EĞİTİM - 21 Mayıs 2019 Salı 13:43

Yeni lise eğitim sistemi sınava değil hayata hazırlıyor

A
A
A
Yeni lise eğitim sistemi sınava değil hayata hazırlıyor

9. Sınıftan başlayarak uygulanmak üzere açıklanan yeni lise eğitim sistemi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Dr. Özge Aslan, “Yeni sistem öğrencileri artık sadece sınava değil hayata da hazırlayacak” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk önceki gün liselerde ders sayısının azaltılması ve uzmanlaşmaya yol veren seçmeli derslerin artırılmasını düzenleyen yeni bir müfredata geçileceğini açıkladı. Uzun zamandır eğitim sisteminin özellikle sadece sınav odaklı olduğunu düşünen eğitim uzmanları tarafından yeni müfredat, olumlu karşılanırken öğrenciler için de kariyer planlarını etkileyecek uygulamalar ve gelişmeler içeriyor. Özellikle üniversiteye hazırlanan gençlerin kendilerini bulabilecekleri birçok değişimin gerçekleştiğini dile getiren Bahçeşehir Koleji Genel Müdür Yardımcısı Dr. Özge Aslan da konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak yeni sistem hakkında konuştu.

YENİ SİSTEMDEKİ DEĞİŞİKLİKLER VE KATKILARI

Öncelikle yeni müfredatta yapılan değişiklerden bahseden Dr. Aslan en dikkat çekici özelliğin ders sayılarındaki azalmalar olduğunu söyleyerek, “Program artık öğrencileri sınavdan daha çok hayata hazırlamak için geliştirilmiş. Artık öğrenciler ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda kendilerine bir kariyer yolu çizebilecek. 9,10 ve 11’inci sınıflarda Akademik Gelişim Programı denilen AGEP programında ise öğrenciler ortak ve seçmeli ders alacaklar. Bunun üzerine de bu yıl ilk kez kullanılacak olan hayal, etkinlik ve yaşam kelimelerinin baş harflerinden oluşan HEY denilen bir kavramla karşı karşıyayız. Burada da öğrenciler akademik anlamda sadece ana derslerle ilerlemeyecek. Bunun yanı sıra kültürel, sanatsal, fiziksel aktivitelerle birlikte topluma fayda sağlayacak modüllerden oluşan bir yapı oluşacak. Bu da kendilerinin oluşturduğu kariyer yollarında onlar için daha faydalı olacaktır. Bununla birlikte artık Haziran aylarında öğrenciler derslerle birlikte portfolyo çalışmasına yoğunlaşacaklar. Böylelikle öğrencilerin sanatta, bilimde, teknolojide ve sporda kendilerine katkı sağlamaları ve kendilerini gerçekleştirmesi isteniyor. Her okulda kurulması beklenen Kariyer Ofisleriyle birlikte 12. sınıflar için de Akademik Yeterlilik Programı denilen AYEP geldi. Öğrencilerin kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda kariyer yolculuklarında onları birebir rehberlik edilecek bir çalışmadan bahsediliyor. 12. sınıflardaki bir diğer farklılık da disiplinler arası kariyer derslerinin geldiğini görüyoruz. 21. yüzyıldayız, değişen bilim ve teknolojide çok büyük bir hız varken öğretim programlarının buna ayak uydurması kaçınılmazdı. O yüzden yapay zeka, nanoteknoloji gibi derslerin gelmesi de çağa ayak uyduran bireyler yetiştirmek adına önemli bir adım olduğunu düşünüyorum” dedi.

ESKİ VE YENİ SİSTEM ARASINDAKİ FARKLAR

Önceki sistem ile yeni uygulanacak olan sistemi de karşılaştıran Aslan, “Önceki sistemde öğrenciler sadece sınav odaklı bir uygulama içerisindeydi. Sınavdaki konular ve kazanımlar doğrultusunda hatta ezbere yönelik bilgi düzeyinde ve sınavdan sonra da muhtemelen unuttuğu konulardan oluşan bir öğrenci profili yetişiyordu. Ancak bu yeni sistemle sınava hazırlamak amaç değil sınav bu noktada ulaşacağımız bir araç olarak kullanılmak üzere öğrenciye tamamen gelecekte sahip olması gereken beceriler nelerse bu becerileri temel alarak hazırlanan bir sistem görüyoruz. Öğrencilere zorunlu ortak derslerin dışında ileride okuyacağı üniversitede hangi alanda derinleşmek istiyorsa o alanda seçmeli dersler imkanı vermesi de tam da bu sistemin olumlu yönlerinden bir tanesi. Bakanımız sadece lisede değil birinci sınıftan liseye kadar da yeni formata uygun bir düzenlemenin geleceğini bildirdi. Zaten sadece dokuzuncu sınıftan itibaren bir gelişim ve müfredat uygulanamayacağına göre okul öncesini de kapsayan, öğrencilere hem kariyer gelişimi hem de akademik gelişiminde katkı sağlayan sarmal bir yapının uygulanması çok daha uygun olur” şeklinde konuştu.

