SPOR - 22 Ağustos 2019 Perşembe 16:09

Zanka: '29. şampiyonluğu Kadıköy’e getirmek için çok savaşacağız'

A
A
A
Zanka: '29. şampiyonluğu Kadıköy’e getirmek için çok savaşacağız'

Fenerbahçe’nin yeni transferi Zanka, 29. şampiyonluğu Kadıköy’e getirmek için çok savaşacaklarını söyledi.

Fenerbahçe’nin Danimarkalı stoperi Mathias Zanka Jorgensen, Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulundu. Süper Lig'in ilk haftasında Kadıköy'de oynanan ve sarı-lacivertlilerin 5-0 galibiyetle sonuçlanan Gazişehir Gaziantep maçıyla ilgili değerlendirmeler yapan Zanka, Medipol Başakşehir maçıyla ilgili de düşüncelerini söyledi. 

İlk olarak Fenerbahçe forması giydiği için yaşadığı mutluluğu belirten Mathias Zanka Jorgensen, “Takıma biraz geç katıldım. Önümüzde yaklaşan bir maç vardı. Hocamız da o maça yetişmem için çok istekliydi. Bir takıma yeni katıldığınız zaman o takıma alışmanız tabii ki biraz zaman alır, birlikte biraz antrenman yapmanız gerekir. Ben de yeni gelmiştim. Saha içinde zaman zaman top bizdeyken anlaşmazlıklar oldu ama zamanla daha iyiye gidecektir. Şimdi kendimi çok daha iyi, daha rahat hissediyorum. İstanbul’un keyfini çıkarıyorum, Fenerbahçe’de olmanın keyfini çıkarıyorum. Taraftarlarımızla yaşadığım o tecrübe gerçekten çok özeldi, bu tecrübenin keyfini çıkarıyorum. 5-0 benim için iyi bir başlangıçtı, daha iyi olamazdı” diye konuştu.

“Fenerbahçe içeride oynadığı maçları kazanmalı”
Fenerbahçe'nin sahasında oynadığı maçları kazanması gerektiğini dile getiren Zanka, “Geçen yıldan da bildiğiniz gibi lige iyi başlamak çok önemliydi. İstanbul takımları puan kaybetti. Lige yeni çıkan takımlar bile İstanbul takımlarını yenebildi. Gerçekten çok iyi oynamamız gerektiğini biliyoruz. Bu maça çıkarken de iyi oynamamız gerektiğini biliyorduk. Maçın başında 3 penaltı kazanmayı kimse beklemezdi ama biz gerçekten maça çok iyi başlamıştık. İlk yarı çok iyi bir futbol ortaya koymuştuk. Biraz daha çalışıp kendimizi daha da geliştirmemiz gerekiyor. Amacımız bu” dedi.

“Başakşehir iyi bir takım”
Danimarkalı futbolcu, ligin ikinci haftasında deplasmanda oynayacakları Başakşehir maçıyla ilişkin olarak, “Başakşehir’in iyi bir takım olduğunu biliyoruz. Bu yüzden daha da fazla çalışmamız gerekiyor. Geçen haftadan daha iyi olmamız gerekiyor. Hem toplu hem topsuz oyunda defans oyuncuları olarak bizim görevimiz takımı bir arada tutmak. Sert ve gol yemesi zor bir takım olmalıyız. Bunu yaparken de aynı zamanda ofanstaki arkadaşlarımızın iyi pozisyon üretebilmelerini sağlamalıyız. Bizim amacımız her zaman daha iyi olmak” değerlendirmesini yaptı.

“Sorumluluk almaktan dolayı mutluyum”
Saha içindeki göreviyle ilgili de konuşan deneyimli stoper, “29 yaşındayım, İngiltere Ligi tecrübem var. Şampiyonlar Ligi, Dünya Kupası, milli takımlarda oynadım. Dolayısıyla bunu takıma katkı olarak vermeye çalışıyorum. Şu anda partnerim Jailson ki kendisi daha önce orta saha bölgesinde oynamış, o bölgeye alışık bir oyuncu. Dolayısıyla ben hem kaptanla hem takımının geri kalanıyla sürekli iletişim halinde olup takımın sürekli kompakt bir halde kalmasını sağlamaya çalışıyorum. Hocamın benden istediği sorumluluk bu. Ben de bu sorumluluğu almaktan dolayı gerçekten çok mutluyum. Zamanla bu konuda daha iyi olmak istiyorum. Türkçe'mi biraz daha ilerletmek istiyorum ki böylece tercümanım yanımda olmadan da arkadaşlarıma Türkçe direktifler vererek onları yönlendirebileyim” açıklamasını yaptı.

