EĞİTİM - 06 Ağustos 2019 Salı 12:03

YKS yerleştirme sonuçları açıklandı, 753 bin 461 aday üniversiteli oldu

A
A
A
YKS yerleştirme sonuçları açıklandı, 753 bin 461 aday üniversiteli oldu

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) yerleştirme sonuçları raporunu yayımladı. Rapora göre, 753 bin 461 aday tercihlerinden birine yerleşti, programlardaki doluluk oranı ise yüzde 90'ı aştı. https://sonuc.osym.gov.tr/ sonuçları adresinden öğrenebilirsiniz.

YKS yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından yerleştirme sonuç raporunu yayımlayan YÖK, raporda ÖSYS’ye başvuran aday sayılarında yıllar itibariyle artış yaşandığını, yükseköğretime olan talebin giderek artmaya devam ettiğini belirtti. Ayrıca, ÖSYS’ye başvuran aday sayısı 2006 yılında 1 milyon 678 bin 383 iken, 2017 yılında bu sayı 2 milyon 265 bin 844’e, 2018 yılında 2 milyon 381 bin 412’ye, 2019 yılında ise 2 milyon 528 bin 31’e ulaştı.

"Önlisans ve lisans programlarında toplam kontenjan bu yıl 824 bin 694 oldu"

2018-YKS Yükseköğretime Geçişte İl - Bölge Başarıları ve Nüfus Hareketliliği raporunda il ve bölge bazında yükseköğretime geçiş dinamiklerinin incelenmesi ile bu yıl örgün öğretim programlarında yükseköğretim kurumlarına toplam 824 bin 694 kontenjan tahsis edildi. 2006 ile 2019 yılları kıyaslandığında ise yükseköğretime talepteki (başvuran sayısı) artış yüzde 51 iken, arzdaki (kontenjan sayısı) artış yüzde 109 oldu. Önlisans ve lisans programlarında toplam kontenjan, 2018 yılında 839 bin 490 iken, 2019 yılında 824 bin 694 oldu.

"Bu yıl lisans programlarına yerleşen aday sayısı 409 bin 587 olurken, önlisans'a yerleşen aday sayısı 343 bin 874 oldu"

Lisans ve önlisans programlarındaki artışında devam ettiği görülürken, 2018 yılında lisans programlarına yerleşen aday sayısı 394 bin 945 iken bu yıl 409 bin 587, önlisans programlarına yerleşen aday sayısı 316 bin 37 iken bu yıl 343 bin 874 oldu. 2018 yılında örgün öğretim programlarına yerleşen toplam aday sayısı 710 bin 982 iken bu yıl 753 bin 461’e yükseldi.
2018 yılında tercih yapma hakkı bulunan aday sayısı 1 milyon 749 bin 144 iken, 2019 yılında 1 milyon 761 bin 394 oldu. Tercih yapan aday sayısı geçen sene 1 milyon 206 bin 811 iken, bu sene 1 milyon 113 bin 640 oldu. 2018’de tercih yapan her 100 adayın 71’i üniversiteli olurken, 2019’da tercih yapan her 100 adayın 81’i üniversiteli oldu.

"Programlardaki doluluk oranı yüzde 90'ı aştı"

Yükseköğretim programlarına, 2017 yılında toplam yerleşen sayısı 696 bin 288 iken YKS’nin ilk senesi olan 2018 yılında 710 bin 982, ikinci senesi olan 2019 yılında ise bu sayı 753 bin 461’e yükseldi. Yükseköğretim programlarında toplam doluluk oranı ise 2017 yılında boş kalan kontenjan sayısı 214 bin 383 iken YKS sistemine geçildiği ilk sene 2018 yılında 128 bin 508 olmuş, YKS’nin ikinci defa uygulandığı 2019 yılında ise bu sayı 71 bin 233'e geriledi. Program kontenjanlarında yapılan rasyonel planlamalar sonucunda, 2018 yılında yüzde 84,69 olan doluluk oranı, 2019 yılında doluluk oranı artarak yüzde 91,36 oldu. Ayrıca, geçen seneye kıyasla boş kontenjanlarda 57 bin 275 azalma sağlandı.

