EĞİTİM - 09 Mayıs 2023 Salı 09:07

'Zihin kodlama yöntemiyle nöron seviyesinde İngilizce öğrenmek mümkün'

A
A
A
'Zihin kodlama yöntemiyle nöron seviyesinde İngilizce öğrenmek mümkün'

Yabancı dil öğreniminde temel sorunun ezbere dayalı dil bilgisi ağırlıklı bir öğrenim olduğunu savunan Metaingilizce’nin Kurucusu İngilizce Eğitmeni Metanet Dalgül, “Nasıl bir yabancı öğrencinin dil bilgisine dayalı bir eğitim alması onun Türkçeyi öğrenmesini sağlamaz ise, aynı şekilde sizin de dil bilgisi ağırlıklı bir dil öğrenimi ile herhangi bir yabancı dili doğal bir şekilde öğrenmeniz mümkün değildir” dedi.

Kariyer hayatının vazgeçilmezi olan yabancı dil yetkinliği çoğumuzun en korkulu rüyası konumunda bulunuyor. Zihin kodlama yöntemiyle başta İngilizce olmak üzere yabancı dil öğreniminin daha basit ve kalıcı olduğunu belirten Metaingilizce’nin Kurucusu İngilizce Eğitmeni Metanet Dalgül, “Dil öğrenmek pek çok insan için aşılması zor bir engel gibi görünüyor. Ancak anadil akıcılığına ulaşmanın bilimsel olarak kanıtlanmış en iyi yöntemlerinden biri olan zihin kodlama yöntemi ile nöron seviyesinde yabancı dil öğrenmek mümkün” diyerek yöntem hakkında bilgi verdi.

“Yetişkin insanlar farklı ihtiyaçlara sahip”

İlkokul seviyesinde çocukların yaşları sebebiyle dil eğitiminin seviyelere göre verildiğini ancak yetişkin insanların profesyonel hayatta kendi ana dilinde olduğu gibi yabancı dilde kendini ifade etmek zorunda olduğunu dile getiren Dalgül, “Çocukların günlük hayatta konuşabileceği konuları kısıtlı bir derinlik düzeyinde ifade etmesi yeterlidir. Çünkü zaten ana dilinde de kelime dağarcığı, dil becerileri bu düzeydedir. Ancak yetişkin insanlar ise farklı ihtiyaçlara sahip. Çoğu insan profesyonel hayatta, bazıları akademi hayatta, çoğu ise sosyal hayat içerisinde, seyahat zamanı, yabancı kültürler ve insanlarla tanışmak ve iletişim kurmak için dile ihtiyaç duyuyor” ifadelerini kullandı.

'Zihin kodlama yöntemiyle nöron seviyesinde İngilizce öğrenmek mümkün'

“Bir yetişkine yabancı dil öğretirken göz önünde bulundurulması gereken 2 faktör var”

Yabancı dilde alınması gereken eğitimin ilk aşamasında ana dilden farklılaşan özelliklerinin öğretilmesi ve eş zamanlı olarak da uygulamaya başlanılması gerektiğini savunan Dalgül, “Bir yetişkine dil öğretirken göz önünde bulundurulması gereken en büyük iki faktör var. Yetişkin zihninde ana dili olgusu tamamlanmıştır. Yani, bir yetişkin hayattaki tüm kavramları ana dilinde tanımlamış ve mantığına ana dilinde oturtmuştur. Yabancı bir dildeki ifade tarzı, kalıp, cümle eğer yetişkinin ana dilindeki ile örtüşmezse, ki çoğunlukla örtüşmüyor, o kişi dili ezberleyerek öğrenmeye çalışır. Yani mantığını anlamadığı dili ezberlese bile, kullanma ihtiyacı hissettiğinde refleks olarak kullanamaz, veya kullandığı zaman kendini anlatmak istediğinden çok farklı veya yanlış ifade eder. Bu sebepten bir yetişkinin ilk önce yabancı dildeki yapıların mantığını öğrenmesi gerekiyor. İkinci önemli faktör ise bir yetişkinin doğal hayatta ihtiyaç duyduğu kavramların belli bir seviyesinin olmayışıdır. Bir yetişkinin beyni kendi dilinde bu cümleleri kurabiliyorsa, yabancı dilde de bunu ifade etmeyi çok rahat öğrenebilir. Bir yetişkini aylarca, yıllarca basit kavramların içinde sürüncemede bırakmak onun motivasyonuna ve istikrarına zarar verir ve dil edinme sürecini olumsuz etkiler. Dolayısıyla da eğitim sürecini yarıda bırakır” şeklinde konuştu.