Son olarak da yeni sistem ile Bahçeşehir Koleji’nin eğitim sistemi arasında çok fazla benzer yanların olduğunu söyleyen Aslan, “Kolej olarak biz bu yıl eylül ayı itibariyle Kariyer Rehberlik Merkezimizi açtık. KAREM dediğimiz bu merkezde öğrencilerimizin okul öncesinden liseye kadar kariyer yolculuklarında ilgileri ve yetenekleri doğrultusunda kariyer hedeflerini planlıyor, onlarla uyguladığımız envanterler vasıtasıyla öğrencilerin eğilimleri noktasında onlara birebir destek veriyoruz. Yani bu anlamda 12. sınıflar için her okulda kurulması planlanan kariyer ofisleriyle uyuşan çalışmalar gösteriyoruz. Bir diğeri de bu yıl ilk kez HEY denilen bir kavramdan bahsedildi. Bu kavramda da bizim dört yıldır uyguladığımız Master 6 uygulamamızla paralellik gösteriyor. Master 6 uygulamasını biz 21. yüzyıl becerileri ve STEM eğitim programlarını temel alarak hazırladık. Geleceğin liderleri ve bilim insanlarının sahip olmaları gereken becerilerle donatmak üzere öğrencilere fiziksel, kişisel gelişim ve topluma hizmet modülleri sunuyoruz. Aynı HEY’de olduğu gibi hem akademik hem de sosyal alanlarda kendilerini geliştirmede destek oluyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Kan stokları azaldı, vatandaşlar hasta yakınları için sosyal medyadan kan arayışına giriyor Kastamonu’da yeterli kan bağışı olmayınca stoklar azaldı. Yakınları için kan bulamayan vatandaşlar, sosyal medyadan kan arayışına başladı. Türkiye genelinde olduğu gibi Kastamonu’da da Türk Kızılay’ın kan stoklarında düşüş yaşanıyor. Ramazan ayı ve uzun tatil sebebiyle yeterli kan bağışı olmamasından dolayı Türk Kızılayı Kastamonu Şubesi’nde kan stoklarında büyük düşüş yaşandı. Hasta ya da ameliyat olacak yakınları için kan bulmakta güçlük çeken vatandaşlar ise kan ihtiyaçlarını karşılaşabilmek için fazla takipçili sosyal medya hesaplarından paylaşım yaptırmayı çare buluyor. "Ciddi manada sıkıntımız mevcut" Konu ile ilgili konuşan Türk Kızılayı Kastamonu Şubesi Kan Merkezi Sorumlu Doktoru Dr. Ahmet Hilmi San, “Ramazan ayından çıkmamız ve uzun tatil sonrası artan kan ihtiyacını karşılamak adına biz 7 gün 24 saat boyunca çalışmaya devam ediyoruz. Ancak vatandaşlarımızın talebinin artmasından dolayı bazen yetişmekte zorlanıyoruz. Bu konuyla alakalı vatandaşlarımızdan yardım ve destek bekliyoruz. Kapılarımız her zaman vatandaşlarımıza açık. Sağlıklı, herhangi bir sağlık problemleri yoksa gelip kan bağışında bulunabilirler. Bu konuda ciddi manada sıkıntımız mevcut. Özellikle hastanelerde artan ameliyatların ve ani gelişen olayların sürekliliğinin artmasından kaynaklı ciddi sıkıntılar oluşmakta ve bağışçılarımızdan destek talep etmekteyiz” dedi. "Vatandaşlarımızdan kan bağışı yapmalarını talep ediyoruz" Kan ihtiyacını karşılayamayan vatandaşların sosyal medyada paylaşım yaparak gönüllü aradıklarını belirten San, “Vatandaşlarımız sonuçta kan ihtiyaçları karşılanmayınca, sosyal medyada veya iletişim kanallarından kana ulaşmaya çalışıyor. Düzenli yapılan kan bağışlarından sonra, böyle bir şeye ihtiyaç olmadığını belirtmek istiyoruz. Bunun haricindeki gelişen bütün süreçleri Kızılay kendi adına zaten karşılamakla yükümlü. Biz sadece vatandaşlarımızdan kan bağışı yapmalarını talep ediyoruz. İnternet ortamında veya sosyal medya ortamından kan talep etmektense Kızılay kan bağış merkezlerine ulaşmalarını, daha kolay ve daha sağlıklı olarak düşünüyoruz” diye konuştu. Kan ihtiyacı olan bir yakını için kan bağışında bulunan Aynur Karakavuz ise, “Bir arkadaşımızın yakını hasta, yoğun bakımda. Kan lazımmış, biz de onun için buraya geldik. Bence herkesin, tanıyıp tanımayalım kan bağışında bulunması gerekiyor. Bir yakınımızın hasta olmasını beklemeye gerek yok. Kızılay’ın kan depolarının boşalmaması için bütün herkesi kan vermeye davet ediyorum” şeklinde konuştu.