SAĞLIK - 27 Temmuz 2015 Pazartesi 10:37

Zararsız görülen benler cilt kanseri habercisi olabilir

A
A
A
Zararsız görülen benler cilt kanseri habercisi olabilir

Yaz aylarının başlangıcı ile güneş ışıklarının, vücutta çıkan küçük lekeler olarak tanımlanan benler ve cilt kanseri üzerindeki etkilerini Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Doktor Bahar Öznur açıkladı.

Dr. Öznur, bazıları doğuştan bazıları ise sonradan olan vücutta nokta şeklinde görülen benlerin güneş ışınlarının zararlı etkileri ile birlikte artış gösterdiğine dikkat çekerek, “Hemen hemen herkeste görülen irili ufaklı benlerin çoğu zararsız olsa da, bazılarına cilt kanseri riski taşıması olasılığı ile erken müdahale edilmesi gerekmektedir. Hangi tür benler risk grubu içerisine girmektedir? Korunma yöntemleri nelerdir? benlerin cilt kanseri üzerindeki etkileri” konularında bilgi verdi.

Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Öznur, “Malign Melanom” olarak bilinen kanser türünün dünyada görülme sıklığının hızla arttığına dikkat çekerek Dünyada görülme sıklığı oranı en hızlı artan kanser türlerinden biri olan Malign Melanom lezyonlarının yüzde 70’i cilt üzerinde geliştiği gözlemlenirken yüzde 30’unun da benler üzerinde oluştuğunu vurguladı.
Dr. Bahar Öznur, bu kanser türünün bölgesel lenf düğümlerine ardından tüm vücuda yayıldığında tedavi şansının önemli ölçüde azaldığının altını çizerek kanserli hücre, bölgesel lenf düğümlerinde gözlemlendiğinde erken evrede teşhis edilmesi ile etkin şekilde tedavi edilebilmesi mümkün olduğunu kaydetti.
Çok sayıda beni olan kişilerin yıllık olarak dermatolojik muayeneden geçmelerinin çok önemli olduğunu belirten Öznur, “Değişik görünümlü, hızlı büyüyen ve pigmente olan bir lezyonun saptanması durumunda vakit kaybetmeden doktor gözetimine alınmalı” ifadesini kullandı.

“ÇOCUKLUK ÇAĞINDAKİ GÜNEŞ YANIKLARI“MALİGN MELANOM” A YOL AÇABİLİR SONUÇLARI ÖLÜMCÜL OLABİLİR”

Cilt kanserleri melanom ve melanom dışı olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Dr. Öznur, şöyle devam etti:
“ Deriye rengini veren melanosit adı verilen hücrelerden gelişen Malign Melanom cilt kanserleri içinde en ciddi olanıdır. Yüzde 4 oranında görülen bu kanser türü ölümcül sonuçlara yol açan kanser olması nedeni ile önem taşımaktadır. Yapılan araştırmalarda son yıllarda iki kat artış gösteren Malign Melanom’un tam olarak sonuçları açıklanmasa da ozon tabakasında meydana gelen hasar, güneş ışınlarına daha fazla maruz kalma, çocukluk çağında oluşan güneş yanıkları en önemli risk faktörleri arasında gösterilmektedir.”
Acıbadem Ankara Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Öznur risk grubuna girebilecek bireylerin özelliklerini şöyle sıralıyor; “ Açık tenli, açık renkli gözlü, kızıl-sarı saçlı veya kolaylıkla güneş yanığı gelişebilen cilt tipine sahip kişiler, uzun süre veya aralıklı olarak yoğun güneş ışığına maruz kalmış kişiler, ailesinde Malin Melanom olan kişiler, Displastik m-nevus sendromu olan bireylerde görülme olasılığı çok yüksektir.”

“AVUÇ İÇİ VE AYAK TABANI BENLERİNE DİKKAT!”

Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, normal şartlar altında vücudunda çok sayıda beni olanların ayna karşısında ayda bir kez benlerini kontrol etmelerinin ve yıllık olarak dermatolojik muayeden geçmelerinin son derece önemli olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Ancak değişik görünümlü, hızlı büyüyen ve pigmente olan bir lezyonun saptanması durumunda ise zaman kaybetmeden acilen bir dermatoloji uzmanına başvurmalı. Çünkü özellikle en ölümcül cilt kanseri türü olan Malign Melonom geç teşhis edildiğinde tedavi şansı kalmayabiliyor. Bu muayene esnasında özellikle ayak tabanının, avuç içi ve tırnak yatağının da ihmal edilmemeli. Pek çok hasta tırnak yatağındaki renk değişikliğini mantar enfeksiyonu veya travmalara bağlı kanama olcağını düşünerek dermatolojik muayeneye çok geç geliyor. Bu da hasta için ciddi bir zaman kaybına yol açıyor. Sonuç olarak ayak tabanı, avuç içi, tırnak yatağındaki renk değişiklikleri ve benleri ihmal etmemek gerekiyor.

VİDEODEMATOSKOP İLE BENLERİN YAPILARI ANALİZ EDİLİYOR

Derinin mikroskopla incelenmesi yöntemi olarak da tanımlanabilen dermatoskopi, benlerin bir bilgisayarla analiz yöntemidir. Fotofinder videodermatoskop yeni geliştirilmiş bir dermatoskopi cihazı olup ayrıca hastanın görüntüsünü ekrana aktararak benleri atlamadan tek tek inceleme olanağı sunuyor. Bu yöntemle vücuttaki benlerin haritası oluşturularak noktasal lokalizasyonlar belirleniyor. Ardından her bir ben için dermatoskopik görüntü alınıyor ve kaydediliyor. Böylece bir sonraki kontrolde elde edilecek görüntüyle karşılaştırma şansı sağlanıyor. Dijital dermatoskop bende izlenen şüpheli değişiklikleri matematiksel olarak hesaplayarak malign melanom riskini gösteren bir indeks de oluşturur. Bu indeks tanıda ve tedavinin planlanmasında yardımcı oluyor. Bu yöntem sayesinde mevcut benlerin iç yapısı analiz edilerek iyi veya kötü huylu olup olmadığı süreç içinde nasıl bir değişim gösterdikleri tespit ediliyor.”

RİSKLİ BENLER CERRAHİ YÖNTEMLE ÇIKARILIYOR

Halk arasında benlere cerrahi girişim uygulandığında kötü huylu bir şekle dönüşebileceği veya yayılabileceği inanışı yanlış bir düşünce olduğuna dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Bahar Öznur, tedavi yöntemi ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Benin riskli olduğu tespit edildiği taktirde hemen cerrahi olarak çıkarılması gerekiyor. Ayrıca kanserleşmiş olan benler de yine cerrahi yöntemle alınıyor. Sonuç olarak bende herhangi bir değişiklik fark edilmesi halinde yapılacak olan işlem, benin tamamının ameliyatla çıkarılması ve patolojik incelemeye gönderilmesidir.

Benlerin çıkarılması işlemi lokal anestezi altında yapılan oldukça kolay işlemler olup, hastanın günlük hayatını etkilemez. Patoloji sonucu değerlendirilen hastalarda eğer melanom tanısı gelmiş ise ek bir cerrahi gerekebilir. Tümörün yayılımı açısından laboratuar tetkikleri ve görüntüleme yöntemleri yapılarak gereken tedaviler planlanır”