Zihin kodlama yöntemiyle nasıl yabancı dil öğrenilir?

“Yabancı dile sıfırdan bile başlasanız, öğrendiğiniz her şeyi yeterli zihin antrenmanları ile nöron seviyesinde kalıcı olarak öğrenebilir ve uygulayabilirsiniz” diyen Metanet Dalgül, “Zihin kodlama yöntemi ile nöron seviyesinde nasıl hızlı ve kolay bir şekilde yabancı dil öğrenilir?” sorusuna ise şu şekilde cevap verdi: "Drilling, gölgeleme, mikro dinleme ve mikro telaffuz teknikleri ile, insanlar fonetik alfabe ezberlemeye gerek kalmadan, çok fazla yazı odaklı çalışmalar yapmadan, anlatmak istediklerini zihinlerinde hızlı bir şekilde aktif ederek aktarabiliyorlar ve bunu doğal, doğru bir telaffuzla gerçekleştiriyorlar. Aynı zamanda, kişi kendi telaffuzunu geliştirince otomatik olarak dinlediğini anlama oranı da artıyor. Artık daha hızlı konuşmaları daha iyi anlıyorlar ve iletişimde kopukluk yaşamıyorlar.

Dil öğrenenlerin en büyük sorunlarından bir tanesi de, bildiği şeylerin konuşma esnasında akıllarına gelmemesi yönünde. Yani, bilgi var, ancak aktif değil. Çünkü pasif bir öğrenme süreci geçiriyorlar. Sadece dinleme ve okuma ve yazma odaklı, uzun uzun konuşma antrenmanlarının yapılmadığı süreç, özellikle de iletişime açık olmayan insanları daha da içine kapanık bir hale getiriyor.

Zihin kodlama yöntemi ile dil eğitimi alan insanlar, doğal konuşma ortamının bir sınav gibi gergin olmadığını deneyimliyor ve buna zihnen hazır hale geliyor. Her seferinde tanımadığı farklı bir birey ile antrenmanlı olduğu durumsal diyalogları pratikle pekiştiriyor.

Madde 1: Zihinle Kodla

Peki zihin kodlama yöntemiyle nasıl yabancı dil öğrenilebilir? Öncelikle, yetişkin beyni mantığını anlamadığı şeyleri ezberlemeye çalışır. Ezberlediği bilgiler ise kısa dönem hafızada kalır, yani geçici olarak hatırlar. Bu sebepten, bir yetişkin öncelikle yabancı dil ile ana dili yapısı arasındaki bakış açısı farklılıklarını, yabancı dili konuşan insanların düşünceyi ifade etme tarzını anlamalı. Bu şekilde, yabancı dilde görsel, işitsel ve dokunsal olarak edindikleri bilgiler onlara mantıklı gelecektir ve bilgiyi uzun dönem hafızada depolamak için ilk adım olan Zihnine Kodlama aşamasını başarıyla tamamlamış olurlar.

Madde 2: Zihinde İşle

Bilgiyi zihninize kodladıktan sonra hemen refleks olarak ifade etmeye hazır olmazsınız. Bunun için kodlanmış dil bilgisi, kelime öbeklerini doğru bir şekilde zihninizde işlemeniz gerekmekte. Zihne işleme süreci nasıl olur? Bizim kendi deneyiminizle ilgisi olmayan, dil eğitimi kitaplarında yazan ‘boşluklara uygun cevabı yaz’ tipli çalışmalarla değil, tam aksine, yabancı dili hayatınıza entegre ettiğiniz aktif çalışma ve zihin antrenmanlarıyla bu süreç gerçekleştirilir.

Öncelikle, her gün kısa ve güncel, ilgilendiğiniz başlıklardaki haberleri, okuyarak ve eş zamanlı dinleyerek, ilgi alanlarınıza dair videolar izleyerek, mikro-dinleme/telaffuz becerilerinizi geliştirmeniz için en etkili yöntem olan, her gün yabancı dilde şarkılar dinleyerek, eğer seviyorsanız eş zamanlı o şarkıları söyleyerek yabancı dili doğal yaşamınıza entegre edin. Akabinde dinlediklerinizi/okuduklarınızı kendinize özetleyip anlatarak video veya ses kaydı alın. Bundan sonra ise video kaydını izlerken kendinizi iyi bir şekilde gözlemleyebilir olacaksınız. Neleri iyi yaptığınızı, neleri geliştirmek istediğini rahatça görebiliyor olacaksınız. Aynı zamanda konuşurken dışarıdan nasıl duyulduğunuzu da deneyimlemiş olacaksınız ki, bu da konuşma ile ilgili öz güveninizi arttıracaktır ve kendinizi daha rahat bir şekilde ifade etmenizi sağlayacaktır. Böylelikle, kitaplarda yazıldığı gibi doğal hayattan uzak bir dil yerine, daha güncel ve iletişim dilinde rahatça kullanabileceğiniz bir dil öğrenirsiniz.

