POLİTİKA - 16 Mart 2022 Çarşamba 07:40

Yunan basınında gündem olmuştu, Çorum'dan Putin'e leblebi helvası çağrısı

A
A
A
Yunan basınında gündem olmuştu, Çorum'dan Putin'e leblebi helvası çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile bir araya gelen Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ve heyetine ikram edilmesi sonrasında gündeme oturan leblebi helvasıyla ilgili konuşan Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, "Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş var. İnşallah bu helvamızdan Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin’e de ikram etmek isteriz” dedi.

İstanbul’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile bir araya geldiği görüşmede ikram edilen leblebi helvası, Yunanistan ve dünya basınında gündem oldu. Yunanistan basınında ve sosyal medyada Yunan heyetinin çok beğendiği Çorum leblebisinden yapılan helvanın tarifi paylaşılmaya başlandı. Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın da leblebi helvasının Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde yol kat edilmesinde sıcak bir ortam oluşturduğunu söyleyerek, Ukranya ve Rusya arasındaki kriz sebebiyle helvadan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ikram edebileceklerini söyledi.

"Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin’e de ikram etmek isteriz”

Leblebi helvasının sevgi ve barış içerdiğini söyleyen Aşgın, “Bu bomba şiddet içermiyor, bu bomba sevgi. Barış ve kardeşlik içeriyor. Leblebi helvası Yunanistan ile Türkiye arasındaki ilişkilerde çok önemli bir aşamayı kaydettirdi adeta. Ve şu an tüm dünyada helvanın tatlılığı, güzelliği, yapılışı ve tarifi Çorum’un muhabbeti tüm gönüllere yansıyor. Gönül ister ki sadece bu sevgi ya da diyalog iklimi sadece Yunanistan ile Türkiye arasındaki gelişmelere, görüşmelere sebebiyet vermesin. Şu anda yeryüzünün birçok noktasında savaşlar var. Özellikle yakın coğrafyamızda, kapımızın dibince Rusya ve Ukrayna arasında bir savaş var. İnşallah bu helvamızdan Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin’e de ikram etmek isteriz” dedi.

Çorum leblebisi ile üretilen helanın iki ülke arasında sıcak bir ilişki sağlamasından dolayı mutlu olduklarını belirten Aşgın, “Şu anda tüm dünya ve Türkiye basınında Çorum’un leblebi helvası konuşuluyor. Dünyanın ilk yazılı barış anlaşması olan Kadeş Barış anlaşması bu topraklarda imzalandı. Çorum her zaman barışa, kardeşliğe katkı vermiştir. Bu anlamda da Çorum leblebisinden leblebi helvasının şu an özellikle Yunanistan ile olan ilişkilerimizde sıcak bir hava estirmesinden dolayı Çorumlular olarak son derece mutluyuz bahtiyarız. Leblebi denilince akla Çorum gelir. Yüzyıllardır leblebinin toprakları Çorum’dur. Bu anlamda Çorumlular sadece leblebiyi tane tane yemenin dışında birçok farklı ürünler de kullanmışlardır. Bunlardan bir tanesi geçtiğimiz günlerde malumunuz dünyada ilk kez leblebiden sabun üretimi yaptık. Dünyada ilk bu leblebi sabunu. Bunu dünyaya armağan ettik” diye konuştu.

"Leblebi helvası kitapla birlikte yeniden gündeme geldi"

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’a teşekkür mektubu gönderildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Asırlık Tariflerle Türk Mutfağı” adıyla hazırlanan kitapta leblebi helvasına yer verildiğini belirten Aşgın, “O kitapta Sayın Emine Erdoğan hanımefendi, Çorum’un meşhur leblebi helvasına geniş yer vermişti ve adeta o gün leblebi helvası kitapla birlikte yeniden gündeme geldi. Biz de Çorum Belediyesi olarak leblebi helvasının en güçlü şekilde yerini bulduğunu görür görmez de sosyal tesislerimizin tamamının menüsüne leblebi helvasını koymuştuk. Sayın Emine Erdoğan’a da bu leblebi helvasına olan ilgisinden dolayı ve kitabın en güzel bölümüne Çorum leblebisinden üretilen leblebi helvasına yer verdiği için teşekkür mektubumuzu geçtiğimiz günler içerisinde iletmiştik” şeklinde konuştu.

"Çorum’un meşhur leblebisini tüm liderlere tavsiye ediyoruz"

"Bütün liderlere ikram etmek isteriz" ifadelerine yer veren Aşgın, "Yiyen herkes Çorum’un Kadeş Barış Anlaşması’ndan gelen kardeşliğini, sevgisini alsın ve yer yüzünde barış, kardeşlik olsun. Bu anlamda meşhur saray helvası olarak bilinen, sarayların tatlısı olarak bilinen Çorum’un meşhur leblebisini tüm liderlere tavsiye ediyoruz. Herkesi leblebinin ana vatanında leblebi helvasının ana vatanında Sosyal Tesislerimizde meşhur leblebisini helvasını tatmaya ve şehrimize davet ediyoruz” dedi.

