EKONOMİ - 14 Ekim 2021 Perşembe 15:04

Vodafone, hibrit çalışma düzenini kalıcı hale getirdi

A
A
A
Vodafone, hibrit çalışma düzenini kalıcı hale getirdi

Pandemiyle birlikte müşteri hizmetleri ekibini evden çalışma düzenine geçiren Vodafone, diğer çalışanları için hibrit düzeni kalıcı hale getirdi. 1 Eylül itibarıyla 3 bin 600 çalışanın hibrit modele geçtiği şirkette çalışma düzeni çalışanların ihtiyaçlarına göre şekilleniyor. Hibrit sisteme uygun olarak dijital yemek kartından ulaşım ödeneğine, ergonomi desteğine çeşitli yan haklar sunuluyor.

Vodafone, 1 Eylül itibarıyla hibrit çalışma düzenine geçti. Pandeminin başlamasıyla birlikte yaklaşık 4 bin 500 kişilik Müşteri Hizmetleri ekibini yüzde 100 evden çalışma düzenine geçiren şirket, teknoloji ve satış birimlerinde görevli saha ekipleri hariç geriye kalan 3 bin 600 çalışanı için hibrit düzeni kalıcı hale getirdi.

Çalışma düzeninin kişilerin ihtiyaçlarına göre şekillendiği yeni modelde, ekip bazında değişiklik göstermekle birlikte ortalama olarak haftanın 1-2 günü ofisten, diğer günler uzaktan çalışılıyor. Ofislerin yüzde 50 kapasiteyle kullanıldığı hibrit düzende, çalışanlara hibrit modele uygun olarak dijital yemek kartından ulaşım ödeneğine kadar çeşitli yan haklar da sağlanıyor. Ofise gitmek isteyen çalışanlar, önceden OneApp uygulaması üzerinden masa, toplantı odası, kuaför, spor salonu ve kullanacakları servis için rezervasyon yaptırıyor.

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Bayram, “Bu yeni dönemde çalışan deneyimi ve esnekliği merkezine alan, uzaktan çalışmanın verimliliği ile ofislerde çalışmanın sinerjisini harmanlayan bir model uyguluyoruz. Çalışanlarımız zamanlarının ne kadarını uzaktan, ne kadarını ofislerde geçireceklerini, işlerinin gereklilikleri ve kişisel tercihlerine bağlı olarak belirlemekte özgürler. Çalışanlarımızla paylaştığımız anketlerin sonuçları da deneyimi iyileştirmekle ilgili bizlere yol gösteriyor. Özellikle ofiste geçirilen günlerdeki deneyim, sosyalleşme imkanı ve yenilenen ofis düzenimizle ilgili çok olumlu dönüşler alıyoruz. Ayrıca hibrit model dinamiklerine göre şekillenen ulaşım desteği, dijital yemek kartı, ergonomi desteği gibi yan haklarımız modelin getirdiği esnekliği destekliyor ve çalışan odaklı bir deneyim sağlıyor. Yeni çalışma modelimizi deneyimleyerek öğrenme ve hep daha iyi çözümlere gitme konusunda bir fırsat olarak görüyoruz. Hibrit model hepimiz için yeni olduğundan daha fazla deneyimleyerek en doğru çözümleri bulmayı ve çalışanlarımızın sürekli geribildirimleriyle sistemi geliştirerek en iyi deneyimi sağlamayı hedefliyoruz. Hibrit modeldeki deneyimimiz arttıkça ihtiyaç ve beklentilere bağlı olarak yeni uygulama ve değişiklikleri değerlendirmeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

Ofiste aynı anda en fazla 800 kişi
Hibrit düzende, şirketin Maslak, Teknokent ve bölge ofisleri, işbirliği, inovasyon, sosyalleşme amacıyla kullanılan buluşma noktalarına dönüştü. Ağırlıklı olarak salı, çarşamba ve perşembe günleri kullanılan ofisler, pandemi tedbirleri kapsamında yüzde 50 kapasiteyle çalışıyor. Buna göre, şirketin Maslak genel merkezinde bin masanın 500’ü rezervasyona açılırken, ofise aynı anda en fazla 800 kişi gelebiliyor. Ofis alanlarının bir kısmını sosyalleşme ve işbirliğini destekleyecek şekilde yenileyen şirket, çalışanlardan alınan geri dönüşlere göre diğer alanlarda da düzenlemelere gidecek.