"Sınava giren meslek liseli sayısı 1 milyon 100 bini aştı"

Öte yandan, sınava giren meslek lisesi öğrencilerinin sayısı 2017 yılında 999 bin 352 iken bu yıl 1 milyon yüzbini aştı. 2018 yılında boş kalan 128 bin 508 toplam kontenjanın 38 bin 822’si önlisans programlarında, 89 bin 686’sı ise lisans programlarındaydı. Lisans programlarında boş kalan kontenjan sayısı 2018 yılında 89 bin 686 iken, bu sayı 2019 yılında bu rakam 38 bin 167’ye düştü. Önlisans programlarında ise boş kalan kontenjan sayısı geçen yıl 38 bin 822 iken bu sene 33 bin 66 oldu. Ayrıca, 2018 yılında toplam kontenjanın yüzde 15.3’ü boş kalmış iken, 2019 yılında bu oran yüzde 8.63’e düşürüldü. 2018 yılında lisans programlarında 89.686 kontenjana yerleşme olmazken, bu boş kalan kontenjanların 58 bin 107’si devlet, 23 bin 531’i vakıf, 7 bin 205'i KKTC Üniversiteleri, 843’ü ise diğer ülkelerdeki üniversitelere ait, 2019 yılında lisans programlarında boş kalan kontenjan sayısı daha da azaldı ve lisans programlarında boş kalan kontenjan sayısı 38 bin 167 olmuştur. Bu boş kalan kontenjanların 20 bin 866’sı devlet, 12 bin 564’ü vakıf, 4 bin 120'si KKTC Üniversiteleri, 617’si ise diğer ülkelerdeki üniversitelere aittir.

Puan türleri üzerinden yapılan değerlendirmede; 2018 yılında 1 milyon 749 bin 144 tercih yapma hakkı olan adaylardan 180 ve daha üstü puan alan öğrencilerin sayısı SÖZ puan türünde 904 bin 48, SAY puan türünde 428 bin 968, EA puan türünde ise 735 bin 818, 2019 yılında ise 1 milyon 761 bin 394 tercih yapma hakkı olan adaylardan 180 ve daha üstü puan alan öğrencilerin sayısı SÖZ puan türünde 862 bin 629, SAY puan türünde 484 bin 820, EA puan türünde ise 824 bin 492.

"Tıp ve Hukuk programlarında devlet üniversiteleri yüzde 100"

Tıp ve Hukuk programlarında devlet üniversitelerindeki doluluk oranı yüzde 100'e ulaşırken, Açık öğretimlerdeki doluluk oranı bu yıl, yüzde 85,40 oldu. 2017 yılında devlet üniversitelerinde hiç öğrenci yerleşmeyen 225 program bulunurken, 2018 yılında devlet üniversitelerinde hiç öğrenci yerleşmeyen program sayısı yaklaşık olarak yüzde 70 düşüş göstererek 68 oldu. 2019 yılında ise bu rakam 57 olmuş ve geçen yıla göre düştü.

Ayrıca üniversiteye giriş sisteminin sıklıkla değişmediği anlatılan raporda, "On yıl zarfında tekrar edilegelen yanlışın aksine sadece bir defa değişmiş ve bu değişiklik de tekamül yolunda olmuştur. Bu sene ikinci defa uygulanan YKS sistemi YÖK’ün kamuoyu önünde öğrencilerimize ve ilgili tüm paydaşlara yönelik verdiği taahhütlerine uygun olarak herhangi bir değişiklik olmaksızın gerçekleşmiştir. 'Sosyal adalet ve fırsat eşitliğini sağlayan' başarıyı önceleyen, sözel ve sayısal okuryazarlığı sorgulayan, ezberciliği değil muhakeme ve analiz kabiliyetini öne çıkaran Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın kurgusundaki sağlamlık popülizmden uzak rasyonel planlama ile olumlu sonuç üretmeye devam etmektedir" denildi.  