Muhammed Muttalip Yalçın - Bülent Özkaleli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da motorlu kara taşıtı sayısı bir yılda 39 bin 838 arttı SAMSUN (İHA) – Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Samsun Bölge Müdürlüğü tarafından açıklanan Kasım 2025 verilerine göre, Samsun’da trafiğe kayıtlı motorlu kara taşıtı sayısı bir önceki yılın aynı dönemine göre 39 bin 838 adet artarak 532 bin 670’e ulaştı. TÜİK verilerine göre, 2025 yılı Kasım ayı itibarıyla Türkiye genelinde trafiğe kayıtlı toplam motorlu kara taşıtı sayısı 33 milyon 371 bin 446 oldu. Samsun’un Türkiye genelindeki motorlu kara taşıtı sayısı içindeki payı ise yüzde 1,6 olarak kayıtlara geçti. Kasım ayı sonu itibarıyla Samsun’daki 532 bin 670 motorlu kara taşıtının yüzde 48,1’ini (255 bin 974) otomobil, yüzde 2,4’ünü (12 bin 533) minibüs, yüzde 0,3’ünü (1 bin 704) otobüs, yüzde 16,8’ini (89 bin 398) kamyonet, yüzde 2,3’ünü (12 bin 319) kamyon, yüzde 17,7’sini (94 bin 321) motosiklet, yüzde 0,2’sini (1 bin 264) özel amaçlı taşıtlar ve yüzde 12,2’sini (65 bin 157) traktörler oluşturdu. Samsun’da Kasım ayında 14 bin 385 adet taşıtın devri yapıldı. Devir işlemlerinde ilk sırayı yüzde 62,2 ile otomobil alırken, otomobili yüzde 16,7 ile kamyonet ve yüzde 8,6 ile motosiklet takip etti. Öte yandan, Samsun’da trafiğe kayıtlı motorlu kara taşıtlarında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış yüzde 22,4 ile özel amaçlı taşıtlarda görüldü. Bunu yüzde 17,8 ile motosiklet ve yüzde 8,0 ile otomobil izledi. 2024 Kasım ayında 492 bin 832 olan toplam motorlu kara taşıtı sayısı, 2025 Kasım ayında yüzde 8,1 artışla 532 bin 670’e yükseldi. Açıklanan veriler, Samsun’da motorlu taşıt sayısındaki artışın devam ettiğini ve özellikle otomobil ile motosiklet sayısındaki yükselişin dikkat çektiğini ortaya koydu.
Ağrı Patnos ağız ve diş sağlığı merkezinde gerçeği aratmayan yangın tatbikatı Ağrı’nın Patnos ilçesindeki Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nde olası acil durumlara karşı gerçekleştirilen yangın tatbikatında, personelin hızlı tahliye ve müdahale kabiliyeti başarıyla test edildi. Ağrı’nın Patnos ilçesinde hizmet veren Patnos Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi (ADSM), olası acil durumlara karşı hazırlık seviyesini artırmak amacıyla kapsamlı bir yangın tatbikatı gerçekleştirdi. Personel ve hasta güvenliğinin ön planda tutulduğu tatbikat başarıyla tamamlandı. Tatbikat, Başhekim Dt. Battal Bakındı ile İdari ve Mali İşler Müdürü İbrahim Kaya’nın denetiminde yapıldı. Senaryo gereği merkezin bir bölümünde çıkan yangının ardından alarm sistemleri devreye girerken, tahliye süreci kısa sürede başlatıldı. Personel, hastaları ve kurum içerisindeki vatandaşları güvenli alanlara yönlendirirken, yangın söndürme ekipleri de belirlenen noktaya zamanında müdahale etti. Gerçeği aratmayan uygulamada personelin koordineli ve disiplinli çalışması dikkat çekti. Tatbikatın ardından açıklama yapan yetkililer, hasta ve çalışan güvenliğinin her zaman öncelikleri arasında yer aldığını vurguladı. Başhekim Dt. Battal Bakındı ve Müdür İbrahim Kaya, acil durumlarda saniyelerin büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, bu tür tatbikatların kurumun her türlü olumsuzluğa karşı hazır olmasını sağladığını ifade etti.
