KÜLTÜR SANAT - 08 Eylül 2022 Perşembe 12:04

Yalılarının devriyle isimleri gündeme gelen Hatice ve Fehime sultanların sürgündeki yürek burkan hayatları

A
A
A
Yalılarının devriyle isimleri gündeme gelen Hatice ve Fehime sultanların sürgündeki yürek burkan hayatları

Prof. Dr. Ekrem Buğra Ekinci, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden Hazine’ye devri yapılan Hatice Sultan ve Fehime Sultan yalılarına isimlerini veren sultanların sürgündeki içler acısı hayat hikayelerini anlattı.

Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalılarının mülkiyet devri sebebiyle gündeme geldiğini hatırlatan Ekinci, Ortaköy’den Kuruçeşme’ye kadar olan alandaki yalıların eskiden "Sultan Yalıları" olarak bilindiğini anlattı. Bölgedeki yalılar hakkında bilgi veren Ekinci, “Burada Sultan Abdülaziz’in kızı Esma Sultan’ın, yalısının yanında Sultan V. Murat’ın kızları; Fehime, Hadice ve Fatma sultanların, yanında Sultan 2. Abdülhamid’in kızı Naime, Zekiye ve Naile sultanların, onun yanında Mediha, onun yanında Naciye ve nihayet Abdülaziz’in kızı Nazime Sultan’ın yalıları sıralanıyordu. Şimdi popüler olan Hatice Sultan ve Fehime Sultan yalıları, Boğaz Köprüsü’nün İstanbul tarafına düşüyor. Boğaz Köprüsü’nün tam altındaki yalı Fatma Sultan’a aitti. Bunların kız kardeşiydi. Köprü yapılırken yıkıldı” diye konuştu.

Yalılarının devriyle isimleri gündeme gelen Hatice ve Fehime sultanların sürgündeki yürek burkan hayatları

Yalılar, padişahın hazinesine aitti

Yalıların, padişahın hususi hazinesi Hazine-i Hassa’ya ait olduğuna değinen Ekinci, bir devlet bir de padişaha ait hazine olduğunu anlattı. Bu bölgedeki yalıların Sultan Abdülhamit’e ait olduğuna değinen Ekinci, şöyle konuştu:

“2.Abdülhamid, bu yalılardan baştaki, İstanbul tarafından olan Fehime Sultan Yalısı’nı Ali Sait Paşa’dan satın almıştı ve ağabeyinin kızı evlenirken 1901’de ahşap bir yalı yaptırıp ona tahsis etmişti. Onun yanındaki Hatice Sultan Yalısı ise vaktiyle Sultan III. Selim’in kız kardeşi Hatice Sultan’a aitti, Neşat-ı Abat Yalısı idi, yıkılmıştı orası, onun yerine yapılmıştı. Yani Hatice ve Fehime Sultan yalıları, 2 tane yan yana ayaktadır, restorasyon görmüş haliyle de olsa. Sultan V. Murat’ın kızlarıdır. Birbirlerine yakın tarihlerde Sultan Abdülhamid tarafından evlendirilmişlerdir. Babaları tahtan indirilmiştir. Bu yalılar onlara tahsis edilmiştir. Bu yalılar onların kendi mülki değil ama Hazine-i Hassa denilen padişah hazinesine aitti. 1924 senesine kadar sultanlar burada oturdu. Bu yıl Osmanlı hanedanı sürgün edilince Hatice Sultan ve Fehime Sultan sürgüne çıktı.”

Yalılarının devriyle isimleri gündeme gelen Hatice ve Fehime sultanların sürgündeki yürek burkan hayatları

Sürgünde acılar içinde geçen hayat

Fransa’daki meşhur gazeteci-yazar Kenize Murad’ın anneannesi olan Hatice Sultan’ın sürgünde Beyrut’a gittiğini, Fehime Sultan’ın ise Fransa’nın Nice şehrine yerleştiğini belirten Ekinci, “Bu her iki sultanın da buradaki yaşadıkları hayat yürek burkucudur. Hatice Sultan yaşlıydı. Bir müddet sonra kötürüm oldu. Beyrut’un bir mahallesinde zar zor geçinerek hayatını kaybetti” ifadesini kullandı.

Fehime Sultan’ın hayatının daha da zorluklarla geçtiğini anlatan Ekinci, şunları kaydetti:

“Nice şehrinde, zenci hizmetçisinin sokaklarda dilenerek getirdiği paradan pişirdiği çorbayı yiyerek yaşadı. Üzüntüden verem oldu ve öldü. Fehime Sultan 1920’li yıllarda, Hatice Sultan 1930’lu yıllarda vefat etti. Onların geride kalan yalıları diğer haneden üyelerine tahsis edilen yalılar gibi hükümet tarafından müsadere (el koyma) edildi. Zaten bazıları devlet hazinesine ait değil, padişaha aitti. Yani bunlara el konuldu. Bu 1920’li yıllarda yapılan hukuksuzluklara bir misaldir.”