Madde 3: Zihinde Üret

Mantığını öğrendiğiniz dil bilgisi ve kelime öbekleri, cümle yapılarını kendi hayatınızda kullanabileceğiniz alanlarla ilgili kendi deneyimlerinizi anlatan cümlelerle yazın. Yazdıklarınızı ise hiç zaman kaybetmeden yine ses/video kaydı alarak pekiştirin. Çünkü ilk olarak bilgiyi güçlü bir şekilde kodladıktan sonra hemen o bilgi işleme almalıdır ki, hem konuşma kaslarınız yabancı dilde konuşmaya adapte olsun, hem de nöronlar arasında elektrik akımını yapısal hale getirerek kalıcı olarak öğrenmiş olursunuz.

Gün içerisinde yolda yürürken, araba kullanırken, kahve molasındayken, o an yaptığınız tüm eylemleri, gördüğünüz her bir durumu o yabancı dilde sessiz bir şekilde Zihninizde Üretin. Bunu yaparak, öğrendiğiniz, işlediğiniz bilgileri, nöronları tekrar ateşleyerek taze ve aktif tutarsınız, ihtiyaç anında da uzun uzun düşünmeden, takılmadan, akıcı bir şekilde, yani refleks olarak konuşmaya hazır olursunuz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt Siirt’te 78 yaşındaki kadının ses sorunu başarılı ameliyatla giderildi Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde "Enjeksiyon Laringoplasti " işlemiyle 78 yaşındaki Kadriye Erdoğan’ın konuşma sorunu başarıyla giderildi. Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzun süredir ses teli felci nedeniyle konuşmakta zorluk çeken Kadriye Erdoğan, gerçekleştirilen özel bir operasyon ile sağlığına kavuştu. Operasyon, Kulak Burun Boğaz Uzmanları Op. Dr. Seçkin Akbal ve Op. Dr. İhsan Ceceli tarafından kentte ilk kez başarıyla gerçekleştirildi. Erdoğan’ın özellikle sıvı gıdaları yerken nefes borusuna kaçma problemi yaşadığını belirten Akbal, hastanın ayrıca ses telleri tam kapanmadığı için de ses oluşturmakta güçlük çektiğini ifade etti. Dr. Akbal, "Söylediği şeyleri duyurmakta güçlük çekiyordu. Biz de yan tarafa açılmış ve orta hatta artık gelmeyen ses telini dolgu maddesiyle doldurarak ses tellerinin yeniden kapanmasını sağladık. Bu işlem sonrasında hastamız sıvı gıdaları daha rahat yiyip içebilecektir. Ayrıca sesinde de bir miktar daha erken dönemde iyileşme kaydettik. Sonrasında da sesini daha anlaşılır bir hale getirmek için hastanemiz dil konuşma terapisi bölümünde terapilerine devam edecek. Hastanın ameliyattan hemen sonra sesinde bariz bir değişiklik görmekte bizi mutlu etti. Bu işlem ofis şartlarında, lokal anestezi ile poliklinikte yapılabilecek bir uygulama aslında. Ancak hastamız ileri yaşta ve bazı ek hastalıkları olduğu için ameliyathanede, genel anestezi altında gerçekleştirdik’’ ifadelerini kullandı. Başarılı operasyon ile benzer rahatsızlıklar yaşayan diğer hastalara da umut oldu.
Adana Karslıoğlu: "Vergi Denetim Kurulu’na hizmetlerinden dolayı müteşekkiriz" Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, "Mükellef haklarını gözeten, adil, objektif ve etkin bir çalışma anlayışına sahip Vergi Denetim Kurulu’muz her sektör için çok önemli" dedi. Vergi Denetim Kurulu Adana Denetim Daire Başkanı Mesut Kesmen ve beraberindeki heyet, DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu ve yönetim kurulu ile bir araya geldi. DAİMFED merkez binasında gerçekleşen ziyarette, sektör sorunları ile Vergi Denetim Kurulu’nun çalışmaları hakkında bilgiler verildi. Ziyarette DAİMFED Genel Başkanı Karslıoğlu, DAİMFED ve Vergi Denetim Kurulu ile işbirliği üzerinde görüş alışverişinde bulunundu. Vergi Denetim Kurulu’nun Türkiye’nin kalkınması ve ilerlemesi anlamında son derece önemli bir kurum olduğunu ifade eden DAİMFED Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, "Mükellef haklarını