GÜNDEM - 10 Ocak 2025 Cuma 09:06

16 yıllık gelin ve görümce kebap tezgahında birlikte mesai yapıyor

A
A
A

Hatay’da 16 yıldır gelin ve görümce olan Esra Sönmez ile Semire Sönmez, depremden sonra açtıkları kebapçıda beraber çalışıp birlikte para kazanıyor.

Antakya ilçesi Akevler Mahallesi’nde yaşayan Semire Sönmez ile Esra Sönmez, 16 yıldır görümce ile gelin olarak yaşamaya devam ediyorlar. Kahramanmaraş merkezli depremde iş yerleri yıkılan görümce - gelin, depremden sonra birlikte kebapçı açtılar. Depremden önce 4 yıl birlikte tandırcılık yapan gelin ve görümce, depremden sonra hayata devam edebilmek için kendi kendilerine kebap yapmayı öğrendiler. Kebap yapmayı öğrenen ikili, 1 buçuk yıldır açtıkları kebapçıda birlikte çalışıp birlikte kazanç sağlıyorlar.

16 yıllık gelin ve görümce kebap tezgahında birlikte mesai yapıyor

“Depremden sonra görümcemle birlikte işlettiğimiz kebapçı dükkanında çalışarak kazancımızı birlikte paylaşıyoruz”

Görümcesiyle arasının çok iyi olduğunu ve deprem sonrası 1,5 yıldır birlikte çalıştıklarını ifade eden Esra Sönmez, “Depremden sonra yaklaşık 1,5 yıldır görümcemle birlikte çalışıyorum. Depremden önce tandır işletiyorduk. Tandırımız vardı. Tandır ekmeği, katıklı, gözleme ve sac ekmeği yaparak devam ediyorduk. Biz gelin - görümce olmadan önce kuzendik. Görümcemle aram iyiydi ve sıkıntımız yoktu. Görümcemle birlikte beraber çalışıyoruz ve yaşıyoruz. Depremden önce de beraber yaşıyorduk. Depremden sonra kebapçılığı kendi kendimize öğrendik. Asıl mesleğimiz kebapçılık değildi. Depremden sonra herkes bir şekilde hayata tutunmaya çalışırken biz de bir işin ucundan tutmaya çalıştık ve kendimizi tutturduk. Görümceleriyle iyi anlaşmaları gerekiyor. İnsanların arasında saygı olunca gerisi geliyor. Depremden sonra görümcemle birlikte işlettiğimiz kebapçı dükkanında çalışarak kazancımızı birlikte paylaşıyoruz. Şükürler olsun ki mutluyuz. Ben yaklaşık 16 yıldır evliyim. Biz buradan önce birlikte 4 yıl çalıştık. Önceden de olduğu gibi beraber yaşıyoruz. Çok şükür herhangi bir sıkıntımız ve münakaşamız olmadı” dedi.

16 yıllık gelin ve görümce kebap tezgahında birlikte mesai yapıyor

“Yengemle birlikte iş ayrımı yapmıyoruz ve bazen ben bazen de yengem mangal başına geçiyor”

Yengesiyle birlikte kebapçılık yaparak ayakta durmaya çalıştıklarını söyleyen Semire Sönmez, “Yengemle çalışmak çok güzel bir durum. Yengemle birlikte çalışıyoruz ve ayakta durmaya çalışıyoruz. Diğer gelin - görümce nasıl yaşarlar bilmiyoruz ama biz iyi yaşayıp iyi çalışıyoruz. Deprem sonra burayı açtık ve 1,5 yıldır işletiyoruz. İşler güzel gidiyor. Yengemle birlikte iş ayrımı yapmıyoruz. Bazen ben bazen de yengem mangal başına geçiyor. Hepimiz burayı işletiyoruz” ifadelerini kullandı.

Ramazan İlın

16 yıllık gelin ve görümce kebap tezgahında birlikte mesai yapıyor

16 yıllık gelin ve görümce kebap tezgahında birlikte mesai yapıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.