Yalılarının devriyle isimleri gündeme gelen Hatice ve Fehime sultanların sürgündeki yürek burkan hayatları

Fehime Sultan Yalısı’nın bir süre boş durduğunu, ardından da yetimler yurdu olduğunu anlatan Ekinci, yalıların tarih sürecinde kullanım şekilleriyle ilgili şu bilgiyi verdi:

“Daha sonra Gaziosmanpaşa Ortaokulu oldu. Sanırım 2000’lı yılların başında bir sabotaj olduğu düşünülen bir yangın ile yandı. Oraya otel yapmayı düşündüler. Orası İl Özel İdare tarafından İstanbul Trafik Vakfına kiralandı. Fakat otel izni çıkmadı. Orası bir müddet otopark olarak kullanıldı sonra inşa edildi, otel yapılmak üzere. Hatice Sultan Yalısı ise uzun zaman Yüzme İhtisas Kulübü olarak faaliyet gösterdi. O da zannediyorum 2015 yılında yine otel yapmak üzere İl Özel İdare tarafından kiralanmıştı. Yani belediyenin orada devreye girişi 2000’li yıllarda olmuştur. Bu faaliyetleri yürütebilmek için. Enteresandır şimdi herkes bu 2 yalının belediyeden hazineye ya da hazineden belediyeye intikalini konuşuyor ama hiç kimse bunların eski sahiplerini, burada kimlerin, nasıl yaşadığını pek dile getirmiyor.”

Yalılarının devriyle isimleri gündeme gelen Hatice ve Fehime sultanların sürgündeki yürek burkan hayatları

Fehime ve Hatice Sultan’ın varisleri hakkında da açılamalarda bulunan Ekinci, Hatice Sultan’ın 2 çocuğu olduğunu belirtti. Oğlu Hayri Bey’in çok genç yaşta çektiği sıkıntılara dayanamayarak intihar ettiğine değinen Ekinci, “Keman öğretmenliği yaparak geçiniyordu Beyrut’ta. Çok dar bir maişeti (gelir) vardı. Kızı Selma Hanım Sultan ise Osmanlı hanedanın en renkli şahsiyetlerinden bir tanesidir. Hatice Sultan bunu Hindistanlı Müslüman bir Mihrace ile evlendirdi. Bu zat Oxford'da okumuş, öyle sıradan bir Hintli değil. Hindistan’da mahalli bir hükümdardı. Selma Sultan, Sacid Hüseyin ile evlendi. Kotwara diye bir şehir var. Bu evlilik Hatice Sultan’a bir miktar nefes aldırdı. Zaten evlendirme sebebi de paraydı. Fakat daha sonra savaş çıkınca Hatice Sultan’a para gönderemez oldu. Hatice Sultan zaten o arada vefat etti. Kızı Selma Sultan annesini görmek üzere Beyrut’a geldi. Hamileydi, savaş çıkınca Hindistan’a dönemedi, burada bir çocuk doğurdu. Kenize Murad işte meşhur gazeteci” dedi.

Ekinci, sürgündeki Osmanlı hanedanının söz konusu mülklerle ilgili davalar açmasına rağmen sonuç alamadığını kaydetti. Ayrıca Ekinci, Türkiye’nin Osmanlı’nın devamını olmasına rağmen Osmanlı hanedanına yönelik bir çalışma yapılmamasını da eleştirdi.

