SPOR - 11 Haziran 2024 Salı 13:54 | Son Güncelleme : 11 Haziran 2024 Salı 13:59

Volkan Demirel: "Milli takımımızın çeyrek veya yarı final göreceğini umuyorum"

A
A
A
Volkan Demirel: "Milli takımımızın çeyrek veya yarı final göreceğini umuyorum"

Teknik Direktör Volkan Demirel, A Milli Futbol Takımı'nın, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda (EURO 2024) çeyrek ya da yarı final oynamasını umut ettiğini söyledi.

Almanya'da 14 Haziran - 14 Temmuz tarihleri arasında düzenlenecek EURO 2024 öncesi Teknik Direktör Volkan Demirel, A Milli Futbol Takımı'nın son durumu ve turnuvada millilerden beklentileriyle alakalı basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda İtalya ile ortaklaşa yapılacak 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda (EURO 2032) Türkiye'nin futbol elçisi de olan Demirel, eski takımı Hatayspor'un yanı sıra Fenerbahçe'nin yeni teknik direktörü Jose Mourinho ile ilgili de konuştu.

"İnşallah Avrupa'da ses getireceğiz"

Şampiyonaya kısa bir süre kaldığını ve bu yüzden heyecanlı olduğunu dile getirerek sözlerine başlayan Volkan Demirel, "Kendim 2008 Avrupa Şampiyonası'nı yaşadım. Orada çok güzel duygularla bırakmıştık. Ondan sonra arada bir süreç geçti tabii şimdi 2024. Ben çok umutlu bir turnuva olacağını düşünüyorum ülkemiz adına. Çünkü benim oynadığım dönem ile şu dönem arasına baktığımızda çok büyük bir fark var. Ne fark var dersiniz, daha çok yurt dışı tecrübesi olan, daha genç ama daha genç olmasına rağmen sahadaki olgunluğuyla hareket eden bir takıma sahibiz ve teknik direktörümüz de Montella. Ben kendisini çok takdir ediyorum. Hem Adana Demirspor‘da hem de milli takımda yaptığı organizasyon... Milli takımımız adına iyi geçeceğini düşündüğüm bir turnuva olacak. İnşallah gruptan çıkacağımıza kesin gözüyle bakıyorum. Ama bu eleme maçlarında skor belli olmaz. Karşınızdaki rakip kim olursa olsun o anki şartlarla günün imkanları size skor getirir. Ben bu anlamda milli takımımızın en azından çeyrek veya yarı final göreceğini hayal ediyorum, umuyorum. İnşallah da düşündüklerimizi gerçekleştiririz, çünkü buna ihtiyacımız var. Hem ülke olarak hem futbol olarak ihtiyacımız var. Futbol çok paydaşı olan bir oyun. Bu paydaşların da bir arada olması için futbolun günümüzde yukarılarda olması lazım. Bunun için de bunu yukarıya götürebileceğimiz en yakın yer Avrupa şampiyonası. Eminim ki tüm Türkiye birlik olup, zaten biz bu tarz organizasyonlarda birlik olmayı, beraberlik kurmayı çok seviyoruz. İnşallah bizim enerjimizle, takımımızın oyunuyla da Avrupa'da güzel bir ses getireceğiz" ifadelerini kullandı.

"Aidiyet duygusu ile mücadele edersek kupaya bir elle dokunabiliriz"

Başarılı çalıştırıcı, milli takımın genç ama bir o kadar da Avrupa tecrübesi anlamında çok kaliteli bir kadroya sahip olduğunu belirtti. Demirel, "Biz oynarken çok aidiyet duygularına sahip insanlardık. Bu bayrağı, bu ülkeyi her zaman aklımızın en uç seviyesine taşıdık ve öyle mücadele ettik. Bu aidiyet duygusu ile mücadele edersek bu kalitenin yanında, bence kupaya bile bir elle dokunabiliriz gibi geliyor. Tamamen bu tarz kısa şampiyonalarda günlük performanslar, günlük yaşanabilecekler size skorları yansıtıyor. Ama bu kaliteyi, bu aidiyet duygusuna taşırsak bizim takımımızın bu sene bunu başaracağını düşünüyorum. Öyle bir mutluluğa hasret kaldığımız için ben çok istiyorum. İnşallah da istediklerimiz kavuşacağız bu sene" cümlelerine yer verdi.

"Gönüllerin şampiyonu Hatayspor'dur bu sezon"

Teknik direktörlük kariyerine de değinen Volkan Demirel, yorgun olduğunu ve bir süre dinlenmek istediğini söyledi. 42 yaşındaki çalıştırıcı, "Çok zor bir dönemden geçtim. Elimden geldiği kadarıyla Hatay'ı bir yerlere taşımaya çalıştık ki taşıdık da. O yüzden gönlüm çok rahat. Ligde de kalabildiler. Zaten ben her zaman kalacaklarını düşünüyordum. Ama tabii ki sonuç almadan bunu göremiyorsunuz. Ben 1 ay önce ayrıldım ama orada çok güzel duygular biriktirdim. O yüzden onlarla gurur duyuyorum. Bütün zorluklara rağmen ellerinden gelen her şeyi yapmaya çalıştılar, bir gün bile şikayet etmeliler. Bence gönüllerin şampiyonu Hatayspor'dur bu sezon. Ben de artık bir tecrübe edindim. Yaşanmışlıkları hafızaya alıp, kaydettik. Biraz zaman vermek istiyorum kendime, çünkü çok yoruldum. Bu zamandan sonra da en doğru, en hayırlı yerde başlamak için çalışmalara devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