SONUÇLARA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYIN

Mevlüt Hasgül

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi sonrası açıklamalarda bulundu Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, Galatasaray derbisi zaferi sonrası Samandıra tesislerinde açıklamalarda bulundu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç ve kulüp yöneticisi Selahattin Baki, 1-0’lık derbi galibiyetinin ardından Samandıra Fenerbahçe Can Bartu Tesislerinde basın mensuplarına açıklamalar yaptı. Fenerbahçe yöneticisi Selahattin Baki, "Öncelikle takımımızı ve hocamızı tebrik ediyorum. Dünya derbisi dediğimiz bir derbide çıkıp 81 dakika boyunca 10 kişi oynadık. Rakibimize kendi evinde şut fırsatı dahi vermedik, bu herhangi bir derbi galibiyeti gibi değil birçoğundan daha önemli çok daha ötesiydi. Çünkü son yıllarda gerek başkanımızın gerek yönetim kurulumuzun ortaya koyduğu bir argüman vardı, Fenerbahçe’ye karşı kurulan kutsal ittifak. Medya ayağı var, MHK ayağı var federasyon ayağı hatta devletin bazı birimlerin ayağı var, bunların hepsini dile getirmiştik zaman zaman, itile kakıla buralara getirilen rakibimiz ile er meydanına çıktığımız zaman bugün aradaki farkı bütün Türkiye gördü, dolayısıyla bugünkü galibiyet ve bizim ortaya koyduğumuz argümanları da son derece güçlendirdi, onun için takımımıza ve teknik direktörümüze ve orayı Kadıköy’e çeviren muhteşem deplasman tribününe de çok çok teşekkür ediyoruz. Bu maçın 19 Mayıs’ta da kazanılması bizim için çok anlamlı ve bu bütün Fenerbahçelilere ve Atamıza armağan olsun. Maçı tabii ki kazandık diye hakemi unutacak değiliz, ilk yarının başlarında gerek Szymanski’ye gerek Ferdi Kadıoğlu’na yapılan fauller malumunuz kart dahil çıkmadı ve daha sonra son derece ucuz bir pozisyonda 21. dakika Fenerbahçemizi 10 kişi bırakmayı uygun gördü. Tabir yerindeyse hem Galatasaray’ı hem de bütün Fenerbahçe düşmanlarını yendik hem de hakemi yendik. Bir sözümü de Mehmet Büyükekşiye söylemek istiyorum son yıllarda ciddi anlamda korku filmi gibi bir yönetim sergiliyor, bizlere yaşatmadığı skandal kalmadı Fenerbahçe’ye yaşatmadığı travma kalmadı. Verdiği kararlar ile atadığı hakemlerle Riyad skandalından sonra hâlâ görevde kalması zaten bambaşka yorumlanması gereken bir olay. Bu kadar skandala bu kadar kötülüğe rağmen hala ortaya çıkıp iki tane cümle kurmaması eleştirici demeç vermemesi. Bir atasözü vardır bilenler bilir, ’Vurdumduymazı sopayla dürtmüşler bu tıkırtı nereden geliyor demiş.’ Tamamı ile böyle bir yönetim gösteriyor kendisi duruşsuz vurdumduymaz bir başkan. Bir konuya daha değinmek istiyorum başkanımızın müsaadesiyle şimdi görüyorum ki sayın başkanımızla yaşanan 5 saniyelik bir tartışma, Türkiye gündemine oturmuş. Burada başkanımın önüne açıklamak isterim bizim dışarı çıkmanıza izin verilmediği için ortalığın gerilme ihtimali vardı ve başkan özellikle de sadece beni uyardı dedi ki, ben senin huyunu suyunu biliyorum 14 kere disipline sevk edildin 3 kere de savcılığa gittin ne olursa olsun bir tek sen bir şey yapmayacaksın, dedi. Ben de kendisinin sağ elinde kan gördüm, nasıl olduğunu hala bilmiyorum, hala sormadım kendisine ve başkanımıza doğru hamle yapan birisini