Şirket çalışanları ayrıca ilerleyen dönemde İstanbul’un çeşitli lokasyonlarında bulunacak paylaşımlı ofisleri de kullanabilecek. Paylaşımlı ofisler sayesinde, çalışanlara belli günlerde İstanbul’un diledikleri bir yerinde ya da evlerine en yakın noktada bulunan paylaşımlı ofiste çalışma imkânı sunulacak.

Şirket, çalışanları için hibrit çalışma modeline uygun olarak yeni yan haklar ve destek paketleri de sunuyor. Pandeminin başında ofisteki sandalye, monitör, aydınlatma gibi ergonomi ekipmanlarını dileyen çalışanlarının evlerine yollayan şirket, bir sonraki aşamada evlerde doğru çalışma ortamını sağlamak için tüm çalışanlarına 2 bin TL değerinde Ergonomi Hediye Çeki hediye etti. Şirket ayrıca Mimari Destek programını hayata geçirerek çalışanlarının evlerinde ergonomik ortamı sağlamalarına destek verecek şekilde danışmanlık sağladı; tüm çalışanlarının evlerine çalışma deneyimlerini destekleyecek ürünleri içeren Uzaktan Çalışma Kiti gönderdi ve dijital toplantılardaki deneyimi iyileştirmek üzere kulaklık dağıttı. Hibrit çalışma düzenine geçişle beraber bu hak ve paketlere dijital yemek kartı, mobil ve data internet paketi, evde internette indirim, ring servis ve ulaşım ödeneği de eklendi. Şirket, hibrit çalışma modeliyle uyumlu olacak şekilde çalışanları için spor, psikoloji, beslenme ve sağlık alanlarına da yatırımlar yaptı.