Kütahya Tavşanlı’da geçmişe yolculuk projesi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde eğitim veren Nazmi Sarı İlkokulu ve Bağlık Ortaokulu, anlamlı bir kültürel etkinliğe imza attı. Türk kültürünün zengin mirasını ve tarihsel birikimini yansıtmak amacıyla hazırlanan "Köklerden Geleceğe: Türk Kültürü Sergisi"nin açılışı gerçekleştirildi. Törene Tavşanlı Kaymakamı Ömer Faruk Özdemir, İlçe Millî Eğitim Müdürü Raşit Refik Küçükkağnıcı, okul idarecileri, öğretmenler, öğrenciler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Sergide, Türk kültürünün vazgeçilmez unsurları olan el emeği dokumalar, geleneksel kıyafetler ve günlük yaşamda kullanılan tarihi eşyalar görücüye çıktı. Sanat ürünleri ve titizlikle hazırlanan tarihi el işlemeleri, ziyaretçilere adeta zamanda bir yolculuk yaptırdı. Sergilenen eserler, geçmişten günümüze uzanan kültürel mirasın izlerini yakından inceleme fırsatı sundu. Sergideki eserleri tek tek inceleyen Kaymakam Ömer Faruk Özdemir, emeği geçenleri tebrik etti. Özdemir, "Öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin büyük bir özveriyle hazırladığı bu tür çalışmalar, kültürel değerlerimizin canlı tutulması ve gelecek kuşaklara doğru bir şekilde aktarılması açısından hayati önem taşıyor" dedi. İlçe Millî Eğitim Müdürü Raşit Refik Küçükkağnıcı ise okul yönetimini ve öğrencileri kutlayarak, "Kültürel farkındalık oluşturan bu tür etkinliklerin eğitim camiamızda artarak devam etmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Serginin fikir sahibi ve proje koordinatörü Sosyal Bilgiler Öğretmeni Mehmet Tekel, serginin çıkış noktasını ve amacını şu sözlerle anlattı: "Bağlık Ortaokulu Sosyal Bilgiler Öğretmeni Mehmet Tekel. Kültürel değerlerimizi yaşatmak, bir toplumu ayakta tutan gelenek göreneklerimizi insanlarımıza yeniden gösterebilmek, bu değerlere sahip olabilmek ve onları korumamız gerektiğini anlatabilmek için böyle bir sergi düzenledik. Altı A sınıfı öğrencilerimizle Türklerin konar göçer yaşamını anlatan bir etkinlik yaptık ve bu çalışmayı sergiye koyduk. Ayrıca mahalle sakinlerinden eskiden kullandıkları eşya ve kıyafetleri getirmelerini istedik. Onlardan da Allah razı olsun, hepsi bize yardımcı oldu. Böyle güzel bir kültür sergisi hazırladık. Sergimiz üç gün boyunca açıktır ve tüm halkımız davetlidir."
Samsun OMÜ’de "Mavi Yolculuk" sergisi Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin (OMÜ) kuruluşunun 50. yılı etkinlikleri kapsamında, Doç. Dr. Fidan Tonza Helvacıkara’nın "Mavi Yolculuk" adlı kişisel seramik ve cam sergisi sanatseverlerin beğenisine sunuldu. OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Galerisi’nde açılan sergi, denizle kurulan kültürel ve sanatsal ilişkiyi çağdaş bir yorumla ele aldı. Sergide, bir tatil rotasının ötesinde, Türkiye’nin kültürel ve entelektüel mirasında önemli bir yere sahip olan "Mavi Yolculuk" anlayışı merkeze alındı. Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı ile başlayan ve pek çok yazar, sanatçı ve düşünür tarafından şekillendirilen "Mavi Yolculuk" kavramı, sergide çağdaş bir sanat diliyle yeniden yorumlandı. Deniz, çalışmalarda yalnızca bir mekân olarak değil; anıların biriktiği, zamanın hissedildiği ve yolculukların iz bıraktığı bir tanık olarak ele alındı. Yaklaşık 40 eserin yer aldığı sergide, seramik tabaklar üzerine oluşturulan özgün kompozisyonlar dikkat çekti. Geri dönüştürülmüş seramik ve cam malzemelerle üretilen eserler, denizle kurulan ilişkinin zaman içinde bıraktığı izleri ve yolculuklar sırasında biriken anıları görünür kıldı. Cam malzeme denizin ışığını ve rengini yüzeylere taşırken, seramik malzeme antik yolculukları ve kıyı yaşamını çağrıştıran bir zemin sundu. Serginin merkezinde yer alan amfora formu ise tarih boyunca denizler aracılığıyla taşınan malların, düşüncelerin ve duyguların simgesi olarak ele alındı. Amfora, yolculuklar boyunca biriken zamanı ve anıları temsil ederek geçmiş ile bugün arasında kavramsal bir bağ kurdu. Tabak yüzeylerinde bir araya gelen parçalı kompozisyonlar da denizle kurulan ilişkinin duraklarını ve hatırlanan anlarını izleyiciye aktardı. "Mavi Yolculuk" sergisi, izleyiciyi denizle kurulan bu kadim ilişkiyi ve yolculukların geride bıraktığı izleri yeniden düşünmeye davet etti. Serginin, 26 Aralık’a kadar OMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Galerisi’nde ziyarete açık olacağı bildirildi.