GÜNDEM - 02 Şubat 2025 Pazar 09:51

Kendi idrarını içerek 260 saat enkaz altında yaşama tutunan depremzede yaşadıklarını anlattı

A
A
A

Hatay’da enkazın altından depremin 260’ıncı saatinde sağ olarak çıkartılan Mehmet Ali Şakiroğlu, enkaz altındayken neler yaşadığını ve nasıl hayata tutunduğunu anlattı. Şakiroğlu, kendi idrarıyla döngü sağladığını ve enkaz altında bulduğu canlı çiçeği yediğini ifade etti.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde en çok hasara uğrayan Hatay’da, binlerce bina yerle bir olurken yaklaşık 25 bin insan hayatını kaybetmişti. Ülkeyi derinden etkileyen ve 11 ilde büyük yıkıma sebep olan 6 Şubat depremine hasta oğlunun tedavisi için Akademi Hastanesi’nde yakalanan Mehmet Ali Şakiroğlu, depremden 260 saat sonra canlı olarak çıkartılmıştı. Hastane kantinin masasında uyuduğu sırada deprem olduğunu söyleyen Şakiroğlu, gözünü açtığında yerin sallandığını ve herkesin panik içerisinde kaçtığını gördüğünü ifade etti. Hastanenin poliklinik kısmında deprem pozisyonunda yıkıma yakalanan Şakiroğlu, 260 saat boyunca hayat mücadelesi vererek yaşama tutundu. Depremin 260. Saatinde enkaz altından sağ kurtulmayı başaran Şakiroğlu, asrın felaketinin üzerinden yıllar geçse de yaşadıklarını unutamıyor. Şakiroğlu’nun enkaz altında idrarını içerek ve bulduğu çiçeği yiyerek yaşama tutunduğunu söylemesi dikkat çekti.

Kendi idrarını içerek 260 saat enkaz altında yaşama tutunan depremzede yaşadıklarını anlattı

"Deprem pozisyonu alıp ellerimi başımın üstüne koydum, gözümü açtığımda her tarafın betonlarla kaplı hafriyatlar yığıldı"

Deprem pozisyonu alarak sallantının geçmesini beklediği esnada binanın çöktüğünü ifade eden Şakiroğlu, "Normalde ben Gaziantep’te ailemle birlikte yaşıyordum. Oğlum Yusuf 6 Şubat gecesinde rahatsızlandı. Hastanelere gittiğimizde bizi Hatay’daki bir hastaneye sevk ettiler. Biz o gece saat 22.30’da hastaneye vardık. Sabah olsun doktorun gelmesini bekliyorduk. Hava soğuktu. Babamla birlikte sıcak yer bulmak için dolanırken hastanenin kantine denk geldik. Kantinde kafamı masaya koydum ve uyumaya devam ettim. Uykulu kafamı kaldırdığımda yerin sallandığını ve herkesin panik içinde kaçtığını gördüm. Babam karşıda oturuyordu ama o kargaşada babamı kaybettim. Bende hastanenin poliklinik tarafına doğru koştum. Kendimi cama vurdum ama kapı açılmadı. Ben hemen olduğum yerde deprem pozisyonunu aldım. Deprem pozisyonu çok önemli olduğu için hemen ellerimi başımın üstüne koydum. Gözümü açtım ve her tarafın betonlarla kaplı hafriyatlar yığıldı. Dışarıdaki seslerin hemen hemen hepsini duyabiliyorum. Üstümüzde betonla baya mesafe olduğu için sesimizi duyuramıyordum" dedi.

Kendi idrarını içerek 260 saat enkaz altında yaşama tutunan depremzede yaşadıklarını anlattı

"Ben ayağımı salladım ve yukarıdaki operatör burada ayak var diye bağırınca deyince dünyalar benim oldu"

Enkaz altındayken canlı çiçek yiyerek ve kendi idrarını içerek beslendiğini dile getiren Şakiroğlu, "Ben depremin 12’nci günü gece çıktım. Enkazın altında 2 gün daha dayanabilirdim. Enkazın altında elimle bir şeyler ararken canlı çiçek geldi. Çiçek plastikte olsa yiyecektim. Çiçekleri küçük parçalara bölüp yiyordum, kendi idrarımla beslendim ve sürekli devir daim yaptım. Ağzımda çiğneyip onun suyunu almaya çalışıyordum. Ağzım yukarı şekilde yatıyordum. Avucumu ne kadar idrarım gelirse o kadar ağzıma görüyordum. Yaşam mücadelesini çok verdim, ümidimi Allah’tan kesmedim. Ben sürekli ben buradan çıkmam lazım diyerek ümit ettim. Şimdi düşünüyorum, bu kadar acıya nasıl dayandım bilemiyorum. Baya bir sallantı oldu. Yanımdaki arkadaş deprem oluyor dedi. Ben ayağımı salladım, yukarıdaki operatör burada ayak var diye bağırdı. Operatör burada bir ayak var deyince dünyalar benim oldu. Gece dışarı çıktığımda yıldızları gördüm. Dışarı çıktığımda abimin numarasını ilkinde şaşırdım ama sonrasında doğru verdim. Enkaz altında çıkarken bende hiç çizik yoktu. Ailem 12 gün boyunca hep oradaydı. Onlar da ümidini kesip eve gidecekleri zaman ben o zaman çıktım" şeklinde konuştu.

