GÜNDEM - 17 Haziran 2023 Cumartesi 14:37

Yargıtay'dan çiftçiye kötü haber

A
A
A
Yargıtay'dan çiftçiye kötü haber

Yargıtay, Afganistan uyruklu sığınmacının kaçak olduğunu bildiği hâlde istihdam eden çiftçinin eyleminin, göçmen kaçakçılığı suçu olduğuna hükmetti. Çiftçi, 5 yıldan 8 yıla hapis öngören göçmen kaçakçılığı suçundan yeniden yargılanacak.

Türkiye Gazetesi'nde yer alan habere göre, yurda yasa dışı yollardan giriş yapan Afganistan uyruklu bir kişiyi çoban olarak çalıştıran çiftçi, bir süre sonra bu durumun suç olabileceği düşüncesiyle çabanı işten çıkarttı. Ancak savcılık, çiftçi hakkında soruşturma başlattı ve göçmen kaçakçılığı suçundan dava açtı. Yerel mahkemede yapılan yargılamada, çiftçi göçmen çalıştırdığını kabul etti, ancak suç olabileceği gerekçesiyle 13 içerisinde işine son verdiğini söyledi. Afganistan uyruklu göçmen ise mahkemede verdiği beyanda, Türkiye’ye yasa dışı yollardan giriş yaptığını, sanığın yanında 13 gün çalıştığını daha sonra işine son verildiğini ifade etti. Yerel mahkeme sanık hakkında beraat kararı verirken, karar Yargıtay’a taşındı. Beraat kararını bozan Yargıtay 4. Ceza Dairesi, Afganistan uyruklu sığınmacının kaçak olduğunu bildiği hâlde istihdam eden sanığın eyleminin, göçmen kaçakçılığı suçu olduğuna hükmetti.

Kararda, yasal olmayan yollardan Türkiye’ye giren, ikamet ya da çalışma izni olmayan, başka bir ülkeye gitme amacı bulunmayan ve sürekli olarak kalmak istediği anlaşılan Afganistan uyruklu göçmenin, kaçak olduğu bilindiği hâlde istihdam edildiği ve bu şahsın ülke içerisinde bir yerden başka bir yere gitmesine aracı olunduğu ve Türkiye’de kalmalarına imkân sağlandığı belirtildi. Sığınmacıların kayıt dışı olarak çalıştırıldığına dikkat çekilen kararda, göçmen çalıştıranların sigorta ve vergi masrafları yükümlülüğünün bulunmadığı, haksız bir şekilde işlerine son verilmesi hâlinde kaçak işçilerin sınır dışı edilme korkusuyla haklarını arayamadıkları ifade edildi. İşverenlerin bu gerekçelerle göçmenlere tazminat ödeme gibi yükümlülüklerden kurtulduğunu, avantajlar sayesinde doğrudan ve dolaylı olarak menfaat elde ettiğine dikkat çeken Daire, TCK’nın “gözmen kaçakçılığı” başlığını taşıyan 79. maddesi kapsamındaki suçun tüm unsurlarıyla oluştuğuna hükmetti. Sanığın eyleminin aynı zamanda çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştırma kabahatine uyduğuna işaret edilen kararda, sanığın Kabahatler Kanunu ve 5 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nın 79. maddeden cezalandırılması gerektiği gözetilmeden beraat kararı verilmesi bozma nedeni sayıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla MTO, kapanma riski bulunan oteller için ek süre talep etti Marmaris Ticaret Odası (MTO), "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" kapsamında mevcut konaklama tesislerinin uyum sürecine ilişkin ek süre talebini ilgili kurumlara iletti. Mevcut takvime göre, gerekli düzenlemelerini 31 Aralık 2025 tarihine kadar tamamlayamayan tesisler, faaliyetlerini durdurma riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Bolu Kartalkaya’da geçtiğimiz Ocak ayında yaşanan yangın faciasının ardından ülke genelinde hız kazanan yangın denetimleri, Marmaris’te de yoğun şekilde yürütülmüş; denetimler sonucunda eksikleri tespit edilen tesislere eksikleri tamamlamaları için süre tanınmıştı. Sürenin bitimine kısa bir zaman kala, sahada uygulamaya dönük güçlükler ve sektörün operasyonel takvimi nedeniyle otel işletmecilerinden ek süre beklentisi gündeme geldi. MTO Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Ayhan, sürecin önemine vurgu yaparak yangın güvenliğinin tartışmasız bir öncelik olduğunu belirtti. Ayhan, mevcut binaların yönetmeliğe uyumunda teknik, idari ve uygulama kaynaklı aksaklıkların yaşandığını; turizm bölgelerinin kendine özgü şartlarının, özellikle de zaman kısıtının uyum takvimini zorlaştırdığını ifade etti. Ayhan, yüksek maliyetlere rağmen otellerin eksiklikleri tamamlamak için gayret gösterdiğini ancak, turizm bölgelerinde uygulanan inşaat yasakları ve Mart-Kasım döneminde yoğunlaşan sezon operasyonlarının, tesislerin kapsamlı tadilat ve iyileştirmeleri gerçekleştirebileceği süreyi ciddi ölçüde daralttığını kaydederek, uyum süresinin uzatılmasının hem güvenlik hedefleri hem de sektör sürdürülebilirliği açısından kritik olduğunu dile getirdi. Başkan Ayhan değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi: "Misafirlerimizin can güvenliği elbette birinci önceliğimiz ve yangın güvenliği konusunda hiçbir taviz söz konusu olamaz; ancak uyum sürecinin sahadaki gerçeklikle örtüşen, uygulanabilir bir takvimle yürütülmesi gerekir. Mevcut yönetmeliğe tabi olan konaklama tesislerimizin önemli bir kısmı, bugüne kadar uluslararası tur operatörlerinin güvenlik denetimlerinden geçmiş ve sözleşmelerle çalışan büyük ölçekli işletmelerdir. Muhtemel kapanmalar konaklama kapasitesinde ani daralmaya, rezervasyon iptallerine ve destinasyon güvenilirliğinin zedelenmesine yol açarak, Marmaris ve ülke turizmi açısından telafisi güç sonuçlar doğuracaktır." Başkan Ayhan ayrıca, "15 Ekim’de sona eren inşaat yasaklarının akabinde ilçemizdeki birçok tesis hızlı bir şekilde tadilata başlamıştır. Ancak gerek tedarikte yaşanan aksamalar, gerek tadilat başvuru ve onay süreçlerindeki yoğunluktan kaynaklı gecikmeler nedeniyle çoğu konaklama tesisimizin eksiklerini zamanında tamamlaması mümkün değil. Son 10 günde TOBB bünyesinde gerçekleştirdiğimiz toplantılarda bu durumu ve 2026 sonuna kadar süre uzatım talebimizi Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’a ve ilgili Bakanlık yetkililerine ilettik. Üyelerimiz adına talebimizin olumlu sonuçlanmasını diliyoruz" şeklinde konuştu.