Dr. Öznur, şu değişimlerin olması durumunda hemen doktora başvurulmasını istedi:
“Ben yapısı asimetrikse, Benin çevresinde düzensizlik varsa, Bende açık veya koyu kahve, siyah, mavi, beyaz ve kırmızı gibi farklı renkler bulunuyorsa, Benin çapı 5 mm’den büyükse, Mevcut bir benin yüzeyinde, boyutunda ve şeklinde değişiklik oluşmuşsa, Ben üzerinde kanama veya kaşıntı başlamışsa, Özellikle avuç içi ve ayak tabanında bulunan benlerde ve tırnak kenarında ya da tırnakta kahverengi renk değişikliği varsa bunlar malign melonomun işareti olabiliyor. Bu durumda zaman kaybetmeden mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurmak yaşamsal önem taşıyor. “ 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bartın Dijitalleşmenin medya, pazarlama, eğitimce ekonomiye etkileri anlatıldı Bartın Üniversitesinde (BARÜ) düzenlenen sempozyumda dijitalleşmenin medya, pazarlama, eğitim ve ekonomi üzerindeki çok boyutlu etkileri disiplinlerarası bakışla anlatıldı. Bartın Üniversitesi (BARÜ) Bartın Meslek Yüksekokulu tarafından "Yeni Medya, Yeni Pazarlama: Dijital Çağın Dinamikleri" başlığıyla çevrim içi bir sempozyum düzenlendi. Etkinliğin açılış konuşmasını BARÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akkaya yaptı. Dijital çağda üniversitelerin rolünü Rektör Prof. Dr. Ahmet Akkaya, "Günümüz çağında yeni medya etkileşimin ve hızın merkezde olduğu yeni bir iletişim kültürüdür. Bu kültür düşünme biçimlerimizi, üretim anlayışımızı ve ekonomik ilişkilerimizi etkilemektedir. Bu noktada üniversitelerin temel sorumluluklarından biri de geçmişin birikimini dijital çağın gereklilikleriyle harmanlayabilen, değişen dünya şartlarına uyum sağlayabilen dijital yetkinliklere sahip bireyler yetiştirmektir. Bu sempozyum öğrencilerimizin dijital dönüşümü akademik ve uygulamalı boyutlarıyla değerlendirmesine, güncel gelişmeleri alanın uzmanlarından takip etmesine ve üniversite-sektör-toplum etkileşiminin güçlenmesine önemli katkılar sunacaktır" dedi. Dijitalleşmenin medya, eğitim ve ekonomiye etkileri Sempozyumun oturum başkanlığını Mersin Üniversitesi İletişim Fakültesinden Prof. Dr. Barış Bulunmaz yaptı. Prof. Dr. Bulunmaz, "Dijital Medya ve Kültürel Dönüşüm" başlıklı değerlendirmesinde yeni medyayı ve gelişim sürecini anlatarak dijital platformların toplumsal değerler ve kültür üzerindeki dönüştürücü rolünü ele aldı. Akdeniz Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulundan Doç. Dr. Yasemin Bilişli, "Yapay Zekâ Çağında Influencer Ekonomisi: Dijital Güvenin Anatomisi" başlıklı sunumunda influencer ekonomisinin evriminin yapay zekâ destekli içerik üretimiyle yaşadığı dönüşümü aktardı. Bağımsız araştırmacı Dr. Hakan Öngören, "Yeni Eğitim ve Dijital Vatandaşlık" başlığı altında dijitalleşen dünyada eğitim modellerinin değişimini, dijital vatandaşlık bilincini, 21. yüzyıl becerileri ve öğretmenin rolünü anlattı. "Yapay Zekâ Pazarlaması" konusunda Iğdır Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Barış Armutcu, kişiselleştirilmiş pazarlama stratejileri ve otomasyon uygulamalarının günümüz pazarlama anlayışını nasıl dönüştürdüğünü örneklerle açıkladı. Son olarak Kastamonu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Nazlıcan Dindarik ise "Dijital Dönüşüm Çağında Akıllı Lojistik ve Tedarik Zinciri: Yeni Medyanın Etkileri" başlıklı konuşmasında yeni medya ve dijital teknolojilerin lojistik ve tedarik zinciri yönetiminde getirdiği yeniliklerin akıllı sistemlerde sunduğu katkılara dikkat çekti. Dijital çağın dinamiklerine ilişkin disiplinler arası bir bakış sunan sempozyum, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