"Mourinho'nun gelmesine mutlu oluyor insanlar, çünkü herkes başarı bekliyor"

Fenerbahçe'nin dünyaca ünlü Portekizli teknik direktör Jose Mourinho'yu göreve getirmesiyle alakalı görüşlerini aktaran Demirel, "İsim olarak çok büyük bir isim. En ufak bir çocuğa bile sorsanız Mourinho ismini herkes biliyor. Tabii ki Türkiye'de bunun karşılığı reklam olarak çok büyük ama lig başlamadan, bu süreci görmeden yorum yapmak çok yanlış olur. İnşallah başarılı olur. Mourinho'nun gelmesine mutlu oluyor insanlar, çünkü herkes bir başarı, bir hedef bekliyor. Bu hedefe götürülebilecek bir isim mi, evet. Ama Türkiye, şartlar... İsminiz ne olursa olsun doğru planlamayla hareket edilirse zaten başarı kaçınılmaz oluyor. İnşallah da düşündükleri gibi bir sezon olur" değerlendirmesinde bulundu.

"Fenerbahçe'ye ben hayatımı borçluyum"

Fenerbahçe'nin, Jose Mourinho için Ülker Stadyumu'nda imza töreni düzenlediği gün eşi ile birlikte motosikletle Kadıköy'den geçerken sarı-lacivertli taraftarların arasında kaldığı anlardan da bahseden Volkan Demirel, "Ben motor sevdalısı bir insanım. Seviyoruz eşimle beraber motorla gezmeyi. O kaskı korunma amacıyla takmıştık tamamen. O gün açıkçası unuttum, marinadaydık. Böyle bir kutlama olduğunu biliyordum ama o an aklımdan çıkmış. Girmiş bulunduk ama girince de taraftarlar tanıdı. Kaskla bile tanınıyorum. Bence buradan bakmak lazım olaya. Bunlar benim adıma çok mutluluk verici şeyler. Benim büyüdüğüm yer. Fenerbahçe'ye ben hayatımı borçluyum. O yüzden onların beni kaskla bile tanıması çok büyük mutluluk" dedi. 