Rezervasyonlar OneApp’ten yapılıyor
Şirket ayrıca çalışanları için yeni dijital platformlar sunarak uzaktan çalışma düzenindeki toplantı, işbirliği, sosyalleşme ve inovasyon deneyimlerini iyileştiriyor. Çalışanların ofislere gelişlerini kolayca planlamalarını sağlamak amacıyla hayata geçirilen mobil uygulamanın son 1 ayda kullanım oranı yüzde 60 arttı. Uygulamaya entegre edilen rezervasyon sistemiyle, çalışanlar 1 hafta önceden rezervasyona açılan masaları kendileri veya ekip arkadaşları için yarım veya tam gün olarak rezerve edebiliyor. Bu özelliklere ek olarak çalışanlar servis, park alanı, kuaför ve spor salonu kullanımlarını da rezervasyon sistemi üzerinden planlayabiliyorlar.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta düzenlenen gençlik yürüyüşüne 1071 genç katıldı Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından "19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" etkinlikleri kapsamında düzenlenen ’Gençlik Yürüyüşüne’ 1071 genç katıldı. Muş’ta "19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" etkinlikleri kapsamında düzenlenen ’Gençlik Yürüyüşü’ büyük bir coşku ve katılımla gerçekleşti. Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü tarafından organize edilen etkinliğe, 1071 genç katılarak 19 Mayıs ruhunu hep birlikte yaşadı. Murat Nehri kenarında yaklaşık 3 kilometrelik yürüyüşün yapıldığı etkinlikte, gençlere köfte ekmek ikram edildi. Program, halayların çekilmesi, kano ve zipline etkinliği ile devam etti. Gazetecilere açıklama yapan Muş Valisi Avni Çakır, gençlerin katılımı ile keyifli bir yürüyüş gerçekleştirdiklerini belirterek, “Çok güzel bir havada, gençlik haftasında, gençliğimizin sporla, doğayla daha fazla bütünleşmesi noktasında güzel bir gençlik yürüyüşünü gerçekleştirdik. Şu an Muş’un en güzel noktalarının birinde, Tarihi Murat Köprüsü Murat Nehrinin kıyısındayız. Burada şu an buradaki gençlik merkezi noktamızdayız. 1000’e yakın gencimizin katılımıyla, güzel bir havada, yaklaşık 3 kilometrelik parkurda yürüyüşümüzü gerçekleştirdik. Yarın da inşallah hep beraber, coşkuyla 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nızı kutlayacağız. Muş’ta gençliğimizin daha çok sporla, daha çok doğayla, daha çok böyle kütüphaneyle, eğlenceyle, buluşması noktasında gençlik haftasını hep birlikte ilgili kurum ve kuruluşlar, yoğun bir işbirliği içerisinde yaptık. Yoğun bir faaliyet içerisindeyiz. Bu etkinlik de onlardan bir tanesi diyebiliriz” dedi. Yürüyüşün sona erdiği noktada gençlerle halay çeken Vali Çakır’ın Eşi Bahar Çakır, “Gençlerimize ortak olmak beni çok mutlu etti. Gençlerimiz ile birlikte halay çektik. Güzel bir gün geçirdik. Gençlerimize sağlıklı günler ve iyi eğlenceler diliyorum” şeklinde konuştu. Tarih Murat Köprüsünün Muş Valisi Avni Çakır’ın Eşi Bahar Çakır, Garnizon Komutanı Ulaştırma Albay Ali Osman Sağlam, Vali Yardımcıları, Kurum Amirleri, vatandaşlar, öğrenciler ve siyasi parti temsilcileri katıldı.
Çankırı Turistik Tuz Ekspresi yolcuları Çankırı’ya hayran kaldı Çankırı’da 1934 yılındaki Tenezzüh Treni’nin 90 yıl sonraki devamı niteliğinde olarak başlatılan “Turistik Tuz Ekspresi” ile Çankırı’yı ziyaret eden günübirlik turistler, şehre hayran kaldı. Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, turistik tuz ekspresine yönelik gösterilen yoğun talebin kendilerini çok memnun ettiğini söyledi. Çankırı’da 1934 yılında başlatılan ve 4 yıl sefer düzenledikten sonra kaldırılan “Tenezzüh (Gezinti) Treni” seferleri, Çankırı Valiliği koordinasyonunda Çankırı Belediyesi, TCDD, Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA), Çankırı İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Çankırı Konfederasyonu ve TÜRSAB Orta Anadolu Bölge Temsil Kuruluna bağlı seyahat acentelerinin iş birliğiyle “Turistik Tuz Ekspresi” olarak 90 yılın ardından yeniden başlatıldı. Çankırı Milletvekili Muhammed Emin Akbaşoğlu’nun işaretiyle Ankara Garı’ndan saat 07.50’de hareket eden ilk “Turistik Tuz Ekspresi”, 3 saatlik bir yolculuğun ardından Çankırı’ya ulaştı. “Turistik Tuz Ekspresi” yolcuları, "kaya tuzunun başkenti" olarak nitelendirilen Çankırı’da, büyüleyici