İstanbul Sedef Güler cinayeti davasında tutuklu sanık: "O anda akıl sağlığımı kaybetmiş olmalıyım" Büyükçekmece’de denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılı halde cansız bedeni bulunan Sedef Güler’in öldürülmesine ilişkin 3 sanığın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Tutuklu sanık Yavuz Güngör, "Ben hiçbir şey yapmadım o anda akıl sağlığımı kaybetmiş olmalıyım, uyandığımda o kadın ölmüştü" dedi. Büyükçekmece Mimar Sinan Sahili’nde 7 Haziran 2024 tarihinde denizde elleri ve ayakları bağlı, halıya sarılmış ve ağırlık bağlanmış şekilde bir kadın cesedi bulunmuştu. Hayatını kaybeden kadının 24 yaşındaki Sedef Güler olduğu tespit edilerek 3 sanık hakkında iddianame düzenlenmişti. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanıkların yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, tutuklu sanıklar Fırat Baykara ve Yavuz Güngör ile Sedef Güler’in müşteki annesi Gülizar Sezer, müşteki abla Sevda Güler ve tarafların avukatları hazır bulundu. "Sanıkların hepsinden şikayetçiyim" Duruşmada beyanda bulunan müşteki anne Gülüzar Sezer, "Bana atılan iftiraların hiçbirini kabul etmiyorum. Sanıkların hepsinden şikayetçiyim" dedi. Müşteki abla Sevda Güler ise, "Ben ve kardeşim uyuşturucu kullanmadık" diye konuştu. "Yavuz aradığı zaman bana birisinin öldüğünü söyleseydi asla o eve girmezdim" Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Yavuz Güngör, "Ben hiçbir şey yapmadım o anda akıl sağlığımı kaybetmiş olmalıyım, uyandığımda o kadın ölmüştü. Tekrar cezaevine girmemek için böyle bir şey yaptım. O an için ne yapacağımı bilemedim ama maktule zarar vermek istemedim" ifadelerini kullandı. Tutuklu sanık Fırat Baykara ise savunmasında, "Olayın en başından beri benim suçsuz olduğum belli. Sevda başından beri bir şeyleri gizliyor. Bu olayda en zayıf halka benim. Benim üstüme oynanmaya çalışılıyor. Ben Yavuz dahil olmak üzere dosyada adı geçen kimseyle telefon bağlantısı kurmadım. Yavuz aradığı zaman bana birisinin öldüğünü söyleseydi asla o eve girmezdim" diye konuştu. Müşteki anneden sanığa: Kızıma iftira atamazsın Sanık Fırat Baykara’nın savunması üzerine söz olan müşteki anne Sezer, "Çocuklarıma iftira atamazsın’ diyerek sanıklara tepki gösterdi. Bunun üzerine anne ve sanık Baykara arasında tartışma çıktı. Yaşanan gerginlik sonrası mahkeme duruşmaya ara verdi. Duruşma ertelendi Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmederek, eksik hususların giderilmesi için duruşmayı erteledi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Fırat Baykara, Yavuz Güngör ve Yiğit Hüseyin Ayvalık şüpheli sıfatıyla yer aldı. İddianamede denizde cansız bedeni bulunan Sedef Güler’in halıya sarıldığı, ellerinin koli bandı, ayaklarının ise zincir ve dambıl ile bağlandığının tespit edildiği belirtildi. Sedef