Kendi idrarını içerek 260 saat enkaz altında yaşama tutunan depremzede yaşadıklarını anlattı

"Etraftaki insanlar artık bitti deyip kendilerince planlar yapıyorlardı ama ben her zaman kocam beni bırakmaz dedim"

Kocası enkaz altındayken hep çıkacağına inanıp ümit eden Neclanur Şakiroğlu, "Ben saat 05.00 sularında vinç yardımıyla çıktım. Kayınbabamla sarıldık ve sonra kocamı sordum. Nerede diye sorduğumda bilmiyorum dedi. Bende bir yerlerde saklanıyor diye düşündüm. Tekrar sorduğumda kocamın nerede olduğunu bilmiyor olduğunu ve kayıp olduğunu söyledi. Kocamdan hiçbir zaman ümidimi kesmemiştin. Etraftaki insanlar artık bitti deyip kendilerince planlar yapıyorlardı. Ben her zaman kocam beni bırakmaz dedim. Rüyalarıma giriyordu. Çocuğum o gece ‘baba gel baba gel’ deyip söyleniyordu. O anlar çok acı bir durum ve Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın" ifadelerini kullandı.

Ramazan İlın - Sancar Alp Fırat - Yakup Söylemez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Kayseri’de komşuluk örneği: Ulaşamadığı komşusundan soğuk havada haber bekledi Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde şeker hastası olan komşusuna ulaşamayan aile ekiplere haber verdi. Adeta komşuluk örneği gösteren aile komşularının evden sağ salim çıkması için dua ederken, soğuk havada umutla bekledi. Komşusundan iyi haberi alan yaşlı kadın derin nefes aldı. Edinilen bilgiye göre, ilçeye bağlı Barbaros Mahallesi Akgün Sokak’ta 3 katlı binada meydana gelen olayda, şeker hastası komşusu C.A.’yı art arda arayan komşusu Şemsi Erzurum, C..A.’nın telefonuna bakmaması üzerine telaşlanarak, 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. İhbar üzerine bölgeye polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi alırken, itfaiye ekipleri de C.A.’nın son kattaki evine platformlu merdivenle ulaştı. Pencereden eve giren ekipler C.A.’nın hareketsiz şekilde yattığını gördü. C.A. sağlık ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesinin ardından tedbir amaçlı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ekiplerden iyi haberi alan Şemsi Erzurum ise komşusu C.A.’ya ambulansa kadar eşlik ederken, derin nefes aldı. "Vicdanen rahatsız oldum" Ekiplerin çalışması sırasında komşusundan iyi bir haber bekleyen Şemsi Erzurum, "Komşumuz şeker hastası ve kimsesi yok. Bende kendisini akşam saatlerinde hastaneye gitmesi için aramıştım. Çok kez aradım ve geceye kadar ulaşamadığım için vicdanen rahatsız oldum. Polisi ve itfaiyeyi aradım. İnşallah sağ çıkar inşallah bir şey olmaz. İyi bir komşumuz. İnşallah sağlığı, sıhhati yerinde olur. Komşum inşallah iyi olur. Bende mutlu olurum. Soğukta olsa ben vicdanen rahatsız oldum" dedi. "Çok şükür bulundu" Komşusundan gelen iyi haberi gülücüklerle karşılayan Erzurum, "Çok şükür bulundu. Sağ salim bulunduğuna çok sevindim. Bayılmış içeride ve şimdi de hastaneye götürüyorlar. İnşallah iyi olur. Geçmiş olsun" ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Kırıkkale’de "kız meselesi" nedeniyle çıkan kavgada 3 kişi yaralandı: 5 gözaltı Kırıkkale’de iki grup arasında "kız meselesi" nedeniyle çıkan tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi sonucu 3 kişi yaralanırken, olayla ilgili 5 şüpheli gözaltına alındı. Olayın ardından firar eden 3 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı. Olay, Sanayi Mahallesi Alparslan Türkeş Bulvarı üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, O.D. (29), Y.K.K. (21), Y.Ö. (19) ile M.D. (19), T.C. (21), Y.K. (21), M.D. (17), M.K. (23), H.M.C. (23), U.K. (18) ve A.A.U. isimli şahıslar arasında "kız meselesi" nedeniyle tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışmanın silahlı kavgaya dönüşmesi üzerine, O.D. tüfekle, Y.Ö. bıçakla, Y.K.K. ise darp edilerek yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Yaralılar, ambulanslarla hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Hastanede tedavileri süren 3 yaralının da hayati tehlikesinin bulunmadığı öğrenildi. Saldırının ardından araçla kaçan şüpheliler, Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Olayla bağlantılı olduğu belirlenen H.M.C., U.K. ve A.A.U. isimli firari şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü bildirildi. Silahlı kavganın yaşandığı bölgede Olay Yeri İnceleme ekiplerince yapılan çalışmada, bir adet tabanca ile 4 adet kovan ele geçirildi. Şüphelilerin yakalandığı araçta ise bir adet av tüfeği ve sentetik ecza hapı bulundu. Şüpheliler hakkında "kasten yaralama", "mala zarar verme" ve "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçlarından adli işlem başlatılırken, her iki tarafın da çeşitli suçlardan sabıkalarının bulunduğu öğrenildi.