gözeten, adil, objektif ve etkin bir çalışma anlayışına sahip Vergi Denetim Kurulu’muz her sektör için çok önemli. Hızlı, nitelikli hizmet ve ulaşılabilirlik, sektörümüz için başarı getirecek bir olgudur. Başta Vergi Denetim Kurulu Adana Denetim Daire Başkan Mesut Kesmen olmak üzere, tüm kurul üyelerine devlet ile mükellefler arasındaki hukuksal çerçevede göstermiş oldukları hizmetlerden dolayı müteşekkiriz" diye konuştu. DAİMFED’in yapmış olduğu başarılı çalışmalarla inşaat sektörünün dağınıklığını giderdiğini söyleyen Vergi Denetim Kurulu Adana Denetim Daire Başkanı Mesut Kesmen ise "Her mükellefin kurumumuz için önemi gerçektir. DAİMFED’in önemi de peşinden sürüklediği 200’ü aşkın sektör bileşenleri ile daha da önem arz etmektedir. Maliye politikasına katkı ve ekonomimizin ihtiyaçlarına cevap veren öncü bir denetim birimi olarak, her daim inşaat sektörünü tek çatı altına toplayan DAİMFED aracılığı ile takip etmekteyiz" şeklinde konuştu.
Eskişehir Özel çocuklar 23 Nisan’ı coşkuyla kutladı Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü’nde eğitim gören özel çocuklar, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in makamına oturdu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları çerçevesinde, Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsünde eğitim gören özel çocuklar Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’i makamında ziyaret etti. Ziyaret sırasında çocuklar, temsili olarak Rektörlük Makamına oturarak bayramın coşkusunu yaşadı. Rektör Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, çocukları ve ailelerini ağırlamaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, 23 Nisan’ın tüm çocuklar için bir umut ve eşitlik günü olduğunu vurguladı. Kutlamalar boyunca özel çocuklar neşeli anlar yaşarken, aileler ve eğitmenler de bu anlamlı günü birlikte kutladı. Özel çocukların bayramı doyasıya kutladığı etkinlikte renkli görüntüler ortaya çıktı. "Özel çocuklarımızla birlikte bu anlamlı bayramı kutladık" Etkinlik hakkında konuşan Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken, 23 Nisan’ın her çocuk için eşit haklar bilinciyle kutlanması gerektiğini vurgulayarak, "Her çocuğun oyuna, zamana, ebeveyne, eğitime ve her türlü sosyal hakka sahip olması gerektiği bilinciyle bugün özel çocuklarımızla birlikte bu anlamlı bayramı kutladık. Bu kutlamayı da rektörümüzle birlikte gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyduk" dedi. Down sendromlu minik rektörlük koltuğuna oturdu Etkinliğe katılan veliler de duygularını paylaşarak böyle anlamlı bir günde Anadolu Üniversitesi’nin kendilerini Senato Odası’nda ağırlamalarından dolayı duydukları mutluluğu dile getirdi. 3 yıldır Engelliler Araştırma Enstitüsü’nden eğitim aldıklarını belirten anne Fatma Güleryüz, "Dilay çok değişti ve çok mutlu. Her yıl olduğu gibi bu yıl da 23 Nisan etkinliği düzenlendi. Rektörümüz Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel ile birlikte kutlamamızı gerçekleştirdik" şeklinde konuştu. "Çok anlamlı ve güzel bir gün yaşadık" Bir başka özel çocuğun velisi Burak Türk ise, şunları söyledi. "Yaklaşık 3 yıldır Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü tarafından düzenlenen eğitimlere katılıyoruz. Çocuklarımızla Anadolu Üniversitesinde büyük bir özveriyle ilgileniliyor. Bu yıl 23 Nisan’ı Rektörümüzü ziyaret ederek kutladık. Çok anlamlı ve güzel bir gün yaşadık." Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in özel öğrencilerle yakından ilgilendiği ve hediyeler verdiği program, hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.