Güler’in cansız bedeninin sarılı olduğu halı üzerinde halı yıkama fabrikası etiketi bulunduğu da iddianamede aktarıldı. Polis ekiplerince etiketteki firmaya gidildiğinde halının Zafer E. isimli kişi tarafından verildiği ifade edildi. Emniyet güçleri tarafından ifadesi alınan Zafer E. emlak işi yaptığını söyleyerek halının bulunduğu evi Fırat Baykara’ya kiraladığını anlattı. Halının bulunduğu evin Baykara tarafından kiralandığı ve Yavuz Güngör isimli sanık ile beraber kullanıldığı da soruşturma aşamasında tespit edildi. Yapılan incelemelerde 4 Haziran günü bir şahsın araç ile Sedef Güler’i Yavuz Güngör’ün kızı ile birlikte yaşadığı ikamete bıraktığı iddianamede belirtildi. Burada Sedef Güler ile Yavuz Güngör’ün kızı Y.H.G. arasında tartışma çıktığı ve Yavuz Güngör’ün Sedef Güler ile beraber Fırat Baykara adına kiralanan eve gittiği kaydedildi. Fırat Baykara’nın sonradan eve geldiği iddianamede açıklandı. Yavuz Güngör ve Fırat Baykara’nın Sedef Güler’i tespit edilemeyen bir nedenden dolayı burada öldürdükleri, cesedi yok etmek için plan yaptıkları ve bir gün sonra buluşmak üzere evden ayrıldıkları iddianamede aktarıldı. Sanıkların 6 Haziran’da tekrar buluştukları ve maktulün cesedini koyacakları valizi, zinciri ve ağırlığı aldıkları da iddianamede ifade edildi. Yavuz Güngör ve Fırat Baykara’nın Sedef Güler’in ellerini koli bandı ile bağladığı, halıya sardığı, ayaklarını zincir ve dambıl ile bağlayıp Mimar Sinan Köprüsü’nden aşağıya attıkları da iddianamede kaydedildi. Baykara’nın daha sonra polise giderek "Yavuz beni Gürpınar’da bulunan ikametine çağırdı. Eve gittiğimde hareketsiz yatan bir kadın gördüm, kontrol ettim, yaşam belirtisi yoktu. Polise haber vermek istediğimde Yavuz Güngör bana silah çekti. Nalburdan zincir ve ağırlık aldıktan sonra kadını halıya sardık. 7 Temmuz günü ise Büyükçekmece sahil tarafına gittik. Cesedi köprü üzerinden suya attık" dediği iddianamede ifade edildi. İddianamede, Yavuz Güngör’ün Yiğit Hüseyin Ayvalık aracılığıyla Yunanistan’a gönderildiği ancak daha sonra bir şekilde ülkeye iadesi sağlandığı ve Güngör’ün Edirne’de yakalandığı belirtildi. Sedef Güler’in Adli Tıp Kurumu tarafından yapılan otopsi işleminin sonucunda ölüm nedeninin belirlenemediği belirtildi. Öte yandan Adli Tıp Kurumu 1 İhtisas Dairesi’nin incelemesinde maktulün kanında uyuşturucu madde bulunduğu, ölümünün uyuşturucu, uyarıcı madde sonucu meydana gelmiş olabileceği ancak baş, boyun bölgesinde ileri derecede çürüme nedeniyle yumuşak dokularında ayrıntılı analiz yapılamadığı yönünde değerlendirme yapıldı. İddianamede Fırat Baykara ve Yavuz Güngör’ün ‘nitelikli kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edildi. Yiğit Hüseyin Ayvalık’ın ise Yavuz Güngör’ün yurt dışına kaçmasına yardım etmesi gerekçesiyle ‘suçluyu kayırma’ suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapsi istendi.