gördüm ben seni uyarmadım mı dedi, ben de başkanım bula bula beni mi buldu dedim. Yani olay bu 5 saniyelik bir başkan yönetici ki bu kulüpler içerisinde çok olan şeylerdir bunlar, teknik direktör futbolcu arasında da olur. Onun için bizim üzerimizden gündem yapmayı bıraksınlar. Biz gidip de siyasetçilerden makas aldırmıyoruz yanağımızı okşatmıyoruz. Başkanımızla yaşadığım 3 saniye bir şey, Fenerbahçe çok büyük bu derbi genleri bugün bir kere daha ortaya çıktı. Bütün Fenerbahçelilere armağan olsun, bugün mucizenin kapısı açıldı, belki haftaya Allah nasip ederse çünkü bu evrenin bu yaşamın bize böyle bir şampiyonluk borcu var inşallah haftaya tashil ederiz çok teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç açıklamasında, "Fenerbahçe Spor Kulübü camiasına, 7’den 70’e herkese, özellikle çocuklarımıza bu galibiyetimiz armağan olsun. Aslında bu sadece bir derbi galibiyeti bir taraftan bakarsanız. Diğer taraftan bakarsanız bir derbi galibiyetinden çok daha büyük bir galibiyet. Kendi sahalarında şampiyonluk kutlatmadık, namağlup serilerini bozduk… O değil, ondan da öte. Aslında bugün biz gerçek şampiyonun kim olduğunu şerefsizlere, haysiyetsizlere, hırsızlara, alçaklara gösterdik. Bunun için takımımıza canıgönülden teşekkür ediyorum. Kahramanca savaştılar, mücadele ettiler, karakter koydular. 81 dakika 10 kişi oynamamıza rağmen bu atmosferde böyle bir hakeme rağmen buradan 1-0 galip ayrılarak umudumuzu son haftaya taşımamıza vesile oldular. Allah onlardan razı olsun. Hocamızdan malzemecimize, en genç altyapı oyuncumuzdan kaptanımıza herkese milyonlar adına teşekkür ediyorum. Biz aslıda herkesi yendik. 6 derbinin 4’ünü kazandık, 1 beraberlik 1 de mağlubiyetimiz var ama sistemi yenemedik. Ama taraftarlarımıza şunu söylemek istiyorum; az kaldı, merak etmesinler. Sistemi yerle bir etmeye az kaldı. Bunu sadece Fenerbahçe değil, pek çok kulüp istiyor. Bir avuç kulüp, 3-5 kulüp diye hitap ediyor ya bizlere… Az kaldı. Bu sistem bu şekilde gidemez. Bugün niye Süper Kupa’ya yabancı hakem istediğimizin, bu şartlarda çıkmak istemediğimizin, sezon boyunca yabancı hakem diye haykırdığımızın bence en güzel özeti bu maçta resmi bir şekilde tescil edilmiştir. Sadece bu 90 dakikada. Faullere baktığımız zaman, sadece bu maç için söylüyorum ama medyadaki arkadaşlarımızdan rica ediyorum. Son 60-80 faule bakın. Toplam faullere bakın. Toplam sarı kart, kırmızı kart ve bunları alırken kaç faul yapılmış onlara bakın. Olağanüstü bir tablo ortaya çıkıyor. Sadece bu maç özelinde biz 10 faul yapmışız, 6 sarı kart, 1 kırmızı kart. Rakibimiz 18 faul yapmış, 4 sarı kart. Sadece bu maç için söylüyorum. Haftalardır sarı kart görmüyorlar. Yanılmıyorsam bu maçtan önce son 60 faullerinde sarı kartları bile yoktu, bizim 7 sarı kartımız vardı. Bizim bugün cezalı ve sakat oyuncularımız vardı, tam kadro gelemedik ama ona rağmen bu mücadeleyi arkadaşlarım sergiledi. Onlarla gurur duyuyorum. Sistemi yenemedik ama yaklaşıyoruz. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün 2 Nisan Olağanüstü Genel Kurul çağrısından sonra artık taşlar yerinden oynamaya başladı. Huzurlarınızdan bir kez daha bu mücadelemize inanan taraftarlarımıza, hafta içi Ramazan ayında 30 bin kişi gelen kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Ancak bir ve bütün olduğumuz zaman biz bu bataklığı hemen kurutabiliriz. Bir de enteresan bir noktaya değinmek istiyorum. Bir takımı şampiyon yapmak için, bazı takımları düşürüp bazı takımları ligde tutmak için kurgulamış olduğunuz dizayn, tiyatro Türk futbolunun, ligimizin tüm yayın gelirlerini altüst etmiştir. Ben böylesini en son Haluk Ulusoy döneminde, Denizli maçıyla biten o rezil sezonda görmüştüm. Dolayısıyla buna da değinmek istiyorum. Aynı zamanda camiamıza değerli galibiyeti armağan ederken, bir derbi mağlubiyeti üzerine plan yapan, böyle önemli bir maç öncesi takımın ve hocanın motivasyonunu bozan Fenerbahçelilere de bu galibiyet armağan olsun." ifadelerini kullandı. Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Ali Koç, basın mensuplarının Dursun Özbek’in, "Ali Koç’un cesareti varsa buradayım bekliyorum." açıklaması üzerine sorduğu soruya şu şekilde yanıt verdi: "Bana meydan mı okuyor, beni düelloya mu çağırıyor? İki senedir TV karşısında tartışalım ve bu sayede insanlar iki başkanın da niyetini, kişiliğini, mertliğini, dürüstlüğünü görsün istiyoruz. Dolayısıyla bugün biraz geç oldu. Uykusu kaçmasın. Ama arzu ediyorsa bu hafta istediği TV kanalına, Galatasaray TV de dahil, çıkmaya hazırım. Bu ne ucuz kabadayılık. İki senedir biz bas bas bağırıyoruz. Oradan buradan atıp, tutmayın. Kinayeli konuşmayın. Dikkat edin bu kulüp ne yazık ki, bir maç kazandığı zaman sadece Fenerbahçe de değil. Son derece alaycı, kibirli ve kinayeli konuşmalar yapar. Biz ne isek oyuz. Biz bir çizgide yürüyoruz. Bir gün öyle, bir gün böyle diyen adamlar değiliz. İstiyorsa yarın çıkalım. Sn. Başkanın cesaretlenmesine çok sevindim. Bu galibiyet kadar olmasa da bu haberi aldığım için çok çok sevindim. Bugün onu daha fazla ayakta tutmayalım. En kısa zamanda Sn. Dursun Özbek bu çağrısının arkasında dursun. İstediği mecraya önümüzdeki 5 gecede bizi çağırsın. 5 gece diyorum çünkü lig bitiyor. Hazırız, heyecanlıyız. Ali Koç basın mensuplarının, elini Galatasaraylı bir yöneticinin ısırdığı iddiaları ve Konyaspor’un gelecek haftadaki Galatasaray maçını kazanıp Fenerbahçe’nin şampiyon olması ihtimali üzerine sorduğu soruya, "Bir Galatasaraylı yönetici benim elimi ısırabilir mi? Şaka mı yapıyorsunuz? Saygı çift taraflı müessesedir. Siz rakiplerinize saygı duymazsınız en küçük olayda dalga geçersiniz, alay edersiniz, hiç rakiplerinizi ilgilendirmeyen bir basın toplantısı, bir sponsorluk etkinliğinde durup dururken laf ederseniz, ‘projeler, Çanakkale, ananaslar’ bu muameleyi kabul etmek zorundasınız. Biz oraya kimseye saygısızlık yapmaya çıkmadık. Biz oraya bir hatıra için çıktık, bizi engellemeye çalışanları da yolumuzdan çektik. Bu kadar basit. Biri beni ısırdıysa herhalde çok hafif ısırmıştır, hissetmedik. Saygı çift taraflı müessesedir. Normal şartlarda matematiksel olarak olası bir durum ama Türkiye ligi normal şartlarda değil. Allah bilir haftaya kimi atayacaklar, ne kurgular yapacaklar. Biz inanacağız. 