YEREL HABERLER - 16 Haziran 2017 Cuma 09:39

Vali Toprak, muhtarlarla iftarda buluştu

A
A
A
Vali Toprak, muhtarlarla iftarda buluştu

Hakkâri Valisi Cüneyit Orhan Toprak, il merkezine bağlı köy ve mahalle muhtarları onuruna iftar yemeği verdi.

Hakkâri Valisi Cüneyit Orhan Toprak, il merkezine bağlı köy ve mahalle muhtarları onuruna iftar yemeği verdi.


Hakkâri Evi’nde verilen yemeğe Vali Cüneyit Orhan Toprak, Dağ ve Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Emre Tayanç, Belediye Başkan Vekili Cüneyt Epcim, vali yardımcıları Hasan Ongu ve Bekir Abacı, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ferdi Korkmaz, İl Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu ile il merkezine bağlı köy ve mahalle muhtarları katıldı. Vali Cüneyit Orhan Toprak, yakından ilgilendiği muhtarlarla iftarını açarak bir süre sohbet etti. Kur’an-ı Kerim’in okunmasının ardından dua yapıldı.


Burada bir konuşma yapan Vali Toprak, il merkezine bağlı köy ve mahalle muhtarları onuruna vermiş oldukları iftar yemeğine katılan bütün davetlilere teşekkür etti. Sümbül Dağı’nın eteklerinde il merkezine bağlı mahalle ve köy muhtarlarıyla iftar programında birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Vali Toprak, "Yönetim kademesinin başladığı en küçük birim olan halkla devletin karşılaştığı ilk nokta olan, seçimle gelen siz değerli muhtarlarımız yönetimin her kademesinde büyük öneme sahipsiniz. Bir ilçe yönetiminde ne kadar önemliyseniz, bir ilin yönetiminde, hatta ülkenin yönetiminde de aynı öneme sahipsiniz. Bildiğiniz gibi Sayın Cumhurbaşkanımız da bunun farkında. Yıllardır muhtarlarımızı çağırıyor. Anadolu’muzun her köşesindeki muhtarlar vasıtasıyla bütün vatandaşlarımızın duygu dünyasına ulaşmış oluyor. Aynı zamanda da devletimizin, yukarı kademelerimizin almış olduğu kararları, düşünceleri veya vatandaşın tansiyonunu almak istediği mevzuları bizzat muhtarları Ankara’da kabul ederek gerçekleştiriyor. Bizim elimiz kolumuz, vatandaşla buluşma noktamız, hizmet götürme noktamız, köprümüz, her zaman muhtarlar oldu. Şu anda bu masanın etrafında Hakkâri merkezinin 80-90 binlik toplam nüfusunun bütün temsilcileri bulunmakta. Sizlerin buradaki durumu, hali, mutluluğu, mutsuzluğu, talepleri bu 90 bin kişiyi ilgilendiriyor. Onun için muhtarlık birimi bizim idare sistemimizde Türkiye’de çok önemli bir konuma sahiptir. Çünkü muhtar daha dar bir alanda vatandaşlarla daha haşır neşir olan onlarla daha sık bir araya gelme imkânı bulan ve en önemlisi onların ne hissettiğini bilen insanlar, seçimle geldikleri için de zaten genel kabul görmüş böyle tepeden gelme toplumdan uzak insanlar olmayıp orada oturan, onlarla yiyip içen, onlarla kaderi paylaşan insanlar. Onun için ben meslek hayatımda 30 yıla hemen hemen yaklaşıyorum. Muhtarlara çok büyük muhabbet besledik. Çok şükür onlarda bugüne kadar bize hep sevgi ve muhabbetle yaklaştılar. Bunun neticesinde devlet imkânlarını en etkin şekilde kullanarak hem hizmetimizi götürdük, hem vatandaşlarımızın dertlerinden haberdar olduk ve çözüm yönünde çaba sarf ettik hem de birlik beraberlik uyum içerisinde olduğumuz için öyle bir görüntü verdiğimiz için de güçlü olduk. Güçlü olunca da ona göre iş yapar insan. Güçlü olmadığımız zaman, birlik beraberlik olmadığı zaman, her kafadan bir ses çıktığı zaman, herkes birbirini sevmediği zaman, adım atılamaz atılsa bile sağlam olmaz ve yarın bir gün bozulur. Onun için ben bugün ayrıca bir mutluluğumu ifade etmek istiyorum. Davetimize bütün muhtarlarımızın tam kadro katılmanız benim için ayrı bir sevinç kaynağı, mutluluk kaynağı, güç kaynağı. Hepinizden Allah razı olsun. Bizi böyle günlerde ve diğer günlerde yalnız bırakmadığınız için. İnşallah biz de bu birliği, beraberliği imkânlarımız ölçüsünde sevgimizi de katarak hizmete dönüştürme yarışında devam ediyoruz. İnşallah sizlerle burada görev yaptığımız dönem içerisinde değişik vesilelerle sık sık bir araya geleceğiz. Gözden uzak olmamamız gerekiyor. Gözden uzak olan gönülden de ırak olur hesabı. Birbirimizi sık görmemiz, sık konuşmamız gerekiyor. İnşallah aynı tempoyla daha da artarak bu toplantılarımız, bu yemeklerimiz, bu bir araya gelmelerimiz devam edecek. Hakkâri’miz