Eskişehir bestHONEY Erasmus+ Projesi’nin 4. Uluslararası Etkinliği gerçekleştirildi Eskişehir Tarım ve Orman İl Müdürlüğü tarafından açılış toplantısıyla başlayan bestHONEY Erasmus+ Projesi’nin (En İyi Bal İçin Hijyen, Ambalaj ve Üretim Standartlarını AB Seviyesine Getirme) uluslararası toplantısı, İspanya’nın Barselona şehrinde yapıldı. Geçtiğimiz nisan ayında başlayan proje; Fransa (Compigne), İtalya (Agrigento), İtalya (Bari), İspanya’nın (Barselona) mesleki eğitim kurumları ve sektörel katılımcıların arasındaki işbirliğini güçlendirdi. Projenin, Avrupa Birliği genelinde bal üretimi, hijyen ve ambalaj standartlarının uyumlaştırılmasına katkıda bulunmayı amaçladığı belirtildi. Projenin İspanya ayağında saha ziyaretleri ve pratik öğrenme faaliyetleri Toplantının ilk günü, İspanya ev sahibi kuruluş tarafından koordine edilen saha tabanlı öğrenme faaliyetlerine ayrıldı. Katılımcılar, Sant Antoni de Vilamajor bölgesinde, Montseny Doğal Parkı olarak bilinen dağlık bir alanda bulunan yaklaşık 300 arı kovanına sahip bir arılığı ziyaret etti. Bu ziyaret, arıcılıkta kalite kontrol ve kraliçe arı üretiminde iyi uygulamaları gözlemleme ve profesyonel arıcı ile tüm proje ortakları arasında sürdürülebilir üretim yöntemleri hakkında bilgi alışverişinde bulunma fırsatı sağladı. Proje katılımcıları öğleden sonra, Tarragona ilindeki El Perell’da bir arıcılık kooperatifini ziyaret ederek bal paketleme tesisinin teknik incelemesini gerçekleştirdi. Katalonya’da ki en büyük balmumu üretim tesisi de ziyaret edildi. Ayrıca, İspanya’da arıcılığın tarihi gelişimine ve sosyo-ekonomik önemine dair bilgiler sunan Arı Ürünleri Müzesi’ne de gidildi. Bu faaliyetler, ortak ülkeler arasında akran öğrenimini ve iyi uygulamaların aktarımını destekledi. Uluslararası toplantılar ve bilgi alışverişi İkinci ve üçüncü günlerde, Barselona’daki Generalitat de Catalunya’da proje toplantıları ve eğitim oturumları düzenlendi. Tüm ortaklar önceden hazırlanmış bir gündeme dayalı olarak, arı sağlığı, hastalık önleme, üretim standartları ve arıcılıkta ekonomik sürdürülebilirlik konularına odaklanan sunumlar gerçekleştirdi. Bu oturumlar katılımcıların ulusal uygulamaları karşılaştırmalarına, ortak zorlukları belirlemelerine ve Avrupa düzeyinde yenilikçi ve aktarılabilir çözümleri tartışmalarına imkan sağladı. Toplantı sırasında, ev sahibi kurumu temsilen Rosa Altisent Rosell, Erasmus+ projelerinin kurumsal işbirliğini, karşılıklı öğrenmeyi ve uzun vadeli ortaklıkları teşvik etmedeki önemini vurguladı. Ayrıca gelecekte benzer girişimlere devam etme konusundaki ilgisini dile getirdi. Eskişehir İl Tarım ve Ormancılık Müdürü ve Proje Yetkilisi Yüksel Çil, Erasmus+ işbirliğinin katma değerini ve projenin hem AB Üye Devletleri hem de ortak ülkeler için somut çıktılarının önemini vurguladı. Projenin arıcılık sektöründe kapasite geliştirme, inovasyon ve kalite iyileştirmeyi desteklemedeki rolüne dikkat çekildi. Sonuçlar ve yaygınlaştırma Uluslararası toplantı, proje ortakları arasındaki işbirliğini başarıyla güçlendirdi, mesleki yetkinlikleri artırdı ve bal üretimi ve kalite standartlarına yönelik ortak yaklaşımların geliştirilmesini destekledi. Faaliyetler sırasında elde edilen bilgiler, proje sonuçlarının yerel, ulusal ve Avrupa düzeylerinde yaygınlaştırılmasına katkıda bulunacağı belirtildi. Programın sonunda, ev sahibi kurum tüm katılımcılara katılım sertifikaları verdi. Toplantı, bestHONEY projesi sonuçlarının gelecekteki işbirliğine ve yaygınlaştırılmasına yönelik iyi dilek ve temennilerle sona erdi.