Uygar Aydın - Oğuzhan Ort

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uzmanından uyarı: "Kene, türünden bağımsız olarak birçok hastalığı taşıyabiliyor" Etlik Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği’nde görev yapan Doç. Dr. Aslı Haykır Solay, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı taşıyan kenenin, türünden bağımsız olarak Lyme ve Tularemi gibi birçok hastalığı taşıyabildiğini söyledi. Uzmanlar, yaz aylarının gelmesiyle ortaya çıkan ve taşıdığı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının yanı sıra birçok hastalığı da bulaştırabilen kenelerin ısırması sonucu acil servise başvuran hasta sayısında artış olduğuna dikkat çekiyor. Salgıladığı anestezik salgı sayesinde kenelerin vücuda tutunduğunun fark edilemediğine vurgu yapan uzmanlar, açık alana giden vatandaşlar için vücutlarını kapatabilen ve açık renkli kıyafetlerin giyilmesi önerisinde bulunuyor. Etlik Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği’nde görev yapan Doç. Dr. Aslı Haykır Solay, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, kene salyasında bulunan anestezik salgıdan dolayı kene tutulumunun hissedilemediğine dikkati çekti. "Kene türünden bağımsız olarak birçok hastalığı taşıyabiliyor" Solay, iklim değişikliğiyle beraber kene sayılarında ciddi artış olduğunu ifade ederek, "Kış aylarının ardından soğuğun azalmasıyla kene sayıları arttı. Aslında kene türünden bağımsız olarak bunlar birçok hastalığı taşıyabiliyorlar. Kırım Kongo Kanamalı Ateşin yanı sıra özellikle ABD ve Avrupa’da görülen, Türkiye’de sıklığı çok değil ama var olduğu bilinen Lyme hastalığı ve Tularemi hastalığı kene ile bulaşabiliyor. Birçok hastalığı bulaştırdığı için korunma en önemlisi ve güvenlisi" önerisinde bulundu. "Bitkisel yağlar gibi koruyuculuğu gösterilen yöntemler var ama bunlar standardize değil" Fiziksel olarak korunmanın çok önemli olduğuna vurgu yapan Doç. Dr. Solay, "Dünya Sağlık Örgütü ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’nin (CDC) önerdiği bazı kimyasal ürünler var. Kıyafetler Permetrin içeren ürünlerle temas ettirilmelidir. Bu 24 saat kenenin tutunmasını engelliyor. Onun dışında cildimize sürebileceğimiz ürünler var. Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği Picaridin denen bir ürün var. Bunlar da güvenli, keneden uzak kalmak için 24 saat boyunca kullanabileceğimiz ürünler. Kekik yağı, nane yağı, okaliptüs ve papatya yağı gibi bitkisel yağlar birçok mecrada konuşuluyor. Bunlarla ilgili birçok çalışma var ve değişik oranlarda koruyuculuğu gösterilen yöntemler var ama bunlar standardize değil" ifadelerini kullandı. "Kene evde çıkarılabilir" Solay, sözlerine şöyle devam etti: "Kene evde çıkarılabilir. Önemli olan elle sıkmamak, herhangi bir kimyasal ürünü kenenin üzerine dökmemek önemli çünkü bu tarz durumlarda içerisinde olan bakteriyi daha fazla vücuda bulaştırma ihtimali oluyor. Bu nedenle bir cımbızla, vücuda en yakın olan bölümünden tutup, kontrollü bir şekilde aşağı-yukarı yaparak yavaşça bırakılması lazım. Başının içerisinde kalmaması ve gövdesinden de kesinlikle sıkılmaması lazım. Her kene tutan hastaneye gelmek zorunda değil. Her kene ısıran da hastalıkta görülmüyor ama bir danışmanlık almalarını önermeliyim. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ile ilgili bir 10 gün kendimizi takip etmemiz lazım. Ateş, baş ağrısı ve herhangi bir yerden kanama olup olmadığını gözlemlememiz lazım."
Hakkari Yüksekova’da YKS heyecanı: 24 okulda 6 bin 600 öğrenci sınava girdi Hakkari’nin Yüksekova ilçesi, bu hafta sonu Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) heyecanına ev sahipliği yapıyor. Toplamda 6 bin 600 öğrenci, gelecekteki eğitim hayatlarını şekillendirecek bu önemli sınavın ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testi (TYT) için 24 farklı okulda ter döktü. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Yüksekova’da da saat 10.15’te başlayan TYT maratonunda adaylara 120 soru için 165 dakika süre tanındı. Öğrenciler, sınav salonlarında yoğun bir konsantrasyonla soruları yanıtlamaya çalışırken, dışarıda velilerin ve yakınlarının heyecanlı bekleyişi sürdü. Yüksekova Halkından Örnek Dayanışma Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı’nın Yüksekova’yı dört yıldır sınav merkezi ilan etmesi, ilçe halkı tarafından büyük bir sevinçle karşılanıyor. Bu durum, sadece öğrencilere değil, aynı zamanda farklı il ve ilçelerden gelen ailelere de büyük kolaylık sağlıyor. Yüksekova halkı, sınava girecek öğrencilere evlerinin kapılarını açarak örnek bir dayanışma örneği sergiledi. "YKS maratonu yarın da devam ediyor" YKS maratonu yarın iki oturumla devam edecek. Saat 10.15’te başlayacak olan Alan Yeterlilik Testi (AYT)’nde adaylara toplam 160 soru yöneltilecek ve 180 dakika süre tanınacak. Sınavın üçüncü ve son oturumu olan Yabancı Dil Testi (YDT) ise yine yarın saat 15.45’te başlayacak ve adaylara 80 soru için 120 dakika süre verilecek. Yüksekova’daki bu sınav coşkusu, hem öğrencilerin azmini hem de ilçe halkının misafirperverliğini gözler önüne sererken, öğrenci velileri ise okul girişlerinde heyecanla öğrencilerini beklediler.
Adana Kimliğini unutan öğrencinin imdadına polis yetişti, son dakika gelen sınava alınmadı Adana’da binlerce öğrenci, üniversite hayaline kavuşmak için Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) girmek üzere sabah saatlerinde sınav merkezlerine akın etti. Kozan ilçesinde kimliğini unutan bir öğrenciye polis ekipleri yardımcı oldu. Kozan Yusuf Baysal Anadolu Lisesi’nde sınava girecek olan öğrencilerden Zeynep Yağmurca, kimlik kartını evde unuttuğunu fark edince durumu polise bildirdi. Bunun üzerine harekete geçen ekipler, öğrencinin yeni kimliğini İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden çıkardı. Vesikalık fotoğrafının da olmaması nedeniyle, önce bir fotoğrafçıya götürülen öğrenci, ardından trafik polisleri eşliğinde sınav merkezine yetiştirildi. Sınavın başlamasına 4 dakika kala okul kapısına ulaşan genç, büyük panik yaşasa da sınava girmeyi başardı. O anlar çevrede bulunan aileler ve görevliler tarafından takdirle karşılandı. Öte yandan, sınav saati olan 10.00’u saniyeler geçe kapıya ulaşan bir başka öğrenci ise içeri alınmadı. Trafik nedeniyle geç kaldığını belirten öğrenciye, polis memurları "Keşke bize haber verseydin, seni yetiştirirdik" diyerek teselli etmeye çalıştı. Okul kapısında çocuklarını bekleyenlerden Döne Eşe ise duygu dolu anlar yaşadığını kaydetti. Eşe, "Kızım günler öncesinden hazırlandı, hiç stres yapma dedim. Hayalleri inşallah gerçek olur" dedi.