için, köylerimiz için, beldelerimiz için en güzelini yapmaya bundan sonra da devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Türkiye’nin canlı ve minarel türleri bu müzede sergileniyor Türkiye’nin ilk doğa tarih müzesi olma özelliği taşıyan Erzincan’ın Kemaliye ilçesindeki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, başta Kemaliye olmak üzere Erzincan ve yurt genelinden canlı ve minarel türlerine ait yaklaşık 5 bin çeşit materyali sergiliyor. Erzincan Kemaliye’deki Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliyeli olan, Prof. Dr. Ali Demirsoy’un katkıları ile kuruldu. Müzeyle ilgili şu bilgilere yer verildi: “Prof. Dr. Ali Demirsoy Doğa Tarihi Müzesi, Kemaliye ilçesinde kurulan “Doğa Müzesinde Bilimsel Bir Gezinti” isimli proje kapsamında 2009 yılında kuruldu. Müzenin kuruluşuna Prof. Dr. Ali Demirsoy, Prof. Dr. Aydın Akbulut ve Öğ. Gör. Yusuf Durmuş öncelik etti. Bu müzede sergilenen örneklerin önemli bir kısmı 10 ayrı üniversiteden 48 bilim insanının görev aldığı “Kemaliye ve Çevresinin Biyoçeşitlilik Açısından İncelenmesi” projesi kapsamında bölgeden toplanan jeolojik ve biyolojik örneklerden oluşmakta. Kurulduğu tarihten bugüne bölge halkı, öğrenciler ve ekoturizm açısından önemli bir ilgi odağı oldu. Ülkemizin değişik bölgelerinden ve Kemaliye çevresinden alınan mineral, taş, toprak ve her türlü jeolojik materyal MTA’daki uzmanlara teşhis ettirilerek dolabların içindeki raflarda uygun kaplarda sergilenmekte. Türkiye’nin ve dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş mineral, kristal, toprak, kayaç örnekleri sergilenmekte. Kemaliye ve çevresinin Gastropad, Bivalvia ve Echinodermata gruplarına ait fosil örnekleri teşhis edilerek, raflarda sergilenmekte. Bir hücreli bitki ve hayvanların mikroskop altında görüntülerinin sunulduğu bir bölüm bulunmakta. Karasal ekosistemin ilk canlı gruplarından olan likenler doğal ortamına uygun habitat ortamları hazırlanarak sergilenmekte. Yine Kemaliye’den toplanan ve teşhis edilen karayosunu örnekleri sergi panolarına yerleştirilerek sunulmakta. Omurgasızların önemli bir kısmı formol ve alkol içinde kavanozlarda etiketleriyle birlikte sunulmakta. Böceklerin büyük bir kısmı, bilimsel örnek hazırlama yöntemine göre içi boşaltılıp tahnit edilmiş, özel böcek iğnelerine geçirilerek panolarda (müze görsel materyali olarak) ya da parazitlere karşı özel korumalı, çekmeli müze dolaplarında saklanmakta. Müzenin en ağırlıklı kısmını böcekler ve herbaryum materyali oluşturmakta. Bölgenin ve ülkemizin tatlısularında ve denizlerinde yaşayan balık örnekleri çeşitli kimyasal işlemlerden geçirerek (formolalkol) görsel malzemeye dönüştürülerek sergileniyor. Aynı işlem amfibiler için de yapılmıştır. Farklı türlerden oluşan amfibi örnekleri alkollü kaplar içinde ve sergi dolaplarında teşhir edilmekte. Birçok zehirli yılın türünün bulunduğu sürüngen örnekleri de aynı yöntemle görsel malzemeye dönüştürülmüştür. Özellikleri, zehirleri ve korunma önlemleri konusunda bilgiler verilmiştir. Çeşitli fırsatlarla elde edilmiş kuş örnekleri tahnit edilerek sunulmaktadır. Kemaliye ve çevresinden 200 yakın kuş türünün (bir kısmı göçücü, transit) varlığı bilinmektedir. Bu kuş türlerine ilişkin tanıtıcı resimler ve tahnit malzemeleri önemli bir eğitim malzemesi niteliği taşımakta. Türkiye’deki yırtıcıların büyük bir kısmını barındıran yörede, memeliler önemli bir yer tutmaktadır. Soyu tehdit altında olan ayı, kurt, vaşak, sansar, dağ keçisi, porsuk, sincap, yedi uyur, fındık faresi, yer sincabı, çok sayıda küçük memeli ve kemirici türleri yörenin fauna elemanları olarak müzede halkın ve eğitim camiasının hizmetine sunulmuştur. Çeşitli şartlar altında elde edilmiş olan büyük ve küçük memeliler tahnit edilerek üç boyutlu sergilenmiştir. Ayrıca bu memelilerin postları ve bazılarının iskeletleri de sergilenmekte ve tanıtıcı bilgi verilemekte. Kemaliye ve çevresinden teşhis edilen 1000 kadar bitkinin en az yarısı, özellikle soğanlı bitkiler görsel olarak sunulmuştur. Bitkiler müze materyali olarak preslendikten sonra kartonlara yapıştırılmıştır. Bu örneklerin hepsi herbaryum örnekleri olarak özel dolaplarda bilim insanlarının kullanımına açıktır ve sergilenmekte”