Erhan Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Pendik’te çöpten çıkan bağlama gönüllere dokundu Pendik Belediyesi’nde temizlik görevlisi olan Bilgin Kaplan, çöpleri topladığı sırada bulduğu bağlamayı kamyon kasasında çalmaya çalıştı. O anlar cep telefonu kamerasına yansırken, sosyal medyada da büyük ilgi gördü. Pendik’te sabah saatlerinde yaşanan renkli anlar, sosyal medyada büyük ilgi gördü. Pendik Belediyesi’nde görev yapan temizlik görevlisi Bilgin Kaplan, Güzelyalı Mahallesi’nde rutin temizlik çalışması yaptığı sırada çöp konteynerini boşaltırken kenarda bırakılmış bir bağlama fark etti. Merak ederek bağlamayı eline alan Kaplan, trafiğin yavaş seyrettiği anda çöp kamyonunun kasasında güvenlik korumalı alanında kısa bir süre bağlama çalmaya çalıştı. O anlar, yoldan geçen başka bir sürücü tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi. Sosyal medyada paylaşılan video kısa sürede çok sayıda beğeni ve olumlu yorum aldı. Samimi görüntüler, izleyenlerin yüzünde tebessüm oluştururken, temizlik görevlisinin müziğe olan ilgisi takdir topladı. "Müzik ruhun gıdasıdır, herkesin çalmasını tavsiye ediyorum" Konuyla ilgili konuşan Bilgin Kaplan, "Güzelyalı Mahallesi’nde sabah saatlerinde çöpleri toplarken, çöp konteynerini dökerken kenarında sazı gördüm. Merak ettim, aldım. Böyle çalmaya çalışırken bir vatandaşın dikkatini çekmiş. Sosyal medyada paylaşmışlar, insanlar beğenmiş, güzel yorumlar yapmışlar. Bu benim çok hoşuma gitti. Müzik ruhun gıdasıdır. Herkesin çalmasını tavsiye ediyorum. Benim müzik aletleri arasında en sevdiğim bağlamadır. İzleyen ve beğenen herkese çok teşekkür ederim" dedi.
Düzce Otobüsten 46 bin silah parçası çıkmıştı: 5 şüpheli tutuklandı Düzce’de bir yolcu otobüsünde, İstanbul’a sevkiyatı yapılan 46 bin 655 silah parçası ele geçirilmesine ilişkin gözaltına alınan ve adliyeye sevk edilen 6 şüpheliden 5’i tutuklanırken, 1 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Düzce Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte faaliyet gösteren silah kaçakçılarına yönelik yaklaşık 23 aydır sürdürülen teknik ve fiziki takibin ardından operasyon için düğmeye bastı. Şüphelilerin Düzce’den İstanbul’a çok sayıda silah parçası sevkiyatı yapacağı bilgisi üzerine harekete geçen ekipler, şüphelilerden M.E.K.’ye ait Tokuşlar Mahallesi’ndeki iş yeri, otomobil ve yolcu otobüsünü takibe aldı. İş yerinden silah parçalarının koliler ve torbalar içerisinde otobüse yüklendiği tespit edildi. Otoyolda durdurulan araçlarda yapılan aramalarda, toplam 46 bin 655 silah parçası ele geçirildi. Ele geçirilen malzemeler arasında; 2 bin 115 tabanca alt gövdesi, 2 bin 100 üst kapak takımı, 2 bin 100 namlu, 2 bin 100 tabanca iğnesi, 2 bin emniyet mandalı, 2 bin 100 mekanizma yatağı, 2 bin 100 üst kapak tutucu, 2 bin 100 üst kapak düşürme mandalı, 2 bin 100 iğne kontrol pimi, 2 bin 100 arpacık, 2 bin 50 tetik tutucu, 2 bin 50 iğne tutucu gibi diğer tamamlayıcı parçalar ile 1 adet silah yapımında kullanılan çok amaçlı torna tezgahı yer aldı. Ayrıca, aramada 3 adet ruhsatsız tabanca ile bu silahlara ait çok sayıda fişek ele geçirildi. Ekipler, ele geçirilen malzemelerin birleştirilmesi durumunda yaklaşık 2 bin 100 ruhsatsız tabanca üretilebileceğini belirledi. 5 kişi tutuklandı Operasyon kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden M.E.K., A.Ö., M.C.Ö., İ.İ. ve Z.D. tutuklanırken, D.D. isimli şahıs adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Ankara Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli: "İsrail’in bu adımı, Somali’nin iç işlerine açık bir müdahale niteliği taşımaktadır" Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, İsrail’in, Somaliland bölgesinin bağımsızlığını tanıdığı yönünde yaptığı açıklamanın, Netanyahu hükümetinin bölgesel ve küresel düzeyde istikrarsızlık oluşturmayı hedefleyen hukuk dışı eylemlerinin yeni bir örneğini teşkil ettiğini belirterek, "Yayılmacı politikalarını sürdüren ve Filistin Devleti’nin tanınmasını engellemek için her türlü çabayı gösteren İsrail’in bu adımı, Somali’nin iç işlerine açık bir müdahale niteliği taşımaktadır" dedi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Keçeli, İsrail’in Somaliland bölgesinin bağımsızlığını tanımasına ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Keçeli, İsrail’in, Somaliland bölgesinin bağımsızlığını tanıdığı yönünde yaptığı açıklamanın, Netanyahu hükümetinin bölgesel ve küresel düzeyde istikrarsızlık oluşturmayı hedefleyen hukuk dışı eylemlerinin yeni bir örneğini teşkil ettiğini belirterek, "Yayılmacı politikalarını sürdüren ve Filistin Devleti’nin tanınmasını engellemek için her türlü çabayı gösteren İsrail’in bu adımı, Somali’nin iç işlerine açık bir müdahale niteliği taşımaktadır. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar, tüm Somalililerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Afrika Boynuzu’nda barış ve güvenliğe önem veren ve Somali’nin toprak bütünlüğünü kararlılıkla destekleyen Türkiye, Somali halkının yanında olmayı sürdürecektir" ifadelerini kullandı.