“Tribünlere çağrılmak çok özel bir duygu”
Gazişehir Gaziantep mücadelesi öncesi ısınma bölümünde taraftarların kendisini tribüne çağırmasından dolayı çok mutlu olduğunu sözlerine ekleyen Zanka, “İnsanın tüylerini diken diken yapan bir duygu. Buraya geldiğimde de söylemişlerdi; çok özel bir duygu olduğunu ve bunun çok fazla keyfine varacağımı. Statta ısınma esnasında topla oynarken adımı duyduğumda ne yapmam gerektiğini bilmiyordum, arkadaşlarım bana söyledi. Çok hoşuma gitti. Yeni bir oyuncu olmama rağmen beni tribünlere çağırdılar. Çok anlamlıydı. Gurur duydum. Taraftarlarımızın hem benden hem de takımımızdan gurur duymasını sağlamak için çok savaşacağım. Yarışmacı bir takım olmamız ve onların gurur duyması için gerçekten çok çalışacağım. 29. şampiyonluğu Kadıköy’e getirmek için çok savaşacağız” şeklinde konuştu.

“Diyaloğumuz çok iyi”
Ersun Yanal, kaptan Emre Belözoğlu ve takım arkadaşlarıyla arasındaki diyalogla ilgili de başarılı futbolcu, “Aramızdaki diyalog çok daha iyiye gidecektir. Çünkü takıma yeni katılan arkadaşlarımız da var ama eski oyuncular buraya çok iyi entegre olmuş durumda. Çok iyi ve güçlü bir hocamız var, gerçekten çok güçlü bir liderimiz var; Emre Belözoğlu. Onların tecrübelerinden mutlaka faydalanacağız. Takımda daha önce başka büyük liglerde, takımlarda oynamış oyuncuların tecrübelerinden faydalanarak başarıya ulaşabileceğimizi düşünüyorum. Bunların hepsinin bir araya gelmesi, bizim takım olarak birlik olmamız ve taraftarlarımızı da arkamıza almamız gerekiyor. Bu şekilde birlik olarak savaşırsak istediğimiz sonuçları elde edebileceğimizi, istediğimiz yere varabileceğimizi düşünüyorum. Taraftarlarımızın arkamızda olması gerekiyor. Taraftarlarımızla birlik olarak topun çizgiyi geçip hedeflerimize ulaşabildiğimizden emin olmamız gerekiyor” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’in barajlarında su seviyesi düştü İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir’in içme suyu ihtiyacını sağlayan Tahtalı, Gördes ve Balçova barajlarındaki su seviyelerinin önceki yıllara oranla düşmesine rağmen kısa vadede kentte bir susuzluk tehdidi bulunmadığını açıkladı. İZSU Genel Müdürlüğü, kentin su ihtiyacının yarıya yakınını karşılayan Tahtalı, Balçova ve Gördes barajlarındaki güncel doluluk oranlarını açıkladı. Doluluk seviyesi Tahtalı Barajı’nda yüzde 31, Balçova Barajı’nda yüzde 76, Gördes Barajı’nda ise yüzde 13 olarak kayıtlara geçti. 3 barajdaki toplam su miktarı ise 188 milyon metreküp oldu. Bu üç önemli kaynağın dışında kente su sağlayan Ürkmez Barajı yüzde 43, Güzelhisar Barajı yüzde 86 ve Kutlu Aktaş Barajı ise yüzde 41 doluluk oranına sahip. Tahtalı’da 2008’den beri en düşük seviye Tahtalı, Balçova ve Gördes barajlarındaki su miktarının İzmir’in yaklaşık 8 aylık su ihtiyacını karşılayacağı bildirildi. İZSU yetkilileri Tahtalı Barajı’nda 2008 yılından bu yana en düşük su seviyesinin gözlendiğini belirtirken, su seviyesindeki düşüşün azalan yağışlardan kaynaklandığı vurgulandı. Açıklamada İZSU’nun kente kesintisiz içme suyu sağlamaya yönelik çalışmalarının devam ettiği ifade edilirken, “Barajlarımızda hiç yağış olmasa bile yıl sonuna kadar yetecek su mevcut; ayrıca yer üstü su kaynaklarının yanında kentimizin yer altı su kaynaklarından da faydalanıyoruz. Ancak uzun vadede yaşanabilecek susuzluk tehdidine karşı suyun tasarruflu kullanılması tüm toplumumuz açısından büyük önem taşıyor” denildi.
İstanbul Cam döşemesinin altında sergilenen eserlerle adeta müze olan Koca Mustafa Paşa Camii ibadete açılıyor Fatih’te Kristos Pantepoptes Kilisesi olarak 1059’da inşa edilen ve Sadrazam Koca Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülen yapının 2021 yılında başlanılan restorasyonunda sona gelindi. Bizans mimarisine ait çini, mermer ve sütunların yanı sıra cehennem tasvirlerinin yer aldığı freskler keşfedilen caminin zemini camla döşenerek adeta müzeye çevrildi. Yarın ibadete açılacak olan 965 yıllık caminin son hali ise havadan görüntülendi. Fatih’te Kristos Pantepoptes Kilisesi olarak 1059’da inşa edilen ve Sadrazam Koca