi ile tarama. Ülkemizde bu tarama testleri hastanelerin yanı sıra aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinin ketem bölümlerinde yapılmakta. 30 yaşını dolduran her sağlıklı kadın 5 yılda bir HPV DNA testi, 3 yılda bir de smear testi ile mutlaka bu merkezlerde taramaya gitmelidir. Herhangi bir bulgu vermese dahi erken tarama; erken tanı demek. O yüzden bunlarla ilgili her kadın jinekolog poliklinik muayenelerini ihmal etmemelidir” açıklamasında bulundu.

"Erken teşhisin önemi"

Erken teşhisin önemine vurgu yapan Bafalı: “Erken teşhis konulan hastalarda tedavi sadece rahim ağzının çıkarılmasıyla sınırlı kalabilmekteyken, eğer teşhiste gecikirsek ileri evre kanserlerde buna ilaveten ışın tedavileri, kemoterapiler eklenmekte ve başarı şansı azalmaktadır. Rahim kanseri ve yumurtalık kanserinde tarama yöntemleri serviksle olduğu kadar elimizde rahatça uygulayabildiğimiz yöntemler değil. Ancak rahim ağzı kanserinin taraması ve erken teşhisi daha kolay yapılabildiğinden sonuçlar daha başarılı. Erken teşhis koyabildiğimiz rahim ağzı kanserli hastalar tedavi sonrasında normal hayatlarına devam edebiliyorlar. Rahim çoğu zaman korunabiliyor. Bazı hastalar erken teşhis edildiyse doğurganlıkları devam edebiliyor. Ama ileri dönem hastalarda başarı ve tedavi şansı azalıyor. Hastalarımız smear testinden korkmasınlar. Çünkü smear testi poliklinik şartlarında uygulanabilen gayet kolay uygulanan ağrısız sızısız bir testtir. Unutmayalım ki erken tanı hayat kurtarır” şeklinde konuştu.

Selim Bayraktar - Furkan Duman - Hasan Tik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Yeşil enerji ile daha güçlü Samsun: GES ile 296 milyonluk tasarruf Kamu eli ile orta gerilim seviyesinde sisteme bağlanmış Türkiye’nin en büyük güneş enerji santrali(GES) projelerinden biri olan Samsun GES, hizmete girdiği Mart 2024’ten bu yana 124 milyon 213 bin 277 kilovatsaat(kWh) elektrik üretti, 296 milyon 951 bin lira tasarruf sağladı. Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "GES projesi hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım. Yeşil enerji de daha güçlü bir Samsun diyerek çalışmaya devam ediyoruz" dedi. Yenilenebilir enerji yatırımlarını stratejik bir öncelik haline getiren Samsun Büyükşehir Belediyesi, güneş enerji santrali projeleriyle dikkat çekiyor. Büyükşehir Belediyesi’nin yenilenebilir enerji yatırımlarındaki en güçlü projelerinden biri olan Samsun Güneş Enerji Santrali, hizmete girdiği Mart 2024’ten bu yana 124 milyon 213 bin 277 kWh elektrik üretti, 296 milyon 951 bin lira tasarruf sağladı. Büyükşehir Belediyesi’nin çevreci vizyonuyla hayata geçirilen Güneş Enerji Santrali (Samsun GES), performansıyla Türkiye’de örnek yenilenebilir enerji yatırımları arasında yerini aldı. Büyükşehir Belediyesi’nin kullandığı elektriğin yüzde 90’ı, Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) Genel Müdürlüğü’nün ise kullandığı elektriğin yüzde 40’ı Samsun GES ile karşılanıyor. Büyükşehir Belediyesi, GES ile hem enerji maliyetlerini düşürürken hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir şehir bırakma hedefine katkıda bulundu. Samsun GES, hizmete girdiği 19 ayda 77 bin ton karbon salınımını azalttı, 146 bini aşkın ağacın kesilmesini önledi. "GES hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım" GES projesinin hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım olduğuna dikkat çeken Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, "Samsun Güneş Enerji Santrali, hizmete girdiği Mart 2024’ten bu yana 124 milyon 213 bin 277 kWh elektrik üretti, 296 milyon 951 bin lira tasarruf sağladı. Bu rakamlar gösteriyor ki Samsun, güneş enerjisini doğru ve verimli kullanma noktasında Türkiye’nin örnek şehirlerinden biri. Biz Büyükşehir Belediyesi olarak çevreye duyarlı bir kalkınma modeli, sürdürülebilir bir şehir vizyonu ve enerjide bağımsız bir Samsun hedefi ile çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. İklim değişikliği ile mücadele kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarının öneminin farkında olan bir anlayışla enerjide dışa bağımlılığı azaltan, belediye bütçesini güçlendiren ve çevreye nefes aldıran her projeye büyük önem veriyoruz. GES projesi de hem ekonomik hem de çevresel açıdan önemli bir kazanım. Yeşil enerji de daha güçlü bir Samsun diyerek çalışmaya devam ediyoruz" diye konuştu.
Isparta Eğirdir’de bağımlılıkla mücadele ve intiharı önlemede kurumlar güç birliği yaptı Eğirdir’de 2025 Yılı Bağımlılıkla Mücadele ve İntiharı Önleme İlçe Koordinasyon Kurulu toplantılarında, kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar ele alındı. 2025 Yılı Bağımlılıkla Mücadele İlçe Koordinasyon Kurulu 4. Toplantısı ile 2025 Yılı İntiharı Önleme İlçe Koordinasyon Kurulu Toplantısı, Eğirdir Devlet Hastanesi toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantılar, Eğirdir Kaymakamı Ömer Çimşit başkanlığında yapıldı. Toplantılarda, ilçede bağımlılıkla mücadele kapsamında yürütülen mevcut çalışmalar değerlendirilirken, kurumlar arası iş birliğinin artırılmasına yönelik görüş alışverişinde bulunuldu. Madde, tütün, alkol ve teknoloji bağımlılığıyla mücadelede yürütülen faaliyetler gözden geçirilerek, önleyici ve koruyucu çalışmaların etkinliğinin artırılması için yapılabilecekler ele alındı. Ayrıca gençlerin ruh sağlığının korunması, psikolojik dayanıklılıklarının güçlendirilmesi ve intihar riskinin azaltılmasına yönelik yürütülen çalışmalar da gündeme geldi. Bu kapsamda, ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen farkındalık, eğitim ve önleme faaliyetleri değerlendirilerek yeni dönem planlamaları üzerinde duruldu. Toplantıya katılan kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, sahada karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri hakkında bilgi paylaşımında bulunurken, daha etkili ve sürdürülebilir sonuçlar elde edebilmek adına ortak hareket etmenin önemine vurgu yaptı. Toplantılar, kurumlar arası koordinasyonun güçlendirilmesine yönelik alınan kararlarla sona erdi.