96 puan aldık. Fenerbahçe tarihinin en yüksek puanı. Haftaya üç puan alırsak 99 olacak ama dediğim gibi sistemi yenemedik. Orada tökezlerseler ama sistemin hiç ama hiç buna müsaade edeceğini sanmıyorum. Biz çıkıp üç puanımızı alacağız. Sonrası ne olur, Allah bilir. Allah’tan ümit kesilmez." şeklinde yanıt verdi. Devre arasında Mert Hakan ile konuşmasına yönelik sorulan soruyu Başkan Ali Koç, "Devre arasında birkaç konuşmamız oldu. O aramızda kalsın ama ilerleyen günlerde o da ortaya çıkacaktır." şeklinde yanıtladı. Fenerbahçe’nin Trabzon’da galip geldiğinde sahada saldırıya uğraması ve Galatasaray karşısında 10 kişi kalmasına rağmen maçı kazanmasına karşın kulübe yapılan muamelelere yönelik sorulan soruya Başkan Ali Koç "Üzücü. Trabzon’dakiler tamamen planlı ve sistematikti. Polis yoktu. Benim oyuncularım, takımım tribüne giderken bugün kaç polis olduğunu gördünüz. İşlerini doğru yaptıkları için İstanbul emniyetini, spor şubeyi tebrik etmek lazım. Trabzon maçını açtığın için bu maça bağlayayım. Ne yaptı bugün arkadaşlar? Hele bir tanesi var, ben sık sık gündeme getiriyorum. Onun da gerçek yüzünün ortaya çıkmasına az kaldı. En azından kendi camiası gördü. Ne dedi. ‘Böyle olmamalı’ dedi. Bir cümle. 15 dakika benim oyuncularıma nasıl ceza verilmesi gerektiğini anlattı. Buradaki olayda, küçük bir itiş-kakışta düelloya çağırıyor. Bu düelloyu yapmak zorunda, kaçmak yok. Yakında onunda benim de seçimim var. Er meydanına bekliyoruz. Orada bizim oyuncularımız linç edildi. Sistem bizim 4-5 oyuncumuza 5-6 maç ceza verilmek üzere kurgulandı. Orada hiçbir şey demeyeceksin, ‘böyle olmamalıydı’ sonra burada biz haklı sevincimizi kutlamak isterken 3-4 tane münasebetsizin bizi engellemeye çalıştığı arbede için devleti görevi çağıracaksın. ‘Hadi oradan’ derler." cevabını verdi. Kırmızı kart pozisyonu üzerine ve Mert Hakan ile neler konuşulduğuna dair sorulan soruya Başkan Ali Koç , "Mert Hakan kaptanlığını yaptı. 3 kaptanımızdan biridir. Mert Hakan’ın bugün sahada sergilemiş olduğu liderlikle ilgili benim hiçbir sıkıntım yok. Ama ne tepki gördüler bilmiyorum. Televizyondan bir yere kadar görüyorsunuz, tezahüratlarda sesi kesiyorlar. Kırmızı kart pozisyonuna olağanüstü kızdım ama şaşırmadım. Bu kadar erken olmasını beklemiyordum. Böyle atılacaksa Barış Alper 3 kere atılmalıydı. Başka oyuncular da atılmalıydı. Sadece bu maçın özelinde değil arkadaşlar, bunu söyleyeceğim için kızmayın bana, anlık günlük işlere bakıyorsunuz. Gidin, istatistikleri çıkarın. Faul pozisyonlarına bakın. Ne faul pozisyonları var sezon içerisinde, kırmızı değil, kıpkırmızı kart olan ama kart bile çıkmayan. Sistem böyle işliyor. Bugün VAR’a çağıramaz ikinci sarı karttan attığı için, ayağına değmiyor çocuk. Ama bu sefer Allah yanımızda oldu. Çocuklar olağanüstü bir karakter sergilediler. Burada eminim pek çok şarkıcı evine performe edemeden dönmüştür. Hazırlanan pek çok kareografi yapılmadan çöpe gidecek. Bir de tesadüfen 19.05’miş bugün. O da olmadı. Neresinden bakarsanız bakın son derece mutluyuz. Aslında bu tek bir derbi maçı, evet. Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını sürdürme maçıdır aynı zamanda, evet. Ama birikti. Hepimizde birikti. Sadece Fenerbahçe ve birkaç kulüp dillendiriyor. Bu sistemden bıktı insanlar. İnşallah tez zamanda Türkiye futbolunun daha önü açılır." şeklinde yanıtladı.