Mustafa Paşa tarafından camiye dönüştürülen yapı Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğünce 2021 yılında restore edilmeye başlandı. Tarihi camide sürdürülen çalışmalar esnasında hem Bizans hem de Osmanlı Cihan Devleti dönemlerinin özenle korunduğu görüldü. Yapının içi, bir metre kadar toprakla doldurulduğu için katmanda yapılan kazılarda, Bizans devrinin özgün kotuna inilerek zeminde zengin bir döşeme mozaiğiyle karşılaşıldı. Restorasyon çalışmaları çerçevesinde Bizans mimarisine ait çini, mermer ve sütunların yanı sıra cehennem tasvirlerinin yer aldığı fresklerin keşfedildiği yapının zemini camla kaplanarak adeta müzeye çevrildi. Halısı kaldırıldıktan sonra ortaya çıkan cam zeminin altına döşenen ışıklandırma sistemiyle, Bizans ve Osmanlı tarihine ışık tutan eserler sergileniyor. Yerli ve yabancı turistlerin ziyaret noktaları arasında yer alan cami, Sahabe Cabir bin Abdullah’ın türbesinin olması sebebiyle halk arasında Hazreti Cabir Camii adıyla da biliniyor. Restorasyonda depreme karşı da güçlendirilen 965 yıllık tarihi cami yarın ikindi namazının ardından ibadete açılacak. Öte yandan, restorasyonu tamamlanan tarihi camiinin son hali havadan görüntülendi. “Cam döşemenin altında restorasyon sırasında çıkmış arkeolojik buluntular sergilenecek” Hz. Cabir Camii’nin tarihi hakkında bilgi veren Vakıflar İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü Sanat Eserleri ve Yapı İşleri Şube Müdürü Feyyaz Fidan, “Hz. Cabir Camii diğer adıyla Atik Mustafa Paşa Camii 1059 yılında bir manastır yapısı olarak inşa edildi. Sultan 2. Bayezid’in sadrazamlarından Koca Mustafa Paşa tarafından camiye çevrildi. Hz. Cabir Camii, içerisinde İstanbul kuşatması için gelen Sahabe Cabir bin Abdullah’ın türbesinin olması sebebiyle Hz. Cabir Camii olarak da bilinmektedir. Yaklaşık bin yıldır ayakta duran bu yapı tarihsel süreçte birçok deprem ve yangına maruz kaldı. 1509 depreminde bir hasar aldığını kaynaklardan öğrenebiliyoruz. 1792 yılındaki Balat yangınında ve küçük kıyamet olarak adlandırılan İstanbul depreminde bir hasar aldı. Bu depremde minaresi yıkıldı, kubbesi de tahribata uğradı. Yıkılan eski minare yerine kesme taştan bir minare inşa edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü olarak Hz. Cabir Camii’nin rölöve ve restitüsyon projelerini 2018 yılında Koruma Kurulu’na onaylattık. 2021 yılında ise restorasyon çalışmalarına başladık. Öncelikle araştırma kazıları ve raspa çalışmaları yaptık. Bu yapı içerisinde 1 metreye kadar kazı yapıldı ve 1 metre sonunda yapının ilk dönemine ait opus sectila ismiyle biline döşeme bulundu. Cam döşemenin altında restorasyon sırasında çıkmış arkeolojik buluntular, seramik ve mozaik parçaları, Osmanlı dönemine ait özgün şeşhaneler gibi restorasyonda çıkmış eserler sergilenecek. Halı kaldırıldığında ziyaretçiler bu görüntüyle karşılaşacaklar” dedi. “Restorasyonda depreme karşı yapı güçlendirildi” Restorasyonu tamamlanan Hz. Cabir Camii’nde yapılan çalışmaları anlatan Feyyaz Fidan, “Yapının iç ve dış bedeninde raspa yapıldı. Eski onarımlarda yapılmış çimento esaslı sıvalar raspa edildi ve iç yüzeylerde freski sıvalara rastlandı. Freski sıvalar ve ’opus sectila’ belgelemesiyle, konservasyonu yapıldı. Bilim Kurulu kararı doğrultusunda yapının katmanlarının gösterilmesi adına harim içerisinde çelik konstrüksiyon ve üzerine cam bir döşeme yapıldı. Caminin iç tezyinatı hakkında bilgi vermek gerekirse, bitkisel kalem işleriyle süslenmiş bir yapıdır. Ve restorasyonda kalem işlerinin ihyası tamamlandı. Dış cephede özgün harç terkibine uygun derz yapıldı. Bu restorasyonda depreme karşı da yapı güçlendirildi. Enjeksiyon imalatı yapıldı. Minaresi şerefe kotuna kadar söküldü ve özgün tekniğinde tamamlandı. Kubbe üst örtüsü kurşunları yenilendi. Kirpi saçak imalatları yapıldı. İçlik, dışıklar, tüm kapılar, pencereler özgün malzeme cins ve boyutunda yenilendi. Özgün türbe kapısı ve Mahmud Güneşi fümigasyon işleri yapıldı. Hz. Cabir Camii’nin restorasyonunu en kısa sürede tamamlayarak ibadete açılmasını planlıyoruz” ifadelerini kullandı.