yer altı tuz şehrini ziyaret etti. 250 yolcunun bulunduğu trende seyahat edenler, dünyanın en büyük tuz mağarası olması özelliğini taşıyan ve yerin 150 metre altında bulunan, Türkiye’nin endüstriyel mirasları arasındaki yer altı tuz şehrini gezdi. Yer altı tuz şehrine hayran kalan turistik tren ekspresi yolcuları, daha sonra Çankırı’nın önemli tarihi eserleri arasında yer alan tıbbın ve eczacılığın sembollerinin doğduğu mekan olan Taş Mescit ve Çankırı Mevlevihanesi, Buğday Pazarı Medresesi, Çivitçioğlu Medresesi, Sultan Süleyman Camii (Ulu Cami) ile tarihi Çankırı sokaklarında zamanda tarihi bir yolculuk yapma fırsatı buldu. Şehrin ilgi çekici mekanlarından olan Ferit Akalın Radyo ve İletişim Müzesinde iletişim tarihini keşfeden ziyaretçiler, 8 milyon yıllık fosillere ev sahipliği yapan Çankırı Müzesini ve imece kültürünün sergilendiği Tarihi Çamaşırhane Müzesini de gezdi. Çankırı’nın coğrafi işaretli geleneksel lezzetlerini de deneyimleme imkanı bulan ziyaretçiler, Yöresel Mutfak ve Kültür Evi’nde Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar ile bir araya geldi. Vali Taşolur ile bir süre sohbet eden ziyaretçiler, Çankırı gezisini tamamladıktan sonra Çankırı Tren Garı’ndan saat 19.40’da Ankara’ya dönüş yapmak üzere hareket etti. İlk seferinde yoğun talep gören Turistik Tuz Ekspresi, Ankara-Çankırı-Ankara güzergahında 25 Mayıs, 1 Haziran ve 8 Haziran tarihlerinde günübirlik olarak ziyaret gerçekleştirebilecek. "İkinci tren seferinde de yüzde 80 doluluğa ulaşmış bulunuyoruz” Düzenlenen turdan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, “Turistik Tuz Ekspresinin yolcularını ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz. Herkes adına bu projenin hayata geçirilmesinden dolayı teşekkür ediyorum. Ben, 12 yıl Ankara’da yaşamış birisi olarak hep günübirlik Safranbolu’ya, Beypazarı’na ve Amasya’ya geçerek kendi adıma bunu turist olarak yaşamıştım. Bundan sonra Çankırı’nın, Ankaralıların iç turizmi olarak günübirlik ziyaret edebilecekleri bir merkez olabileceğini gördükten sonra bu anlamda hep beraber çalışmalara başladık. Bugün de bunun ilk meyvesini topluyoruz. İnşallah bundan sonrası için özellikle Ankara’da yaşayan misafirlerimiz için Çankırı’nın güzel bir turizm merkezi olmasını ümit ediyoruz” dedi. "İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı" Çankırı Valiliği olarak Ankara’dan Çankırı’ya 4 sefer yapılması üzerine turistik tuz treni seferi planladıklarını belirten Vali Taşolar, “Bu seferler birer hafta ara ile Cumartesi günleri olacak. İlk trenimiz tamamen doldu, ikinci trenimizde yüzde 80 doluluğa ulaştı. Diğer tren seferlerinde de doluluk oranına ulaşacağımıza inanıyorum. Seferlerin duyurulmasında da basının bizlere desteği oldu. Ümit ediyoruz ki Çankırı, iç turizm anlamında hak ettiği yerlere gelecektir” diye konuştu. “Hititlerden günümüze kadar gelen yer altı tuz mağarasının turizme açılmasından mutluluk duydum” Ankara’dan Çankırı’yı gezmek için gelen Şirin Doğan ise, “Turistik trenle geldik. Çankırı’nın tarihi ve turistik yerlerinin tanıtılması için iyi bir fırsat olmuş. Aslında geç kalınmış bir proje. İnşallah bundan sonrası için Çankırı’nın gelişmesine ivme kazandıracaktır. Şehir de çok güzel, çok beğendim, tuz mağarasını da çok beğendim. Hititlerden bu yana bir mağaranın turizme açılmasını destekliyorum. Tuz mağarasının ambiyansı çok güzel, verilen bilgiler oldukça faydalı, hem sağlık hem kültür turizmi açısından oldukça verimli buldum” şeklinde konuştu. Ziyaretçilerden Ahmet Mahmut Şen de, “Bu bir gezinti treniydi. Ankara’dan Çankırı’ya 90 yıl sonra aynı tren ile yolculuk yaparak Çankırı’yı keşfetmek güzeldi. Çankırı’nın güzelliklerini tüm Türkiye’ye tanıtmamız gerekiyor. Öncelikle en yakınımızdaki başkent Ankara’ya tanıtmamız lazım. Ben bu kadar büyük ve devasa bir tuz mağarası olduğunu tahmin etmiyordum. Devasa kamyonların buradan geçebileceğini gördüm. Hititler döneminden itibaren kullanılan bir tuz mağarası olduğundan bahsettiler. Şu anda yerin 150 metre altındayız. Dünyanın en büyük tuz mağarasının içerisinde bulunuyoruz. Heyecanlanmamak elde değil gerçekten” şeklinde konuştu.